HABER MERKEZİ
İçişleri Bakanı Horst Seehofer’in talimatıyla Kürtlerin Almanya’daki iki önemli kurumu olan Mezopotamya Yayınevi ve Mir Müzik 12 Şubat 2019 günü yasaklanmıştı. Aynı gün her iki kurumu basan faşist polisler kapıları mühürlemişti. Zaten geçtiğimiz yıl her iki kurumu iki kez basan faşist polis, aralarında Kürtçe öğrenme kitabı, Kürtçe çocuk kitabı ile Kürt tarihine ilişkin kitapların da bulunduğu tonlarca kitaba el koymuştu.
Mezopotamya Yayınevi ve Mir Müzik’in yasaklanması kararına ise Alman muhalefet partileri, yayınevleri ve birçok kültür kurumunun tepkilerine yol açmıştı. Sol Parti grubu ise her iki kurumun yasaklanmasını, özellikle de neden Kürtçe müzik arşivi ile Kürtçe sözlüklere el konulduğunu Federal Meclis’in gündemine taşımıştı.
Sol Parti’nin Kültür Sözcüsü federal parlamenter Simone Barrientos’un öncülüğünde konuya ilişkin hazırlanan soru önerisine Angela Merkel’in başbakanlığındaki Federal Hükümet skandal yanıtlar verdi. ANF’nin elinde bulunan 6 sayfalık yanıtta hükümet birçok soruya yanıt vermezken, Mezopotamya Yayınevi ve Mir Müzik’ün geniş bir yelpazede Kürtçe kitap ve müzik çalışmaları ortadayken, PKK’nin Kürt kültürü ve müziğini kullanmak amacıyla bu iki kurumu kurduğunu öne sürdü.
ALMAN FAŞİZMİ ANKARA İLE İŞBİRLİĞİ YOK DEDİ AMA…
Mir Müzik’te el konulan Kürtçe ses kayıtlarının “Avrupa’nın en büyük Kürtçe müzik arşivi” olduğuna dair ellerinde bir bilginin bulunmadığını iddia eden hükümet “Güvenlik birimleri yasak çerçevesindeki yasal süreç devam edene kadar dernekler yasası gereği, her iki kuruluşta el konulan malzemeleri elinde tutma hakkına sahiptir” bilgisini verdi.
Her iki kuruma yasaklanması sürecinde işgalci Türk devletine bilgi verildiği veya bu konuda Türk yetkileriyle her hangi bir bağlantı kurulup kurulmadığına dair soruya ise hükümet “Böyle bir bilgi alış-verişi veya bağlantının olmadığı” görüşünü öne sürdü. Halbuki başta Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere son yıllarda birçok kez Türk devlet yetkilileri Almanya’daki Kürt kurumlarını hedef göstererek kamuoyuna açık şekilde “Neden bunları yasaklamıyorsunuz?” biçiminde çağrıları olmuştu.
KÜRTÇE KİTAP VE CD ALMAK DA MI ‘SUÇ’?
Ayrıca hem 8 Mart 2018 hem de 12 Şubat 2019’da polisin gerçekleştirdiği baskınlarda Mezopotamya Yayınevi ve Mir Müzik’ten ürün alan müşterilerin kişisel bilgilerine ilişkin faşist hükümettin verdiği cevap da skandal nitelikte. Faşist Federal Hükümet, aramalar sırasında el konulan müşteri listesinde her hangi bir ‘suç’ durumunun olup olmadığının tespit edilmesi için güvenlik birimlerine aktarıldığını bildirdi.
Söz konusu listeler ise her iki kurumdan kitap ve CD siparişi edenlerin isimlerinden oluşuyor. Faşist Berlin yönetiminin bu yanıtı, faşist Alman devletinin son dönemlerde Kürtlere yönelik artırdığı kriminalize siyasetinin son halkası olarak, işgalci Erdoğan rejiminin yaptığı gibi Almanya’da da Kürtçe kitap ve CD alanların fişlenebileceği endişesini yarattı.
BARRIENTOS: HÜKÜMET KÜRT KÜLTÜRÜNÜ HİÇE SAYIYOR
Sol Parti Simone Barrientos ise Mezopotamya Yayınevi ve Mir Müzik’in yasaklanmasını skandal ifadelerle savunan hükümete sert tepki gösterdi. Yanıtı ANF’ye değerlendiren Barrientos, Kürt kültür ve müziğin ülkede yaşayan Kürt nüfusundan dolayı Almanya’nın bir parçası olduğuna dikkat çekerek devamla şu değerlendirmeyi yaptı:
“Ancak bu yanıt gösteriyor ki Federal Hükümet Kürt kültürünü tanımadığı gibi hiçe de sayıyor. Kürt sanatçılar ve Kürtçe eserler kriminalize edildiği gibi Almanya Kürt kültür ve sanatına önemli hizmetleri olan iki kurumu da kaybetti. Ayrıca yanıt hükümetin Kürtler için büyük önem sahip olan bir Kürtçe müzik arşivine de değer vermediğini ortaya çıkardı.”
Alman parlamenter Simone Barrientos son olarak Federal Hükümet’e her iki kuruluşun yasaklanma kararını iptal etmesi yönünde çağrıda bulundu. Barrientos, özellikle de müzik arşivinin derhal geri verilerek insanlara ulaşılır hale getirilmesi gerektiğini istedi.
