BEHDİNAN – “Her arkadaş, onun şahsında Önderlik gerçeğinin ve PKK’nin büyüklüğünü, Önderliğin yarattığı kadın özgürlük çizgisinin güzelliğini, değerini gördü.” Şehit Berfîn Nûrhaq’ı bu sözlerle anlatan Karasu, “Yükümüz gerçekten ağır. Onların amaçlarını, özlemlerini gerçekleştirmek bizim yaşamımızın gerekçesidir, anlamıdır. Yaşamımızın kendisidir. Berfîn yoldaşı da o güzellikleriyle yaşatacağız. Onların o değerlerini bütün topluma, bütün yoldaşlara yayacağız. Böylelikle onların düşündüğü özgür Kürdistan’ı, onların düşündüğü özgür toplumu gerçekleştireceğiz” dedi.
KCK Yürütme Konseyi üyesi Mustafa Karasu, Türk devletinin 13 Aralık 2021’de Medya Savunma Alanları’na düzenlediği hava saldırısında şehit düşen Berfîn Nûrhaq’ın (Hanım Xanê Demir) “özel ve özgün” kişiliğini ve Hareket’e kattıklarını ANF’ye anlattı:
2021 yılı 13 Ağustos’ta Garê’de şehit düşen Berfîn Nûrhaq ve Sema Roza yoldaşları minnetle, saygıyla anıyorum.
Berfîn yoldaş, iyi tanıdığım bir arkadaştı. Tabii ki binlerce kadın ve erkek yoldaşı tanıdık, binlerce tanıdığımız yoldaşımız şehit düştü. Bu yönüyle bizim tarihimiz, bir de beraber yaşadığımız, iyi tanıdığımız yoldaşlarımızın şehit düşme tarihidir.
Bu tarih, aynı zamanda bizim kişiliğimizi oluşturan tarihtir. Çünkü bu binlerce yoldaşla beraber yaşadık, beraber mücadele ettik, beraber bu örgütü yürüttük, bu örgüt içinde çalıştık. Ama binlerce arkadaşımız mücadele içinde şehit düştüler. Tüm şehitleri de minnetle ve saygıyla anıyorum.
Berfîn yoldaşla 2003-2004 yılında birlikte çalıştık. Çok yakın bir çalışma yürüttük. Türkiye çalışmalarına bakıyorduk o zaman. Daha sonra da takip ettiğimiz, gördüğümüz bir arkadaşımızdı. Özellikle 2003 yılında Türkiye çalışmalarında beraberken çok iyi tanıdım. Çok özel, çok özgün bir arkadaştı.
Tabii ki bütün şehitlerimiz bizim için değerlidir, bütün arkadaşlarımız değerlidir. Parti kültürü alan, Önder Apo eğitiminden geçen arkadaşlarımız tabii ki değerlidir, onurludur. Bu mücadelede şehit düştüler, halkı için canlarını feda ettiler, özgürlük için yaşamlarını ortaya koydular, her türlü zorluğa katlandılar. Böyle bir şehitlik gerçeğimiz, böyle bir militan gerçeğimiz var. Böyle bir PKK’lilik gerçeği var.
PKK militanı çok farklıdır. Dünyanın hiçbir yerindeki militanlığa benzemez, örgüt üyeliğine, savaşçılığına benzemez. Çünkü Kürdistan devrimi, zorun zoru bir devrimdir. Zor koşullarda yürütülen bir mücadeledir. Yine tarihsel olarak Kürt gerçeğinin baskı altına alınması, soykırımcı sömürgecilik altında bir Kürt toplumsal gerçeğinin şekillenmesi, bunun yarattığı olumsuz etkiler ve uluslararası güçlerin, bölgesel gericiliğin, Kürt gericiliğinin etkisi altında bir Kürt ve bir Kürdistan gerçeği var. Tabii böyle bir ortamda mücadele etmek kolay değil.
BÜTÜN ARKADAŞLARDA BULUNAN GÜZEL YANLARI KENDİSİNDE SOMUTLAŞTIRMIŞTI
Böyle bir mücadele, Önder Apo’nun yarattığı militanlarla gerçekleşmiştir. Önder Apo’nun yarattığı parti, PKK kimliğiyle gerçekleşmiştir. Bu yönüyle bütün yoldaşlarımız, şehitlerimiz eğitimden geçerek kendilerini değiştirmişler, dönüştürmüşler, yeni bir kişilik ve kimlik kazanmışlardır.
Şehitlerimiz böyle değerlidir ama gerçekten Berfîn arkadaş ve bazı böyle arkadaşlar çok özel, çok özgün oluyor. Nasıl? Böyle çok farklı özellikleri olan, neredeyse bütün güzellikleri kendilerinde toplayan bir arkadaştı. Bir arkadaşın şu güzel yanı vardır, diğer arkadaşın şu güzel yanı vardır, bir arkadaşın şu olumlu yanı vardır. Bu arkadaş ve bu arkadaş gibi bazı arkadaşlar, bütün arkadaşlarda bulunan güzel yanları kendilerinde somutlaştırmışlardır. Yani bir güzel değerler abidesi, bir güzel değerler sembolü, bir güzel değerler kişiliği oluşturmuşlardır.
Bu konuda tabii ki Önderliğin eğitiminin, Önderlik derslerinin çok belirleyici etkisi vardır. Yine PKK’nin pratik mücadelesi içinde kazanılan değerler vardır; böyle şekillenmiştir Berfîn arkadaş. Böyle kişiliğini bulmuştur, asıl kişiliği böyle oluşmuştur. Ama şunu da söylemek gerekir: Bu kadar güzel değerleri kendinde somutlaştıran, Parti’nin güzel değerlerini, Önderlik eğitiminin güzel yanlarını bu kadar kendisinde somutlaştırması, bir yönüyle de onun büyüme ortamından gelen, -artık aile ortamı mıdır, farklı etkilerden midir- o güzel özellikler var. O güzel özellikler Parti’yle tanışınca, Önderlik dersleriyle tanışınca çok farklı bir kişilik olmuşlardır. Berfîn arkadaş böyle bir kişilikti. Çok değerli, çok güzel bir arkadaş, çok iyi bir yoldaştı. Yoldaşların yoldaşı olmak, işte Önderliğin yoldaşı olmak, Önderliğin tam yoldaşı olmak derler ya; gerçekten kişiliğini böyle değiştirmiş, dönüşmüştü.
HER ARKADAŞ BERFÎN ŞAHSINDA PKK GERÇEĞİNİN GÜZELLİĞİNİ GÖRMÜŞTÜR
Çok sadeydi. Hiçbir kompleksi olmayan, hep pozitif enerji veren bir yoldaştı. Ve inanıyorum ki onunla tanışan her arkadaş pozitif enerji almıştır. Onu gören her genç arkadaş onun şahsında mücadeleye, PKK’ye, Önderliğe daha fazla bağlanmıştır. Onda Önderlik gerçeğinin, Önderliğin yaratmak istediği kadın kişiliğinin, Önderliğin yaratmak istediği militan kişiliğinin, Önderliğin yaratmak istediği parti kişiliğinin güzel özelliklerini onda görmüşlerdir. O tabii ki böyle bir duruşuyla etkilemiştir. Gençleri etkilemiştir, çevresini etkilemiştir, pozitif bir enerji salmıştır.
Onun şahsında yeni arkadaşlar, genç arkadaşlar ya da her arkadaş Önderlik gerçeğinin büyüklüğünü, PKK’nin büyüklüğünü, PKK gerçeğinin güzelliğini, Önderliğin yarattığı kadın özgürlük çizgisinin güzelliğini, değerini görmüşlerdir. Ben öyle gördüm yani. Ben de bu Parti’nin eski bir kadrosuyum, eski bir arkadaşım ama Berfîn’i görünce bu Parti’nin daha değerli olduğunu anlıyordum.
Bu Parti’nin bu Önderliğin nasıl böyle insanlar yarattığını daha iyi görüyordum ve gurur duyuyorum. Bu Parti’nin üyesi, bir emekçisi, bir militanı olarak gerçekten gurur duyuyorum. Niye? Parti böyle insanlar yaratıyor, böyle güzel insanlar yaratıyor.
BEN ONDAN HEP ETKİLENDİM
İşte mücadele, böyle değerli, böyle güzel arkadaşlarımızın emeğiyle, mücadelesiyle bu noktaya geliyor. Zaten Önderlik dedi; “PKK şehitler partisidir”. Bu şehitlerimiz, şehadetleriyle o kendi güzelliklerini, kendi güzel değerlerini bütün arkadaşlara miras bırakıyorlar, katıyorlar.
Böylelikle her kadın arkadaş, biraz Berfîn Nûrhaq oluyor, Berfîn Nûrhaq’tan etkileniyor. Hepimiz Berfîn Nûrhaq kişiliğinden etkileniyoruz. Ben gerçekten hep etkilendim; onun o güzelliğine, o sadeliğine, o kompleksiz duruşuna, o yoldaş canlısı, yoldaş sevgisine, Parti’ye ve Önderliğe bağlılığına… Görünce gerçekten moral alıyordum. “Ne kadar güzel” diyordum. “Bu partide olmak, böyle bir arkadaşla yoldaş olmak ne kadar güzeldir” diyordum. Gerçekten onu hep öyle hissettim, özel hep gördüm, özgün gördüm.
Şunu söyleyebilirim: Bazı arkadaşlar, kişilik özellikleriyle de bu özgürlük mücadelesine çok büyük değer katıyorlar, katmışlardır.
Evet, şu çabası olmuştur: Şurada militanlık, şurada yöneticilik yapmıştır, şu görevleri yapmıştır, mutlaka katkıları olmuştur şehitlerimizin. Ama bir de o duruşlarıyla, o kişilikleriyle mücadeleye çok büyük destek sunmuşlardır, katkı sunmuşlardır. Çünkü o özgünlükleri, o kişilikleri etkilemiştir insanları.
EĞİTTİĞİ ÖĞRENCİLERİ DURUŞUYLA ETKİLEDİ, POZİTİF ENERJİ VERDİ
Berfîn arkadaş Rojhilat’ta kaldı, Rojhilat’ın İran’ın içlerine kadar gitti, militanlık yaptı, Şengal’de yaptı, birçok alanda çalışma yürüttü. En son HPG Apollon Akademileri Komutanlığı’nda yer aldı. Militanları yetiştirdi, savaşçıları yetiştirdi, gerillaları eğitti. Onun eğittiği gerillalar fedai oldu, savaştı, şehit düştüler. Bu bakımdan Berfîn arkadaş, Apollon Akademileri’nde de eğitim vererek, verdiği eğitimle o arkadaşları militanlaştırdı. O arkadaşları iyi partili, iyi savaşçı, iyi gerilla, iyi yoldaş yaptı. Mücadeleye bağlılığı, soykırımcı sömürgeciliğe öfkeyi artırdı. Bu bakımdan gerçekten bu arkadaşlar kişilikleriyle de oturduğu yerde, dolaştığı yerde, gördüğü arkadaşlarla etki bırakmıştır.
Eğitimlerde de gerçekten çok büyük değer katmışlardır. Eğitim sadece doğruları söylemek değildir. Eğitimcinin, özellikle kendisinden, kişiliğinden de bir şey vermesi gerekiyor. Yoksa sadece bir şeyler anlatmakla eğitim olmaz. Eğitimcilerin bir de eğittiklerine pozitif enerji vermesi lazım. Onlara kişilik kazandırması lazım.
Ben inanıyorum ki Berfîn arkadaşın eğittiği öğrenciler, Berfîn arkadaşı gördüğü zaman bazı eksikliklerini bırakmışlardır. Berfîn arkadaş gibi yoldaş, temiz, duygulu, kompleksiz, örgüte, Önderliğe, halka bağlı özellikleri edinmişlerdir. O duruşuyla onları etkilemiştir. Onlar da bir duruş, bir kimlik, bir kişilik kazanmıştır. Bu çok önemli.
ŞEHADETİ BÜTÜN ARKADAŞLAR İÇİN AĞIR OLDU
Bu bakımdan tabii ki şehadetleri ağır oldu. Gerçekten bütün arkadaşlar için ağır oldu. Ben HPG Komutanlığı’na dedim, “ilan etmeyecek misiniz?” Daha 2022’de dedim. Arkadaşlar şunu söyledi: “Biz daha inanamıyoruz ki! Biz daha sindiremedik ki! Biz daha onun ölümünü kabul etmedik ki açıklayalım.” Gerçekten böyle bir arkadaştı. İnsan onun ölümünü bile ilan edemiyor. Nasıl edeceğiz? Nasıl diyeceğiz “Berfîn Nurhak şehit düştü”? Bu bizim ağzımızdan çıkamıyor. “Biz böyle bir yayın nasıl yapacağız?” Arkadaşlar öyle dedi. Bu yönüyle çok etkileyici bir arkadaştı.
Beni de çok etkiledi. Şehadetini duyduğum zaman gerçekten çok çok etkilendim.
Ben de hep kendisine değer verdim. Gördüğüm zaman tartışıyor, konuşuyordum. Kişiliği, kimliği benim ona değer vermemi, tartışmamı sağladı.
Şehit düşmeden önce bizim PAJK Koordinasyonu’ndaki Raperîn Munzur arkadaşa mektup yazmış. Eğitim veriyor ya; eğitimde Parti konusunda, çeşitli konularda yoğunlaşmaları olduğunu, kendisinin bu eğitim sürecinde yoğunlaştığını aktarırken, “Karasu arkadaşla çok tartışmak isterim” demiş. Şehadetinden sonra Raperîn arkadaş bana iletti. Ben zaten çok etkilenmiştim. Öyle deyince daha da etkilendim. Tabii ki bütün şehitler bizim yoldaşımız, hepsinden etkileniyoruz. Fakat demek ki insan biraz daha yakından tanıyınca, böyle özelliklerini de görünce unutmuyor. Onu bazı özellikleriyle hep gözünün önüne getiriyor.
BERFÎN ARKADAŞ ZULMÜN DERİNLİĞİNİ KAVRADI
Berfîn arkadaşın böyle özellikler kazanmasında, onun yetiştiği ortam, çevre, bölgenin de etkisi var. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra, kültürel soykırımı en yoğun biçimde uyguladığı yer, Fırat’ın batısıdır. Elbistanlıdır kendisi. Ben de o bölgedenim. Şark Islahat Planı, aslında Fırat’ın batısını tümden Türkleştirme planıdır. Ve bu politikalar önemli düzeyde etkili olmuştur. İlk önce kültürel soykırım yapmış, Kürt gerçekliğinden kopan, uzaklaşan bir toplum yaratma hedeflenmiş, 1978’de de Maraş Katliamı’yla birlikte, o bölgenin insanları topraklardan koparılıp, metropollere ve dünyaya savrulmuşlardır.
İşte böyle bir toplumsal gerçeklik içinde gelen arkadaşlar da, o soykırımcı sömürgeciliğin bilincine vardığında, kendi kimliğini yok edip Türkleşme politikasının uygulandığının farkına vardığında, kendi kökünden, kültüründen koparılıp, başka bir şeye dönüştürülmek istendiğinin farkına vardığında ve bu mücadeleye girdiğinde tabii ki öfkesi daha da artıyor.
Çünkü kültüründen koparılıyor, kimliğinden koparılıyor, toprağından koparılıyor. Tüm tarihi, binlerce yıllık tarihi, dedesinin atasının atasının tarihi, onların kültürü ortadan kaldırılıyor. İşte bunun bilincine varınca, tabii ki yurtseverlik de derinleşiyor. Soykırımcı sömürgeciliğe öfke derinleşiyor. Ben de aynı bölgeden olduğum için bunları hissediyorum. Berfîn arkadaşın militanlığında, derin yurtseverliğinde, kişiliğinde, o soykırımcı sömürgeciye öfke de büyüktür. Ve böylelikle kendi olmak istiyor. Yeniden kendi kültürüyle, kendi kimliğiyle, tarihiyle tanışarak, güçlenerek, özüyle yaşamak istiyor.
Berfîn arkadaşı değerlendirirken bunlar da aklıma geliyor. Çünkü önemlidir. Sadece bir şeyler okumakla iyi militan olunmaz. Öfke önemli. Yanlışa öfke önemli. Zulme, baskıya öfke önemli. O zulmün, baskının derinliğini kavramak önemli. Bu bakımdan Berfîn yoldaş bunu kavramış, bunu anlamıştır. Zaten Önderlik’le yaptıkları diyaloglarda, Önderliğin yanında kalınca bu gerçekliğe ulaşmaya çalışmış. Bir an önce işte “Kürdistan’a gideyim, dağlara ulaşayım, mücadele edeyim” demiş, Kürdistan dağlarıyla buluşmak istemiş. Zaten Osmaniye’de büyümüş, Maraş’tan da koparılmış; böyle bir gerçeklik var.
Bu yönüyle vatan, yurt sevgisi de, halk sevgisi de çok çok önemli. Bu bakımdan, onun o gerçeği de anlaması, yani Güneybatılı olup da, Fırat’ın batısından olup da bu soykırımcı gerçeği anlaması da benim açımdan çok değerliydi. O bilinci kavraması, böyle bir bilinçle mücadeleye sarılması da çok değerliydi, çok anlamlıydı. O yönüyle de o topraktan yetişip böyle militan olmak, böyle Apocu olmak, böyle Önderliğe, Parti’ye bağlanmak ve fedaice mücadele etmek gerçekten önemli bir değer oluyor.
BERFÎN YOLDAŞI O GÜZELLİKLERİYLE YAŞATACAĞIZ
Tabii ki bu şehitleri yaşatacağız, anılarını yaşatacağız. Evet etkileniyoruz, fakat aynı zamanda onların mücadelelerini, onların özlemlerini, amaçlarını gerçekleştirme sorumluluğunu üstleniyoruz. Bu yönüyle bu arkadaşlar bize bu sorumluluğu da yüklüyorlar. Şunu söyleyebiliriz: Yükümüz gerçekten ağır. Onların amaçlarını, özlemlerini gerçekleştirmek bizim yaşamımızın gerekçesidir, anlamıdır. Yaşamımızın kendisidir. Bu yönüyle tüm şehitlerimizi, Berfîn yoldaşı da o güzellikleriyle yaşatacağız. Onların o değerlerini bütün topluma, bütün yoldaşlara yayacağız. Böylelikle onların düşündüğü özgür Kürdistan’ı, onların düşündüğü özgür toplumu; onların düşündüğü özgür kadın gerçekliğini tabii ki kadınlar mücadele ederek gerçekleştirecekler. Kadın yoldaşlarımız, Berfîn yoldaşların özlemlerini mutlaka gerçekleştireceklerdir.
Berfîn yoldaş için bunları belirtebilirim. İnanıyorum ki Berfîn yoldaşı, onun kadın yoldaşları daha iyi değerlendirecek. Onun özelliklerini, özgünlüklerini, güzelliklerini ortaya koyacaklar. Ve o güzellikleri, özgünlükleriyle biz Berfîn’i daha iyi tanıyacağız. Bütün örgüt yapımız, halkımız, kadınlar daha iyi tanıyacak. Bu da hepimizin mücadelesine güç katacak, ivme katacak. Hepimizin mücadelesinin gerçekten etkili olmasını sağlayacaktır.
Bu vesileyle bu yoldaşları bir daha saygıyla, minnetle anıyorum. Tabii Sema yoldaşı da anıyorum. O da bir Kürt genç kızı, yurtsever bir aileden geliyor. Emekçi, fedakar, bağlı. Öyle bir çevreden, öyle bir aileden geliyor. Bu yönüyle Berfîn yoldaşla birlikte onu da minnetle, saygıyla anıyorum. Onların da ailesine ve bütün Kürt halkına başsağlığı diliyorum.
