DORTMUND – Uzun Yürüyüş’ün üçüncü gününde, yürüyüşe katılan kadınlar, tüm dünyada katledilen kadınlar için anlamlı bir anma töreni düzenledi. Yürüyüş güzergahında bir araya gelen kadınlar, ataerkil şiddet sonucu yaşamını yitiren kadınları anarak seslerini yükseltti.
Basın açıklamasıyla başlayan anmada, dünya genelinde her 10 dakikada bir kadının cinayete kurban gittiği ve bu cinayetlerin birer “aile dramı” değil, sistematik bir şiddetin ürünü olduğu vurgulandı. Anmaya katılan kadınlar, ataerkil şiddetle yaşamları son bulan 250 kadının fotoğrafını yanlarında taşıyarak, “250 yüz, 250 yaşam” diyerek cinayetlere dikkat çekti. Açıklamada, “Bu cinayetler femisittir, yalnızca kadın oldukları için öldürülen kadınlardır” denildi.
Açıklamada, Almanya’da da geçen yıl 360 kadının öldürüldüğü ve vakaların %80’inde failin bir (eski) partner olduğu belirtilerek, meselenin küresel boyutu bir kez daha gözler önüne serildi.
Jîna Emini Anıldı, “Jin Jiyan Azadî” Sloganı Yankılandı
Anmanın en önemli bölümü, 16 Eylül’de katledilişinin yıldönümü olan Kürt kadın Jîna Emini’ye ayrıldı. 2022’de İran ahlak polisi tarafından gözaltına alındıktan dört gün sonra hayatını kaybeden Emini’nin ölümünün bir son değil, milyonlarca kadının sesini yükselttiği bir devrimin başlangıcı olduğu ifade edildi.
Kadınların hep bir ağızdan “Jin, Jiyan, Azadî” (Kadın, Yaşam, Özgürlük) sloganını attığı anmada, bu sloganın sadece direniş değil, aynı zamanda umut, mücadele ve sevgi anlamına geldiği vurgulandı. Önder APO’nun felsefesinin de temelinde yer alan bu sloganın, kadınların özgürlüğü olmadan toplumun özgürleşemeyeceğini hatırlattığı belirtildi.
Anma, “Her öldürülen kadına söz veriyoruz: Susmayacağız, mücadele edeceğiz. Yasımızı öfkeye, korkumuzu güce çevireceğiz. Patriyarkayı yıkmak ve özgür bir yaşam kurmak için buradayız” sözleriyle sona erdi. Yürüyüşe katılan kadınlar, Jîna Emini başta olmak üzere tüm kadınlar için “Jin, Jiyan, Azadî!” sloganını haykırdı.



