Enter your email Address

Pazartesi, Aralık 15, 2025
  • Kurmancî
  • Türkçe
[email protected]
Nûçe Ciwan
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojhilat
      • Rojava
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
    • Dergiler
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Kürdistan Gençliği
    • Öğrenci
    • Avrupa
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Kültür Sanat ve Spor
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Nûçe Ciwan
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojhilat
      • Rojava
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
    • Dergiler
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Kürdistan Gençliği
    • Öğrenci
    • Avrupa
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Kültür Sanat ve Spor
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Nûçe Ciwan
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Anasayfa Derinlik Analiz

Suriye ve Libya savaşı Tayibin sonu mu olacak?

03/01/2020 - 0:08
içinde Analiz, Manşet, Toplumsal, Tüm Haberler
Reading Time: 8 mins read
A A
Suriye ve Libya savaşı Tayibin sonu mu olacak?
PaylaşTweetle

HABER MERKEZİ

Tayyip Erdoğan Yönetimi sınırları dışına asker göndermeye ve oraları işgal etmeye devam ediyor. 9 Ekim 2019 tarihinde başlattığı Kuzey-Doğu Suriye’yi işgal saldırısı ardından, şimdi de Libya’ya asker gönderip yeni bir işgal saldırısı başlatmak için meclisten izin istiyor. Mevcut durumda AKP-MHP çoğunluğuna sahip olan meclisin de istenen izni vereceğine kesin gözüyle bakılıyor. Böylece Suriye macerası ardından Türk ordusunun Libya macerasının da başlayacağı anlaşılıyor.

Aslında ne 9 Ekim 2019 işgal saldırısı TC ordusunun Suriye’ye yönelik ilk işgal saldırısı oluyor, ne de Tayyip Erdoğan Yönetimi Libya savaşına yeni katılıyor. Tersine otuz yıllık Üçüncü Dünya Savaşı sürecinde TC Devleti adım adım Ortadoğu’nun hemen her alanında savaşır hale gelmiş bulunuyor. Tıpkı İttihat ve Terakki Yönetiminin Birinci Dünya Savaşı içerisindeki durumuna benziyor.

Geriye dönüp bakıldığında, Türkiye’nin sadece 1991 başındaki Körfez Savaşına katılmamış olduğu ve 2003 baharında ABD’nin Bağdat saldırısına destek vermediği görülüyor. Ancak bunlar dışında Irak’ın işlerine sürekli müdahale etmiş ve 1991 Çekiç Güç Operasyonu temelinde PKK gerillasına yönelik Güney Kürdistan topraklarında istediği her an saldırı düzenlemiş bulunuyor. Söz konusu bu saldırılar sonucunda Xakurkê’den Haftanin’e kadar uzanan hatta 25 km. derinliğine kadar genişleyebilen toprak parçalarını işgal ettiği gibi, Güney Kürdistan’ın hemen her alanında da belli sayıda işgalci askeri güç bulunduruyor.

AKP-MHP faşizminin Ortadoğu genelinde Üçüncü Dünya Savaşına katılma durumu 2010’da başlayan “Arap Baharı” denen süreçle birlikte daha da hız kazanıyor. Örneğin Libya’daki Muammer Kaddafi Yönetimini yıkan dış saldırıda karargah görevini Türkiye görüyor. AKP-MHP faşizmi Suriye’nin karıştırılmasında ve Esad Yönetimine karşı savaşın geliştirilmesinde de baş rolü oynuyor. 26 Ağustos 2016 tarihinde Cerablus ve Bab’a yönelik işgal saldırısını başlatarak, askeri gücüyle Suriye sınırını geçme adımını atıyor. Daha sonra bu adımı İdlıb’da askeri noktalar kurma ve Efrîn’i işgal etme adımlarıyla sürdürüyor. 9 Ekim 2019 işgal saldırısı tüm bu işgal hareketlerinin sonuncusu ve de zirve yapması oluyor.

Şimdi Suriye’nin önemli bir parçası TC ordusunun işgali altındadır ve birçok alanında da askeri noktaları vardır. Benzer durum Güney Kürdistan için de geçerlidir. Bunlar dışında başta Katar ve Afganistan olmak üzere Ortadoğu’nun çok sayıda ülkesinde TC Devletinin askeri gücü bulunmaktadır. Libya’ya asker gönderme ve Trablus’u doğrudan savunma arayışı işte bütün bunların ardından gelmektedir. Bunlara bir de Kürdistan’da yürüttüğü vahşi soykırım savaşı, Kıbrıs işgali ve Doğu Akdeniz’deki enerji arama pozisyonu eklenince tüm tablo tamamlanmaktadır.

Dikkat edilirse, TC Devletinin son yönetimi olan faşist AKP-MHP iktidarı, tıpkı Osmanlı İmparatorluğunun son yönetimi olan İttihat ve Terakki iktidarı gibi gırtlağına kadar dünya savaşının içindedir ve Ortadoğu’nun her alanında savaş yürütmektedir. Yine tıpkı Birinci Dünya Savaşında olduğu gibi, pratik savaş Libya-Trablus ve Suriye alanında yoğunlaşmaktadır. Bilindiği gibi, Birinci Dünya Savaşında da çatışmalar bu alanlarda odaklanmıştı ve yine her iki alanda da Mustafa Kemal görev yapmıştı. İşin daha ilginç olan yanı, bu her iki cephede yenildikten sonra Osmanlı İmparatorluğunun artık savaşı yürütme takati kalmamış ve sonunda çökmüştü.

Şimdi ciddi bir çöküşü yaşayan TC Devleti ve AKP-MHP iktidarı da, dikkat edilirse yönünü Suriye ve Libya’ya veriyor ve Tayyip Erdoğan Yönetimi ‘Kurtuluşu’ buralarda arıyor. Buna aslında ‘Çöküşü arıyor’ demek daha doğru bir söz oluyor. Öyle görünüyor ki, tıpkı Mustafa Kemal gibi Tayyip Erdoğan da Trablus ve Suriye’de yenilecek, tıpkı Osmanlı gibi TC de Libya ve Suriye yenilgisi temelinde çökecek.

Açık ki, belirttiğimiz bu hususları görmek ve anlamak için kâhin olmaya gerek yoktur. ‘Görünen köy kılavuz istemez’ derler ya, işte onun gibi bir şey söz konusudur. Güya faşist şef Devlet Bahçeli’ye göre Libya’ya asker göndermek de “Bekaa” meselesiymiş! Yine faşist şef Tayyip Erdoğan’a göre ise, Libya’ya asker gönderme tutumu ‘Türkiye için hazırlanan tuzakları’ bozmuş!

Halbuki gerçek bunların tam tersidir. Baştan itibaren bilinen küresel güçler tarafından bilinçli ve planlı olarak Türkiye Ortadoğu savaşı içine çekilmeye ve bu temelde güçsüz düşürülerek kendilerine muhtaç hale getirilmeye çalışılmaktadır. Bunda da Kürt düşmanı şoven milliyetçi çizgi geliştirilerek yaratılan sahte “Kürt tehlikesi” kullanılmaktadır. Dikkat edilirse, AKP’nin 2015 Temmuz’unda hem ABD ile ve hem de MHP ile anlaşması eş zamanlı gerçekleşmiştir. Bu temelde iyice takatten düşürülen TC Devleti ABD çıkarları doğrultusunda başta İran’a karşı olmak üzere her alanda kullanılacaktır.

Nitekim gidişatın bu temelde seyrettiği açık bir biçimde görülmektedir. İçerde MHP’lileştirilerek AKP iyice zayıf düşürülmüş, adeta marjinal bir çizgiye mahkum olur hale sokulmuştur. Her cephede Kürtlerle çatıştırılarak adeta adım atamaz bir noktaya getirilmiştir. El Kaide, DAİŞ ve Müslüman Kardeşler örgütleriyle ilişkilendirilerek söz konusu bu suç yumağıyla ortaklaşır kılınmıştır. Sözde destek veriyoruz denilerek Suriye batağı içine iyice çekilmiştir. Doğu Akdeniz’de adeta herkesle karşı karşıya gelecek bir pozisyona sokulmuştur. Şimdi sıra Libya batağı içine çekilme noktasındadır. Ve ardından da Irak batağı içine çekilme süreci başlayacaktır. Zira ABD-İran gerginliğinin geldiği nokta yılın son günü olan 31 Aralık’ta yaşanan ABD Irak Büyükelçiliği baskını ile adeta zirveye ulaşmıştır. Buradan da anlaşılmaktadır ki, 2020 yılında ABD-İran gerginliği daha da büyüyüp bir biçimde açık çatışmaya dönüşecek ve Türkiye de çaresiz bir biçimde söz konusu bu savaşa katılmak zorunda kalacaktır.

Peki Türkiye böyle bir durumun dışına çıkabilir mi? Mevcut Kürt düşmanı faşist zihniyet ve siyasetle söz konusu bu sürecin dışına çıkamayacağı açıktır. Bunun dışına çıkmak ancak köklü bir zihniyet ve siyaset değişikliğiyle, yani Kürt sorununu çözen bir demokratikleşmeyle mümkün olabilir ki, ABD ve MHP’ye göbekten bağlı hale gelmiş olan AKP’nin de bunu yapamayacağı açıktır. Mevcut AKP Yönetimi önü açılarak ve teşvik edilerek öyle bir suçlu hale getirilmiştir ki, ne yapsa da yakasını kurtaramayacak durumdadır. Örneğin hem “İran’a karşı destek olacağını’ söyleyerek ABD’nin desteğini almakta, hem de her gün malzeme dolu yüzlerce TIR’ı gizli bir biçimde Başûr sınırından İran’a geçirerek söz konusu ABD ambargosunu delmektedir. Bu da herkesin gözünün önünde olmaktadır. Birçok çevre şimdilik göz yumup görmezden gelse de, zamanı geldiğinde bu yapılanların hepsi birer birer Tayyip Erdoğan Yönetiminin önüne dökülecektir.

Görünen o ki, Trablus çıkarması ve İdlib savaşı AKP-MHP faşist diktatörlüğünün sonunu getirecektir. İdlib oyununda artık yolun sonuna gelinmiş gibidir. Tayyip Erdoğan Yönetiminin Rusya ve İran ile şimdiye kadar yürüdüğü gibi yürüyüşe devam etmesi zor gözükmektedir. İçine çekildiği Libya savaşı ise sanki kesin ve somut yenilgiyi belirleyen alan olacak gibidir. Bunlara bir de Irak kaosu ve ABD-İran çatışması eklenmektedir ki, Tayyip Erdoğan Yönetimi için adeta yolun sonu görünür olmuştur. Bu koşullarda şimdiye kadar yürüttüğü vahşi Kürt katliamları ve faşist baskı ve terör ile de ömrünü uzatması artık mümkün değildir. Suriye ve Libya’da batağa saplanmış olan Tayyip Erdoğan Yönetiminin kesin çöküşü 2020 yılında gerçekleşecektir.

Selahattin Erdem

Kaynak: Yeni Özgür Politika

PaylaşTweetGönderPaylaşGönderTara
Önceki yazı

Umuttan bir resim çizdin

Sonraki Yazı

Kürt-Arap Birliği

Sonraki Yazı
Kürt-Arap Birliği

Kürt-Arap Birliği

KCR Koordinasyonu Rowar: Gençlik kimliği faşist sistemlerin ilk hedefidir

KCR Koordinasyonu Rowar: Gençlik kimliği faşist sistemlerin ilk hedefidir

Manşet

  • Gençlik ve Spor Bakanlığı Qamişlo’da Göç Konulu Çalıştay Düzenledi
  • Rojava Üniversitesi Öğrencileri Qamişlo’da Çevre Temizliği Kampanyası Başlattı
  • YENİLENDİ – NRW Gençliği Ülkeye Dönüşü Tartıştı
  • 60 Saniye’de Günün Önemli Haberleri
  • Halep Yolu Üzerinde 3 Genç Kaçırıldı
  • Melun’da Gençler Önder APO’ya Özgürlük Sloganlarını Haykırdı
  • YCWK İstanbul Birimleri Altı İlçede Önder Apo’nun PKK Kongresine Gönderdiği Politik Raporu Dağıttı
  • Ömer Öcalan: Önder Apo, Her Evde Kürtçenin Savunulması ve Konuşulması Gerektiğini Söyledi

En Çok Okunanlar

  • YENİLENDİ – NRW Gençliği Ülkeye Dönüşü Tartıştı

    YENİLENDİ – NRW Gençliği Ülkeye Dönüşü Tartıştı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Şehid Derweş Kop Komünü Öncülüğünde Önder APO’ya Özgürlük yürüyüşü

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Karayılan: Şehit Berfin Bir Görev Üstlendiğinde Mutlaka Yerine Getirirdi

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Melun’da Gençler Önder APO’ya Özgürlük Sloganlarını Haykırdı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • YCWK İstanbul Birimleri Altı İlçede Önder Apo’nun PKK Kongresine Gönderdiği Politik Raporu Dağıttı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Katip Çelebi Üniversitesi Öğrencileri Kürtçe Eğitim Komünü Kurdu

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Ömer Öcalan: Önder Apo, Her Evde Kürtçenin Savunulması ve Konuşulması Gerektiğini Söyledi

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Dosya: Maxmûr’da Gençlik Kongresi: Öncelik Önder Apo’nun Fiziki Özgürlüğü

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Tunus’da Gençler ve Polis Arasında Çatışmalar Yaşandı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Roboskî Köyünde Bir Genç Araç İçinde Ölü Bulundu

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
Şimdi Oynatılan
Nûçe Ciwan

Copyright © Nûçe Ciwan 2018. Tüm hakları saklıdır.

Bizi Takip Edin

  • Telegram
  • Whatsapp
  • Twitter
  • YouTube

Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dil
    • Kurmancî
    • Türkçe
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojava
      • Rojhilat
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
  • Gençlik
    • Öğrenci
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler

Copyright © Nûçe Ciwan 2018. Tüm hakları saklıdır.