HABER MERKEZİ – PKK Dış İlişkiler Komitesi, yaptığı yazılı açıklamada şunları belirtti:
“Dünyanın birçok ülkesinde onlarca komünist ve sosyalist parti ve hareket, ortak bir bildiri yayınlayarak PKK’ye yönelik saldırı politikalarını ve özelde Güney Kürdistan’da hareketimize ve halkımıza karşı yapılan savaş hazırlıklarını kınadılar. Bu hareketler ve partileri bünyesinde toplayan ICOR aynı açıklamada PKK ile dayanışma içinde olduklarını belirterek yanımızda olduklarını ortaya koydular. Partimiz üzerinde başta Türk devleti olmak üzere birçok siyasi gücün saldırı yürüttüğü bir dönemde böyle bir dayanışmanın gösterilmesi çok önemli bulmaktayız. ICOR çatısı altında toplanan bu partilerin dayanışmalarını saygıyla selamlıyoruz. Bu dayanışmayı çok değerli buluyor, Partimizin bu dayanışmanın gereğini mücadelesinde anlamlandıracağını vurgulamak istiyoruz.
Önder Apo’ya yönelik 1999 yılında gerçekleştirilen komplo şimdi güncellenmek ve Özgürlük Hareketimiz tasfiye edilmek istenmektedir. Böyle bir saldırıyı dayatan en başta da Türk devletidir. Türk devleti bunun için hem Kürt işbirlikçiliğini hem de üyesi olduğu ABD’nin başını çektiği NATO’yu Özgürlük Hareketimizin üzerine sürmek istemektedir. 2020 yılında KDP’nin gerilla alanlarını kuşatmak istemesi Hareketimizin yönetimi için 6 Kasım 2018’de yakalama ve öldürme ödülü koyan ABD’nin politikalarından ayrı değildir. Kuşkusuz böyle bir komplo ve tasfiye planının tüm Kürtlere zarar vereceği açıktır. Zaten birçok Kürt örgütü PKK’ye yönelik bu saldırının tüm Kürtlere zarar vereceğini görerek böyle bir politikaya karşı çıkmaktadırlar.
Kuşkusuz Partimize ve yürüttüğümüz özgürlük mücadelesine saldırı Ortadoğu’daki tüm demokrasi güçlerine saldırı olduğu gibi, PKK’nin önemli bir parçası olduğu dünyanın demokrasi ve özgürlük güçlerine de yönelik bir saldırıdır. Bu açıdan ICOR çatısı altında yer alan devrimci demokratik güçlerin Hareketimize yönelik saldırıya karşı çıkması çok önemli bir devrimci demokratik tutum olmaktadır. Öte yandan Kürt halkının özgürlük mücadelesine en fazla zarar verenin de bir Kürt gücünü başka bir Kürt gücünün üzerine sürülmesi olduğu bilinci ve tutumunun bu bildiride ortaya konulması da çok önemlidir. Bu tutum gerçek Kürt dostluğunun somut bir göstergesi de olmaktadır.
ICOR’un Kürt halkının özgürlük mücadelesini zayıflatan politika ve yönelimlere tavır koyması bizler açısından aynı zamanda Kürtler arası birliği önemsememiz ve devrimci hareketler arsındaki dayanışma ve ortak mücadelenin geliştirilmesi anlamına gelmektedir. Dün olduğu gibi bugünden sonra da bu tutum içinde olacağımızı vurguluyor, ICOR çatısı altında ortak bildiri yayınlayan tüm partilere özgürlük, demokrasi ve sosyalizm mücadelelerinde başarılar diliyoruz.”
