Tarih 2 Aralık 2015’i gösterdiğinde Sur, 21’inci yüzyılın en uzun direnişlerinden birine tanıklık etmeye hazırlanıyordu. Ve aynı zamanda en uzun sokağa çıkma yasağına da. Devletin en “seçkin” birliklerinin 103 gün süren sokağa çıkma yasağı boyunca giremediği Sur, bugün rant uğruna yıkımla yüz yüze ancak hala direniyor.
AMED – NÛÇE CIWAN
AKP hükümeti tarafından Kürt halkının özgürlük mücadelesine karşı imha, inkar ve soykırım projesi olarak hayata geçirilen “çökertme planı” son iki yılda binlerce insanın yaşamını yitirmesine, yüzbinlerce insanın göç etmesine, binlerce kişinin tutuklanmasına, Kürdistan’da bulunan birçok şehrin yerle bir edilmesine neden oldu. Tasfiye planı kapsamında daha hızlı sonuç almak için ilan edilen sokağa çıkma yasakları aylarca sürerken, Kürdistan kentlerine yönelik başlatılan kapsamlı saldırılar aylarca süren kent direnişlerine çarptı. Varto, Cizre, Silopi, Nusaybin, Dargeçit, Gever, Bismil, Silvan ve Sur’da ilan edilen yasaklar ve saldırılar karşısındaki direniş aylarca sürdü. Yasak ilan edilen ilçelerden biri tarih boyunca 33 medeniyete ev sahipliği yapmış Diyarbakır’ın Sur ilçesi oldu. Farklı inanç, kültür ve kimliklerin hafızası olma özelliği taşıyan Sur, sahip olduğu miras nedeniyle sürekli saldırılara maruz kaldı, savaşlara tanıklık etti ama tarihin her döneminde direnişin şehri olarak anıldı. Bu gelenek geçmişten günümüze devam etti.
28 Kasım’da kısmi yasak ilan edildi
Tarih 2 Aralık 2015’i gösterdiğinde ise Sur, 21’inci yüzyılın en uzun direnişlerinden birine tanıklık etmeye hazırlanıyordu. Ve aynı zamanda en uzun sokağa çıkma yasağına da. İlçede 28 Kasım 2015’te Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin katledilmesinin ardından ilan edilen kısmi yasak, 2 Aralık gününden itibaren süresiz olarak devam etti.
En seçkin tabur
Yasağa rağmen evlerini terk etmeyen halk, aylarca süren bir direnişe hem tanıklık etti, hem de bu direnişin bir parçası oldu. İlan edilen yasakla birlikte çatışmalar her geçen gün artarken, ilçeye ilk olarak polis özel harekat ve jandarma özel harekat timleri girdi. Daha sonra tank ve korucular devreye konuldu. Sonrasında da Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en seçkin birliği olan ‘Bordo Bereli’ olarak bilinen Özel Kuvvetler Komutanlığı bünyesinde 4 taburdan oluşan yaklaşık 150 kişilik birim gönderildi.
Devlet seferberlik ilan etti
Devlet, her türlü askeri tekniğin kullanıldığı ilçeye 103 gün boyunca giremedi. Bu süre içinde Sur ilçesinde bulunan binlerce yıllık tarihi yapılar tank ve top atışları sonucunda ya ağır şekilde tahrip edildi ya da tamamen yok oldu. Adeta seferberlik ilan edilen ilçede günlerce süren çatışmalar yaşandı.
7. kolordu Sur direnişine takıldı
Devam eden özyönetim direnişi boyunca ilçe genelinde büyük bir seferberlik ilan edilirken, Türk Silahlı Kuvvetlerinin en donanımlı ve askeri tecrübeye sahip birlikleri ilçeye gönderildi. Sur’daki saldırılar ‘Bayrak-12 Operasyonu’ adıyla yürütüldü. Operasyonun başında yer alan en yüksek rütbeli isim ise 7’nci Kolordu Komutanı Korgeneral İbrahim Yılmaz’dı. Kolordu Komutanı Yılmaz’dan sonra operasyonun askeri komutasında yer alan ikinci kişi ise kamuoyunun yakından tanıdığı Musa Çitil’di. Musa, Mardin 1993-1994 yıllarında 13 köylünün öldürülmesi olayının faili olarak yargılandı, ancak aklandıktan sonra bu operasyona görevlendirildi. “Fetullah Gülen cemaati” soruşturması kapsamında tutuklanan Korgeneral İbrahim Yılmaz öncülüğünde yürütülen operasyonlarda “Bordo bereliler” olarak bilinen Özel Kuvvetler Komutanlığı bünyesinde oluşturulan 4 taburluk birim, haftalarca süren direniş boyunca Sur’un tek bir mahallesine giremedi.
Resmi rakamlar 71 diyor ama…
Aylarca süren yasağa rağmen üstünlük sağlayamayan devlet, halkın yaşamsal ihtiyaçlarının Sur’a ulaşmasını engelleyerek direnişi engellemeye çalıştı. Bu sürede sadece resmi rakamlara göre, 2 yüzbaşı ve teğmenin de aralarında bulunduğu 53 asker, 17 polis ve 1 korucu olmak üzere toplam 71 devlet görevlisi yaşamını yitirdi.
Tarihi değerler büyük zarar gördü
Mart 2016’da kısmi olarak kaldırılan sokağa çıkma yasağından geriye kalan, yok edilmek istenen bir halkın kaybedilmek istenen tarihi oldu. Halk yok edilmeye karşı tarihi bir direniş sergilese de, kaybedilmek istenen tarihi değerler büyük zarar gördü. Bazı mahallelerinde yasağın kaldırıldığı ilçede Cevdetpaşa, Fatihpaşa, Hasırlı, Cemal Yılmaz ve Savaş mahallelerindeki yasak 2 yıldır devam ediyor.
Sur’u parsel parsel kamulaştırdılar
İlçenin 5 mahallesindeki yasak sürerken, yıkım işlemi tamamlandıktan sonra yasağın kaldırıldığı mahalleler ise rant alanına dönüştürülerek hükümet yandaşlarına peşkeş çekildi. Savaş hukukunu aşan uygulamalarla ilgili incelemelerde bulunan sivil toplum kuruluşları birçok rapor yayınladı. Raporlarda Sur’a ait 6 bin 300 parselin kamulaştırıldığı, yaklaşık 40 bin kişinin Sur’dan göç ettiği bilgilerine yer verildi.
Halk hem geçmişini hem de geleceğine sahip çıkıyor
Sur halkı devletin tüm baskı, imha, inkar, asimilasyon politikalarına rağmen 2 yıldır yaşam alanlarını savunmaya devam ediyor. Sur’a sahip çıkmanın Kürt kimliğine sahip çıkmak olduğunu söyleyen halk, devletin yıkım politikalarına karşı evlerine, geçmişlerine, geleceklerine sahip çıkmaya devam ediyor.