HABER MERKEZİ-
Bir futbolcu, 3-5-7 milyon dolar/euro para alacak, villada şatafatlı bir hayat sürecek ve midesi aç olan, elektrik ve su faturasını ödemekte zorlanan Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma tribünleri doldurup spor kulüplerinin kasalarını dolduracaklar. Basit bir ayak topu oyunundan milyarlar kazanmanın yolu işte budur. Yani futbolu parayla satmak, sporun ticaretini yapmak.
Kemal SÖBE Yazdı…
Kapitalizmin gelişimiyle her şey meta haline getirilerek kullanıma açık hale getirildi. Para edecek her şey pazara sürüldü ve dünya adeta alım satım yeri, yani pazar haline getirildi. İnsanlar, sürekli bir şeyleri alıyorlar ve satıyorlar. Yani para ve eşya kıymetli oldukça insan beş para etmez hale geldi. Herkes birbirinin kuyusunu kazıyor, birbirini düşürüyor, birinin düşmesi bir diğerinin ayağa kalkışı ve yükselişi oluyor. Neredeyse soluduğumuz havayı bile şişeye koyup parayla satacaklar.
Kapitalizmde her şeyin bir fiyatı var. insanın değeri parasına ve mülküne göre hesaplanır olmuş. Yani bir milyon liran varsa bir milyon liralık adamsın, elli milyarın varsa elli milyarlık adamsın ama hiç paran yoksa seni insan olarak bile görmezler, hatta hayata ve topluma yük olarak görürler ve hatta olmaman gerekir diye düşünüyorlar. Çünkü para, mal mülk ve makam mevki hayatın kendisi olduğu için, bunlara sahip olmayanların var oldukları ve yaşadıkları kabul edilmiyor. Hayatın belirleyeni maddiyat olduğu için, maddi varlığı olmayan hayat içinde kabul edilmiştir. Öyle bir noktaya gelinmiş ki, para ve mal mülk insanı kullanır olmuş ve insan, insan olma özünü kaybetmiş. İnsan kullanılan bir sermaye haline gelmiş. Yani kapitalizm tarafından meta haline getirilmiş insan gerçekliğinden söz ediyoruz. Bir sporsal aktivite ve ayak topu oyunu olan FUTBOL, korkunç bir rant elde etme aracı haline getirilmiş. Aç mideyle, delinmiş ceple tribünleri dolduran, kahve köşelerinde maçı/futbolu tartışan, tuttukları takım için kavga eden milyonların varlığı kapitalizmin varlık sigortası oluyor.
Bir futbolcu, 3-5-7 milyon Dolar/Euro para alacak, villada şatafatlı bir hayat sürecek ve midesi aç olan, elektrik ve su faturasını ödemekte zorlanan Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma tribünleri doldurup spor kulüplerinin kasalarını dolduracaklar. Basit bir ayak topu oyunundan milyarlar kazanmanın yolu işte budur. Yani futbolu parayla satmak, sporun ticaretini yapmak. İnsan, sporu bir sosyal faaliyet, bir eğlence ve etkinlik olarak yapar ama bunu pazarlayıp, bundan korkunç paralar elde etmek neyin nesidir? Bir futbolcuya asgari ücret maaşı verseler futbol oynar mı? Her gün zamlar oluyor kimse karşı çıkmıyor, sadece şikayetçi oluyorlar ve alıştık diyorlar. Kimse memleketin esas sorunlarını konuşmuyor, tartışmıyor ama sürekli maç ve futbol tartışmaları yapılıyor. Futbol oynamak ve kazanmak sanki bir ülkenin gururuymuş gibi gösteriliyor. Rant ve ticaret elde etme oyunu olan AYAK TOPU, FOOTBALL, bir ülkenin gururu olamaz, olsa olsa basit bir sporu ve top eğlencesini topluma, ülkenin çok önemli bir sorunuymuş gibi gösterip toplumu bununla meşgul edip beyin uyuşturma gerçekliği var. Kapitalizm bütün toplumsal değerleri kullanıyor. Basit bir ayak topu oyunu olan FUTBOL bunlardan biridir. Football/futbol bir ülkenin gururuysa neden tribünlere ücretsiz girilmiyor?
Çünkü spor tribünlerde parayla satılıyor ve alıcı da beyni yıkanmış milyonlar.
Yanlış anlamayın, spora ve maça karşı değilim, bunun ticaretinin yapılmasına karşıyım. İnsan, sosyal aktivite ve eğlence olarak top oynar, her sporu yapar ama bunu rant/para kapısı haline getirmek ahlaksızlıktır. Birde, senin takımın, benim takımım tartışmaları ve bunun için tartışma ve kavga etme yok mu, işte aptallığın geldiği nokta budur. Yani bir ayak topunun kaleden içeriye girmesinin ülkeye ve topluma ne faydası var ve bununla ne başarılıyor? Bir kişi bile, tribünlere gitmesin, maç izlemesin ve maç tartışması yapmasın, üç ayda bütün futbol takımları kapanır. Çünkü futbol takımlarının amacı futbolu parayla satıp para kazanmak. Bundan rant var ki yapıyorlar.
Kapitalizmin sömürü araçlarından birisi futboldur. Vur topa al parayı. Garip olan, insanların kaleye atılan topu izlerken nasıl bir zevk aldıklarıdır. Zenginlerin tribünlere gidip maç izlediklerini göremezsiniz, evlerinde bile izlemezler. Bunu fakir kitlelere izletip parasıyla şatafat içinde yaşarlar. İşte toplumun basit bir ayak topu oyununu topluma satmanın adı futbol oluyor. Football, İngilizce ayak topu demektir. Foot-ball. Ev kirasını ödemekte zorlananlar, futbolu tartışıyorlarsa ve izlemek için para ödüyorlarsa onların beyni yıkanmış/uyuşmuş demektir. Kendin, mahallende takım kur eğlence olarak oyna. Para verip izlemek nedir? Futbol, toplum ve ülke için önemli olsaydı, gazetelerin baş sayfalarında yer alırdı, haberlerde en önde sunulurdu. Haberlerde en sonda ve gazetelerde en son sayfadır. Çünkü ticareti yapılıyor. Futbol klüpleri için önemli olan budur.
