BERLİN- Almanyanın Başkenti Berlin’de Teko-JIN (Jinên Ciwan ên Tekoşer ) Üyesi Genç Kadınlar 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü vesilesiyle bir eylem gerçekleştirdi.
Berlin’in işlek bölgelerinde katledilen kadın ve çocukların resimleri ile durup toplumsal farkındalığı yükseltmek ve dünyanın her yerinde kadınlara yönelik şiddete dikkat çekmek istediklerini vurguladılar.
Ayrıca yapılan Açıklamada şunlara değinildi;” Avrupa da bulunan Genç kadınlarla konuştuk ve birçok kadın yaşadıkları şiddet deneyimlerini bizlerle paylaştı. Bu diyaloglar, şiddet sorununun ne kadar yaygın olduğunu ve kadınların yaşamını ne denli tehlikeye attığını bir kez daha gözler önüne serdi. Dünya genelinde kadınlar ağır düzeylerde şiddetle karşı karşıya kalmaktadır.” dendi.
TekoJIN üyesi genç kadınlar açıklamalarına şöyle devam etti” Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre her üç kadından biri, yaşamının bir döneminde partnerinden fiziksel ya da cinsel şiddet görmüştür. Kadına yönelik şiddet birçok biçimde ortaya çıkar: fiziksel, psikolojik, cinsel, ekonomik ve giderek artan dijital şiddet. Bu sorun, milliyet, yaş ya da sosyal çevreyle sınırlı değildir.”
Almanya’da da benzer bir tablo söz konusudur. Kadınlara yönelik şiddet vakaları her yıl artmaktadır. Her yıl yüzlerce kadın ev içi şiddete maruz kalmakta; ev içi şiddet mağdurlarının yüzde 70’inden fazlasını kadınlar oluşturmakta, birçok kadın ise öldürülmektedir. Almanya’da hâlâ “femisid” (kadın cinayeti) kavramı, cinsiyet temelli bir suç olarak resmi biçimde tanınmamaktadır. Kadın sığınma evleri ve destek merkezleri çoğu zaman doludur ve kaynaklar yetersiz kalmaktadır.
Türkiye’de ise yalnızca 2024 yılında yaklaşık 400 kadın erkekler tarafından öldürülmüştür; yüzlerce kadın da “şüpheli ölüm” adı altında yaşamını yitirmekte ve bu vakalar çoğu zaman açığa çıkarılmamaktadır. Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin ardından koruyucu mekanizmalar daha da zayıflamıştır. İnsan hakları örgütlerinin de vurguladığı gibi, özellikle Kürt kadınlar devlet baskısı ve suç politikaları çerçevesinde daha fazla hedef alınmaktadır.
Genç kadınlar şiddete daha fazla maruz kalmaktadır. Uluslararası araştırmalar, özellikle genç kızların ve kadınların cinsel şiddet, dijital taciz, şantaj ve psikolojik istismara daha çok uğradığını göstermektedir. Sosyal medyada genç kadınlar nefret söylemi, tehdit, şantaj, aşağılanma ve pornografik içeriklerle hedef alınmaktadır. Buna karşın birçok ülkede genç kadınlar toplumsal direnişin öncüsü hâline gelmiş, şiddet ve baskıya karşı güçlü bir mücadele yürütmektedir. Bu nedenle daha fazla hedef alınmakta, tehdit edilmekte ve korkutulmak istenmektedir.
Gazze, Suriye, Irak, Ukrayna ve Sudan’da yardım örgütleri sistematik cinsel şiddeti belgelemektedir. Afganistan’da ise Taliban yönetimi altında kadınlar eğitimden, toplumsal yaşamdan ve en temel haklardan mahrum bırakılmaktadır.
Latin Amerika’da, özellikle Meksika’da kadın cinayetleri korkutucu boyutlara ulaşmıştır; kurbanların büyük bir kısmı genç kadınlardır.
25 Kasım her yıl bize şunu hatırlatır: Sessizlik, suçu ve failini korur. Daha fazla güvenli alan, güçlü koruma mekanizmaları, caydırıcı yasalar ve kadınların özellikle genç kadınların siyasete ve karar alma süreçlerine etkin katılımını sağlayan stratejiler hayata geçirilmelidir. Genç kadınlar bugün dünyanın her yerinde şiddete, baskıya ve patriyarkal sistemlere karşı mücadelenin ön saflarında yer almaktadır.



