HABER MERKEZİ – İngiltere merkezli teknoloji alanında işe alım şirketi CWJobs, teknoloji sektöründe çalışan kadınların iş yaşamında maruz kaldıkları cinsiyetçi ve ayrımcı söylemlere dair bir araştırma yaptı. Independent’tan Olivia Petter’ın haberine göre, bu araştırma, kendisini bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik gibi STEM (Science, Technology, Engineering, Mathematics) olarak adlandırılan alanda var olma mücadelesi veren kadınların, hala cinsiyetçi söylem ve uygulamalara maruz bırakıldığını ortaya koydu. Teknoloji sektöründe çalışan kadınların yarısından fazlası cinsiyetçi sözler duyuyor: “Bu iş için fazla güzelsin.”
Teknoloji endüstrisinde çalışan iki binden fazla kadın üzerinde yapılan çalışmaya göre, kadınların yarısından fazlası bu sektördeki iş için “fazla güzel” olduğuna yönelik cümleler duyuyor. Diğer yandan araştırmaya katılan kadınların yüzde 58’i ruh hallerinin regl dönemleriyle bağlantılı olup olmadığına yönelik sorular aldığını veya bu sorunun bir başka kadına yöneltildiğini duyduğunu söyledi.
‘Cinsiyetçilik sorunu ele alınmalı’
Kadınların üçte birinden fazlası da erkek iş arkadaşlarıyla konuşurken “Senin yanında çok mu teknik konuşuyorum?” sorusunu duyduğunu söyledi. Araştırma ayrıca kadınların işyerindeyken hangi cinsiyetçi sözü ne sıklıkla duyduğu oranlarına da yer verdi.
Listenin başında “canım”, “aşkım” veya “hayatım” sözcükleri yer alırken, araştırmaya katılan kadınların yüzde 93’ü her üç kelimeyi de duyduğunu belirtti. Liste kadın çalışanların duyduğu “daha fazla gülümse” (yüzde 83), “bize çay / kahve yapabilir misin” (yüzde 69) ve “bir kadın için fena değil” (yüzde 66) cümleleriyle devam ediyor.
CWJobs Teknoloji’de Kadınlar Başkanı Christine Forder, araştırmanın sonuçlarına dair şunları kaydediyor: “Son 10 yılda, tipik erkek merkezli teknoloji sektöründe daha fazla kadının daha önemli ve kıdemli roller üstlendiğini gördük. Bu her ne kadar umut vadetse de, daha fazla kadını bu sektöre çekmek ve kaybetmemek için, aleni ama düşük seviyeli cinsiyetçilik sorununun ele alınması gerekiyor.”
STEM rollerini “herkesin bildiği gibi erkek öncülüğünde” diye tanımlayan Christine, şirketlerin bu sorunu ele alma sorumluluğunun bulunduğuna ve eşitliği teşvik ederek kadınları güçlendirmesi gerektiğine de işaret etti. Christine, “İster tatlı bir sözcüğün gündelik kullanımı olsun, isterse kadınların hak ettiği terfiyi görmezden gelmek gibi ahlaksız bir davranış olsun… Bu cinsiyetçi kültürle başa çıkmanın ve örnek teşkil etmenin çok önemli bir iş olduğuna inanıyoruz” dedi.
