Enter your email Address

Salı, Mayıs 20, 2025
  • Kurmancî
  • Türkçe
[email protected]
Nûçe Ciwan
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojhilat
      • Rojava
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
    • Dergiler
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Kürdistan Gençliği
    • Öğrenci
    • Avrupa
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Kültür Sanat ve Spor
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Nûçe Ciwan
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojhilat
      • Rojava
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
    • Dergiler
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Kürdistan Gençliği
    • Öğrenci
    • Avrupa
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Kültür Sanat ve Spor
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Nûçe Ciwan
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Anasayfa Derinlik Analiz

Öcalan: Devrimci Halk Savaşına Karşı Nato’nun Gladio Savaşları – II

12/11/2018 - 0:01
içinde Analiz, Manşet, Tüm Haberler
Reading Time: 6 mins read
A A
PaylaşTweetle

Maraş eskiden beri Kürtlerin tasfiyesinin dolaylı ve direkt yöntemlerle planlandığı bir merkezdir. Aynı husus Fırat’ın batısındaki tüm Kürtler için geçerlidir. 1925’teki Şark Islahat Planı’nda Fırat’ın batı yöresinde Kürtçe konuşan tek bir Kürt’ün bırakılmaması, hepsinin asimilasyon başta olmak üzere çeşitli yöntemlerle tasfiye edilmesi öngörülmektedir.

 

HABER MERKEZİ – Maraş eskiden beri Kürtlerin tasfiyesinin dolaylı ve direkt yöntemlerle planlandığı bir merkezdir. Aynı husus Fırat’ın batısındaki tüm Kürtler için geçerlidir. 1925’teki Şark Islahat Planı’nda Fırat’ın batı yöresinde Kürtçe konuşan tek bir Kürt’ün bırakılmaması, hepsinin asimilasyon başta olmak üzere çeşitli yöntemlerle tasfiye edilmesi öngörülmektedir

12 Eylül askeri darbesi NATO gladiosunun en önemli eylemlerinden biridir. Bu döneme kadar NATO ve Türk gladiosu iç içe ve diğer güvenlik güçlerinden hem bağımsız hem de onların üstünde rol icra etmektedir. Bu dönemden itibaren PKK’ye yönelik bir kronoloji düzenlersek:

a- Grup aşamasından 12 Eylül askeri darbesine kadar PKK’ye yönelik takip ve tasfiye amaçlı saldırılar, gladio güçleri de devrede olsa bile, ağırlıklı olarak geleneksel güvenlik güçlerince (MİT, emniyet ve jandarma) yürütülmektedir. Gelişmesine pek şans tanınmadığı için, grubumuzun daha aktif ve aktör konumunda olan diğer örgütler kadar takip edilmediği kanısındayım. Grup THKP-C’nin bir uzantısı olarak değerlendirilip öyle bırakılmış, THKP-C’nin tasfiye edilmesiyle grubun da tasfiye olacağı varsayılmıştır. Grup bazı şahıslarca kontrol edilip elde tutulmak istenmiş olabilir. 1975’ten sonra grubun bağımsız olduğu anlaşılınca, KDP üzerinden Sterka Sor (Kızıl Yıldız) eliyle müdahalede bulunulduğu, bunda Alaattin Kapan denilen ve en son Haki Karer’i katleden unsurun kullanıldığı bilinmektedir. KDP’nin başından itibaren İsrail paralelinde ve NATO’yla bağlantılı olarak hareket ettiği ve Kürdistan genelinde bir kontrol örgütü olarak destek gördüğü kesindir. Gladionun denetiminde olduğu ve özellikle 1961’den itibaren Türk gladiosunun da desteğiyle silahlandırılıp ayaklanmaya teşvik edildiği belirtilebilir. Aynı desteğin İran şahlığı üzerinden sürdürüldüğü çok sayıda belgeyle kanıtlanacaktır. Dolayısıyla KDP üzerinden Kürdistan’daki sol gruplaşmalara yapılan müdahaleleri gladionun dolaylı desteği biçiminde değerlendirmek önem taşımaktadır.

Sterka Sor’un sözde ‘Beş Parçacılığı’ (Kürdistan’ın küçük bir parçasının da SSCB’de kaldığını savunuyordu!) bu görüşü doğrular niteliktedir.

Daha sonra KUK’la takviye edilen bu müdahale, grubun Ankara’dan çıkmadan, çıksa da Fırat’ın doğusuna varmadan tasfiyesine yöneliktir. 1976 yılından itibaren harekete geçen Pilot Necati Kaya, eğer ajansa (kesinliğini bilemiyoruz, araştırılması gerekir) Türk gladiosuna bağlı olabilir. Eğer gruba yönelik bir tasfiye planı varsa, bu planı uygulamaya geçirme şansı bulamamıştır. Grup bilinçli olarak bu tuzağa düşmemiştir. Eğer babası Ali Yıldırım kanalıyla Kesire Yıldırım’ın bir ajanlığı söz konusuysa (bu da kesin bilinmiyor, araştırmayı gerektirir), geleneksel olarak MİT kadrosu çerçevesinde düşünülebilir. Dilaver Yıldırım konusu da hakkında yanlışlık yapmamak açısından üzerinde araştırma yapılmasını gerektirir. Alaattin Kapan’ın 18 Mayıs 1977’de Haki Karer’i provokasyonla tuzağa düşürüp katletmesi, daha grup aşamasındayken PKK’ye yönelik Türk ve NATO gladiosunun ilk eylemi olabilir. 1977’de grubun ilk defa ciddi olarak tasfiye kapsamına alındığı belirtilebilir. Eğer program yayınlanmasa, PKK’nin ilanıyla buna yanıt verilmese ve Alaattin Kapan ölümle cezalandırılmasaydı, grubun tümüyle olmasa da ciddi bir tasfiyeyi yaşaması beklenebilirdi. 1978 sonlarındaki Maraş katliamı, o yörede hızla gelişen gruba karşı gladionun ikinci büyük eylemi olarak değerlendirilebilir. Maraş eskiden beri Kürtlerin tasfiyesinin dolaylı ve direkt yöntemlerle planlandığı bir merkezdir. Aynı husus Fırat’ın batısındaki tüm Kürtler için geçerlidir. 1925’teki Şark Islahat Planı’nda Fırat’ın batı yöresinde Kürtçe konuşan tek bir Kürt’ün bırakılmaması, hepsinin asimilasyon başta olmak üzere çeşitli yöntemlerle tasfiye edilmesi öngörülmektedir. Maraş katliamını halen yürürlükte olan bu plan çerçevesinde düşünmek gerekir. Özellikle Malatya, Adıyaman, Elazığ, Dersim, Sivas, Erzincan ve Antep yöresindeki Kürtlere yönelik olarak sistematik biçimde uygulanan asimilasyon ve gladio eylemleri bu bağlamda düşünülmek durumundadır.

Özcesi, 1960’lardan sonra gelişen sol ve Kürt muhalefeti üzerinde gladionun giderek yoğunlaşan bir denetimi ve baskısı vardır. 12 Mart 1971 darbesiyle daha da yoğunlaşan bu denetim, baskı, çatışma ve suikastlar sistematiktir ve örgütle bağlantılıdır. İslamcı ve ülkücü gruplar kadar sahte Türk ve Kürt sol grupçuklar da gladio savaşları çerçevesinde kullanılmışlardır. Gladionun Türkiye’deki varlığı 1955-60’tan itibaren tüm hükümet oluşumlarında, sağ ve sol gruplar arasındaki çatışmalarda, darbelerin planlanıp uygulanmasında, önemli suikastlar ve katliamlarda son derece etkilidir. Diğer güvenlik ve istihbarat örgütlerinin bağımsız rolü giderek sınırlandırılmış, hatta bu örgütler ele geçirilmişlerdir. Tüm ekonomik, sosyal, kültürel, diplomatik ve iktidara ilişkin faaliyetler devletin güvenliği kapsamında ele alınarak, gladio stratejisi ve taktikleri çerçevesinde değerlendirilip yönlendirilmeye çalışılmıştır. Başta sol ve komünist hareketler, daha sonraları kontrolleri dışında gelişen devrimci ve sosyalist Kürt hareketi üzerinde gittikçe yoğunlaşan operasyonlar yürütülmüştür. 1970-80 arası operasyonların en yoğun dönemi olup, 12 Eylül askeri darbesi ve solun stratejik bir darbe almasıyla sonuçlanmıştır. Kürt devrimci sosyalist hareketinin 1980 sonrasında Ortadoğu’daki üslenmesi kendisine de yöneltilen bu operasyonları boşa çıkarmıştır.

*‘Kürt Sorunu ve Demokratik Ulus Çözümü’ adlı kitabından alınmıştır.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönderTara
Önceki yazı

GÜNDEM 12 KASIM 2018

Sonraki Yazı

Şemdinli eylemi Gerilla için yeni bir dönemi mi ifade ediyor?

Sonraki Yazı
Şemdinli’deki patlama görüntülere böyle yansıdı

Şemdinli eylemi Gerilla için yeni bir dönemi mi ifade ediyor?

Mustafa Karasu: Ümit Acar’ın eylemi direnişin parçası olarak görülmelidir

Karasu: Tüm Kürtler ve siyasi güçler ABD kararına karşı mücadeleyi yükseltmeli

Manşet

  • Mayıs ayı şehitlerini anarken gözaltına alınan iki genç tutuklandı
  • DEM Parti Gençlik Meclisi’nden Livan Orman gözaltına alındı
  • HPG: Türk ordusunun gerillaya saldırıları sürüyor
  • Şiyar Amed: Hikâyenin Kaderi Değişiyor
  • Seyfi Zoğurlu: Şimdi Yürütülecek Savaş Daha Zorlu
  • Ferhat Amed: Kürt Halkı Bugün Ezilen Halkların Umudu Oldu
  • Zozan Çewlîg: Kadın Çok İyi Bilir ki Özgürlük Savunmasız Olmaz
  • Heval Fuat, PKK’yi kadın eksenli ele aldı ve kadını hep öncü gördü

En Çok Okunanlar

  • Kürdistanlı Gençler ‘den Yürüyüşe Çağrı

    Kürdistanlı Gençler ‘den Yürüyüşe Çağrı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Şiyar Amed: Hikâyenin Kaderi Değişiyor

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • DEM Parti Gençlik Meclisi’nden Livan Orman gözaltına alındı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • HPG: Türk ordusunun gerillaya saldırıları sürüyor

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Seyfi Zoğurlu: Şimdi Yürütülecek Savaş Daha Zorlu

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Heval Fuat, PKK’yi kadın eksenli ele aldı ve kadını hep öncü gördü

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Zozan Çewlîg: Kadın Çok İyi Bilir ki Özgürlük Savunmasız Olmaz

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Ferhat Amed: Kürt Halkı Bugün Ezilen Halkların Umudu Oldu

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Önder APO’dan mesaj: Yeni sözleşmeye ihtiyaç var

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Mayıs ayı şehitlerini anarken gözaltına alınan iki genç tutuklandı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
Şimdi Oynatılan
Nûçe Ciwan

Copyright © Nûçe Ciwan 2018. Tüm hakları saklıdır.

Bizi Takip Edin

  • Telegram
  • Whatsapp
  • Twitter
  • YouTube

Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dil
    • Kurmancî
    • Türkçe
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojava
      • Rojhilat
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
  • Gençlik
    • Öğrenci
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler

Copyright © Nûçe Ciwan 2018. Tüm hakları saklıdır.