MÊRDÎN – Mêrdîn’in Nisêbîn ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında 26 Mayıs 2016’da gözaltına alınarak, tutuklanan 17’si çocuk 70 kişinin hakkında açılan iki ayrı davanın tefrik edilmesinin ardından duruşmalarına bugün de devam edildi. Mêrdîn 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün tutuklular Ömer Karataş, Özgür Sevim, İlyas Doğan ve Zehra Kayaalp’in “Örgüt üyeliği, Patlayıcı madde bulundurma, Devletin Birliği ve Ülke Bütünlüğünü Bozma, Basit Yaralama, Kişiyi Yerine Getirdiği Kamu Görevi Nedeniyle Öldürme, Mala Zarar Verme, Tasarlayarak Öldürme” iddiaları ile yargılandıkları davanın duruşmaları görüldü. Tutuklu isimler ayrı ayrı mahkemede hazır edilirken, ilk olarak Ömer Karataş’ın duruşması görüldü.
Karataş’ın avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmada Karataş üzerine atılı iddiaları reddetti. Karataş, Nisêbîn’de olmalarının suç olmadığını belirtirken, demokratik özerklik modelini sahiplenen halkın yanında olmak için kentte olduklarını söyledi. Halkın kendi kendisini yönetme ve demokratik taleplerine devletin saygı duymadığını söyleyen Karataş, kentte kalmasından dolayı pişmanlık duymadığını ifade etti.
3 KİŞİYE MÜEBBET VE 15’ER YIL HAPİS
Avukatı da müvekkili hakkında hangi eyleme katıldığının belirtilmediğini ve Nisêbîn’de yaşanan her olaydan sorumlu tutulduğunu dile getirdi. Mahkeme Karataş’a, “Devletin Birliği ve Ülke Bütünlüğünü Bozma” iddiası ile “Ağırlaştırılmış müebbet” hapis cezası ve “Kasten öldürmeye teşebbüs” iddiası ile 15 yıl, “Kamu malına zarar verme” iddiası ile de 3 yıl hapis cezası verdi.
Ardından devam eden duruşmalarda İlyas Doğan ve Zehra Kayaalp’in de duruşmaları görüldü. Ayrı ayrı görülen duruşmalarda mahkeme her iki isme de “Devletin Birliği ve Ülke Bütünlüğünü Bozma” iddiası ile “Ağırlaştırılmış müebbet” ve “Kasten öldürmeye teşebbüs” iddiası ile 15’er yıl, “Kamu malına zarar verme” iddiası ile de 3’er yıl hapis cezası verdi.
‘DEVLET BİZİ HEP SAVAŞA SÜRÜKLEDİ’
Ardından ise, Özgür Sevim’in duruşması görüldü. Duruşmada hazır edilen Sevim’in avukatı da katılırken, Sevim esasa ilişkin savunma yaptı. Kürt sorununun kangrenleşmiş bir sorun olduğunu belirten Sevim, “Bu sorunun kangrenleşmesi bu ülkeyi yönetenlerin sorunudur. Adalet sorunudur. Bu sorunun bu hale gelmesinin sorumlusu devlettir. Bir halkın onuru ayaklar altına alınmaya çalışılıyor. Bu halk da buna karşı direniyor. Tutturmuşlar PKK diye. Peki, soruyorum; Şeyh Sait katledildiğinde PKK var mıydı? Seyit Rıza da, Zilan Deresi’nde, Koçgiri’de, Dersim’de katliamlar yapılırken PKK var mıydı? Ben hiçbir zaman savaş taraftarı olmadım. Ama devlet hep bizi savaşa sürükledi. Devlet hiçbir zaman demokratik bir çözüme yanaşmadı. Devlet her zaman bu halkı bu halkları savaşa zorladı. Ben hiçbir zaman pişman olmayacağım. Ben bu ülkeyi herkesten çok seviyorum. Halkların kardeşliğine inanıyorum. Vereceğiniz ceza beni ilgilendirmiyor” sözleriyle savunma yaptı.
‘DEPREM PARALARI KÜRT HALKINA BOMBA OLARAK YAĞDIRILDI’
“Eğer Kürt sorunu demokratik yollarla çözülmese bu ülkenin sonu Suriye, Irak, Libya gibi olacak” diyen Sevim, “Tek çözüm Kürt sorununun çözülmesidir. Türkiye halklarının refahı Kürt sorununa bağlıdır. Bakın geçen gün İstanbul depreminde çıkıp, afetler için toplanan paranın nereye gittiğini soran bir çevre var. İşte bu paralar Kürt halkının üzerine bomba olarak yağdırıldı. Kürtlere bu ülkenin halklarına sıkılan kurşunlara harcandı. Ben tekrar söylüyorum tek çözüm Kürt sorununun çözümüdür” ifadelerini kullandı.
SEVİM’E AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET VE 25 YIL HAPİS
Sevim’in avukatının savunmasının ardından kararını veren mahkeme Sevim’e “Devletin Birliği ve Ülke Bütünlüğünü Bozma” iddiası ile “Ağırlaştırılmış müebbet” hapis cezası ve “Kasten öldürmeye teşebbüs” iddiası ile 15 yıl, “Kamu malına zarar verme” iddiası ile de 3 yıl ve “Örgüt üyeliği” iddiası ile 7 yıl hapis cezası verdi.
DAHA ÖNCE CEZA VERİLEN İSİMLER
Nisêbîn Davası’nda bugüne kadar Yasemin Erkol’a “Örgüt üyeliği” iddiası ile 10 yıl, olay tarihinde yaşı 18’in altında olan Heja Alğan, Emre Topçuoğlu, Baran Eman, Çeçan Kilkaya ile Dilan Aslan’a 35’er yıl hapis cezası verildi. Yine Osman Bozkurt, Hamit Acur ve Akar İkbal’e de “Ağırlaştırılmış müebbet” ve 15 yıl hapis cezası verilmişti.
