Enter your email Address

Pazar, Mayıs 25, 2025
  • Kurmancî
  • Türkçe
nuceciwan2@gmail.com
Nûçe Ciwan
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojhilat
      • Rojava
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
    • Dergiler
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Kürdistan Gençliği
    • Öğrenci
    • Avrupa
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Kültür Sanat ve Spor
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Nûçe Ciwan
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojhilat
      • Rojava
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
    • Dergiler
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Kürdistan Gençliği
    • Öğrenci
    • Avrupa
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Kültür Sanat ve Spor
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Nûçe Ciwan
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Anasayfa Derinlik Analiz

Grubun ilk şehidi, Ali Doğan Yıldırım

23/11/2019 - 0:03
içinde Analiz, Manşet, Toplumsal, Tüm Haberler
Reading Time: 12 mins read
A A
Grubun ilk şehidi, Ali Doğan Yıldırım
PaylaşTweetle

HABER MERKEZİ

Ankara’nın Tuzluçayır Mahallesi hareketimiz açısından üç nedenle önemlidir… Hareketin örgütlediği ilk mahalledir. Harekete katılan ilk antifaşist grup bu mahalleden çıkmıştır. Hareket ilk şehidini Tuzluçayır’da vermiştir. İlk şehid Ali Doğan Yıldırım’dır. Ağustos 1976’da Tuzluçayır’da silah eğitimi verirken bir kaza sonucu yaşamını yitirmiştir. *


PKK tüzüğünün bir bölümünde kadrolardan istenen özellikler sıralanır. Talep edilen özellikler kitaplardan kopyalanıp tüzük maddesi yapılan özellikler değildir. Şehit olan veya yaşayan örnek kadroların özellikleri esas alınarak konulmuştur bu maddeler. Örneğin, “Kadro emekçi olmalıdır” denince Haki Karer ölçü alınır. “Atılgan olmalıdır” denince Kemal Pir, “Teorik olmalıdır” denince Mazlum Doğan… Sema Yüce, Mahsum Korkmaz, Zeynep Kınacı, Rustem Cûdî, Adil Amed, Sakine Cansız ve Arîn Mîrkan’ların diğer şehitlerin hepsi PKK’yi özellikleri ile şekillendirmişlerdir. Ali Doğan Yıldırım’dan yola çıkılarak da “Kadro moralli ve coşkulu olmalıdır” maddesi eklenmiştir tüzüğe.

Yıldırım’ın, PKK’nin çekirdek kadrosu için şöyle bir önemi de vardır: Grup Kürdistan’ın bağımsızlığı konusunda nettir ve bunun için mücadeleyi de önüne koymuştur. Ama henüz yolun başındadır. Yıldırım’ın şehadeti grupta duygusal bütünlüğü, birleşmeyi sağlamlaştırmıştır. Yine mücadele süreci içinde kayıpların da yaşanabileceği gerçeğini pratikte göstermiştir.

PKK tarihi şehadetlere yanıt olma kültürünü yaratmıştır. En belirgin olarak Haki Karer yoldaşın şehadetine partileşerek, Mahsum Korkmaz yoldaşın şehadetine ise ARGK ve Mahsum Korkmaz Akademisi’ni kurarak yanıt olunmuştur. Pek bilinmeyen bir yanıt olma durumu da Ali Doğan Yıldırım şahsında yaşanmıştır. Yıldırım’ın şehadetine Kürdistan’a temelli dönüş ve örgütlenmeye başlangıç kararı alınarak yanıt olunmuştur. Çünkü Ankara’daki çekirdek kadro içinde Kürdistan’dan en fazla söz eden, bir an önce Kürdistan’a gidip mücadeleyi başlatmak isteyenlerin başında Yıldırım gelmektedir.

Serxwebûn’un ilk emekçi kadroları bundan yıllar önce “1976-1984 PKK Direniş Şehitleri Albümü”nü yayınlamıştı. Bu şehitler albümünde Ali Doğan Yıldırım şöyle tanıtılıyor:

“Doğum yeri ve yılı: Pülümür,

1956 Aslen Kürdistanlı olan ama geçim sıkıntısı yüzünden metropole göç ederek Ankara Tuzluçayır’a yerleşen orta halli bir ailenin çocuğudur. Liseyi Ankara Tuzluçayır’da okuduktan sonra Gazi Eğitim Enstitüsü’ne kayıt yaptırmış ancak siyasi çalışmaları nedeniyle devam etmemiştir. Hareketimizin daha bir grup olarak şekillendiği 1974-75 döneminde bu düşünceleri benimseyen ve kısa sürede kavrayarak çevresine de taşıran Ali Doğan Yıldırım özellikle de Tuzluçayır ve diğer gecekondu semtlerinde oturan Kürdistanlı gençler içerisinde düşüncelerimizin taban bulması için yoğun faaliyet sürdürmüştür. Dönemin gerektirdiği mücadele gereği faşist güçlere karşı eylemlerde de aktif olarak yer alan ve birçok eylemin planlayıcısı olan A. Doğan Yıldırım, 1975 sonlarında bir kez Kürdistan’a gitmiş, ulusal kurtuluşçu ideolojinin ülkeye ilk taşıyıcılarından biri olarak burada bir süre kaldıktan sonra tekrar Ankara’ya dönmüştür. Döndüğünde hemen görevlerine sarılan Yıldırım, aktif ve coşkulu yapısıyla çevresine moral veren ve hareketlendiren bir karaktere sahipti. Eylemci kişiliğiyle hiçbir zorluktan kaçınmadan verilen her görevi severek yerine getiren Yıldırım, kişisel kaygılardan uzak dönemin özelliği içerisinde örnek bir profesyonel devrimci yaşam sergilemiştir.” Kemal Pirʼle özellikleri aynıydı Xezal Altun, Ali Doğan Yıldırım’ın şehadetine tanık olanlardan…

Altun, hem Yıldırım’ı, hem de olay gününü şöyle anlatıyor: “O dönemin en güzel tartışan arkadaşı Ali Doğan Yıldırım’dı. Edebiyatı, sanatı, siyaseti vardı. Evde “Kürdistan var mı yok mu” diye abisiyle tartışıyordu. Kemal Pir ile özellikleri aynıydı. Konuşurken aynı zamanda yaşıyorlardı. Bu da onları izleyenlere sonsuz bir güven sağlıyor. Ali Doğan Yıldırım, Kürdistan’a gitmiş, gezmiş gelmişti. Geldiği gün sabaha kadar saz çaldı. Kendi şiirleri vardır. Dêrsim’i yazmış. Bir gün bize “Hepiniz toplanın size silah öğreteceğim” dedi. Biz gittik. Erzincanlıların evine gittik, oturduk. Ali Doğan Yıldırım, önce Kürtleri anlattı. “Biz kendi kendimize yabancılaştık” dedi. İki saat eğitim verdikten sonra bir silah çıkardı. “Biliyor musunuz Şirket (Rıza arkadaştan söz ediyor) ne yaptı? Bir gün az kalsın kendini vuracaktı” dedi. Şarjörü çıkarttı. Meğer mermi ucundaymış. Silahın ağzındaymış.

Ve kendi kendini başından vurdu. Kurşun daha görünüyor! Hepimiz yeniyiz. Bilmiyoruz. Hacettepe’ye götürdük. Polisler geldi. Bana ‘Şunu alın’ dediler. Beni aldılar. CHP’li doktorlar beni çekiyor, polisler çekiyor. Arkadaşı oraya değil Numune Hastanesi’ne götürüyorlar. Zemin kata atıyorlar. Arkadaşların haberi olana kadar zeminde tutuyorlar. Kan kaybı. Arkadaşlar hastaneyi basıyorlar. ‘Buradan götürdüler’ diyorlar. Gidiyorlar arkadaşı çıkarıyorlar. Ama arkadaş kan kaybından şehit düştü. Kara Ömer (Haydar Altun) arkadaş vardı. Ben vardım. Gönül vardı. Toplam 8 arkadaştık. Ameliyata aldık. Kurşun ilerlemiş. Zor kurtulur dediler. Arkadaşın elinde barut izleri vardı. Bu anlaşıldı. Bizi bıraktılar. Tuzluçayır’a arkadaşlar giriş yaptığı sırada katkısı olan arkadaşlardandı. En fazla da o arkadaş insanlarla ilişkideydi.” Xezal Altun’un anlattığı gibi henüz 20 yaşında şehid olan Ali Doğan Yıldırım, aynı zamanda saz çalıyor ve şiir yazıyordu.

Şehadetinden bir ay önce, 3 Temmuz 1976 günü yazdığı şiiri şöyle:

Tükenmedi umut bizde

Gün oldu katledildik Ağrı eteklerinde

Kerkük boylarında Suriye merkezine varanda,

Ve yaman estiğinde

Munzur’da rüzgar

38 Dêrsim’de

40 bin ölü

Çocuklar daha doğmamıştı o gün

Yuvarlak karınlar da çocuklar

Bir isyanın ardından göçüp gittiler

Seni kime demeli tutsak mitralyöz

Nasıl demeli bizi bize

Umuda ser verdik ki

Yeni doğan bebe uğramasın sömürüye

Şafaktan loy, şafaktan

Gelir sesimiz Ortadoğu’dan, Nurhak’tan

Gelir sesimiz Kürdistan’dan

Şafaktan

Yurtseverlikte en ileri oydu

Rıza Altun, komşusu, arkadaşı ve yoldaşı olan Ali Doğan Yıldırım’ın şehadeti ve kişilik özellikleri hakkında şu bilgileri paylaşıyor: “76 yılı içinde. O zaman bazı kavgalardan aranıyorduk. Rıza Güzel ile Kayseri’ye gittik. Akrabaların yanında saklanıyorduk. O dönem öğrendik Ali Doğan Yıldırım’ın şehadetini. Biz olayı soruşturduk. Kazaydı fakat normal değildi. Bir grup arkadaş Rıza Güzel’in evinde oturuyorlar. Ali Doğan Yıldırım, hem silahı temizliyor, hem nasıl kullanılacağını anlatıyor. Benim kız kardeşim Xezal, Kayserili İmam, Rıza Güzel’in iki üç yeğeni var. Bunlara silahı anlatıyor. ‘Böyle mermiyi sürersin’ diyor. Kafasına götürüyor ‘Böyle de tetiğe basarsın’ diyor. Şarjör taktığından sanırım farkında değil, mermi kafasına isabet ediyor. Hastaneye kaldırılıyor, şehit oldu. Epey araştırdık. ‘Acaba birisi mi vurdu?’ Çok güvendiğimiz arkadaşlardan kimse yok. Evdekilerin bizden bir şey saklamaları sıfır. Kaza. Talihsiz bir kaza. Yurtseverlik anlamında en ileri olan oydu. Mesela ağabeyi ideolojik tartışmalar yaptığı zaman tepki gösteriyordu. ‘Arkadaşlarla ilişki kuralım’ diyordu. Arkadaşların getirdiği kitapları getiriyor, ‘İllahi bu kitapları okuyalım’ diyordu. İyi saz çalıyordu.

‘76’da böyle bir kazada şehit oldu arkadaş. İlk şehit o…

” Şehadeti grubu birleştirdi Ali Doğan Yıldırım’ın naaşı memleketi Pülümür’e götürüldü ve burada toprağa verildi. Cenaze töreninde bir konuşma yapan Ali Haydar Kaytan o güne ilişkin şu bilgileri aktarıyor: “Ali Doğan Yıldırım Ankara Tuzluçayır’da Kemal Pir arkadaşın ilişki kurduğu ilk anti-faşist grubun içinde yer alan arkadaşlardandı. Dêrsim kökenliydi. Şehadeti bir kaza kurşunuyla oldu. Yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Biz hastaneye gittik. Komadan çıkmasını bekliyorduk. Şehadet haberi geldi. Onun üzerine alelacele bir şeyler yapmak gerekiyordu. Ailesi cenazeyi Dêrsim’e götürmek istiyordu. Biz cenaze arabasına yetişmeyince Abbas arkadaş, Fatma ve ben Ankara’dan yola çıktık. Kırşehir’e, oradan Elazığ’a, Dêrsim ve Pülümür’e gidip köyüne gittik. Aile cenazeyi Sivas üzerinden götürmüştü. Dolayısıyla aynı anda yetişebildik. Dêrsim’den epey katılım vardı. Sadece bizim arkadaşlar değil. Türkiye solundan da birçok insan törende yer alıyordu. Törende ben konuştum. Şehadetin anlamına değinen bir konuşmaydı. Sonra bizim açımızdan kaza olup olmaması mesele değildi. Grubun verdiği ilk şehit olma özelliğini taşıyordu. Bu açıdan da anısına bağlı kalmak gerekiyordu. Sonra biz mezarını da yaptık. Ali Doğan arkadaş sosyalizme bağlı bir arkadaştı. Ezilenlerin çıkarlarının güçlü bir savunucusuydu. Şiirler yazıyordu. Mezarı yapılırken kendi şiirlerinden birkaç dize yazılmıştı: “Umuda kavga verdik / Kavgaya ölü verdik ki / Yeni doğan bebeler uğramasın sömürüye.” Kendi şiirinden bir bölümdü.
Yankısı bölgede oldu. Ankara çevresinde oldu. Elbette şehit düşmeseydi mücadeleye çok daha katkıları olabilirdi. Grubu birleştirdi.

Duran Kalkan: Fedekarlığı öğretti

“O zaman gençlik içinde faşistlerle silahlı çatışmalar oluyordu. Onu memleketi Pülümür’e götürdük. İlk o zaman Dêrsim’e gittim. Köyde cenazeyle buluştuk. Fuat arkadaştı, Fatma da vardı. O yöreliler geldiler. Pülümür’den, Dêrsim’den devrimciler gelmişti. Orada toprağa verdik. Kaza ile olmuştu ama mücadelenin artık bir savaş haline geldiği, bu düzeyde fedakarlık gösterilmesi gerektiğini öğretti. Bu bakımdan bizi etkiledi, grubu da etkiledi. Biraz daha mücadeleye bağladı, biledi diyebilirim.”

Hamili Yıldırım: Kemal Pir kazanmıştı

“Ali Doğan Yıldırım, Kemal arkadaşın kazandığı bir arkadaştır. İlk kadroların temel özelliklerinden biri de silah sevgisiydi. Bu içselleşmişti. İlk şehit olması nedeniyle büyük üzüntü yarattı. Görkemli bir cenaze töreni yapıldı. Sloganlar eşliğinde arkadaş gömülmüştü. Slogan atarken her tarafım zangır zangır titriyordu. Arkadaşlar birbirine çok bağlıydı.”

Taylan Pir: İlk bildirimiz

1976’da bir kaza sonucu Ali Doğan Yıldırım şehit düştükten sonra Başkan, beni çağırdığında Hacettepe Üniversitesi’nin yanındaki öğrenci yurdunda görüştük. Gittiğimde bir odada beni bekliyordu. Odaya girer girmez heyecanla, “Olayı anlat, nasıl oldu?” dedi. Olayı yaşandığı biçimiyle olduğu gibi kendisine anlattım. Çok uzun bir hikaye değildi. Kazadan sonra tıp fakültesine, oradan sırasıyla Ankara Hastanesi, Numune Hastanesi ve Hacettepe Hastanesi’ne götürülüyor. Ama hiçbirinde de bakılmıyor. Geç müdahale edildiğinden dolayı arkadaşın şehit düştüğünü anlattım. Başkan, olayı dinledikten sonra zaman kaybetmeden imzasız bir bildiri hazırladı. Bu bizim ilk bildirimizdi. Ali Doğan’ın şehadetinden sonra onun yazdığı bu bildiriyi okuduğumda korkunç etkilendim. Bildiriyi, havanın kararmasıyla birlikte Tuzluçayır’da kapı altlarından evlere dağıttık. Başkan’ın o dönemde de çok küçük verilerden yola çıkarak yaptığı siyasal değerlendirmeler bizleri şaşkına çeviriyordu. Her karşılaştığımda onun daha da yoğunlaşmış ve derinleşmiş olarak görüyordum.


 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönderTara
Önceki yazı

GÜNDEM 23 KASIM 2019

Sonraki Yazı

QSD, DAİŞ hücrelerini çökertti

Sonraki Yazı
QSD, DAİŞ hücrelerini çökertti

QSD, DAİŞ hücrelerini çökertti

Rusya askeri polisine ait panzer Minbic’te sivillere çarptı

Rusya askeri polisine ait panzer Minbic’te sivillere çarptı

Manşet

  • Önder APO: Nasıl bir sosyalist enternasyonal olmalıdır?
  • Mexmur’da anadillerinde eğitim gören 86 lise öğrencisi mezun oldu
  • Gençler: Önder APO’nun fiziki özgürlüğü artık ertelenemez!
  • TCŞ NRW: Önder APO’suz yaşam olmaz!
  • Hasan Kızıler Gençlik Festivali 2025: Kültürel Direnişle Sosyalizme Yürüyüş
  • “Önder APO’nun Öğrencileri” Konferansı başladı
  • Özel mülkiyet ve serbest piyasa ekonomisi/kapitalizm bütün sorunların ana kaynağıdır
  • Şiyar Amed: Kongre Önder Apo’nun çağrısına verilen en anlamlı yanıt oldu

En Çok Okunanlar

  • TCŞ NRW: Önder APO’suz yaşam olmaz!

    TCŞ NRW: Önder APO’suz yaşam olmaz!

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Hasan Kızıler Gençlik Festivali 2025: Kültürel Direnişle Sosyalizme Yürüyüş

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Gençler: Önder APO’nun fiziki özgürlüğü artık ertelenemez!

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Ali Haydar Kaytan’ın “BEN İNSANDIM” Şiiri

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • “Önder APO’nun Öğrencileri” Konferansı başladı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Önder APO: Nasıl bir sosyalist enternasyonal olmalıdır?

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Şiyar Amed: Kongre Önder Apo’nun çağrısına verilen en anlamlı yanıt oldu

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Özel mülkiyet ve serbest piyasa ekonomisi/kapitalizm bütün sorunların ana kaynağıdır

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Kürt Dirilişi belgeseli internet sitesi açıldı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Atina’da ‘Kürt sorunu ve Ortadoğu’daki gelişmeler’ konferansı başladı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
Şimdi Oynatılan
Nûçe Ciwan

Copyright © Nûçe Ciwan 2018. Tüm hakları saklıdır.

Bizi Takip Edin

  • Telegram
  • Whatsapp
  • Twitter
  • YouTube

Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dil
    • Kurmancî
    • Türkçe
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojava
      • Rojhilat
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
  • Gençlik
    • Öğrenci
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler

Copyright © Nûçe Ciwan 2018. Tüm hakları saklıdır.