HABER MERKEZİ – Serxwebûn gazetesinin Mart ayı 483. sayısında; 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, 50. Önderlik Zafer Newrozu ile Halepçe, Gazi, Qamişlo, Kızıldere katliamlarını konu alan yazılar ve Newroz şehitlerinin geride bıraktığı mektuplar yer alıyor.
Bu sayıda Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın 21 Mart 1998 tarihinde Parti Merkez Okulu öğrencilerine yönelik yaptığı Newroz değerlendirmesine de yer verildi. Değerlendirmede şu ifadeler yer alıyor: “Newroz, gün ışığına çıkan çiçektir, yaşama duruştur, doğanın rengarenkliğe açılışıdır, bütün yaşam damarlarına kan verilmesidir. İşte PKK de böyledir. PKK bir Newroz partisidir. Yaşama yürüyen halkın partisidir…
Asur İmparatorluğu çözüldüğünde yalnız Kürtlerin değil, Asur halkı da dahil bütün halkların özgürlüğü de başladı. Bu anlamda Mezopotamya bir özgürlükler ülkesi ve tarihidir de. Demirci Kawa’dan Mazlum’a kadar çok soylu özgürlük savaşçıları vardır. Hallac-ı Mansurlardan tutalım Pir Sultanlara, Sivas’ta yakılan Nesimiler’e kadar hepsi bu toprağın özgürlük savaşçılarıdır…”
PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan ise 2022 Newrozu’nu değerlendirdi. Görkemli kutlamalara sahne olan 2022 yılı Newrozu için PKK’nin 50. yıl zaferini garantilediği tespitinde bulunan Kalkan, “Newrozlar, sokakları özgürlük ve demokrasi talebiyle çınlattı. Mevcut Newroz kutlamaları, 50. yılın her gününü böyle büyük bir halk direnişiyle karşılayacağımızı ve mutlaka başaracağımızı açıkça gösteriyor. 50. Newroz yılına, Önderlik ve Parti yılına işte bu ruhla, anlayışla, kararlılıkla giriyoruz. 50. yılı mücadele tarihimizin en büyük zafer yılı haline getireceğiz” diyor.
Duran Kalkan, diz çöktürtmek isteyenlerin kendisinin diz çöker hale geldiğini belirtiyor.
PKK Merkez Komite Üyesi Cemal Şerik de yazısında Mart ayında insanlığın tarihine kara bir leke olarak düşen Gazi, Qamîşlo, Beyazıt, Halepçe ve Kızıldere katliamlarını ele alıyor.
ORTAK TAVIR VE ORTAK BİLİNÇ
Ekin Nûdem’in “Çözüm kadınlardadır bilinci alanlardan haykırılıyor” başlıklı yazısında, “Önder Apo kadınların ilk ve tek ideolojisi olan Kadın Kurtuluş İdeolojisi’ni 1998 yılı 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde ilan ederek tüm kadınlara armağan etti. Kapitalizmin köleleştiren ideolojisine karşı bir meydan okumaydı. Bu ideoloji Kürdistan’da kadın devrimi ve demokratik modernitesi olarak somutlaştı, dünyayı etkileyen bir ideoloji haline geldi” tespitinde bulunuyor.
Şerda Mazlum Gabar ise “Hiçbir kadını bu sisteme kurban ettirmeyelim, Kadını baskı altına alan hangi zihniyetse, hangi kurumsa, hatta hangi kişiyse bunlara karşı özel politika üretip mücadele edelim. Bu zihniyetin böyle canının istediği gibi kendisini yaşatmasına asla izin vermeyelim. Kadının düşünsel kolektifliği, ortak aklı yaratıldığında muazzam bir yöntem zenginliği, mücadele biçimleri doğacaktır. Örgütlenelim, örgütlenerek ortak bilincimizi ve ortak tavrımızı geliştirelim” diyor.
PKK, KCK, YJA STAR VE HPG YILLIK TOPLANTILARINI GERÇEKLEŞTİRDİ
Dilzar Dilok PKK Merkez Komitesi’nin 13 gün süren ve 27 üyenin katılımıyla gerçekleştirdiği yıllık toplantısını değerlendiriyor. Dilzar Dilok, “Düşman dönem dönem birbirini boşa çıkaran tutarsız bilançolar veredursun, PKK yaptığı toplantıyla ve bu toplantının ilanıyla düşman söylemlerinin bir boş sözden ibaret olduğunu kanıtlamıştır. Aynı şekilde KCK toplantısının yapılması, YJA Star ve HPG toplantılarının yapılması ve en temel sonuçlarının ortaya çıkan iddia düzeyiyle birlikte halkımızla paylaşılması da hem halkımıza büyük moral vermiş hem de düşmana büyük bir darbe vurmuştur” diyor.
AKP’NİN VARLIK NEDENİ KÜRT SOYKIRIMI
Türkiye ve Kürdistan’da yaşanan siyasal gelişmeleri analiz eden Xebat Andok ise AKP’nin varlık nedeninin Kürt soykırımı olduğunu ve bunun için iktidar yapıldığını belirtiyor. Xebat Andok şöyle diyor: “Erdoğan-Bahçeli faşist ikilisi, son Rusya-Ukrayna savaşını da fırsata dönüştürmeye çabalamaktadır. Bu yönlü çok yoğun bir diplomasi ve kandırma siyaseti yürüttükleri görülüyor. Öte yandan Ukrayna’ya her türden desteği vererek NATO’ya; Boğazları Möntro Antlaşması kapsamında kapatıp göbekten bağımlı hale geldiği Rusya’ya NATO’nun istediği yaptırımların tümünü yapamayarak da Rusya’ya göz kırpmaktadır. Böylelikle savaşan her iki tarafı aynı anda idare etmeye çabalamakta ve savaştan nemalanmak istemektedir.”
Helin Ümit, “HBDH Türkiye Halklarının Özgürlük ve Demokrasi Mücadelesinin Merkezidir” başlıklı yazısında HBDH’ın kuruluş amacını, misyonunu, faşizme karşı nasıl bir mücadele ağı örmesi gerektiğini değerlendiriyor.
Ayrıca Newroz şehitlerinin kaleme aldığı mektuplar, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın şehitlere yönelik değerlendirmesi, İskan Amed’in yazısı da Serxwebûn gazetesinin Mart ayı sayısında yer alıyor.
