Enter your email Address

Cuma, Temmuz 4, 2025
  • Kurmancî
  • Türkçe
nuceciwan2@gmail.com
Nûçe Ciwan
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojhilat
      • Rojava
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
    • Dergiler
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Kürdistan Gençliği
    • Öğrenci
    • Avrupa
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Kültür Sanat ve Spor
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Nûçe Ciwan
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojhilat
      • Rojava
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
    • Dergiler
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Kürdistan Gençliği
    • Öğrenci
    • Avrupa
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Kültür Sanat ve Spor
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Nûçe Ciwan
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Anasayfa Derinlik Analiz

Halklar Önderi Öcalan: Toplumsal hakikat ve yitimi

13/06/2018 - 8:50
içinde Analiz, Manşet, Tüm Haberler
Reading Time: 6 mins read
A A
Halklar Önderi Öcalan: Toplumsal hakikat ve yitimi
PaylaşTweetle

HABER MERKEZİ

 

Toplumsal doğalar esnek, zihinsel yanı gelişkin doğalardır. Anlam yüklüdürler. Genelde canlılardaki anlam yükü cansızlardan fazladır. En basit atom parçacığından en karmaşık bileşimlerine doğru anlam artımı söz konusudur. Anlam artımının özgürlükle ilişkisi vardır. Enerji-madde ikilemindeki katılaşmış maddi parçacık denilen yan, hep anlamı engellemekle yükümlüdür. Tıpkı duvar gibi. Duvar bir yandan içindekileri korur ama aynı zamanda hapseder. Evrende bu ikilem her olguda vardır. Duvar bazen tam bir savunma aracı olurken bazen de hapishane aracı olur. Madde kısmının bu yönlü bir özelliği hep vardır. Toplumsal doğada (evrende, maddede) çok gelişkin bir anlam birikimi vardır. Toplumsal örgüler, organlar, yapılar, sistemler özünde anlamca belirlenirler. Anlamını en iyi dile, söze, yapılanmaya kavuşturan toplumlar en gelişmişlik tanımına kavuşurlar. Özgürleşme düzeyi gelişkin toplumlardır. Özgür toplumlar kendini anlamlandıran,  konuşturan, ihtiyaca göre çok yönlü yapılandıran toplumlardır. Tersine özgürlükten yoksun toplumlar dilini geliştirememiş, açıkça konuşturamamış, çok yönlü kendini yapılandıramamış toplumlardır.

Bu tanım çerçevesinde çağlar boyunca toplumsal anlam, hakikat gelişimini değerlendirmek sosyal bilimin özüdür. Hakikat esasta çağlar boyu gelişen toplumsal anlamlılığın insan bilincine çıkmış halidir. Kendini mitolojik, dinsel, felsefi, sanatsal ve bilimsel yollarla ifadeye kavuşturma işine hakikati araştırma, dile getirme işi diyebiliriz. Toplumlar sadece hakikat örgüsü değillerdir. Aynı zamanda açıklama gücüdürler. Hakikatini açıklayamamak en ağır kölelik, asimilasyon ve soykırım durumunu ifade eder ki, bir nevi var oluştan kopma, gerçeklik olmaktan çıkma durumuna düşmek demektir.

 

Hakikatsiz toplum hatta birey; anlamsız kılınmış, başka öznenin hakikati içinde erimiş, kimliğini yitirmiş varlık anlamına; daha doğrusu anlamsızlaşmış varlık haline uğramış demektir. Bu durumda anlamla hakikat arasında sıkı bir ilişki vardır. Anlam bir nevi hakikatin potansiyelidir. Bu potansiyel dile geldikçe, özgürce konuşulup yapılandırıldıkça hakikat haline erişmiş olacaktır. Baskı altına alınmış toplumsal gerçeklikler bu durumu yoğunca yaşarlar. Hakikat açısından toplumsal gerçekliğe baktığımızda ancak bu gerçeklikler (toplumsal doğalar, yapılar) herhangi bir hakikat yöntemiyle (mitolojik, dinsel, sanatsal, felsefi…) dile geldikçe, aktifleştikçe yeniden örgütlenip yapısallaştıkça anlamlı toplumdan hakikatli topluma erişmiş oluruz. Toplumsal çağları hakikat açısından gözlersek;

1- Toplumsal Klanlar Çağı: Bu çağda karmaşık bir anlam kazanamamışlıktan ötürü klan topluluklarında hakikatler çok sınırlı bir kapsamda, gelişmemiş bir dille bazı sözel ve çoğunlukla beden diliyle ifade edilirler.

2- Tarım-Köy Toplum Çağı: Barınma, beslenme, giyinme, üreme ve korunma konusunda daha karmaşık bir yapısallık yaşandığından anlam kapasitesi çok artmış toplumsal gerçeklikler söz konusudur. Anlam kapasitesine denk gelen bir hakikat çağı gelişmeye başlar. Özellikle ana-kadın etrafında gelişen mitolojik, dinsel, sanatsal (şişman ana-kadın heykelcilikler çağı) bir hakikat çağı tüm kutsallığıyla sahneye çıkar. Diller gelişir. Mitolojik, dinsel ve sanatsal ifade gücü; orijinal değeri yüksek bir çağı başlatırlar. Prehistoryanın en görkemli çağıdır. Toplumun ilk defa kendini kutsal hakikatler halinde (mitolojik, dinsel, sanatsal) açıkladığı çağdır. İnsanlık halen bu dönemin mirasını yemektedir. Felsefi bilgelik ve tıbbi bilim başta olmak üzere diğer iki hakikat biçimi de bu çağda temel kazanmıştır. Kadın bilgeliği ve tıbbı bu dönemin etkin hakikatleri olarak yaşamda önemli yer bulmuşlardır. Kadın-tanrıçalığın bu çağda egemen olmasının nedeni kadının beş önemli hakikat alanında kazanmış olduğu güçten ileri gelmektedir. Bu güç kazanmanın altında şüphesiz tarımı ve ev ekonomisini geliştirmede başat rolü oynamasından ötürüdür.

3- Şehir ve Uygarlık Toplumu Çağı: Şehirleşmeyle birlikte artan toplumsallaşma diyalektik gereği zıddını da geliştirmiştir. Bu çağda diyalektik zıtlık toplumsal sınıflaşma ve devleti doğurmuştur. Bir toplumsal sapma olarak gelişen sınıfsallık ve devletleşme toplumsal hakikat konusunda derin bir yarılmaya, bölünmeye yol açmıştır. Yarılma ve bölünmeler şiddet içeren zıtlıklar temelinde oluştuğundan ötürü hakikatlerin şiddetle bastırılma çağı da başlamış oluyor. Somutta bu durum kendini hakikatler savaşı olarak da açığa vurur. Hakikatlerin sınıf ve devlet anlamını yüklenmesi tarihin özü haline indirgenmiştir. Tarih nasıl, hangi yöntemle ifade edilirse edilsin sınıf ve devlet damgasını taşıyacak biçimde inşa edildi. Yazıldı. Toplumsal gerçekliğin, dolayısıyla toplumsal hakikatin yarılması her türlü yabancılaşmanın temelidir. Yabancılaşma, toplumsal anlamın saptırılmasına bağlı olarak hakikatinin de gerçeği ifade etmekten alıkonulmasıdır. Hatta gerçekliğin tersyüz edilmiş biçimde ifade biçimlerine taşırılmasıdır. Toplumsal bireyin köklü yabancılaşması tarihteki en büyük kötülüktür. Toplumsal yabancılaşma tarihsel ihanet olarak da yorumlanabilir. Yabancılaşma her düzeydedir. Toplumun tüm maddi ve manevi kültürel alanlarını kapsar. Emek yabancılaşması zihniyet yabancılaşmasıyla birleştirildiğinde hegemonik uygarlık sistemi kendini sürdürebilir. Dolayısıyla sınıflı, devletli toplum sistemi olarak uygarlık çağı; ancak toplumsal alanların derinliğine yarılması ve yabancılaşması temelindeki gerçekleşme olarak tanımlanabilir.

Uygarlık toplumsallığı bölünmüş ve sürekli çatışmayı mümkün kılan bir gerçekliktir. Derin bir hakikat arayışı, çatışması olarak da kendini var kılar. Sömürü ve zor tekelini elinde tutan tahakkümcü güçler toplumsal hakikati bastırıp çarpıklaştırdıkları oranda ezilen ve sömürülen gruplar, bireyler ve halklardan oluşan toplumlar inşa ederler. Bu kesimler anlamını, dolayısıyla hakikatini kaybetmiş yığınlar, sürüler halinde güdülürler. Güdülmeye elverişli konuma ancak hakikatlerini yitirdiklerinde gelebilirler. Uygarlık tarihi dar anlamda bu güdülenimin hem anlam, hem hakikat olarak inşa edilip sürdürülmesi tarihidir.

 

Ortadoğu’da Uygarlık Krizi ve Demokratik Uygarlık Çözümü kitabından alınmıştır 

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönderTara
Önceki yazı

GÜNDEM 13 HAZİRAN 2018

Sonraki Yazı

‘Herkes annesini Jinda kızını Dağ için bıraktı’

Sonraki Yazı
‘Herkes annesini Jinda kızını Dağ için bıraktı’

'Herkes annesini Jinda kızını Dağ için bıraktı'

Soylu, Çukur’dan konuşuyor!

Soylu, Çukur'dan konuşuyor!

Manşet

  • Tarihte Hurî Kürtleri
  • YCWK-JIN Wan birimleri Şehit Zîlan’ı andı.
  • Dargezk – Sır saklayan ve yöneten…
  • Gençler ‘Demokratik Toplum Çalıştayı’ düzenleyecek
  • Karasu: Önderliğin sürece aktif katılımı halen gerçekleşmedi
  • TEV ÇAND, Agir Serîhildan’ın şehit düştüğünü duyurdu
  • Karasu: Bunlar çürük kafalar ve Ali Kemaller!
  • İmralı Sekreteryasında yer alan Çetin Arkaş, cezaevinden çıktı

En Çok Okunanlar

  • SON DAKİKA – Ateşin Çocukları İnisiyatifi’nden 4 kentte eylem

    SON DAKİKA – Ateşin Çocukları İnsiyatifi, 6 kentte onlarca yeri ateşe verdi

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Ateşin Çocukları İnisiyatifi Şubat ayı eylem bilançosunu açıkladı!

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • YCWK-JIN Wan birimleri Şehit Zîlan’ı andı.

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Ateşin Çocukları İnisiyatifi’nden bir çok noktada eylem!

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Dargezk – Sır saklayan ve yöneten…

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Ateşin Çocukları İnisiyatifi Mayıs Ayı Eylem Bilançosunu Açıkladı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • TEV ÇAND, Agir Serîhildan’ın şehit düştüğünü duyurdu

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Ateşin Çocukları Antalya’da yaktı!

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Karasu: Bunlar çürük kafalar ve Ali Kemaller!

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Karasu: Önderliğin sürece aktif katılımı halen gerçekleşmedi

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
Şimdi Oynatılan
Nûçe Ciwan

Copyright © Nûçe Ciwan 2018. Tüm hakları saklıdır.

Bizi Takip Edin

  • Telegram
  • Whatsapp
  • Twitter
  • YouTube

Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dil
    • Kurmancî
    • Türkçe
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojava
      • Rojhilat
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
  • Gençlik
    • Öğrenci
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler

Copyright © Nûçe Ciwan 2018. Tüm hakları saklıdır.