BEHDÎNAN – Yazılı bir açıklama yapan HPG-BİM, “2018 mücadele yılında düşman saldırılarına karşı fedai bir ruhla mücadele ederek şehadete ulaşan Kürt halkının yiğit evlatları Abbas Heftanîn, Axîn Baksi, Demhat Mamxurî, Sîpan Bêwar ve Zinar Bahoz yoldaşlarımızı sevgi ve saygıyla anıyoruz” dedi.
Açıklamada devamla şu ifadeler yer aldı:
“Abbas, Axîn, Demhat, Sîpan ve Zinar yoldaşlarımız, Türk devletinin Hareketimizi tasfiye etme ve halkımızı soykırıma uğratma operasyonlarının çok yoğun yaşandığı bir dönemde tarihi bir sorumluluğu omuzladılar. Tarihi görevlerinin bilinciyle hareket eden yoldaşlarımız, Partimizin verdiği her göreve büyük bir özveri ve ciddiyetle yaklaşarak dönem sorumluluklarını yerine getirdiler. Özgür Önderlik ve Özgür Kurdistan amacının gerçekleşmesi için bir an bile tereddüt etmeden aktif bir katılım sergilediler. Özgürlük felsefesinin yaşamsallaşması için gösterdikleri büyük fedakarlık ve katılımları ile mücadele tarihimizde derin izler bıraktılar. Zaferin ancak Apocu mücadele tarzında ısrar ederek kazanılacağının bilincinde olan yoldaşlarımız, pratikleri ile bunun en büyük kanıtı oldular. Düşmanın Medya Savunma Alanları’na dönük saldırılarını mücadeleyi büyütme gerekçesi yapan yoldaşlarımız, fedailik çizgisinde bir mücadele yürüttüler. Yoldaşlarımızın gösterdiği mücadele azmi ve kararlılıkları, seçkin militanlıkları, içten yoldaşlıkları ve Kurdistan dağlarına nakşettikleri fedai kahramanlıkları daima yolumuzu aydınlatacaktır.
Kürt halkının yiğit kahramanları olan Abbas, Axîn, Demhat, Sîpan ve Zinar yoldaşımızın değerli aileleri başta olmak üzere tüm yurtsever Kürt halkımıza başsağlığı diliyor, şehitlerimizin amaçlarını zafere taşıyana kadar durmaksızın mücadele edeceğimizin sözünü veriyoruz.
Şehit yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
| Kod Adı: Abbas Heftanîn Adı Soyadı: Cihan Yiğit Doğum Yeri: Şirnex Anne – Baba Adı: Kudret – Hüseyin Şehadet Tarihi ve Yeri: 29 Ağustos 2018 / Zap |
Abbas Heftanîn – Cihan Yiğit
| Kod Adı: Axîn Baksi Adı Soyadı: Evin Baksi Doğum Yeri: Êlih Anne – Baba Adı: Züriye – Salim Şehadet Tarihi ve Yeri: 29 Ağustos 2018 / Zap |
Axîn Baksi – Evin Baksi
| Kod Adı: Demhat Mamxurî Adı Soyadı: Ferman Turgut Doğum Yeri: Colemêrg Anne – Baba Adı: Xursî – Ahmet Şehadet Tarihi ve Yeri: 22 Mart 2018 / Xakurkê |
Demhat Mamxurî – Ferman Turgut
| Kod Adı: Sîpan Bêwar Adı Soyadı: Özgür Aydemir Doğum Yeri: Mûş Anne – Baba Adı: Ayşe – Ahmet Şehadet Tarihi ve Yeri: 18 Ekim 2018 / Mûş |
Sîpan Bêwar – Özgür Aydemir
| Kod Adı: Zinar Bahoz Adı Soyadı: Ömer Türk Doğum Yeri: Amed Anne – Baba Adı: Songül – Mehmet Şehadet Tarihi ve Yeri: 24 Nisan 2018 / Avaşîn |
Zinar Bahoz – Ömer Türk
Abbas yoldaşımız Şirnex Qileban’a bağlı Elemûn köyünde yurtsever bir ailede dünyaya geldi. Ailesinin Kürt kültür ve geleneklerini en doğal bir şekilde yaşamalarından dolayı Abbas yoldaşımız da özüne bağlı bir şekilde yetişti.
Türk devlet okullarında kısa bir süre okuyan yoldaşımız, bu nedenle Türk devletinin soykırım politikalarından çok fazla etkilenmedi. Dilini ve kültürünü korumayı başardı. Ailesinin yanında köyde yaşayan Abbas yoldaşımız, daha çok köy işlerinde ailesine yardımcı oldu. Çalışkan, girişken ve fedakar bir kişiliği olan yoldaşımız, bu nedenle çevresi tarafından sevilen biri oldu. Yakın akrabalarından gerilla saflarına katılımların olması, amcasının oğlu Salih – Abbas Yiğit yoldaşımızın 1989’da gerillaya katılıp 27 Kasım 1990’da Elemûn’da şehadete ulaşması ve yaşadığı bölgede gerillanın yoğun faaliyet halinde olmasından dolayı Özgürlük Hareketimizi yakından tanıma imkanı buldu. Özellikle kolberlik yaptığı dönemlerde karşılaştığı gerillaların yaklaşımlarından derinden etkilenen yoldaşımız, mücadelemizi tanımak için daha fazla arayış içerisine girdi. Kurdistan’da yaşayan her Kürt çocuğu gibi düşman gerçekliğini bizzat yaşayarak tanıyan Abbas yoldaşımız, düşmanın hem halkımıza yönelik saldırılarına hem de halkımızın özgürlüğü için savaşan gerillaya dönük saldırılarına büyük öfke duydu. Yine düşmanın on yıllarca uyguladığı Kürdü Kürde vurdurma politikası temelinde geliştirdiği koruculuk sistemine de büyük tepki duydu. Halkımıza yaşam hakkı tanımayan, onu soykırıma uğratarak yok etmek isteyen ve adeta ülkemiz Kurdistan’ın bağrına saplanan bir hançer olan sömürgeciliğe karşı yapılacak tek şeyin onunla mücadele etmek olduğunu düşünen Abbas yoldaşımız, bunun da ancak gerilla saflarına katılmakla mümkün olabileceğinin bilincindeydi. Bu temelde arayışlarını sıklaştıran yoldaşımız, tanıştığı gerillalarla yürüttüğü tartışmalar sonucu kararlaşarak 2011 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına döndü ve gerilla saflarına katıldı.
Dağlara yabancı olmayan Abbas yoldaşımız, aldığı eğitimlerle gerilla yaşamına kısa sürede adapte oldu. Dağların özgürleştirici etkisini hemen hisseden yoldaşımız, aldığı her bir özgür soluğun mutluluğunu doyasıya yaşadı. Gördüğü ideolojik derslerle halkımızın ve mücadelemizin gerçekliğini ve tarihini öğrenen yoldaşımız, anlatılanların aslında kendi gerçekliği olduğunu kısa sürede kavradı. Bu nedenle kişiliği üzerine derin bir yoğunlaşma süreci başlatan yoldaşımız, mücadele önünde engel olabilecek özellikleri tespit ederek onları aşmanın çabasında oldu. En büyük mücadelenin kişinin kendisiyle yürüttüğü mücadele olduğunun farkında olan Abbas yoldaşımız, Önderlik felsefesiyle buluştukça ve kendisinde Apocu militanlık özelliklerini geliştirdikçe mücadele gerçekliğimizle daha fazla bütünleştiğini gördü. Böylece kendi özüne kavuşan yoldaşımız, yaşama daha aktif ve hesapsız bir şekilde katıldı. Gerillaya katıldığı 2011 yılının Devrimci Halk Savaşımızın en yoğun olduğu dönem olması nedeniyle bir an önce savaş mevzilerinde direnen yoldaşlarının yanında olmak isteyen Abbas yoldaş, bunun için askeri eğitimlere büyük önem verdi. Gerilla savaş sanatının tüm inceliklerini öğrenerek yetkin bir gerilla olmak isteyen yoldaşımız, bu yönlü çabasıyla tüm yoldaşlarının saygısını kazandı. Dürüst, sade ve mütevazı bir kişiliği olan yoldaşımız, yoldaşlığa verdiği değer ile birlikte mücadele yürüttüğü tüm yoldaşlarına örnek oldu.
Eğitimini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra gerilla ile tanıştığı Heftanîn bölgesine dönen Abbas yoldaşımız, burada kısa bir süre kaldı. Burada bulunduğu kısa sürede önemli tecrübeler edinen yoldaşımız, bu tecrübeleri pratikleştirmek için yoğun bir ısrarın sahibi oldu. Bu temelde 2012 yılında Zagroslara geçen yoldaşımız, Devrimci Halk Savaşımızın yoğun olduğu ve düşmana en ağır darbelerin vurulduğu bu dönemde Zagroslarda bulunmaktan mutluluk duydu. Gerçekleştirilen birçok eyleme aktif bir şekilde katılan Abbas yoldaşımız, düşmana karşı yıllarca yüreğinde biriktirdiği öfke ve kini eyleme dönüştürmeyi bildi. Cesareti, fedakarlığı ve düşman üzerine tereddütsüz yürümesi ile öncü bir Apocu militan olan yoldaşımız, tüm yoldaşlarının saygısını kazandı. Gerillanın efsanevi komutanlarından Şehîd Reşîd Serdar ve Şehîd Rojîn Gewda yoldaşlarımızla tanışma imkanı bulan Abbas yoldaşımız, bu değerli komutanlarımızın engin savaş tecrübelerinden yararlanarak gelişimini sürdürdü.
Zagroslardaki görevini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra Medya Savunma Alanları’nın farklı alanlarında mücadelesini sürdüren Abbas yoldaşımız, birçok farklı çalışmada yer aldı. Yer aldığı eylemlerden önemli dersler çıkaran Abbas yoldaşımız, zaferin ancak profesyonel devrimcilikle kazanılabileceğine inandı. Bunun da ancak ideolojik ve askeri anlamda yetkinleşmiş gerillacılıkla mümkün olabileceğini düşündü. Bu temelde askeri ve ideolojik eğitimlere dahil olan yoldaşımız, hem yürüttüğü pratikten ders çıkarmak hem de gerilla tarz ve taktiklerinde derinleşme imkanı buldu. Eğitimlere son derece istekli katılan Abbas yoldaşımız, daha büyük iddia ve kararlılık düzeyine ulaşarak bir kez daha yüzünü Zagroslara döndü.
Türk devletinin 2015 yılından itibaren Medya Savunma Alanları başta olmak üzere birçok gerilla alanına ve halkımıza yönelik saldırılarını yeni bir konseptle yürütmesine karşı zafer gerillacılığını pratikleştirmek isteyen Abbas yoldaşımız, cesaretle düşmanın üzerine yürümekten çekinmedi. Özellikle 2016 yılıyla birlikte başlayan devrimci operasyonlara öncülük eden yoldaşımız, Türkiye metropollerinde gelişen fedai ruha Zagroslardan cevap verdi. Birlikte mücadele ettiği birçok değerli yoldaşının şehadetine tanıklık eden Abbas yoldaşımız, her bir şehadeti daha fazla mücadele etmenin gerekçesi yaptı. Böylece mücadele temposunu artıran ve mevziden mevziye koşarak düşmana darbe vurmanın arayışında olan yoldaşımız, üstlendiği tüm görev ve sorumluluklarını eksiksiz bir şekilde yerine getirdi.
Botan halkımızın direnişçi ve hakikatten taviz vermeyen duruşunu kişiliğinde layıkıyla temsil eden Abbas yoldaşımız, 29 Ağustos 2018 günü Cîlo bölgesinde gerçekleşen bir düşman saldırısında beraberindeki yoldaşlarıyla şehitler kervanına katıldı. Yoldaşları olarak Abbas yoldaşımızın Özgür Önderlik Özgür Kurdistan hayalini mutlaka gerçekleştireceğimizin sözünü veriyoruz.
Axîn yoldaşımız, yurtseverliğiyle tanınmış Baksi ailesinin bir ferdi olarak Êlih’te dünyaya geldi. Axîn yoldaşımızın değerli ailesi Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ne önemli katkılarda bulunarak ve Kürt halkına büyük değerler kazandırarak yurtseverlik görevlerini yerine getirmeye çalışmıştır.
Axîn yoldaşımızın amcası Mahmut Baksi yurtseverlik ve sosyalist mücadeledeki faaliyetleri nedeniyle Türk devletinin yoğun baskısına maruz kalarak Avrupa’ya göç etmek zorunda kaldı. Burada da yurtseverlik görevlerini sürdürerek özellikle entelektüel anlamda Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ne önemli katkılarda bulundu. Yaşadığı ağır hastalıklara rağmen her zaman mücadelenin içerisinde oldu ve son nefesine kadar da Kürt halkının bağımsızlık davasına bağlı kaldı. Axîn yoldaşımızın halası Necla Baksi de farklı bir örgüt içerisinde yer alarak dürüst bir yurtseverlik bilinciyle halkımızın özgürlüğü için mücadele etti. Necla Baksi 12 Aralık 1980 günü Qamişlo’da beraberindeki yoldaşlarıyla Türk devleti tarafından katledilerek şehadete ulaştı. Axîn yoldaşımızın diğer halası Doktor Cihan – Lamia Baksi yoldaşımız da 1980’li yıllarda Avrupa’dan mücadele saflarına katıldı. Tıp eğitimini bitirdikten sonra bir süre Avrupa’da mücadele eden Doktor Cihan yoldaşımız, ilk olarak Önderlik Sahası’na ve sonra da ülkeye geçerek gerillacılık yaptı. Önderliğimizin deyişi ile son derece cesur, aydın ve fedakar bir kişiliği olan Doktor Cihan yoldaşımız, 1987 yılında özgürlük mücadelemize musallat olan çeteci eğilimle mücadele ederken şehit oldu. Şehîd Doktor Cihan arkadaş özgür kadın gerillacılığını geliştiren ve Avrupa’dan katılan ilk aydın kadınlardan biri olarak mücadele tarihimizdeki yerini almıştır.
Böylesine yurtsever ve bedel ödeyen bir aileden gelen Axîn yoldaşımız da Türk okullarında 12 yıl okudu. Fakat ailesinden aldığı özgürlük bilinci nedeniyle Türk devlet okulunu terk eden yoldaşımız; yurtsever devrimci gençlik faaliyetlerinde yer alarak halkımızın özgürlük mücadelesine katıldı. Uzun bir süre bu çalışmalarda yer alan Axîn yoldaşımız, Hareketimizi daha iyi tanımaya ve anlamaya başladı. Her geçen gün mücadele temposunu artıran yoldaşımız, birçok gencin mücadelemizle tanışmasına ve gerilla saflarına katılmasına öncülük etti. Önderliğimizin kadın özgürlük felsefesini tanıyan ve etkisinde kalan Axîn yoldaşımız, aydın bir kadın olarak Apocu özgürlük felsefesinde derinleştikçe özgürleştiğini hissetti. Bu nedenle daha fazla okuyan ve araştıran yoldaşımız, içerisinde bulunduğu kapitalist sistemden kopmadıkça özgürleşemeyeceğini düşünerek alternatif yaşam arayışına girdi. Bunun da ancak Kurdistan dağlarında gerilla saflarına katılmakla mümkün olabileceğini düşünen yoldaşımız, bu anlamda önemli bir yoğunlaşma sürecine girdi. DAİŞ çetelerinin Türk devletinin desteğini alarak Rojavayê Kurdistan’daki halkımıza saldırması ve katliamlara girişmesi üzerine halkımıza karşı sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğine inandı. Babasının bir yürüyüşe katılmasından dolayı tutuklanıp zindana konulması Axîn yoldaşımızın kararlılığını daha da pekiştirdi. Axîn yoldaşımız, daha önce yaşadığı yoğunlaşmalar temelinde gerilla saflarına katılma kararı alarak 2014 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına döndü.
Gerilladaki ilk eğitimini Garê alanında gören Axîn yoldaşımız, istekli ve kararlı katılımı sayesinde dağ ve gerilla yaşamına kısa sürede uyum sağladı. Aldığı eğitimlerle Kurdistan ve mücadele tarihimizi daha iyi anlayarak işgalci devletlerin halkımız üzerinde onlarca yıldır sürdürdüğü asimilasyon ve soykırım politikalarını daha fazla bilince çıkardı. Bu anlamda soykırım politikalarının kendi üzerindeki etkilerini de sorgulayan Axîn yoldaşımız, derin bir yoğunlaşma süreci yaşayarak bu etkileri aştı ve kendisinde özgürlük ilke ve ölçülerini geliştirdi. Aynı zamanda kadın özgürlük mücadelesini de anlamak isteyen yoldaşımız, bu konuda önemli yoğunlaşmalar yaşadı. Kahraman şehitlerimizin büyük bedeller vererek yarattıkları kadın özgürlük bilincini kendisinde geliştirerek öncülük misyonuna denk bir katılımın sahibi olmak istedi. Bu anlamda gösterdiği fedakarlık ve çaba ile tüm yoldaşlarının saygısını kazanmayı başardı. Gerilla saflarına katılmasında en fazla etkili olan halkımızı koruma istemi nedeniyle askeri derslere büyük önem veren Axîn yoldaşımız, kendisini gerillacılıkta geliştirmek için yoğun bir çaba gösterdi. Askeri derslere aktif ve istekli bir şekilde katılan yoldaşımız, kısa sürede birçok gerilla taktiğini öğrenmeyi başardı. Böylece kendisine olan güveni daha da artan yoldaşımız, bunu daha fazla mücadele etmenin zemini yaptı. Eğitim süreci boyunca emekçi, fedakar ve dürüst kişiliği ile yoldaşlarına örnek olan Axîn yoldaşımız, eğitimlerini başarılı bir şekilde tamamlayarak ısrarla halası Şehîd Doktor Cihan – Lamia Baksi yoldaşımızın da mücadele yürüttüğü Zagroslara geçmek istedi.
Önerisi yoldaşlarınca kabul edilen Axîn yoldaşımız, Zagroslara geçerek ilk gerillacılık pratiğine başladı. Eğitimde öğrendiklerini yaşamsallaştırmak için yoğun bir çabanın içerisine giren yoldaşımız, gösterdiği fedakarlık ve özveri sayesinde kısa sürede yoldaşlarının dikkatini çekti. İlk andan itibaren saygı uyandıran duruşu ve katılımı ile örnek bir YJA Star gerillası oldu. Yoldaşlarının pratik tecrübelerini esas alarak önemli çıkışlar yakalayan Axîn yoldaşımız, kişiliğinde kısa sürede önemli gelişmeler yarattı. Türk devletinin 2015 yılıyla birlikte gerilla ve halkımıza yönelik saldırılarını daha da kapsamlılaştırarak sürdürmesi üzerine direniş mevzilerindeki yerini alan yoldaşımız, bu çetin sürece iddialı ve kararlı bir katılım sağladı. Özellikle 2016 yılıyla birlikte Zagroslarda gelişen devrimci atılımlarda yer alan Axîn yoldaşımız, savaş sürecinde üzerine düşen tüm görev ve sorumlulukları yerine getirmeyi başardı. Bir kadın militan olarak öncülük misyonunun farkında olan ve bunu savaş meydanında hakkıyla yerine getiren yoldaşımız, aynı zamanda yaşamdaki militanca duruşu ve kadın özgürlük ilkelerine olan sarsılmaz bağlılığı ile hem yoldaşlarını etkiledi hem de onlara öncülük yaptı. İşgalci Türk devletine karşı gerçekleştirilen birçok eylem ve devrimci operasyona katılarak yıllarca yüreğinde biriktirdiği öfkesini pratikleştiren Axîn yoldaşımız, en büyük amaçlarından birini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadı.
Son derece dürüst, samimi, cesur ve fedakar bir kişiliğe sahip olan Axîn yoldaşımız, değerli ailesinin Kurdistan mücadelesinde verdiği emek ve bedelleri kendisinde temsil etmeyi başardı. 29 Ağustos 2018 günü Cîlo bölgesine bağlı Şûkê alanında gerçekleştirilen bir düşman saldırısında beraberindeki yoldaşlarıyla şehadete ulaşan Axîn yoldaşımız, daima mücadelemizde yaşayacaktır. Yoldaşları olarak Axîn yoldaşımız şahsında tüm şehitlerimizin amacı olan özgür Kurdistan hedefimizi mutlaka gerçekleştireceğimizin sözünü veriyoruz. Cihan, Lamia, Mahmut ve Axîn Baksî yoldaşları Kürt halkının özgürlük davası uğruna şehit veren değerli Baksi ailesine en içten dileklerle başsağlığı diliyoruz.
Demhat yoldaşımız, kadim Mamxuran aşiretine mensup yurtsever bir ailenin ferdi olarak Colemêrg’de dünyaya geldi. Ailesinin Kürt kültür, ahlak ve geleneklerine bağlı olmasından dolayı Demhat yoldaşımız da özüne uygun bir şekilde yetişti.
Apocu Hareketin 1990’lı yıllarda Botan ve Hekarî bölgelerinde etkin olmasıyla birlikte mücadelemizi tanıyan Demhat yoldaşımız, küçük yaştan itibaren gerillaya sempati besledi ve gerillaya katılmayı en büyük hayali haline getirdi. Önderliğimize yönelik 1999 yılında gerçekleştirilen Uluslararası Komplo’ya tepki olarak mücadele saflarına katılan yoldaşımız, ilk olarak yurtsever devrimci gençlik çalışmalarında yer aldı. Bu çalışmalarla birlikte mücadele gerçekliğimizi daha yakından tanıma imkanı bulan yoldaşımız, kendisini ideolojik anlamda geliştirmek için çalıştı. Bir mücadelenin ancak bilinçli yürütüldüğünde başarıya ulaşacağına inanan yoldaşımız, bu anlamda büyük bir çaba gösterdi. Yakın çevresinden gerilla saflarına katılımların olması, halkımıza yönelik Türk devletinin baskı, şiddet, işkence ve katliamların artarak sürmesi karşısında mücadelesini büyütme kararlılığına ulaştı. Bu süreçte gerilla ile ilişkilenen Demhat yoldaşımız, şehirdeki gençlik çalışmalarına milislik çalışmasını da ekledi. Böylece hem gerillanın altyapısını oluşturmasında hem de gerilla adaylarının devrim saflarına katılmasında stratejik bir rolün sahibi oldu. Yer aldığı çalışmalardaki disiplini, çalışkanlığı ve elde ettiği başarılarla öne çıkan Demhat yoldaşımız, düşmanın dikkatini çekti. Her ne kadar çalışmalarında gizliliğe ve güvenliğe önem verse de 2008 yılında düşmana esir düştü.
Beş yıl düşman zindanlarında bir özgürlük tutsağı olarak kalan Demhat yoldaşımız, örgütsel duruşunu burada da sürdürdü. Apocu Hareketin önder kadroları Mazlum Doğan, Dörtler, Mehmet Hayri Durmuş, Kemal Pir, Akif Yılmaz ve Ali Çiçek yoldaşlar öncülüğünde gelişen zindan direniş geleneğine bağlı kalarak mücadelesini bu alanda da sürdürdü. Zindanı bir akademi olarak ele alarak kendisini ideolojik anlamda geliştirmenin çabasında oldu. Bu anlamda bulduğu fırsatları en iyi şekilde değerlendirerek kişiliğinde önemli dönüşümler yarattı. Düşmanın zindanı bir tasfiye ve marjinalleştirme mekanı olarak tasarladığının bilincinde olan Demhat yoldaşımız, buna karşı kendisini manevi anlamda her zaman canlı tutmayı bildi. Rêber Apo ve şehit yoldaşlarımızdan aldığı güçle bulunduğu tutsaklık durumuna anlam vererek bunu daha büyük çıkışların, mücadeleyi daha da geliştirmenin zemini yaptı. Zindanda yaşadığı yoğunlaşmaları zindandan çıktıktan sonra pratikleştirme imkanı bulan Demhat yoldaşımız, 1 yıl boyunca toplumsal siyasi çalışmalarda yer aldı. Fakat düşmanın halkımızın en doğal hakkı olan legal siyasete dahi izin vermemesine, sürekli baskı ve tutuklamalarla tehdit etmesi nedeniyle mücadelesini Kurdistan’ın özgür dağlarında sürdürme kararlılığına ulaştı. Bu temelde 2014 yılında yüzünü Zagroslara dönen Demhat yoldaşımız, gerilla saflarına katılarak yıllarca kurduğu hayalini gerçekleştirdi.
Kurdistan dağlarına geldikten sonra bir süre daha toplumsal çalışmalarda yer alan Demhat yoldaşımız, özellikle Kürt dilinin öğrenilmesi ve geliştirilmesi için çalışıp yoğunlaştı. Merkezi örgüt eğitimi görmek için Mazlum Doğan Parti Merkez Okulu’nda eğitime başladı. Daha önce edindiği ideolojik ve teorik birikimini burada bulunan yoldaşlarıyla tartışan yoldaşımız, yoldaşlarının yoğunlaşmasını sağladığı gibi kendisinde de önemli değişimler yarattı. Bu süreçte mücadelemizin birçok sorununa vakıf olan Demhat yoldaşımız, kendisini bu sorunları çözmeye aday gördü. Bunun için yoğunlaşmalarını yoldaşlarıyla paylaşarak önerilerde bulundu. Özellikle düşman saldırılarının yoğunlaşması ile askeri çalışmalara ilgisi daha da artan yoldaşımız, HPG çalışmalarına geçmek için ısrarcı oldu. Yaşamdaki duruşu ve yüksek iddiası sayesinde önerisi kabul edilen yoldaşımız, HPG çalışmalarına geçerek mücadelesini daha da büyütmenin şansını yakaladı.
Askeri anlamda kendisini eksik gören Demhat yoldaşımız, bu eksikliği gidermek için yeni savaşçılar eğitimine dahil oldu. Burada yaşça kendisinden genç yoldaşlarıyla eğitim gören yoldaşımız, mütevazılığı ve yoldaşlarının eğitimine verdiği katkı nedeniyle tüm yoldaşlarınca sevilip sayıldı. Bu süreçte düşmanın Kürt gençleri üzerinde yarattığı olumsuz etkileri daha fazla bilincine vararak, yoldaşlarının ideolojik bir formasyon kazanmasında emek sahibi oldu. Aynı zamanda kendisini eğitmeyi de ihmal etmeyen yoldaşımız, askeri derslere özel bir önem verdi. Gerilla savaş sanatında kendisini günden güne daha da geliştiren yoldaşımız, verdiği emek ve harcadığı çabayla tüm yoldaşlarına örnek oldu.
Yeni savaşçılar eğitimini bitirdikten sonra Xakurkê bölgesinde çalışmalara katılan Demhat yoldaşımız, önemli çalışmalarda yer aldı. Mücadele temposunu her geçen gün daha da yükselten yoldaşımız, zindandan kalma bazı kronik hastalıkları olmasına rağmen aşkla, tutkuyla ve fedakarca her çalışmaya dahil oldu. Dağlarda olmayı öze dönüşün başlangıcı olarak değerlendiren yoldaşımız, yaşadığı manevi yoğunluğu yoldaşlarıyla da paylaşarak onların da hakikat yolculuğuna katkı sağladı. Bulunduğu her yerde yoldaşlarını eğitmeyi görev bilen yoldaşımız, her imkan bulduğunda Rêber Apo felsefesini yoldaşlarına anlatmayı görev bildi. Düşman saldırılarının en yoğun yaşandığı dönemlerde ısrarla savaşın yoğun olduğu alanlara gitmeyi öneren Demhat yoldaşımızın önerisi bulunduğu çalışmaların önemi nedeniyle kabul edilmedi. Fakat yüreği her zaman savaş cephelerindeki yoldaşlarıyla olup onları derinden hissetti. Bunu çalışmalarına da yansıtan yoldaşımız, her zaman moralli ve coşkulu bir katılım sağlayarak yoldaşlarının yükünü hafifletmeyi bildi.
22 Mart 2018 günü Geliyê Reş alanına yönelik gerçekleşen bir düşman saldırısında bir grup yoldaşıyla birlikte şehadete ulaşan Demhat yoldaşımız, her zaman güçlü yoldaşlığı, özgürlük değerlerine olan sarsılmaz bağlılığı ve yaşamının her anında yoldaşlarına yardımcı olmak için verdiği emekle anılacaktır. Yoldaşları olarak Demhat yoldaşımızın özgür Kurdistan hayalini mutlaka gerçekleştireceğimizin sözünü veriyoruz.
Sîpan yoldaşımız Mûş’un Milazgîr ilçesinde yurtsever ve Kürtlük değerlerine bağlı bir ailede dünyaya geldi. Ailesinin tek erkek çocuğu olan Sîpan yoldaşımız, ailesinden aldığı terbiye ve kültürle yetişti. Bu nedenle çevresindeki herkesin saygısını kazandı. Türk devlet okullarında 8 yıl okuyan yoldaşımız, daha sonra okulu terk ederek ailesinin geçimine katkıda bulunmak için farklı işlerde çalıştı.
Kurdistan’da doğup büyüyen her Kürt çocuğu gibi düşman gerçekliğinin bilincinde olan Sîpan yoldaşımız, çalışmak için gittiği Türkiye metropollerinde bu gerçekliği daha fazla bilince çıkardı. Türk devletinin Türk halkını da Kürt düşmanlığı ile zehirlediğini gören yoldaşımız, halkımız üzerinde oluşturulan kara bulutların ancak mücadele ile dağıtılabileceğini düşündü. Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ni küçük yaştan itibaren tanıyan yoldaşımız, her zaman gerillaya büyük bir sempati besledi. Türk devletinin halkımıza yönelik sürdürdüğü soykırım saldırılarını gerillanın büyük oranda püskürtmesi ve halkımızın özgürlük umudunu yeniden yeşertmesi Sîpan yoldaşımızın sempatisini kopmaz bir bağa dönüştürdü. Ayrıca amcasının ve 2000’li yılların başından gerilla saflarına katılan yakın akrabası Azad – Memduh Aydemir yoldaşımızın 2012 yılında Serhed’de şehadete ulaşması Sîpan yoldaşımızı derinden etkiledi. Yaşanan şehadetlere cevap olmanın şehitlerin mücadelelerini sürdürüp büyütmekten geçtiğinin bilincinde olan yoldaşımız, bu yönlü daha fazla yoğunlaşmaya başladı. Türk devletinin ve beslediği çetelerin 2012 yılında itibaren halkımıza ve Hareketimize yönelik Kurdistan’ın dört bir yanında saldırılara girişmesi, halkımıza katliamı dayatması Sîpan yoldaşımızın büyük tepkisini çekti. Özellikle 2014 yılında Kobanê’ye dönük çete saldırıları ve Türk devletinin de bu saldırılardan medet umması Sîpan yoldaşımızın öfkesini mücadele azim ve kararlılığına dönüştürdü. Yaşadığı köyün civarında bulunan gerillalarla tanışma fırsatı bulan ve yoğunlaşmalarını bu yoldaşlarımızla da paylaşan Sîpan yoldaşımız bu temelde 2014 yılının sonbaharında yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katıldı.
Gerilla saflarındaki ilk eğitimini Bakurê Kurdistan’da alan Sîpan yoldaşımız, burada kendisini eğiten yoldaşlarının yaklaşımlarından derinden etkilendi. Yaşamsal anlamda birçok konuda yardımcı olan ve kendisini gerillacılığa hazırlayan yoldaşlarının verdiği emeği hiçbir zaman unutmayarak onlara layık olmanın çabasında oldu. Daha sonra Medya Savunma Alanları’na geçen yoldaşımız, akademik düzeydeki ilk eğitimini Garê bölgesinde gördü. Burada aldığı eğitimlerle özgürlük mücadelemizi daha yakından tanıma imkanı bulan Sîpan yoldaşımız, kendisini ideolojik anlamda daha da derinleştirdi. Artık kendisini bir bütünen özgürlük mücadelesine adayan yoldaşımız günden güne kendisini çözümleyerek kişiliğinde etkili olan sistem özelliklerini aşmaya ve Apocu militanlık özelliklerini kendisinde geliştirmeye başladı. Aynı zamanda askeri eğitimlere de önem veren yoldaşımız, birçok gerilla taktiğini kısa sürede öğrendi. Yıllara dayanan gerilla tecrübesini edinmek için üstün bir çabanın sahibi olan yoldaşımız, verdiği emek ve gösterdiği fedakarlıkla tüm yoldaşlarının hem saygısını kazandı hem de onlara örnek oldu.
Eğitimini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra yine Garê bölgesinde çalışmalar katılan Sîpan yoldaşımız, Türk devletinin halkımıza ve gerillaya yönelik 2015 yılından itibaren saldırılarını artırması üzerine ısrarla bir kez Bakurê Kurdistan’a dönmek istedi. Fakat öncesinde kendisini askeri anlamda yetkinleştirmesi gerektiğinin bilincinde olan yoldaşımız, bu temelde askeri akademilerde eğitime dahil oldu. Birçok gerilla taktiğinde uzmanlaşan ve aynı zamanda ideolojik olarak da kendisini geliştiren yoldaşımız, profesyonel bir devrimci oldu. Bir süre daha Medya Savunma Alanları’nda mücadele yürüttükten sonra nihayet amacına ulaşacağı an gelen Sîpan yoldaşımız, Bakurê Kurdistan’daki yoldaşlarına verdiği sözü tutmanın mutluluğunu yaşadı.
2017 yılında Bakurê Kurdistan’a geçen ve mücadelesine burada devam eden Sîpan yoldaşımız, Bakurê Kurdistan’ın zorlu şartlarında fedaice bir katılım sağlaması gerektiğinin bilincindeydi. Türk devletinin tüm engelleme, operasyon ve baskılarına rağmen amacına olan bağlılık ve ısrarcı kişiliği ile hedefine ulaşarak Bakurê Kurdistan’a geçmeyi başardı. Türk devletinin halkımıza yaptığı onca katliamın intikamını almak için beklediği anın geldiğinin farkında olan Sîpan yoldaşımız, bu hedefini gerçekleştirmek için fedakarca ve büyük emek vererek mücadele etti. Bulduğu her fırsatı Türk devletine darbe vurmak için değerlendiren yoldaşımız, bu anlamdaki duruşu, çabası ve eylemci tarzıyla tüm yoldaşlarına örnek oldu.
10 Ekim 2018 günü Mûş’un Gimgim ilçesinde düşmanla yaşanan bir çatışmada şehitler kervanına katılan Sîpan yoldaşımız, her zaman güçlü iradesi, zafere olan sarsılmaz inancı ve başarıya ulaşmak için gösterdiği ısrarla mücadelemizde ve yoldaşlarının yüreğinde yaşayacaktır. Sîpan yoldaşımızın özgür Kurdistan hayalini gerçekleştirene kadar mücadelemizi ısrarla ve kararlılıkla sürdüreceğimizin sözünü veriyoruz.
Zinar yoldaşımız, Amed’in Hênê ilçesinde yurtsever bir ailede dünyaya geldi. Ailesinin Kürt kültür, gelenek ve değerlerini Türk devletinin tüm baskı ve asimilasyoncu politikalarına rağmen koruması nedeniyle özüne bağlı bir şekilde yetişti.
Türk devlet okullarında 12 yıl okuyan yoldaşımız, bu süreçte Türk devlet gerçekliğini daha iyi tanıma imkanı buldu. Bu nedenle kendisini var eden toplumsal gerçekliklerine ve değerlerine daha fazla sahip çıktı. Okulunu bitirdikten sonra ailesinin geçimine katkıda bulunmak için birçok farklı işte çalışan Zinar yoldaşımız, çalışkanlığı ve fedakarlığı ile hem ailesinin hem de çevresinin saygısını kazandı. Duyarlı bir genç olarak içinde yaşadığı toplumun sorunlarını ve ihtiyaçlarının farkında olan yoldaşımız, yaşadığı yoğunlaşmalarla halkımızın en temel sorununun özgürlük yoksunluğu olduğunu bilince çıkardı. Özgürlük mücadelemizi ailesinin yurtsever kimliği sayesinde küçük yaştan itibaren tanıyan Zinar yoldaşımız, büyüdükçe mücadeleye olan ilgisi de arttı. Gençlik dönemlerinden itibaren devrimci, yurtsever gençlik çalışmalarında yer almaya başlayan yoldaşımız, çalışmalarla birlikte mücadele gerçekliğimizi daha yakından tanıma fırsatı buldu. Özellikle Rêber Apo’nun özgürlük felsefesini tanımaya ve anlamaya başlamasıyla çalışmalara daha aktif bir şekilde katılmaya başladı. Türk devletinin Kurdistan’da yürüttüğü özel savaş politikalarına karşı gençlerin bilinçlenmesinde ve buna karşı mücadele saflarına katılmasında önemli bir emeği olan Zinar yoldaşımız, bu duruşu ve katılım tarzıyla tüm arkadaşlarının ve çevresinin saygısını kazandı. Yakın akrabalarından gerilla saflarına katılımların olmasından etkilenen yoldaşımız, bu nedenle mücadeleye dair arayışlarını daha da derinleştirdi. Halkımızın gerçek anlamda özgürlüğüne ancak aktif bir mücadele ile kavuşacağının bilincinde olan yoldaşımız, bu anlamda elinden geleni yapmak için sürekli arayış ve yoğunlaşma halinde oldu. DAİŞ çetelerinin Rojava ve Şengal’deki halkımıza saldırması ve halkımıza yönelik katliamlara girişmesi Zinar yoldaşımızın yoğunlaşma ve arayışlarını sonuca ulaştırarak aktif mücadele içerisine girmesine neden oldu. Çetelere ve onun arkasındaki güçlere etkili cevabın gerilla saflarına katılarak verilebileceğini bilen yoldaşımız, bu temelde 2015 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek Amed’den gerilla saflarına katıldı.
İlk tanıştığı gerillaların fedakarlıklarından ve derin yoldaşlık ilişkilerinden etkilenen Zinar yoldaşımız, gerillanın bu yaklaşımını daha fazla mücadele gerekçesi yaptı. Amed’de kısa bir süre kaldıktan sonra Tendurek alanına geçen yoldaşımız, burada bir süre kaldı. İlk eğitimlerini buradaki yoldaşlarından pratik içerisinde gören yoldaşımız, gerillacılığın temel bilgilerini edindi. Daha kapsamlı eğitimler alması için yoldaşlarının önerisi ile Medya Savunma Alanları’na geçen Zinar yoldaşımız, yeni savaşçılar eğitimini Avaşîn bölgesinde gördü. Daha önce Amed ve Serhed’de gördüğü pratik eğitimlerle dağ ve gerilla yaşamına uyum sağlayan ve belli tecrübeler edinen yoldaşımız, bu eğitim sürecini daha çok Rêber Apo’nun özgürlük felsefesinde derinleşme imkanı olarak değerlendirdi. Bu anlamda önemli bir yoğunlaşma süreci yaşayan yoldaşımız, kendi gerçekliğini bilince çıkarma imkanı buldu. Aynı zamanda Kurdistan, PKK ve kadın tarihi derslerini de gören ve önemli dersler çıkaran yoldaşımız, bu dersler eşliğinde kişiliğinde köklü bir sorgulamaya gitti. Kişiliğinde bulunan kapitalist modernite etkileriyle mücadele ederek özgürlüğe, eşitliğe ve toplumsallığa dayalı demokratik modernite özelliklerini kazanan yoldaşımız, bu süreci yeniden doğuş olarak tanımladı. Türk devletinin yoğun saldırılarının yeniden başladığı bu süreçte askeri derslere daha fazla ağırlık veren ve kendisini gerillacılıkta derinleştirmek isteyen yoldaşımız, çabası ve yoğunlaşmasıyla tüm yoldaşlarına örnek oldu. Gerillanın onlarca yıla dayanan engin tecrübelerini önemli oranda içselleştiren ve kendisini yoğun bir savaş sürecine göre hazırlayan yoldaşımız, yaşama coşkulu ve hesapsız katılımı ile tüm yoldaşlarına da öncülük yapmaya başladı.
Eğitimini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra yine Avaşîn bölgesinde çalışmalara katılan Zinar yoldaşımız, ilk andan itibaren fedakarlığı ve emekçi kişiliği ile yoldaşlarının saygı ve sevgisini kazandı. Kendisini yoğun bir pratiğin beklediğinin bilincinde olan yoldaşımız, buna denk bir katılımın ve duruşun sahibi oldu. Nerede en zorlu görevler varsa kendisini öneren ve bu görevlerin başarılması için tereddütsüzce bir katılım sağlayan yoldaşımız, tüm yoldaşlarına da örnek oldu. Coşkusundan, heyecanından ve kararlılığından hiçbir zaman taviz vermeyen yoldaşımız, bunu yaşamda olduğu kadar savaş meydanlarında da gösterdi. 2016 yılından itibaren Zagroslarda başlayan devrimci hamlelere katılarak devrimci görevlerini yerine getiren Zinar yoldaşımız, Türk devletinin çeteler yoluyla Rojava’da ve bizzat Bakurê Kurdistan’da yaptığı katliamların hesabını yer aldığı eylemlerle sordu. Yer aldığı her bir eylemde mutlak başarıyı hedefleyen yoldaşımız, bunun için cesaretle ve ikirciksiz bir şekilde düşman mevzilerine yürümeyi bildi. Kurdistan ve Türkiye metropollerinde gelişen fedai ruhu Zagroslarda temsil eden öncü yoldaşlarımızdan biri olan Zinar yoldaşımız, 2017 ve 2018 yılı pratiklerine de aynı bilinç ve yoğunlaşma ile katıldı. Pratik içerisinde pişen ve artık yetkin bir HPG gerillası olan yoldaşımız, her geçen gün daha fazla sorumluluk alarak mücadelesini büyüttü. Destansı bir direnişin yaşandığı Zagroslarda Türk devletinin işgal girişimlerini durduran yoldaşlarımızdan biri olan Zinar yoldaşımız, fedakarlığı ve mütevazı kişiliği ile Apocu militanlığı kişiliğinde temsil etmeyi başardı.
24 Nisan 2018 günü Avaşîn’e bağlı Basya alanında bulunan Dola Bizina’da gerçekleşen bir düşman saldırısında şehadete ulaşan Zinar yoldaşımız, ardından zengin bir mücadele mirası bıraktı. Yoldaşları olarak Zinar yoldaşımızın bizlere devrettiği mücadelesini mutlaka zaferle taçlandıracağımızın sözünü veriyoruz.”



