Enter your email Address

Pazartesi, Aralık 15, 2025
  • Kurmancî
  • Türkçe
[email protected]
Nûçe Ciwan
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojhilat
      • Rojava
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
    • Dergiler
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Kürdistan Gençliği
    • Öğrenci
    • Avrupa
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Kültür Sanat ve Spor
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Nûçe Ciwan
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojhilat
      • Rojava
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
    • Dergiler
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Kürdistan Gençliği
    • Öğrenci
    • Avrupa
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Kültür Sanat ve Spor
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Nûçe Ciwan
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Anasayfa Derinlik Analiz

“Özgürlük, savaş verilmeden kazanılamaz”

22/06/2021 - 0:05
içinde Analiz, Haberler, Manşet, Toplumsal, Tüm Haberler
Reading Time: 10 mins read
A A
“Özgürlük, savaş verilmeden kazanılamaz”
PaylaşTweetle

HABER MERKEZİ – 

“Akıllı birisi, kendisini parti içerisinde, yaşamında eritmesini bilen kişidir ve bunu da yeteneklerinizi ayaklandırarak yapacaksınız. PKK’ye köle gibi bağlılık olmaz. Zaten hem büyüklük hem özgürlük iç içe geliştirilmek zorundadır. Bu konuda hata yapanlar, yanılgılı olanlar hep kaybetti. “İstediğim gibi PKK’li olurum, istediğim gibi yaşarım” biçiminde kendisini kandıran anlayışların hepsi de zarar verdi; kendisine de, partiye de! Kendisini parti içerisinde terbiye edemeyenlerin, parti ile yaşayabileceklerini sanmıyorum.”

“15 Ağustos Atılımı’nın onuncu yıl dönümü dolayısıyla, savaşçı yapımıza bazı değerlendirmeler konusunda perspektifler vermeye çalışacağız. Bu alanda eğitim faaliyetlerinde bulunan gruplarımız var, onlarla konuşacağız. Sizler de bu gruplarımızdan birisiniz.

Akademik çalışmalarımız geçen yıla kadar daha sürüyordu. Gelişmeler canlı yaşanıyor. Aynı canlılığı bu derslerde olduğu gibi verebilmekteyiz. Belki teknik bazı dersler, teknik araç-gereçler verilemiyor ama diğer hususlarda önemle üzerinde duruluyor. Bu da önemli. Teknik araç-gereçleri öğrenme de önemli, fakat en önemli olan, özellikle parti gerçeğimizi kavrayıp başarabilmektir. En çok yanılgı burada meydana geliyor. Başarı için yaşamayı  olduğu gibi, katılmayı da becermek gerekiyor.

Parti sizin kişisel durumunuza uyacak değil, siz partiye uyacaksınız

PKK’li yaşama katılım olmadan varlık sağlıklı olmaz ve bu da çok zor bir süreçtir. 1980 sonrası yetişmiş kuşak, PKK’nin yaşamsal olayını kolay anlayamaz. Devrimsel, etkisel bir katılımı pek sürdüremez. Fakat başka çaresi yoktur. Bu, özünde gerçeklerimizi esas alan bir katılımı gerçekleştirmemekten kaynaklanıyor. Yaşamış olduğunuz bir yaşam tarzı var, partinin yaşamıyla karşı karşıya getirin, çelişkileriniz orada doğuyor, orada biraz bunalıma giriyorsunuz.

Parti sizin kişisel durumunuza uyacak değil, siz partiye uyacaksınız. Akıllı birisi, kendisini parti içerisinde, yaşamında eritmesini bilen kişidir ve bunu da yeteneklerinizi ayaklandırarak yapacaksınız. PKK’ye köle gibi bağlılık olmaz. Zaten hem büyüklük hem özgürlük iç içe geliştirilmek zorundadır. Bu konuda hata yapanlar, yanılgılı olanlar hep kaybetti. “İstediğim gibi PKK’li olurum, istediğim gibi yaşarım” biçiminde kendisini kandıran anlayışların hepsi de zarar verdi; kendisine de, partiye de! Kendisini parti içerisinde terbiye edemeyenlerin, parti ile yaşayabileceklerini sanmıyorum.

PKK, aynı zamanda yetkinleştirme hareketidir. Yeteneklerin ayaklandığı, dolayısıyla özelliklerin geliştiği bir harekettir. Kölece uyumlar, PKK ile bağdaşmaz. Dik kafalılık, kendi keyfiyetini konuşturma sonuç almaz. Kölece uyum da PKK’lileştirmeye götürmez. PKK’ye doğru katılım ise, insanı ilerletir, güzelleştirir, disiplinli bir varlık haline de getirir. İyi niyetlisiniz, fedakârsınız, cesaretlisiniz, ama bunlarla da yalnız başına parti doğrultusu tutturulamaz. Öncelikle çizgiye, çizgi düzeyine bunu taşırmak gerekir. Bu da parti tarihini, partinin ideolojik siyasi çizgisini, politikalarını, kısacası tüm bunları bilmekten geçer.

Burada parti belgelerini yoğun incelemek mümkündür. PKK’nin bir düşünce dünyası var, siyasal yaklaşım tarzı var. Buna ulaşmayı zorunlu tutmak, doğru hareket etmek, PKK’de gerilla veya partiye katılmak, ‘ölümü göze aldım’ demek de parti doğrularıdır. Sıradan bir savaşçı da bu doğruları bilir ve dolayısıyla çok zordur. Deneyimler, ancak parti çizgisinde doğru özümseme yapanların uzun süreli savaşabileceğini gösteriyor. Bunu hemen hemen her gün tekrarlıyorum. PKK’nin kendi bünyesindeki yaşamı tutturamazsanız, düşman gerçeği karşısında başarılı olunamayacağı gibi, hayatta kalmak da zordur.

İnanacaksınız, irade ve azim olacak

PKK, sosyalist yaşam tarzına sahiptir. Anlayabileceğiniz gibi, bizim mücadelemizin öncüsüdür. Belki kendisini tam anlatamamıştır ama dost-düşman bunu böyle biliyor ve böyle olduğuna da eminiz. Kadın olarak sizlerin katılmasının daha da geliştirici yönleri vardır. Özgürleşme sorunlarınız daha da köklüdür. Oldukça duygusal bir yaşamdan gelmişsiniz. Savaş ortamının zor olduğunu göz önüne getirirsek, daha da çelişkilere girebilirsiniz. Ama özgürlük yanı ağır bastığı için, daha çok bunu talep ettiğiniz için, sabırla katlanır ve parti doğrularına ulaşırsınız. İşlerimizin ne kadar zor olduğunu anlatmaktan ziyade, sizlerin bunu nasıl başarmanız gerektiğini söylüyorum.

Çok örnek olaylar var; hepsi de kaybetmiş, bazısı çekilip kendini bırakmıştır. Yaratıcılığı, inisiyatifi sonuna kadar kullanmaktan çekinmemek gerekir. Fakat PKK’yi henüz temsil edebilecek, iddialı militan tip çıkmamıştır. PKK büyük özgürlük hareketidir. Ağırdır koşullarımız ama sorun, militanlığı kim temsil edebilecek sorunudur.

Hepiniz buradasınız, size sorsak; ‘özgür militan tipe kim ulaşmıştır’ desek, hiç biriniz cevap veremezsiniz. Bu konu özgürlükle aynıdır. Gittikçe önemini dayatarak çözüm istiyor. Şunu demeye getiriyorum; partiye katılırken, eski yaşamınızla çelişkili olacaksınız. Gittikçe PKK’yi tanımanızla, kavrama gereğini duyacaksınız. Niyetinde ciddi olanlar için söylüyorum: İnanacaksınız, irade ve azim olacak. Sabır ve disiplin de gerekiyor ama yaratıcı inisiyatifi sonuna kadar kullanmaktan da çekinilmeyecek. Böylece yeni tip, parti tipi ortaya çıkar.

Sizleri bu konuda daha nasıl yetkinleştireceğimizi bilemiyorum. Özellikle partiyi tanıyan arkadaşlar tarafından, parti dersleri veriliyor. Kendinizi inceleme, araştırmaya da verme imkânı var. Dolayısıyla çok yönlü kendinizi ayaklandıracaksınız. Bu yolun başka çaresi yok. Madem bize katılmaya karar vermişsiniz, başka yolu yoktur.

Görüyorsunuz; gözlerime adeta mil çeker gibi yazı okumaya çalışıyorum. Kendimi geliştirebildiğim kadar geliştirmeye çalışıyorum. Başka yol sonuç vermez. Başka türlü hiç yönetilmez. Zordur, çile ister; başarı için başka tutum da sonuç vermiyor, mecburuz.

Son zamanlarda özellikle saflarımızda çok huysuz, bunalımlı, zapturapta gelemeyen tipler ortaya çıkıyor. Bunu artık kabul etmiyoruz. Bir sabotördür, kabul edemeyiz. İnsanlarımız tamamen hastalıklı, bunalımlı geliyorlar. Fakat bunu partileşme sürecinde de ısrarla sürdürürlerse, ilerlemeleri mümkün değil. Atılırlar, partiyi kendi hastalıklarının kurtuluş alanı olarak görmemek gerekir. Bu yanlışlığı her şeyden önce ortadan kaldırmak gerekir.

“Ben giderim, parti bana ne yaparsa yapsın” demek yanlıştır. Partiye bir iki katkı sunmak için geliyorsun, “partiye önce ne katabilirim” sorusuyla ancak kendini değerlendirebilirsin. Bunu yapmıyorlar, “Partiye canımı veririm, o da her şeyi versin” demek, çok büyük yanlıştır. Benim durumuma bakın; parti için günlük olarak ne yaparım sorusuyla uğraşıyorum. Parti bana ne verirse versin, bu umurumda bile değil. Ben partiye ne veririm; hep bunu düşünüyorum. Dediğim gibi parti, insani emek fedakârlığıdır. Aynı amaca inanmış olanların fedakârlık örgütüdür. Aksi halde, burjuva örgütüne dönüşür. Herkes “önce alayım” derse, diğerlerinin emeklerini çalmış olur. Proleter partide bu olmaz.

Sovyetler’de gördük; mevcut birikimleri parsellemeye kalkıştılar ve yıkılana kadar gitti. Bu tehlike hemen her örgütte vardır. Önüne geçmenin yolu; partinin bir fedakârlık örgütü olduğunu, çıkar dağıtmadığını, tam tersine insanların en yüce duyguları olan cesaret, fedakârlık ve kendini cömertçe verme yeri olduğunu bilmedir. Ancak bu özellikler kazanabilir. Burjuvaca katılırsanız, hantallığı ve tembelliği hep isterseniz, bu doğru olmaz! Proleter tarzı esas almadığınızda ilerlemek mümkün değildir.

Özgür kadın yaratılmadan savaş da kapsamlı gelişemez; gelişse de, sosyalistçe olamaz

Burada önemli olan parti derslerini iyi alacaksınız, tam özümseyeceksiniz. Ondan sonra diğer dersler sırasıyla önem kazanır. Benim ilave olarak, kadın özgürlüğüne ilişkin söyleyebileceklerimi, gittikçe kapsamlı bir biçimde söyledik, sunduk, inceliyorsunuz. Şüphesiz bu konuya da özel veya önemli bir rol veriliyor. Gerçekten kadın özgürlüğünü başarmak istiyoruz. Bu temelde yeni tipe ulaşmak istiyoruz. Çabalar yoğundur. Çok iyi biliyoruz ki, özgür kadın yaratılmadan savaş da kapsamlı gelişemez; gelişse de, sosyalistçe olamaz.

Özgür kadın hareketinin geliştirilmesini, hem eşitlik açısından önemsiyoruz hem de toplumun tümünü kapsamadan başarmak zordur. Kadını partiye katacağız. Bizim bu yaklaşımımız kadar, kimse kadınla çalışmaya cesaret edemez aslında. Ama biz hem devrimimizin derinliği açısından hem de ulusal koşullarımız açısından önem verdik.

Çözümlemeler kapsamlıdır, kadın özgürlüğü konusunda da defalarca incelememiz gerekir ve konuyu da derinleştiriyoruz. Umarım bu yönüyle de kendinizi geliştirirsiniz. Özgür bir kadın savaşçının özelliklerini özümsüyorsunuz. Bu da çok önemli. Sizin için, olmazsa olmaz kabilindedir. Güçlü bir kadın özgürlük bilincini, tutkusunu yaratmadan, kendinizi örtbas ederek yürütmeye çalışırsanız, bu sağlıklı bir kişiliğe yol açmaz. Bu hususları da dikkatle inceleyeceksiniz.

Parti de bu temelde birleştirmeye ağırlık verecek, onun temel özelliklerini karşılamış olarak yürüyeceksiniz. Özgürlük tartışmalarımız devam ediyor, bu tartışmaların içindesiniz. Artık bu temelde de bir katılımı gerçekleştirmenin zamanıdır. Uzatmamak lazım. Zorluklarınız olabilir, sıkıntılar olabilir ama bunlar hepimizin yaşadığı durumlardır. Ben yirmi yıldır çekiyorum. Siz yeni yeni çekiyorsunuz. Yaşınız kadar sabrettik bu işe. Kadınsınız, daha da sabredeceksiniz diye tahmin ediyorum. En azından bizim kadar kendinizi verirseniz, herhalde bizim lehimize bazı gelişmeler olabilir.

Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın 16 Ağustos 1994 değerlendirmesinden derlenmiştir

PaylaşTweetGönderPaylaşGönderTara
Önceki yazı

Değerli Nûçe Ciwan takipçileri

Sonraki Yazı

“Önder Apo, bir halkın varolma tarihi”

Sonraki Yazı
“Önder Apo, bir halkın varolma tarihi”

"Önder Apo, bir halkın varolma tarihi"

Zilanca bir varlık savaşı

Zilanca bir varlık savaşı

Manşet

  • Gençlik ve Spor Bakanlığı Qamişlo’da Göç Konulu Çalıştay Düzenledi
  • Rojava Üniversitesi Öğrencileri Qamişlo’da Çevre Temizliği Kampanyası Başlattı
  • YENİLENDİ – NRW Gençliği Ülkeye Dönüşü Tartıştı
  • 60 Saniye’de Günün Önemli Haberleri
  • Halep Yolu Üzerinde 3 Genç Kaçırıldı
  • Melun’da Gençler Önder APO’ya Özgürlük Sloganlarını Haykırdı
  • YCWK İstanbul Birimleri Altı İlçede Önder Apo’nun PKK Kongresine Gönderdiği Politik Raporu Dağıttı
  • Ömer Öcalan: Önder Apo, Her Evde Kürtçenin Savunulması ve Konuşulması Gerektiğini Söyledi

En Çok Okunanlar

  • Şehid Derweş Kop Komünü Öncülüğünde Önder APO’ya Özgürlük yürüyüşü

    Şehid Derweş Kop Komünü Öncülüğünde Önder APO’ya Özgürlük yürüyüşü

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • YENİLENDİ – NRW Gençliği Ülkeye Dönüşü Tartıştı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Karayılan: Şehit Berfin Bir Görev Üstlendiğinde Mutlaka Yerine Getirirdi

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Melun’da Gençler Önder APO’ya Özgürlük Sloganlarını Haykırdı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • YCWK İstanbul Birimleri Altı İlçede Önder Apo’nun PKK Kongresine Gönderdiği Politik Raporu Dağıttı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Katip Çelebi Üniversitesi Öğrencileri Kürtçe Eğitim Komünü Kurdu

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Ömer Öcalan: Önder Apo, Her Evde Kürtçenin Savunulması ve Konuşulması Gerektiğini Söyledi

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Dosya: Maxmûr’da Gençlik Kongresi: Öncelik Önder Apo’nun Fiziki Özgürlüğü

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Tunus’da Gençler ve Polis Arasında Çatışmalar Yaşandı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Roboskî Köyünde Bir Genç Araç İçinde Ölü Bulundu

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
Şimdi Oynatılan
Nûçe Ciwan

Copyright © Nûçe Ciwan 2018. Tüm hakları saklıdır.

Bizi Takip Edin

  • Telegram
  • Whatsapp
  • Twitter
  • YouTube

Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dil
    • Kurmancî
    • Türkçe
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojava
      • Rojhilat
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
  • Gençlik
    • Öğrenci
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler

Copyright © Nûçe Ciwan 2018. Tüm hakları saklıdır.