HABER MERKEZİ – DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Barış ve Demokratik Toplum Buluşmaları” kapsamında Eskişehir Ağrılılar Derneği’nde halkla bir araya geldi. Buluşmaya AKP ve CHP’li meclis üyeleri de katıldı.
Gülistan Koçyiğit, barış sürecinin geldiği aşamaya ilişkin değerlendirmelerde bulunarak Kürt meselesinin tarihsel bir kimlik sorunu olduğuna dikkat çekti. Gülistan Koçyiğit, “Bu mesele bir terör veya güvenlik meselesi değildir, kökleri inkâr ve imhaya dayanan tarihsel bir kimlik sorunudur” dedi.
‘İMRALI ZİYARETİ KRİTİK EŞİĞİ AŞMIŞTIR’
Kürt sorununun çözümü için mecliste kurulan komisyonun 24 Kasım’da Önder Apo ile yaptığı görüşmeye değinen Gülistan Koçyiğit, bu ziyaretin psikolojik ve siyasi açıdan önemli bir eşik olduğunu belirtti.
Gülistan Koçyiğit, görüşmede Önder Apo’nun şu ifadeleri kullandığını aktardı: “Biz devletle bir mutabakata varmıştık ama şimdi bir siyasal mutabakat arıyoruz. Ve gelen heyeti siyasal heyet olarak kabul ediyorum. Bu tarihi bir görüşmedir.”
Gülistan Koçyiğit, “Düne göre daha umutlu ve kararlı bir aşamadayız. PKK’nin silah bırakması savaşın tamamen yaşamımızdan çıkması açısından son derece kritiktir. Ancak barışı inşa etmek için toplumsal sorumluluğumuz var” diye konuştu.
‘BU SÜRECİ HALKLAR OLARAK SAHİPLENMELİYİZ’
Sürecin yalnızca siyasi partilere bırakılamayacağını vurgulayan Gülistan Koçyiğit, 2013-2015 çözüm sürecine atıf yaparak, “Barışın akamete uğrama ihtimali belirdiğinde milyonlarca insan sokaklara çıksaydı, süreç o şekilde bitmeyecekti. Bugün aynı sorumlulukla hareket etmemiz gerekiyor” dedi.
‘SİLAH BIRAKANLARIN DÖNÜŞÜ İÇİN YASAL DÜZENLEME ŞART’
Gülistan Koçyiğit, Önder Apo’nun çağrısının ardından sürecin ilerlediğini belirterek, Meclis’in üzerine düşeni yapması gerektiğini söyledi ve şöyle konuştu: “Şimdi diğer tarafın da sorumluluğunu, yani bizlerin aslında Meclis’in, siyasetin de sorumluluğunu yerine getirmesi gerekiyor ve çok hızlı bir şekilde bu süreç yasalarını yasalaştırması gerekiyor. 11 Temmuz’da silah bıraktılar ama gelemediler, çünkü bir yasa yok. Silah bırakanın dönüşünü sağlayacak, özgürlük yasalarının çıkması gerekiyor. Siyasal ve sosyal hayata katılım yasalarının hızlı bir şekilde Meclis tarafından yapılması gerekiyor. Bu süreci ilerletecek, süreci geliştirecek, derinleştirecek ve en nihayetinde de başarıya ulaştıracak temel sorun olarak önümüzde duruyor.”
‘AKP KARŞITLIĞI SÜREÇ KARŞITLIĞINA DÖNÜŞMÜŞ DURUMDA’
AKP karşıtlığının süreç karşıtlığına dönüştüğünü vurgulayan Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Daha 19 Mart’ın yılı dolmadı. 19 Mart’tan beri bu zulmü yaşıyoruz. Biz Kaç 19 Mart’tır bu zulmü yaşıyoruz? 2016’dan beri bizim belediyelerimiz gasp ediliyor, irademize el konuluyor. Bir çözüm masası kuruldu, bir süreç yürüyor diye AKP’nin bütün politikalarına onay vermiş, Cumhur İttifakı’na eklemlenmiş bir yerde değiliz ki. Biz 3’üncü yol siyasetiyiz. Biz kendi politik, ideolojik hattımızı devam ettiriyoruz” dedi.
‘KÜRTLER NEYE EVE KİME GÜVENECEK?’
Yeni ve kapsayıcı bir Anayasa’ya ihtiyaç olduğunu dile getiren Gülistan Kılıç Koçyiğit, Rojava üzerinden yapılan tartışmaların süreci tıkadığını söyledi. Gülistan Koçyiğit, ““Türkiye’de çok sorunlu bir tartışma var. Suriye’yi, Rojava meselesini bu sürecin getirip önüne koyan ve sürekli sabah akşam da televizyonlardan çağrı yapan bir kesim var. ‘YPG silah bırakmalı, YPG silah bırakmazsa süreç olmaz’ gibi söylemler kullanılıyor. Herkes diyor ki Kürtlere, ‘Vay efendim, gelin işte entegre olun’ Neye entegre olacak Kürtler? Yani ortada demokratik bir düzen demokratik bir sistem var da Kürtler mi entegre olmuyor? Kürtler kime güvenecekler? Yarın öbür gün Kürt’ün evine saldırıldığında, malına saldırıldığında, canına kastedildiğinde oradaki Alevilere yapılan, Dürziler’e yapılan katliamın aynısı Kürtlere yapılmak istendiğinde Kürt’ün garantisi nedir? Kimdir? Bunu sormaz mı Kürt” ifadelerinde bulundu.

