BEHDÎNAN – HPG Komutanı Murat Karayılan, Türk devletinin saldırıları sonucu 27 Mayıs 2020 yılında Medya Savunma Alanları’nda şehit düşen PKK Merkez Komitesi ve HPG Komuta Konseyi Üyesi Masîro Xabûr’u anlattı.
Şehit Masîro’nun genç yaşlarda gerilla saflarına katıldığını ve 32 yıllık soluksuz bir mücadele yürüttüğünü belirten Karayılan, şehit Masîro’nun Botan’dan Amanos’a, Efrîn’den Kobanê’ye kadar birçok alanda savaştığını vurguladı. Masîro Xabûr’un cesaretli, sabırlı, fedakar ve disiplinli bir savaşçı olduğunu söyleyen Karayılan, “Heval Masîro Apocu hareketin küçük yaşlardan itibaren yetiştirdiği bir arkadaştı, Kürt halkının yiğit bir evladıydı. Şehadeti şüphesiz bizim için çok büyük bir kayıp oldu” dedi.
HPG Komutanı Murat Karayılan, PKK Merkez Komitesi ve HPG Komuta Konseyi Üyesi Masîro Xabûr’a ilişkin değerlendirmeleri şöyle:
Heval Masîro (Bedirxan Abo) Botanlı bir arkadaşımızdı. Mücadele tarihimizde özellikle de silahlı mücadele tarihimizde önemli bir yeri var. Heval Masîro, Beytüşşebap Gewda aşiretindedir fakat ailesi Gever’de yaşıyor. Heval Masîro henüz 14 yaşındayken 1989 yılında gerilla saflarına katılıyor. Botan’da bölgesel katılım gerillanın başarısında çok önemli bir konuydu.
Henüz 1983-1984 yıllarında Kerîm Şirnex, Enwer Omyanis gibi arkadaşlar katılım sağlamıştı. Ama 1988-89 yıllarında gerilla artık genel ve kalıcı bir güç haline gelmişti. Bir diğer nokta ise savaşı daha da geliştirdi. Heval Masîro da o dönem katılım sağladı.
Heval Fazıl Botan, Cuma Bilikî, Serbest Hilalî, Dijwar Hilalî, Adil Bilikî, Doxan Didêrî, Dijwar Erkendî, Bedran Gûndikremo ve Mahmut Afarof yaş olarak biraz büyüktü, katılımları da gerillayı geliştirdi. Fakat özellikle genç arkadaşların katılımı hem savaşta, hem de katılım da bir dalga yarattı. Bu arkadaşlardan biri de heval Masîro’ydu. Hem savaşta gücü, hem geç olması gerillayı güçlendirdi, bölgede kalıcılaştırdı.
32 YIL BOYUNCA KESİNTİSİZ BİR MÜCADELE YÜRÜTTÜ
Mesela; heval Orhan Avyan hem Botan, hem Garzan da rol sahibiydi, daha sonra Dersim’e kadar gittiler. Çekirdekten yetişen Botanlı arkadaşlar gerilla için bir temel oluşturdular. Böyle bir rol oynadılar o dönem. Heval Masîro da bu gruptaki arkadaşlar arasında rol sahibiydi biriydi. Botan’daki savaşta yoğruldu. Doğrudur belki ilk okulu okudu ama esas olarak her şeyi harekette öğrendi ve bu şekilde kendisini geliştirdi. Zaman içerisinde de tecrübe sahibi oldu ve savaşı yönetecek, yürütebilecek güce sahip oldu. Yıllarca savaş gücünü yönetti. Yaklaşık 31, 32 yıl boyunca her zaman savaş alanındaydı. Bu süre içerisinde 5 defa yaralanmış ve birçok savaşa katıldı. Zaten en başında bir savaş olarak birçok savaşa katıldı daha sonra komutan savaştı, savaşı koordine etti.
Savaşta yetişen bir arkadaştı. En son PKK Merkez Karargah Komutanı olarak görev aldı. Zaten HPG Merkez Komuta Üyesiydi. Yine Amanos saha komutanıydı son olarak Botan sahasında komutanlık etti. Yani en aşağıdan en tepeye kadar birçok kademeden geçti. Her kademede de emek, fedakarlık, her göreve hazır olduğunu gösterdi. Heval Masîro’nun duruşunu bu şekilde dile getirebiliriz. Heval Botanlı biri olarak her zaman Botan’da kaldı. Zaten Botan’ı avucunun içi gibi biliyordu. 2000 yılına kadar Botan’daydı. Daha sonra 1999 yılında başlayan geri dönüş sürecinde heval Masîro da Medya Savunma Alanları’na geçti. Xinêrê’de, Kandil’de kaldı. Eğitimlere, tartışmalara katıldı. Ardından görevlendirilmesi Zagros’a yapıldı.
Bir süre Zagros’ta çalışma yürüttü. Fakat 1 Haziran 2004 Hamlesi’nden sonra tekrar Botan için görevlendirildi. Çünkü Botan coğrafyasına çok hakimdi. Şüphesiz sadece coğrafi hakimiyet yeterli değildi. Heval Masîro’nun savaş tarzına hakimiyeti vardı, Türk ordusuna karşı nasıl manevra yapılacağını, nasıl karşı konulacağını, nerede ne yapılması gerektiğini bilirdi. Ya da düşmana karşı kayıp vermeden neler yapılacağını, kendisini ve gücünü nasıl koruyacağını düşünürdü. O dönem Botan’da yapılan birçok eylemde rol sahibiydi. Özellikle de Colemêrg sahasından Faraşîn’e, Van’a kadar olan hat üzerinde çok etkiliydi. O bölgelerde her anlamda savaşı yürütebilecek güce sahipti. Bir süre pratik yürüttükten sonra tekrar Medya Savunma Alanları’na geldi.
2011-2012 yılı kış aylarında PKK Ocağı’nda eğitimine katıldı. Bu okulda iyi bir yoğunlaşma yaşadı ve Amanos için öneride bulundu. Botan ve Zagros’taki tecrübelerini Amanos sahasında da değerlendirmek istedi. Talebi faydalı göründü bu yüzden 2012 yılının Bahar aylarında görev alanına gitti. Eğitim devresinde heval Bedrettin ile birlikte hareket ediyorlardı. Heval Bedrettin de Türkiyeli bir arkadaştı, değerli bir kahramandı. Pratiğinin çoğunu Amanos’ta geçirmişti, Amanos’u çok iyi tanıyordu. İkisi birlikte Amanos’a gitmek ve orada yeni bir hamle başlatma talebinde bulundu. Amanos’ta başarılı ve büyük bir hamle geliştirme iddiasındaydılar. Bu temelde önerileri kabul edildi. Seçkin bir grup kadro arkadaşla birlikte gittiler. Heval Masîro saha komutanı olarak Amanos’a geçti. Orada pratik yürüttüler, bazı değişimler gerçekleştirdiler. Önemli bazı eylemler yaptılar. Fakat daha sonra bilindiği gibi 2013 yılının bahar aylarında ateşkes ilan edildi. O dönem çözüm süreci gündeme geldi. Fakat arkadaşlar orada kaldılar.
Daha sonra Suriye’deki savaş ve Rojava sürecinde Efrîn’de savaş başladı. Aralıksız bir savaş değildi ama her üç günde bir, haftada bir Efrîn’e saldırılar yapılıyordu. DAİŞ, El-Nusra vb. birçok çete daha o zamanlar Efrîn’i işgal etmek istiyorlardı. Birçok alandan saldırılar yapıyorlardı bu yüzden Efîn’e takviye güç gerekti. O dönem Amanos’taki arkadaşlara, çetin bir savaş var, takviye güç olarak müdahale edebilir misiniz diye haber gönderildi. Zaten Bakûr’da o zaman savaş durmuştu. O dönem heval Masîro, aralarında Karker Bitlis gibi arkadaşların olduğu seçkin bir grupla birlikte Efrîn’e gitti. Ki bu arkadaşlar Efrîn savaşında uzun bir süre önemli bir rol oynadı. Efrîn’de çetelere karşı yürütülen savaşta rol oynadılar. Rojava Devrimi’ne saldıran grupların çoğu bertaraf edildi ama daha sonra DAİŞ devreye girdi. DAİŞ bir proje olarak devreye konuldu. Kobanê’yi kuşattılar. Özellikle de hareketimiz o dönem Şengal’e müdahale etti, PKK gerillaları DAİŞ’i durdurdu. O süreçte kimse DAİŞ’in karşısında duramıyordu.
DAİŞ de bunun intikamını almak için yönünü Kobanê’ye verdi. Kobanê’de büyük bir güç, büyük silahlar yoktu o zamanlar. DAİŞ de Kobanê’yi yok etmeyi hedefledi. O dönem bu sefer de Kobanê’ye takviye güç gerekti. Heval Masîro, heval Mahmut ve bir grup arkadaş yönünü Kobanê’ye verdi. Azez, Minbic gibi yerler hem DAİŞ’in, hem de El Nusra gibi çetelerin elindeydi. Yani tehlike vardı ama arkadaşlar bu tehlikeleri göze alıp Kobanê’ye geçtiler. Kobanê’nin çığlığına yetiştiler. Kobanê’de olan arkadaşlarla birlikte planlamalar yaptılar, iş bölümü yaptılar. Heval Masîro doğu cephesi komutanı olmuştu. Temmuz ayında DAİŞ saldırıya geçmişti o saldırılar durdurulmuştu, daha sonra bilindiği gibi Eylül ayında DAİŞ’in büyük saldırıları başladı. O savaşta henüz ilk günlerde heval Masîro’nun tecrübesi belli oldu. Mesela DAİŞ 3 koldan saldırılara başladı diğer kollarda hemen hemen şehre yetişti ama Girê Spî kolundan gelen durduruldu. Her geçen gün DAİŞ ilerliyordu.
HEVAL MASÎRO EN ZOR KOŞULLARDA BİLE SOĞUKKANLILIĞINI KORURDU
Kobanê’de durum daha da kötüye gidiyordu. Düşman artık şehre girmişti ve yeni planlama ihtiyacı ortaya çıkmıştı. O zaman heval Masîro genel komutan olarak savaş koordinatörü olarak görevlendirildi. Bu görevlendirmeden sonra şehir merkezine geçti. Savaşı yürüten 5 komutan arkadaş vardı. Çok zor bir süreçti, heval Masîro’nun o dönem üstlendiği rol çok önemliydi. Çünkü heval Masîro çok soğukkanlı, sakin biriydi, paniklemezdi. Arkadaşlara Kobanê’nin durumu nedir diye sorduğumuzda şöyledir, böyledir, artık çok sıkıştık, 150-200 metre kaldı DAİŞ geliyor diyordu doğrusu tablo da böyleydi arkadaşlar da bu şekilde izah ediyorlardı. Ama heval Masîro’ya sorduğumuzda yok o kadar değil diyordu. Ama arkadaşlar bu şekilde anlatıyor dediğimizde de, birkaç çete gelmiş bir binayı tutmuşlar şimdi üzerlerine gideceğiz, onları oradan çıkaracağız derdi. Yani böyle soğukkanlı ve rahattı ama meselenin üzerinde dururdu.
Heval Masîro o soğukkanlılığıyla, cesareti ve sabrıyla ruh veriyordu. Çünkü çok az bir mesafe kalmıştı. Ama heval Masîro’da geri çekilme veya kaybetmek yoktu. Böyle bir duruş sergiledi. Bu duruş elbette diğer arkadaşlarda da vardı. Şüphesiz bu duruş insanı çok etkiliyor. Kobanê savaşında böyle önemli bir rol oynadı. Daha sonra heval Gelhat gibi arkadaşlar geçti ve Kobanê’ye DAİŞ saldırıları durduruldu. Tabi DAİŞ binalara girmişti ve saldırılarını o şekilde sürdürüyordu. Şehrin tamamen özgürleştirilmesi çok zordu. Ancak taktiksel yöntemlerle özgürleştirilebilir. Bu temelde tartışmalar yürütüldü. O tartışmalarda gerilla savaşı yürütülmesi gerektiği belirtildi. Bunun için heval Cemşit Elî Asker de gitmişti o zaten arazide savaş yürütüyordu ama yeterli olmuyordu. Daha kuvvetli bir güce ihtiyaç vardı. Miştenur gibi yerlere güç gerekliydi.
Miştenûr, DAİŞ’in elindeydi ama arka tarafındaki arazi genişti. Bu yüzden Miştenûr’un hem ön, hem de arka tarafından DAİŞ’e darbe vurulduğu taktirde şehir özgürleştirilebilirdi. Yoksa zordu. Bunu da en iyi şekilde yapabilecek kişi heval Masîro’ydu. Çünkü gerillada uzmandı ve talepte de bulunuyordu. Daha sonra koordine görevini başka bir arkadaşa devretti ve bir grup arkadaşla birlikte gizli bir şekilde Kobanê’nin dışına, araziye çıktı. Elbette fedai olmayan birinin bunu yapması zordur. Araziye çıktığında bütün köyler, bütün evler DAİŞ’in elindeydi. Nasıl ekmek temin edeceksin, nasıl kendini savunacaksın, etrafında hiç yeşillik yok. Ama bu durum heval Masîro için bunlar çok sorun değildi. O derin tecrübesi, ustalığı, soğukkanlılığı böyle zor koşullarda düşmana karşı eylem yapmasını, darbe vurmasını sağlıyordu. Onunla birlikte olan arkadaşlar da ona güveniyordu. Heval Masîro bu şekilde Miştenur’a geçti. Birçok eylem gerçekleştirdi. Sonra da bilindiği gibi Kobanê DAİŞ’ten temizlendi.
KOBANÊ DİRENİŞİNDE EN FAZLA EMEK VERENLERDEN BİRİ HEVAL MASÎRO’DUR
Kobanê tarihi bir direnişti ama taktiksel akıl da vardı sadece direniş değildi. Taktiksel akıl ve tecrübe olmasaydı bu direniş gerçekleşmezdi. Burada birçok arkadaşın rolü var. Bir arkadaştan bahsettiğimizde diğer arkadaşları göz ardı etmiyoruz. Kobanê direnişi tarihi bir direniştir, 34 gün sürdü. Birçok kahramanı var bu direnişin. Mesela Gelhat yoldaş, Şivan Gever, Arin heval, Rêvan, Zozan gibi birçok arkadaş vardı bu tarihi direnişti. Bu tarihi direnişte kahramanlık destanları yazıldı. Fakat savaşında başından sonuna kadar an fazla emek veren, taktik ve tecrübeleri sonucu direnişi başarıya götürenlerden biri heval Masîro’dur. Bu tarihi bir hakikattir.
Kobanê’de bir süre kaldıktan sonra heval Masîro Medya Savunma Alanları’nda görevlendirildi. Sanırım 2016 yılındaydı. O zaman Bakrûr’da şehir savaşları yaşanmıştı, çok fazla önerisi ve değerlendirmeleri vardı, yazı yazmıştı, eleştirileri vardı. Bu yüzden hemen Botan’a geçme talebinde bulunmuştu. O dönem 3. kez Botan’a gitme önerisi kabul edildi. Heval Masîro zor dönemlerin, sıkıntılı dönemlerin insanıydı, zor günlerin komutanıydı. 2017-2018-2019 yıllarda Botan’daki savaşta, o zorlu koşullarda, kayıpların önünün alınması için, düşmana cevap olunması için öncülük etti heval Masîro. Botan’da düşman heval Masîro’ya darbe vurmak için çok uğraştı. Adeta tüm teknik gücünü devreye koyup takibe almıştı.
Daha önce Faraşin’de büyük bir hava saldırısı yaptı. Gençlik sorumlusu heval Baran ve birkaç arkadaş orada şehit düştü. Fakat heval Masîro tedbir almıştı. 2019 yılında Cudi’de de aynı şekilde bir saldırı oldu. Düşman heval Masîro’yu şehit düşürdüğünü ilan etti. Düşmanın kayıtlarında heval Masîro 2019 yılında şehit gösteriliyor. Heval Masîro çok dikkatli bir komutandı ve çok tedbirliydi. Güvenmediği yerlerde kalmıyordu. Yer değiştiriyordu, bu yüzden düşmanı hep boşa düşürüyordu. Her anlamda öyleydi. Belki de aramızda en dikkatli kişiydi. Adeta düşmanı hissediyordu. Bu yüzden ona yönelik planlı saldırıları boşa çıkarıyordu.
CESARETİ VE ZEKASIYLA ÖNE ÇIKIYORDU
Heval Masîro’nun özelliklerine ilişkin birçok şey söyleyebiliriz. Fakat her şeyden önce zorluk ve sıkıntılar karşısında çok fedakardı, soğukkanlıydı, cesaretliydi. Dervişane bir yaşamı vardı. Rêber Apo’nun dediği gibi bir lokma, bir hırka felsefesiyle yaşardı. Yaşam tarzı bu şekildeydi. Her zaman arkadaşların arasındaydı bu yüzden yapımızın en sevdiği, komutası altında hareket etmek ve savaşmak istedikleri arkadaşlardan biriydi heval Masîro. Rêber Apo çizgisine, değerlere çok bağlıydı. Bu özellikleriyle öne çıkıyordu zaten. Cesaretiyle, soğukkanlılığıyla, zekasıyla öne çıkıyordu, planlıydı, disiplinliydi. Heval Masîro savaş alanında yoğrulmuştu, disiplinli, düzenli olması hem sonuç almasını sağlıyordu, hem de yanındakilerde güven oluşturuyordu. Bu yüzden en zorlu koşullarda bile cevap olabiliyordu. Mesela; zorluklar karşısında, düşmanın ablukası karşısında nasıl hareket edeceğini biliyordu. Bu anlamda hem Botan’daki, hem Kobanê savaşındaki pratikleri takdire şayandır.
Apocu hareketin küçük yaşlardan itibaren yetiştirdiği bir arkadaştı, Kürt halkının yiğit bir evladıydı. Heval Masîro’nun şehadeti şüphesiz bizim için çok büyük bir kayıptı. Ancak üzerinden birkaç yıl geçtikten sonra onunla ilgili konuşabiliyoruz. Şehadeti yaşandığında böyle bir şey olduğunu düşünmek bile istemiyorduk. Yine en fazla üzüldüğümüz noktalardan biri böyle dikkatli, tedbirli bir komutanın savaş alanı dışında, bir arabada düşmanın hava saldırısına maruz kalarak şehadete ulaşmasıdır. Bu insanı çok fazla üzüyor. Çünkü düşmanın kolay kolay tuzağa düşüremeyeceği bir arkadaştı. Ama orada eski arkadaşları görüp bekliyor, heval Kasım Engin var, Bawer Zilan da var ki heval Bawer de 1980’li yıllarda katılım sağlayan Serhat’tan Dersim’e kadar birçok alanda emek veren çok değerli, kahraman bir arkadaşımızdı. Zilan bölgesinden Agirîlidir.
Zaten heval Kasım Engin bilinen bir arkadaştı. Bu arkadaşlar birlikte bir alana gitmek isterken saldırıya uğruyorlar. Bu şehit arkadaşların kaybı bizim için çok önemli kayıplardı. Öyle olmasaydı kimse heval Masîro’yu kolay kolay tuzağa düşüremezdi. Ama maalesef savaş dışında, bizim alanımız olmayan bir bölgede saldırıya uğradılar. 2020 yılında şehadete uğradılar. Bu arkadaşlarımızı saygı ve minnetle anıyoruz. Anılarını mutlaka yaşatacağız, onlara olan borcumuzdur bu. Böyle arkadaşlar savaş pratiğinde fedakarlıkla yoğrulmuş ve yüzlerce kez fedailiklerini, kahramanlıklarını ispatlamıştır. Böyle kahraman arkadaşlarla yoldaşlık yapmak bizim için gurur vericidir. Hareketimizde, Apocu harekette böyle yoldaşlar, böyle kahramanlar çoktur, onlardan biri heval Masîro’dur, heval Kasım’dır, heval Bawer’dir. Onları yaşatmamız gerekiyor. Temsil ettikleri direniş ruhu, yürüttükleri tarz, derin tecrübeleri her zaman bizim için bir perspektiftir. Bu yüzden şehit namirin, şehit namirin diyoruz.



