HABER MERKEZİ – Arjen Numanın kaleminden.
Gençlik Barış ve Demokratik Toplum Manifestosunda Derinleşerek Zaferi Elde Edecektir
Zamanı doğru değerlendirmek, gerçekçi politikaları belirlemenin de temelidir. Çünkü zamanın akışı çoklu olasılıklar barındırmaktadır. Çoklu olasılıkların seçimi senin özgür ve esnek düşüncene bağlıdır. Bu politikanın oluşturulup yaşama geçirilmesine ise Önder Apo “özgürlük alanı” der. Yani politikanın kendisini özgürlük alanı olarak tanımlar.
Tabii burada büyük bir felsefik ve bilimsel bakış açısı da bulunmaktadır. Şimdi, özgürlüğün kendisi bir anlam arayışı ise, anda anlama ulaşmak özgürlüğün temellerinden olur. Tabii anda oluşmanın birçok düşünsel yani ideolojik yanı vardır. Bu yazımızda bunların detayına girmeyeceğiz fakat kısaca söylemek istersek, tarihsel sosyoloji ile harmanlanarak oluşması gerekir ki anda en anlamlı, yani özgür olanı seçip hem kendisi oluşup hem de toplumuna politika (özgürlük alanı) açabilesin.
Bunu güncel olarak ele aldığımızda içinde bir de dualite vardır. Yani sen, kastik sisteme karşı her anlamı ile bir mücadele içerisinde olup ideolojik ekseninde politika üretmelisin. Buna askeri literatürde “taktik”, siyasi literatürde ise “politika” denilir ve yaşamın her anında olmazsa olmazdır. Bazen kastik sistem seni öyle bir çembere almak ister ki sana yaşam alanı bırakmaz. Ama sen de öyle bir düşünsel esnekliğe ulaşmalısın ki en olmaz denileni yaşama geçirip büyük eşikler atlamalısın. Bu konuda tarihe damgasını vuran karakterlerin başında Önder Apo gelmektedir. Bizler de böyle bir önderin ideolojisi ile kendini anlamlandırmaya, yani özgürleştirmeye çalışan bir toplumuz.
Fakat bu bahsettiğimiz özgürlük ve mücadele tikel olmadığından kaynaklı, toplumun, evrende özgürleşmek isteyen her zerreciğin sorumlulukları ve yapması gerekenler vardır. Bunların en başında sosyalizm ve özgürlük adına anlam bulmuş Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü gelir. Kastik sistem her yönü ile saldırıp gençliğin, kadının, toplumun tüm özgürlük ve politik alanlarını sınırlandırmak istese de, İmralı işkencehanesinde insanlığın en onurlu duruşunu sergileyip tüm karanlıklara anlam adına maddeyi aşan enerjinin kutsallığıyla nasıl ki insanlığa ışık olmuş ve tüm duvarları aşmış ise; gençlik ve kadın da bu ışığın hakikatiyle bütünleşip kastik sistemin hem zihinlerde hem de politik alandaki duvarlarını yıkıp Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlamak için canla başla çalışmalıdır.
Geçtiğimiz günlerde Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü merkezine koyan Amed yürüyüşü, tüm görkemiyle kastik zihniyetin yapılarını korkutmuş ve tek ağızdan saldırıların odağı olmuştur. Gençliğin bu derece hedef alınması bir taraftan da anlaşılmaktadır. Toplumun dinamik ve gelecek gücü olması her yönüyle kastik sistem ve zihinlerin rüyasını bozmaktadır. Bundan kaynaklıdır ki her boyutuyla saldırıların odağında olmaktadır. Kastik sistemi korkutma düzeyi ve onların özgürlük istemlerinin önündeki saldırganlığı, gençliğin özellikle de genç kadınların toplumsal gücünü göstermektedir.
Özellikle son on yıl kastik sistemin tüm saldırılarına rağmen kendisini ayakta tutabilmiş gençlik, demokratik sosyalist toplumun umudu haline de gelmiştir. Umut haline gelmiş ve insanlık kaderinin elinde olduğu gençlik, elbet nasıl ki on bin yılların kastik zihniyetine karşı direnmiş ve kendisini bugünde yaşamsal kılmışsa, bugün de yapılan tüm saldırılara karşı direnecektir. Sosyalizm ve demokrasi adına bugün hangi güç kastik katil zihniyetin saldırı hedefi haline geliyorsa, çok iyi bilinmelidir ki o güç ve kesim hakikat yolunda ilerlemektedir.
Tüm saldırılardan anlaşılıyor ki bugün kastik zihniyete karşı verilecek en aktif mücadele, Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü mücadelesidir. Tüm kesimler çok iyi bilmelidir ki Önder Apo’nun özgür yaşam ve çalışma koşulları oluşmadıkça gençliğin kendisini özgür yaşar koşulda sayması olanaksızdır. Bunun için her ne pahasına olursa olsun gençlik Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü mücadelesinden vazgeçmeyecektir, buda her alanda yapılan eylemselliklerden anlaşılmaktadır.
Önder Apo öncülüğünde özgürlük hareketi, her koşul altında demokratik toplum ve barış sürecinin zafere ulaşması için adım atmaktadır. En son, tarihi nitelikte olan 26 Ekim geri çekilme açıklaması tüm dünya tarafından ilgiyle karşılanmış ve desteklenmiştir. Sürecin başarıya ulaşmasının yolunun kadın ve gençlik kesiminin öncülüğü ile gelişebileceği, özgürlük gerillalarınca şöyle vurgulanmıştır:
“Çağrımız, başta kadınlar ve gençler olmak üzere tüm halkımızadır. Süreç, birilerinden bir şeyler bekleme değil; özgür ve demokratik yaşamı örgütlü mücadeleyle yaratma ve kazanma sürecidir.”
Bu çağrıdan da çok iyi anlaşılıyor ki başkalarından beklemek gaflet olacaktır. Bunun için gençlik, tüm saldırılara karşı bir adım daha ileri atarak demokratik toplum ve barış sürecini sahiplenmeli ve Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlamalıdır. Bunların hepsinin yolu, Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu’nu doğru anlamak ve zafere taşımakla mümkün olacaktır. Anlamak özgürlük ise manifesto anlaşıldığı ve yaşamsallaştığı düzeyde özgürleşeceğiz.
Arjen Numan



