Too Many Requests from Your Network
Please complete verification to access this content.
HESEKÊ- Hesekê Kültür ve Sanat Meclisi Tiyatro Bölümü üyesi Alan Bêkes Suriyê’de yaşanan son gelişmelere dönük ve işgalci Türk devletinin özelde Tişrîn Barajı olmak üzere Kuzey ve Doğu Suriyê topraklarına yönelik saldırıları ve buna dönük halk nezdinde ortaya çıkan mücadeleyi değerlendirdi.
Konuşmasında işgalci Türk devletinin ve güdümündeki çetelerin QSD’yi bitirmeyi amaçladıklarını belirten Kültür ve Sanat üyesi Alan Bêkes, “QSD’yi bitireceğiz derken aslında halkları tamamen yok edeceğiz demek istiyorlar. Biz de bir fert olarak Türk devletine diyoruz ki; hiç kimse, QSD’yi yıkamayacaktır. Çünkü QSD sadece bir kurumun veya partinin iradesi değil, halkların iradesidir.” dedi.
Son olarak gençlere seslenen Bêkes, “Gençler her zaman saldırılara karşı ayakta olmalı. İster siyasi, ister kültürel, ister askeri olsun, eksiklikliğe düşmemeliyiz. ” dedi.
Konuşmanın tamamı şu şekildedir:
“Kültür Sanat Meclisi Tiyatro Bölümü üyesiyim.
Şimdi Hesekê’den tutualım Rojava Kürdistanı’nın her yerinden halk, artık şehitler barajı olarak anılan Tişrin Barajı’na akın ediyor. Bilindiği üzere 8 Aralık’ta Baas rejimi devrildi. Beşşar Esad da Suriye’den kaçtı. Sonrasında İigalci Türk devletinin saldırılarını nasıl yoğunlaştırdığını görüyoruz. Bu saldırılar ağırlıklı olarak Tişrin bölgesine yöneliktir. Şu anda Tişrin bölgesine ciddi bir saldırı düzenleniyor. Türkiye devletinin NATO üyesi olduğu herkes tarafından biliniyor. Halen Afrin, Serekaniyê ve Girêspî’de varlık gösteren Türk devletine bağlı SMO çeteleri Qaraqozax ve Tişrîn’e saldırılar düzenliyor. Diyorlar ki, QSD’yi bitireceğiz. Kürtleri, Arapları, Süryanileri bitireceğiz. QSD’yi bitireceğiz derken aslında bu halkları tamamen yok edeceğiz demek istiyorlar. Biz de bir fert olarak, bir sivil olarak, Hesekê halkı olarak, Hesekê gençliği olarak Türk devletine diyoruz ki; hiç kimse, QSD’yi yıkamayacaktır. Çünkü QSD sadece bir kurumun veya partinin iradesi değil, halkların iradesidir.
Bütün devletlere, özellikle insan haklarına sesleniyoruz; Neden bu kadar sessizsiniz? Neden duymuyorsunuz? Neden gözlerinizi kapatıyorsunuz? Biz her gün beş altı şehidi toprağa veriyoruz, ama bundan da gurur duyuyoruz. Hepimiz bu şehitlerin izinden gidiyoruz. Önderliğimizin sayesinde şehitlerin youndan da asla dönmeyeceğiz.
Bütün gençlere sesleniyorum; Özellikle devrimci gençliğe. Gün mücadele etme günüdür. Eğer bugün 14 yılda elde ettiğimiz başarıları kaybedersek çocuklarımız bize lanet okuyacaktır. İşte bu nedenle Avrupa’daki, Suriye’deki, Türkiye’deki, Başur’daki ve Rojhilatê Kurdîstan’daki bütün gençleri ayağa kalkmaya çağırıyoruz. Bugün Kuzey’de devrim oldu, Güney devrimin parçası değildir diyebileceğimiz bir gün değildir. Bu durum gençler açısından kesinlikle kabul edilemez. Gençler her zaman saldırılara karşı ayakta olmalı. İster siyasi, ister kültürel, ister askeri olsun, eksiklikliğe düşmemeliyiz. Yaşasın devrimci gençlik. Bijî Serok APO.”