HABER MERKEZİ- Editörden
Diyarbakır Zindanı özgürlüğe yükselen en görkemli direnişlerin mekânı… O direnişin içinde bir yıldız parladı: Şehîd Ali Çiçek.
O henüz 18 yaşında büyük bir bilinçle, inançla ve iradeyle devrim saflarındaydı.
Bugün ona “Gençliğin Kızıl Yıldızı” diyoruz. Çünkü o yıldız, karanlığı yardı, bir çizgiye dönüştü ve gençliğe ışık oldu.
Şehit Ali Çiçek, çok gençti ama sıradan bir genç değildi. O, sistemin dayattığı hayata teslim olmamayı seçmişti. Sorgulayan ve araştıran bir bilince ve örgütlü yaşamda ısrarlı bir duruşa sahipti. Onun için devrimcilik bir zorunluluktu; çünkü halkı işgal altındaydı, dili yasaklıydı, kültürü inkâr ediliyordu. Bu yüzden Apocu çizgiye sarıldı. Düşüncesini eğitti, ruhunu derinleştirdi. O, gençliğin yalnızca umut değil, aynı zamanda öncülük etmesi gerektiğini bilerek yaşadı.
14 Temmuz Ölüm Orucu Direnişinin En Genç Yoldaşı
Ali Çiçek, Diyarbakır Zindanı’nda, Mazlum Doğan’ın yaktığı kıvılcımı alevlendirenlerden biri oldu. Kemal Pir, Hayri Durmuş ve Akif Yılmaz’la birlikte ölüm orucuna başladı. Yıl 1982 idi. Ali Çiçek sadece 18 yaşındaydı. Ama iradesi, düşüncesi ve inancı; yaştan, bedenden ve zamandan çok büyüktü. O, gözünü kırpmadan yaşamını özgürlük çizgisine adadı. Çünkü biliyordu: Özgürlük, uğruna yaşam verilmeyecek kadar ucuz değil; Tam tersine, uğruna ölünmeyecekse yaşamanın da bir anlamı yok.
Gençlik İçin Bir Miras: Apocu Derinlik ve Sosyalist Ahlak
Şehit Ali Çiçek’in yaşamı, gençlik için bir aynadır.
O aynaya bakan her genç şu soruyu kendine sormalıdır: Ben özgür yaşamı yaratma mücadelesine kendimi ne kadar adadım? Bu yolda yürümede ne kadar cesurum? Ne kadar örgütlüyüm?”
Bugün gençlik kapitalizmin zehirli ağlarıyla kuşatılmaya çalışılmaktadır. Gençlik yozlaşmış, bireyci, uyuşturulmuş bir yaşam tarzına çekilmeye çalışılmaktadır.
İşte tam da bu koşullarda Ali Çiçek bir çağrıdır: Apocu çizgide derinleşmenin, komünal bir yaşamı büyütmenin, sosyalist kişilikte ısrar etmenin çağrısıdır.
O bize yalnızca direnmenin değil, nasıl direnileceğinin yolunu gösterdi.
Sözle değil, eylemle devrimci olunacağını ispatladı. O konuşmadı belki, ama eylemiyle, duruşuyla, iradesiyle haykırdı: “Yaşamak; direnmek, değişmek ve değiştirmektir!”
Bu yüzden toplumu sömüren, parçalayan ve yok eden bu sisteme sadece karşı çıkmak yetmez; onun karşısına özgür, demokratik, sosyalist yeni bir yaşam altarnetifi koymalıyız! İşte Ali Çiçek o yaşamı savunurken gözünü bile kırpmadı. Çünkü Şehit Ali Çiçek için devrim, yaşanacak bir hakikatti. Şimdi her Apocu genç Şehit Ali Çiçek’in mücadele yaşamının kendisine örnek alıyor, onunla yeniden yürüyor.
Gençliğin Kızıl Yıldızı sönmedi… Gecenin en karanlık anında bile gençliğe yol gösteriyor.”