LUZERN – Rojava’ya dönük işgal ve soykırım saldırılarına karşı TCŞ (Tevgera Ciwanên Şoreşger) öncülüğünde, Luzern Demokratik Kürt Toplum Merkezi Meclisi üyelerinin katılımıyla saldırılar protesto edildi.
Merkezi tren istasyonu önündeki eylem öncesi tüm Kürdistan şehitleri için saygı duruşunda bulunuldu. Saygı duruşunun ardından Luzern meclisi adına konuşan Ercan Güneş, işgal saldırılarına karşı topyekûn mücadelenin önemine dikkat çekti.
“HER DAİM ALANLARDA OLACAĞIZ”
Güneş konuşmasının devamında işgalci ve soykırımcı Türk devletinin saldırılarına karşı seferberlik ilan edildiğine dikkat çekerek şunları söyledi; “Partimizin açıkladığı gibi, seferberlik ilan edilmiştir. Bizde Avrupa’da yaşayan Kürt halkı olarak Rojava’ya sahip çıkmak için bugün değil her daim alanlarda olacağız. Rojava 12 yıldır özyönetimini ele alarak tüm çalışmalarını yürütmektedir. Ama faşist Türk Devleti bunu hazmedemeyip her daim Rojava’ya ve Kürt halkına saldırılar düzenliyor. Bizde çok büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız bu yüzden her daim alanlarda olacağız.”
“ROJAVA’DA Kİ KAZANIMLARIMIZI SAVUNACAĞIZ”
Eylemde konuşan HDP’nin eski Milletvekili Musa Farisoğulları ise işgalci Türk Devletinin saldırılarına karşı öz savunmanın önemine dikkat çekti. Farisoğulları’nın konuşması ise şu şekilde;
“Son günlerde faşist Türk Devletinin öncülüğünde ve DAIŞ işbirliğiyle Rojava barbarca saldırılar yapılıyor. Rojava devrimi, Rojava ve tüm Kürdistan halkının devrimidir. Bizim tüm yapı ve bileşenlerimizin emekleriyle yapılmıştır. Öyle görünüyor ki statükocu devletler Orta Doğu’yu tekrardan kendi çıkarlarına göre dizayn etmeye çalışıyorlar. Halkımız üzerinde ve kazanımlarımıza büyük bir savaş başlatmak istiyorlar. Partimizin açıklamasını ele alarak bizde halk olarak her daim halkımızla beraber olarak halk savaşında yerimizi alarak direnişte olmalıyız. Seferberlik ruhuyla Rojava’yı savunmalıyız ve eylemlerimiz her daim devam edecektir. Tüm Avrupa’da yaşayan Kürdistan halkı nerde yaşarsak yaşayalım her daim her yerde alanlarda olalım ve direnişimizi büyüterek Rojava’da ki halkımızın yanında olalım.”
Farisoğulları’nın ardından söz alan TCŞ Luzern üyesi Mehmet Demir, gençlerin işgal saldırılarına karşı tutum Avrupa’da gençlerin saldırılara karşı tutum alarak alanlarda olmasının gerektiğinin altını çizdi. Demir konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Bizler, Devrimci Gençlik Hareketi olarak, halkımızı ve topraklarımızı kanımızın son damlasına kadar korumaya yemin ettik. Bu yolda Önder APO’nun ideolojisi, şehîd Asya ve şehîd Rojger’in cesaretiyle savaşı büyütecek, faşizmi yerle bir edeceğiz. Dünyanın dört bir tarafında mücadeleyi büyütecek bu faşist saldırıları ve zihniyeti yerle bir edeceğiz.
“ÖZSAVUNMA BİLİNCİYLE EYLEME GEÇME ZAMANI”
Rojava Devrimi’ni gençliğin cesareti ve kadınların öncülüğüyle kazandık. DAİŞ gibi barbar çeteleri yerle bir ettik, işgalci Türk devletine karşı direnişin destanını yazdık. Şimdi daha büyük bir zaferin eşiğindeyiz. Devrimci ruhu yeniden alevlendirip halkların kurtuluş bayrağını dalgalandırmanın tam zamanıdır!
Türk devletinin Rojava’ya yönelik saldırıları, yalnızca Halep’le sınırlı kalmayacak, tüm bölgeyi ve halkların özgürlük mücadelesini hedef alacaktır. Bu saldırılar, Kürt halkının iradesini ve devrimini yok etme planının bir parçasıdır. Ancak tarih, halkların ve gençliğin örgütlü direnişiyle faşizmin her seferinde bozguna uğratıldığını göstermiştir. Bugün de bu tarihsel görevi üstlenme sırası bizdedir.
Avrupa gençliği olarak, bulunduğumuz her yerde halkımızın sesi olalım. Sokaklara çıkarak faşizme karşı mücadeleyi yükseltip, sessiz kalan devletlerin suç ortaklığını dünyaya duyurmalıyız. DAİŞ çetelerine karşı verilen direnişle özgürleşen bu toprakları savunmanın sorumluluğu hepimizin omuzlarındadır.
Şimdi, sokağa çıkma, direnişi büyütme ve özgürlüğü savunma zamanıdır! Faşizmi her yerde durdurmak için harekete geçelim!”
Eylem “Bijiî Berxwedana Rojava” ve “Bijî Şerê Gelê Şoreşgerî” sloganlarının atılması ile sona erdi.



