ADANA – Gazeteci Yazar Hüseyin Aykol, Adana Kürkçüler F Tipi Cezaevi’nde devam eden açlık grevinin nedenlerini Yeni Yaşam Gazetesi’ndeki köşesine taşıdı. Yazıda, Adana Kürkçüler F Tipi Cezaevi’nde tutulan gazeteci İbrahim Karakaş’ın fax yoluyla gönderdiği mesajına yer verildi. Aykol’un yazısı şöyle: “Başta İmralı Cezaevi’ndeki tecrit ve baskı politikaları ve buna paralel olarak tüm zindanlara yayılan hak ihlalleri ve keyfi uygulamalar had safhaya ulaşmış durumda. Bulunduğumuz cezaevinde de bu uygulamalar giderek bir psikolojik işkenceye dönüştürülmekte. Tüm hukuki girişimlerimize ve diyalog yoluyla en yasal haklarımızı çözme konusundaki ısrarımız ne yazık ki Cezaevi 1. Müdürü ve Savcısı tarafından dikkate alınmayarak sorunların ve uygulanan işkencenin dozu her geçen gün arttırılmakta. Kendini mevzuat ve genelge üstü gören ve tamamen siyasi saiklerle düşmanca davranan bir yaklaşımla karşı karşıyayız.”
Talepler
Yazıda, açlık grevine dair talepler ise İmralı tecridinin son bulması ve yasalarca tutuklulara tanınan hakların sağlanmasının yer aldığı kaydedildi. Söz konusu cezaevinde 14 Temmuz’da 5’er günlük “süreli-dönüşümlü açlık grevi” eyleminin başlatıldığını belirten Karakaş, taleplerinin karşılanmaması durumunda eylemi bir üst safhaya çıkararak “süresiz-dönüşümsüz’ açlık grevine başlayacaklarını söyledi. Aykol’un köşesine taşıdığı Karakaş’ın fax mesajında şu talepler sıralandı: “İmralı Cezaevi’ndeki tecridin son bulması; Anayasal hakkımız olan ve ağız içi arama uygulaması ile fiilen engellenen tedaviye erişim hakkımızın sağlanması; Üstü tel örgülerle kapalı ve mevzuata aykırı haldeki odalardan çıkmak; Oda değişim taleplerimizin karşılanması; Yasalarca bizlere tanınan sosyal faaliyetlere katılmak; tüm baskı ve tecrit politikalarının son bulması.”
Tarsus 2 Nolu T Tipi Cezaevi’nde tutulan Dr. Ayhan Kavak, Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulan Kasım Karataş, Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Elif Akkurt’tan gelen fax mesajı ve mektuplara da yer verilen Aykol’un yazısında, gönderilen mektuplarda sağlık sorunlarının yanı sıra tedavilerin nasıl engellendiğini dair bilgiler yer aldı.
Akkurt ise, fax mesajında koğuş arkadaşı Sibel Balaç’ın ölüm orucunda olduğunu, adalet istediğini yazdı.
