HABER MERKEZİ – DKB/Birlik yazılı bir mesajla, 27 Ekim 2020’de Türk hava saldırısı sonucu şehit düşen HPG Komuta Konseyi üyesi Sinan Dersim’i andı.
Mesajda şunlar ifade edildi:
“Devrimcilik; özgürlük mücadelesini verdiğin kavgada hiçbir şey beklemeden kendinden katma, kendinden vermedir. Bir hakikat arayışçısı ve savaşçısı olarak sırra ermek için sırra dönüşmektir; serüvenlere atılmak için, serüvene karışmak serüvenci olmaktır. Sinan Dersim yoldaş, yaşam karşısındaki duruşuyla ve kavgasıyla bir hakikat yürüyüşçüsü olarak Kürt halkının özgürlük yürüyüşünde serüvenciliğini yılmadan, yorulmadan inşa etmiştir. Ve yine bu serüvene akan, bu uğurda ölümsüzleşen, bugün bu serüveni büyütmenin hamallığını yapan yüzlerce özgürlük savaşçısının devrimci atılımına öncülük etmiştir.
Sinan Dersim yoldaş, tüm yaşamını özgürlük mücadelesine adamış ve bunun gereğini bir adım bile geri atmadan yerine getirmiştir. Devrim yükünü omuzlamada öncüleşmiştir. Gençlik mücadelesinin içerisinde kavgada yetkinleşmiş ve kavgasını okul sıralarından şehirlere, şehirlerden dağlara taşıyarak bugünlere gelmiştir. Devrimci savaşımda nerede ihtiyaç varsa orada olmuştur. Kime değse onda iz bırakan bir devrimciliktir onunkisi. Devrimci bireydeki bilinç ve duygu birliğinin beyin ve kalp diyalektiğinin anlamlı ve güzel bir örneğidir. Duruşuyla kavgada her zorluğu göğüslemeye hazır olduğunu ve ölümüne bu mücadeleye sarıldığını kanıtlamıştır. Mücadelede, yoldaşlıkta emektar ve saygılıydı. Yoldaşlık ilişkilerinde, paylaşımlarında sadeliği ve derinliği yaşardı. Birleşik devrime inançlı ve kolektif çalışmaya önem veren bir kişiliğe sahipti. Devrimci yaşamında eleştiriye açık, yakınmacılıktan uzak, mütevazı ve yapıcıydı. Çok fazla yorulmak nedir bilmez, “ölürsek de yorgun ölelim” derdi. Yaşamında kavganın ve umudun şiirlerini, türkülerini eksik etmeyen bir Dersim sevdalısıydı.
Sinan Dersim yoldaş, HBDH’nin öncü komutanı, savaşçısıydı. Türkiye ve Kürdistan devriminin bu kadar iç içe geçtiği bir kesitte, birleşik devrim hareketini büyütmenin stratejik bir yaklaşım olarak kavranmasında ve kavratılmasında, birleşik devrim mücadelesinin dağda-şehirde, gerilla ve milis eylemleriyle, fiili meşru mücadele hattıyla pratikleştirilmesinde büyük emeği olmuştur. O coğrafyamıza birleşik devrim mayasını çalan ellerden biridir. Türkiye halklarının devrim yürüyüşünü hızlandıracak her adım onu heyecanlandırmış, coşkulandırmıştır. Birleşik devrim güçlerinin hepsini yoldaşı bilmiş, omuz omuza mücadele etmiştir.
Sinan Dersim yoldaş, kendi hikâyesini yazanlardandı. Bu hikâyesini dağlarla, Türkiye ve Kürdistan devrimiyle, halkların özgürlük rüzgârıyla buluşturandı. Hikâyen ve kavgan büyüdü yoldaş, gülüşün çoğaldı, sesin yankılandı, güçlendi. Bir nehir olup su gibi aktın, su gibi bitmez tükenmez oldun bu coğrafyada. Birleşik devrim kavgamızın en önde koşanları; Ulaş, Delal, Atakan, Mehmet, Baran, Alişer, Yılmaz, Sevda, Ceren, Aynur ve daha niceleri ile birlikte halaya durdun. Biz geride kalanlar, siz ölümsüzleşenlerimizin amaç ve ideallerine bağlı kalarak, birleşik devrim hareketini büyütmek, devrimi gerçekleştirmek için kavganın tam ortasında olacağız. Birleşik devrim mücadelesinin tohumları bu topraklara serpildi. Bu tohumlar filizlenecek, yeşerecek, çoğalacak ve büyüyecek. Sana and olsun Sinan yoldaş, zafer bizim olacak!”
