Enter your email Address

Cumartesi, Aralık 13, 2025
  • Kurmancî
  • Türkçe
[email protected]
Nûçe Ciwan
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojhilat
      • Rojava
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
    • Dergiler
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Kürdistan Gençliği
    • Öğrenci
    • Avrupa
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Kültür Sanat ve Spor
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Nûçe Ciwan
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojhilat
      • Rojava
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
    • Dergiler
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Kürdistan Gençliği
    • Öğrenci
    • Avrupa
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Kültür Sanat ve Spor
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Nûçe Ciwan
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Anasayfa Derinlik Analiz

Kentin müthiş rantı onları amansız barbarlar haline getirip kent canavarlığını yarattı – Önder Apo

 Ekoloji ile sistem arasındaki ilişkinin sürdürülemezliği işaret eden Medya Haber'in daha önce Önder Apo'nun derlediği değerlendirmelerini sizlerle paylaşıyoruz.

08/02/2023 - 0:13
içinde Analiz, Eylemler, Haberler, Manşet, Toplumsal, Tüm Haberler
Reading Time: 5 mins read
A A
Kentin müthiş rantı onları amansız barbarlar haline getirip kent canavarlığını yarattı – Önder Apo
PaylaşTweetle

HABER MERKEZİ – Ekoloji ile sistem arasındaki ilişkinin sürdürülemezliği işaret eden Medya Haber’in Önder Apo’nun derlediği değerlendirmeleri sizlerle paylaşıyoruz.

Açık ki, endüstriyalizm sorunu hem ekolojik sorunun bir parçası hem de en temel nedenidir. Fakat ekoloji endüstriyalizmden daha fazla anlam ifade eden toplumsal ve sorunlu bir konudur. Ağırlıklı olarak çevre sorunları felaket alarmı verdiğinde gündemleşti; sakıncalı anlamlar taşısa da, ayrı bir inceleme dalı haline getirildi. Çünkü o da endüstriyalizm gibi toplumun yarattığı bir sorun olmayıp, uygarlık tekellerinin son marifeti olan son derece kapsamlı bir sorun biçiminde tarih, dünya ve toplum gündemine oturmuştur.

Belki de hiçbir sorun ekolojik olanlar kadar kâr-sermaye düzenlerinin gerçek yüzünü bütün insanlığın gündemine oturtacak önem ve ağırlıkta olmamıştır. Kâr ve sermayenin (tarih boyunca tüm askeri, ekonomik, ticari ve dinsel tekellerin toplamı olarak) uygarlık sisteminin bilânçosu sadece toplumun her yönden çözülüşü (ahlâksızlık, politikasızlık, işsizlik, enflasyon, fuhuş vb.) değil, tüm canlıların yaşamıyla birlikte çevrenin de tehlike altına girmesi olmuştur. Tekelciliğin toplum karşıtlığını bu gerçeklerden daha çarpıcı olarak neyle kanıtlayabiliriz ki?

Zekâ ve esneklik payı diğer tüm canlılara göre en yüksek bir doğa olarak tanınsa da, insan toplumu da son tahlilde canlı bir varlıktır. Dünyalıdır, çok hassas düzenlenmiş bir iklimsel ortamın, bitkiler ve hayvanlar dünyasının evriminin ürünüdür. Dünyamızın atmosfer ve iklimi ile bitkiler ve hayvanlar âleminin bağlı olduğu düzenlilikler, hepsinin toplamı olması itibariyle insan toplumu için de geçerlidir. Bu düzenlilikler çok hassastır. Birbirlerine sıkı sıkıya bağlıdırlar. Âdeta bir zincir oluştururlar. Bir halkası koptuğunda zincir nasıl işlevsiz hale gelirse, evrim zincirinin ciddi bir halkası koptuğunda da tüm evrimin etkilenmesi kaçınılmaz olur.

Ekoloji bu gelişmelerin bilimidir. Bu nedenlerle de çok önemlidir. Toplumun iç düzenliliğinin herhangi bir nedenle kırılması insan eliyle yeniden düzenlenebilir. Nihayetinde toplumsal gerçeklik insan eliyle inşa edilen gerçekliktir. Fakat çevre böyle değildir. Toplum kaynaklı olan, daha doğrusu içinden çıktıkları toplumun üstünde kâr-sermaye tekeliyle örgütlenen bazı grupların marifetiyle çevre halkalarından ciddi kopuşlar olursa, evrimsel felaketler zincirlemesine tüm çevreyi, bu arada toplumu da kıyametle karşı karşıya bırakabilir.

Tüm belirtiler kıyametin doğal dengenin bozulması sonucunda değil, bir kısım şebekeler halinde örgütlenmiş gruplar eliyle topluma yaşatılacağını göstermektedir. Elbette bu gidişata doğanın vereceği yanıtlar da olacaktır. Çünkü o da canlı ve zekâlıdır. Onun da tahammül gücünün sınırları vardır. Direnmesini yerinde ve zamanında gösterecek, bu yer ve zaman geldiğinde insanların gözyaşlarına bakmayacaktır. Çünkü kendilerinin yeteneklerine, bahşedilen değerlere ihanet etmekten hepsi sorumlu tutulacaktır. Kıyamet de böyle öngörülmüş değil miydi?

Burada amacım felaket senaryolarına yenilerini eklemek değildir; fakat toplumun mutlaka sorumlu olması gereken her üyesi gibi gerekli sorumlulukla ve varlık nedenimiz olan ahlaki ve politik görev anlayışımızla yeteneklerimiz oranında gerekeni söylemek ve yapmaktır.

Kapitalist modernitenin bilimi pozitivist yapısıyla kendisine çok güvendi. Büyük olgusal keşifleri her şey sandı. Mutlak hâkikati olguların yüzeysel bilgisinden ibaret saydı. Fakat burnunun dibindeki çevre felaketini öngörmemesini nasıl yorumlamak gerekir?

Ekolojik krizin modernite döneminde patlak vermesi tesadüfi değildir

İktidar gücü haline gelen orta sınıfın kanser türü büyümesi, temel yaşam alanları olan kentlerin benzer tarzda kanser türü büyümesi, dünyanın ulus-devlet zincirine bağlanması çevre üzerindeki yıkımın gerçek toplumsal nedenleridir. Bu nedenle toplumsal krizle (daha doğrusu toplumkırımla) ekolojik kriz arasında çok sıkı bir bağ vardır.

Her iki alandaki krizler birbirlerini sürekli besler. Tekel kârı kaçınılmaz olarak nüfus artışı, işsizlik, açlık ve yoksulluğa yol açarken, çoğalan bu nüfus yaşadığı işsizlik, yoksulluk ve açlığı gidermek için çevreyi tahribe yönelmek zorunda kalır. Ormanlar, bitkiler, hayvanlar dünyası büyük tehlike altına girer.

Hiç şüphesiz kentin bu durumundan sınıfsal iktidar ve devletsel yapılar sorumludur. Kentin müthiş rantı onları amansız barbarlar haline getirip kent canavarlığını (yeni Levithan’ı) yarattı. Dünyanın ve toplumun çöküşe gitmesi için başka nedenler aramayalım, yalnızca kent kaynaklı olan sorunlar daha şimdiden bu rolü fazlasıyla oynuyorlar.

Özü aynı kalmakla birlikte, retoriği ve formu değiştirilerek sunula sunula artık bütün cilaları dökülen bu uygarlık kendini kaskatı bir ulus-devlet faşizmi olarak ebedi ilan etmekten kaçınmaz. Şehrin sermaye ve zor örgütlenmesi olarak bürokratik demir kafes kendi içindekilerle birlikte AIDS ve biyolojik kanserleşmeleri çoğaltırken, daha vahim bir gelişme olarak tüm iç yapılanmaları ve doğal çevresiyle toplum doğasının kanserleşmesi evresine girilmiştir. Kalın çizgilerle ortaya konulan bu gerçeklerde abartma olmadığını anlamak için, dünya sisteminin son dört yüz (azami son beş bin yıllık) yılındaki savaşlara, sömürgeciliğe, toplumun tümüne yayılan savaş durumuna ve çevre felaketinin güncel haline bakmak yeterlidir.

Kaynak: Medya Haber 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönderTara
Önceki yazı

GÜNDEM 08 ŞUBAT 2023

Sonraki Yazı

Uzun Yürüyüş üçüncü gününü Böblingen’de geride bıraktı

Sonraki Yazı
Uzun Yürüyüş üçüncü gününü Böblingen’de geride bıraktı

Uzun Yürüyüş üçüncü gününü Böblingen’de geride bıraktı

“Kürdistan gençliğini halkımızın ölümüne sebep olan işgalci devletten hesap sormaya çağırıyoruz”

"Kürdistan gençliğini halkımızın ölümüne sebep olan işgalci devletten hesap sormaya çağırıyoruz"

Manşet

  • 60 Saniye’de Günün Önemli Haberleri
  • Qamişlo’da Tevgera Ciwanên Şoreşger ve Yekîtiya Jinên Ciwan Temizlik Kampanyası Başlattı
  • Duran Kalkan: Apocu Gençlik Özel Savaş Politiklarına Karşı Mücadele Etmeli
  • Mêrdîn’de Genç Kadına Cinsel Saldırı: 4 Gözaltı, 2 Tutuklama
  • Tevgera Ciwanên Mexmur Kongresi Devam Ediyor
  • Maxmur Şehit Rûstem Cûdî Kampında Gençlik Kongresi Başladı
  • HPG BİM Öncü Komutanlar Berfîn Nûrhaq ve Sema Roza’yı Saygıyla Andı
  • Varolanı Kabul Etmemek ‘’Entegrasyon’’

En Çok Okunanlar

  • HPG BİM Öncü Komutanlar Berfîn Nûrhaq ve Sema Roza’yı Saygıyla Andı

    HPG BİM Öncü Komutanlar Berfîn Nûrhaq ve Sema Roza’yı Saygıyla Andı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Duran Kalkan: Apocu Gençlik Özel Savaş Politiklarına Karşı Mücadele Etmeli

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Varolanı Kabul Etmemek ‘’Entegrasyon’’

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Maxmur Şehit Rûstem Cûdî Kampında Gençlik Kongresi Başladı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Mêrdîn’de Genç Kadına Cinsel Saldırı: 4 Gözaltı, 2 Tutuklama

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • ÖLÜYÜ DİRİLTME KÜRT ÖLÜSÜNDEN ÖLÜ DİLLER PARADOKSUNA

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • HPG-BİM 2019’da Şehit Düşen 5 Özgürlük Gerillasının Kimlik Bilgilerini Paylaştı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Tevgera Ciwanên Mexmur Kongresi Devam Ediyor

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • 60 Saniye’de Günün Önemli Haberleri

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • 60 Saniye’de Günün Önemli Haberleri

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
Şimdi Oynatılan
Nûçe Ciwan

Copyright © Nûçe Ciwan 2018. Tüm hakları saklıdır.

Bizi Takip Edin

  • Telegram
  • Whatsapp
  • Twitter
  • YouTube

Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dil
    • Kurmancî
    • Türkçe
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojava
      • Rojhilat
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
  • Gençlik
    • Öğrenci
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler

Copyright © Nûçe Ciwan 2018. Tüm hakları saklıdır.