Enter your email Address

Pazartesi, Aralık 8, 2025
  • Kurmancî
  • Türkçe
[email protected]
Nûçe Ciwan
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojhilat
      • Rojava
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
    • Dergiler
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Kürdistan Gençliği
    • Öğrenci
    • Avrupa
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Kültür Sanat ve Spor
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Nûçe Ciwan
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojhilat
      • Rojava
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
    • Dergiler
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Kürdistan Gençliği
    • Öğrenci
    • Avrupa
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Kültür Sanat ve Spor
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Nûçe Ciwan
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Anasayfa Derinlik Açıklamalar

Kürdistan Tarihi Ve Meşru Savunma – III

Kürdistan Tarihi Ve Meşru Savunma – "KÜRDİSTAN'A SÖMÜRGE STATÜSÜ BİLE VERİLMEMİŞTİR"

09/07/2019 - 0:02
içinde Açıklamalar, Manşet, Tüm Haberler
Reading Time: 9 mins read
A A
Kürdistan Tarihi Ve Meşru Savunma – III
PaylaşTweetle

HABER MERKEZİ

“KÜRDİSTAN’A SÖMÜRGE STATÜSÜ BİLE VERİLMEMİŞTİR”

Kürt tarihi, Kürt kültürel birikimi, Kürt nüfusu, kısaca Kürt toplumu tarihiyle, diliyle başka uluslaşmaların ham maddesi yapılmak istenmektedir. Kürdistan üzerinde kurulan sömürgeci egemenliğin birinci amacı budur. I. Dünya Savaşı ardından yaratılan ulusal yok oluş sisteminin temel yörüngesi böyledir. Şimdi bu biçimde o amaç böyle olunca araç ve yöntemlerde bu amaca göre düzenlenmiştir tabii. Sömürgeleştirmedeki amacın ekonomik kaynakların sömürüsü olduğu yerlerdeki araç ve yöntemler ile sömürgeleştirmedeki amacın ulusal yayılma, ulusal yok oluşu sağlama olduğu gibi Kürdistan’daki sömürgeleştirmenin araç ve yöntemleri çok çok farklı olmuştur. Buradan baktığımızda Kürdistan’a bir sömürge statüsü verilmemiştir. Yani adı olmamıştır, bir sistemi olmamıştır. Her şeyiyle dağıtılması öngörülmüştür. Çünkü kendi varlığını sürdürmesi ve kendi varlığı etrafında örgütlenme yaratması demek, ulusal yok oluşa karşı direnmek demektir. Ulusal yok oluşu başarısız kılmak demektir. Eğer ulusal yok oluş süreci başarılacaksa o zaman bu ancak toplumun tarih, dil, kültür alanında, örgütlülük alanında kendine ait ne varsa hepsinin yok edilmesi, parçalanmasıyla ancak mümkün olabilir.

Kürdistan üzerinde 20. yüzyılda uygulanan sistemin toplumdaki yarattığı etkiler, toplumu içine aldığı süreç işte budur. Bunun için kimlik yasaklanmıştır, bunun için kendini inkar geliştirilmiştir, bunun için her türlü horlanma, kötülenme, yani kendinden kaçış yaratılmıştır. Bunun için düşünce üzerinde baskı kurulmuş, beyin tahakküm altına alınmaya çalışılmıştır. Bunun için Kürt toplumunun her türlü örgütlülüğü paramparça edilmiştir. Bunun için Kürdistan’daki her türlü yaşam ekonomik, ticari, sosyal, kültürel, eğitsel, siyasal yaşamın hepsi üzerinde şekillenmek isteyen ulusal yapılanmaya bağlanmıştır. Yani Türkiye sistemine bağlanmıştır, tabii parçalanarak bağlanmıştır. Bu da paramparça edilmiş, kendi değerlerinden kopmuş, kendi değerlerini kaybetmiş, her türlü dengesini kaybetmiş, Önder Apo’nun deyimiyle atomlarına kadar egemenlik altına alınmış bir toplum gerçeği ortaya çıkarmıştır. Bu uygulamaların toplumda yarattığı en önemli yanlardan bir tanesi, yine Önder Apo’nun tanımladığı beyinsel sömürgecilik olmuştur.

Kürt insanı beyniyle, düşüncesiyle sömürgeleştirilmek, bir başka ulus için düşünür, onun çıkarına hizmet eder bir beyin haline getirilmek istenmiştir. Kendinden kaçış, kendini ret, kendini inkar bu düzeydedir. Bireyin bireye dönük saldırı düzeyi böyledir. Onun her türlü düşünce, duygu, ruh gücü üzerinde saldırı geliştirmiştir. Sadece örgütlenmesi ekonomik, sosyal, kültürel yaşamı üzerinde değil beyinsel, ruhsal, duygusal varlığı üzerinde de saldırı geliştirerek tümüyle tahakküm altına alınmak, ezilmek, değiştirilerek bir başka ulusal potada eritilmek istenmiştir. Bu Kürt toplumuna ve bireyine dönük saldırının en kapsamlı, derin, ağır duruma gelmesini ifade ediyor. Aslında insanlık tarihinde birey ve toplumlar üzerinde uygulanan en ağır saldırı sistemidir, en kapsamlı saldırı sistemidir. Tarihte eşi bulunmayan bir saldırı sistemidir. Tarihin en ağır suç saydığı, gördüğü saldırı soykırımdır, fiziki imhadır. Bir toplumun kılıçtan geçirilerek yok edilmesidir. Onun da bir anlamı vardır, anlaşılırlığı söz konusudur. Fakat ortada posa gibi insanlar ve toplumun varlığı korunup ama ruhuyla, duygusuyla, düşüncesiyle, beyniyle tüm ekonomik, sosyal, kültürel değerleriyle kendini inkar edip bir başkasına dönüştüğü, onu yaşar hale geldiği bir örnek yoktur. Buna yine Önder Apo; kendi çıkarlarını göremeyen, kendi çıkarları için düşünemeyen, çıkarları doğrultusunda plan, proje geliştirip eyleme geçemeyen bir insan gerçeğinin ortaya çıkartılmasıdır demiştir. Burada beynini kaybetmiş, kendini düşünce düzeyinde inkar eden, düşüncesiyle de başkasına bağlanan beyinsel sömürgecilik diye de tanımlanan bir köleleşmeyi yaşayan insanla, temel örgütlenmesi aile olan, aileden başka hiçbir örgütlülüğü ve gücü kalmayan, bu nedenle de her şeyini ailede bulmak isteyerek, aileye dört elle sarılan bir örgütsel yapı kalmıştır. Kendini bu biçimde ifade eden bir erkek, böyle bir erkeğin hizmetçisi olan, köle bile denilemeyecek, kölelik statüsü bile edinemeyen bir kadın duruşu ortaya çıkmıştır. Ailecilik bu düzeye getirilmiştir.

KÜRTLER HERKESİN ASKERİ HALİNE GELMİŞTİ

Şimdi burada artık meşru savunmanın tüm yönleriyle kaybedilmesi vardır. Meşru savunma kendisini tanıma, çıkarlarını görme ve savunma yol yöntemlerini bulma bilinciyse, böyle bir sistem altında Kürt toplumu ve bireyi bu bilincin hepsini kaybetmiştir. Meşru savunma böyle bir bilinçaltında, birey ve toplumun örgütlülüğü ise bu sistem altında, böylece her türlü geriliğin ve gericiliğin ocağı haline gelen başa bela aile dışında Kürt bireyinin ve toplumunun örgütlülük adına hiçbir şeyi kalmamıştır. Ailede bir örgütlülük değil aslında, egemen devletçi düzene ve yabancı egemenliğe erkek ve kadının en ileri düzeyde hizmetçiliğini ortaya çıkartan bir örgütlülüktür. Yoksa kendine ait, yüce değerler temelinde herhangi bir amacı ve duruşu olmayan bir örgütlülüktür. Burada kendini korumak için zaten bir eylem, mücadele yoktur. Kendini yok etmek için kendi kendini bitirme vardır. Önderlik, toplumun duruşunu bu dönemde akrebin kendisini zehirlemesine benzetti. Kekliğin kendi kendini avlamasına benzetti. Yani bu da meşru savunma denen şeyin zerresinin bile kalmadığı bir durumun oluşmasını, ortaya çıkmasını ifade etti. Şimdi bu kadar tarihin eski bir halkı olan, devlet egemenliğini bu denli uzun süre kabul etmeyen, devletçi sistem karşısında dağlara çekilip, uygarlıktan uzak durma pahasına da olsa özgür yaşamayı esas alan, benimseyen, içte ve dışta egemenlik sistemini dolayısıyla ondan kaynaklanan saldırıyı en geç tanıyan bir toplum olarak Kürt toplumunun, birkaç yüzyıl içerisinde böyle bir duruma düşürülmesi tabii ki ilginç bir durumdur. Dikkatle değerlendirilmesi, iyi incelenmesi gereken bir durumdur. Acaba neler böyle bir duruma gelmesine yol açmıştır? Daha önceki duruşla, sonradan ortaya çıkan sürecin birbiriyle ilişkisi, bağı var mıdır? Yoksa toplumun o duruşu hiyerarşik devletçi sistem tarafından çok büyük tehlike görülerek, en ileri düzeyde birliği ve gücü ifade eden bir saldırı bu toplum üzerinde mi yürütülmüştür? Bunların incelenmesi, değerlendirilip anlaşılması kuşkusuz gerekiyor. Fakat sonuçta 20. yüzyılın son çeyreğine girerken Kürdistan’ın ve Kürt toplumunun içine çekildiği durum budur.

Artık orada bir meşru savunma bilinci, örgütlülüğü, eyleminin zerresi bile yoktur. Tam tersine her şeyini kaybetmiş, yok olma sürecine girmiş, başkalarının hizmetine koşulmuş bir toplumsal duruş vardır. Buna herkesin askeri olmak deniliyordu. Bu süreçte Kürt toplumu, kendisinin olamayan ama herkesin askeri olan bir toplum olarak tanımlanmıştır. Avukatsız bir halk olarak tanım görmüştür. Yani örgütlülüğü olmayan, çıkarını göremeyen, kendini savunamayan, her türlü saldırıya açık, yok oluş sürecinde olan bir halk. Bu tabii bir toplumun içine düşeceği en ağır durum, en kötü durum, en tehlikeli durumdur. 20. yüzyıl sistemi içinde, I. Dünya Savaşı’nın ortaya çıkardığı sistem dahilinde Kürt birey ve toplumunun böyle bir duruma getirilmiş olduğu açıktır ve bunun doğru ve derinliğine anlaşılması, kavranması çok çok önemlidir. Böyle bir durumun özgür birey ve toplum karşısında taşıdığı tehlikenin derinden anlaşılması da çok çok önemlidir. Çünkü bu tehlike söz konusu durumu yaşayan birey ve toplum açısından bir tehlike olduğu gibi aslında insanlığın özgür duruşu açısından da ciddi bir tehlikedir. Çünkü insanlık katledilmektedir. İnsanlığa dair hiçbir değer bırakılmamaktadır. Birey ve toplumun bu kadar kendini inkar eder, kendine karşıt hale getirilip, kendini tüketir noktaya çekilir olması insanlığın tüketilmesi anlamına gelmektedir. Bir insanlık katliamının yaşandığını göstermektedir. Tabii bu noktada en büyük tehlike, hiçbir ferdinin bunu göremez durumda olmasıdır. Bu durumu doğal sayan, kabul eden bir beyne kavuşturulmuş olmasıdır bireylerin. Yani neredeyse isteyerek, benimseyerek, içselleştirilerek bu durumu yaşar kılınmasıdır. Elbette baştan isteyerek, gönüllü böyle bir şeye girme olmamıştır, ama yüz yıllar süren baskı, katliam, saldırı, geliştirilen oyunlar nihayetinde Kürt bireyi ve toplumuna bu gerçeği kabul ettirmiştir. Bu düzeyde bir teslimiyetçilik, kırılma birey ve toplumda ortaya çıkartılmıştır. Bu elbette ki ciddi bir tehlikeye olumsuz duruşa işaret ediyor.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönderTara
Önceki yazı

GÜNDEM 09 TEMMUZ 2019

Sonraki Yazı

Gençlik Egemenler Karşısında Neden Örgütlenmeli – I

Sonraki Yazı
Gençlik Egemenler Karşısında Neden Örgütlenmeli – I

Gençlik Egemenler Karşısında Neden Örgütlenmeli - I

Devrim İnşacısı: Şehid Xebat

Devrim İnşacısı: Şehid Xebat

Manşet

  • HPG BİM, 2024 Yılında Şehadete Ulaşan 5 Özgürlük Gerillasının Kimlik Bilgilerini Paylaştı
  • TCŞ Stuttgart’tan “Ülkeye Dönüş” Semineri
  • “Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı” Sona Erdi
  • ‘Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı’ 2. Gününde Devam Ediyor
  • Kürt Gençleri Frankfurt’ta Kültürel Etkinlikte Buluştu
  • YRK 2023’te Şehadete Ulaşan Feraşîn Bêrîtan’ın Kimlik Bilgilerini Paylaştı
  • Dersim’de KYK Yurdunda Yemekten Ölü Fare Çıktı: Öğrenciler Protesto Etti
  • Halep’te Önder Apo’nun Özgürlüğü İçin Yürüyüş Düzenlendi

En Çok Okunanlar

  • YRK 2023’te Şehadete Ulaşan Feraşîn Bêrîtan’ın Kimlik Bilgilerini Paylaştı

    YRK 2023’te Şehadete Ulaşan Feraşîn Bêrîtan’ın Kimlik Bilgilerini Paylaştı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • TCŞ Stuttgart’tan “Ülkeye Dönüş” Semineri

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Kürt Gençleri Frankfurt’ta Kültürel Etkinlikte Buluştu

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • ‘Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı’ 2. Gününde Devam Ediyor

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Kürdistan Özgürlük Gerillaları 27 Kasım Ulusal Direniş Bayramını Kutladı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • “Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı” Sona Erdi

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • HPG BİM, 2024 Yılında Şehadete Ulaşan 5 Özgürlük Gerillasının Kimlik Bilgilerini Paylaştı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • HPG BİM 2018’de Şehadete Ulaşan 5 Özgürlük Gerillasının Kimlik Bilgilerini Açıkladı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Önder Apo: Demokratik Toplum Sosyalizmi Temelinde Kurtuluşa Yürüme Zamanıdır

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Wan’da Gençlik Öncülüğünde Şiyar Be Platformu Kuruluşunu İlan Etti

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
Şimdi Oynatılan
Nûçe Ciwan

Copyright © Nûçe Ciwan 2018. Tüm hakları saklıdır.

Bizi Takip Edin

  • Telegram
  • Whatsapp
  • Twitter
  • YouTube

Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dil
    • Kurmancî
    • Türkçe
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojava
      • Rojhilat
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
  • Gençlik
    • Öğrenci
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler

Copyright © Nûçe Ciwan 2018. Tüm hakları saklıdır.