Enter your email Address

Pazartesi, Aralık 8, 2025
  • Kurmancî
  • Türkçe
[email protected]
Nûçe Ciwan
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojhilat
      • Rojava
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
    • Dergiler
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Kürdistan Gençliği
    • Öğrenci
    • Avrupa
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Kültür Sanat ve Spor
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Nûçe Ciwan
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojhilat
      • Rojava
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
    • Dergiler
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Kürdistan Gençliği
    • Öğrenci
    • Avrupa
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Kültür Sanat ve Spor
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Nûçe Ciwan
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Anasayfa Derinlik Analiz

“Apocu sosyalizm”

19/07/2021 - 0:05
içinde Analiz, Haberler, Manşet, Toplumsal, Tüm Haberler
Reading Time: 23 mins read
A A
“Apocu sosyalizm”
PaylaşTweetle

HABER MERKEZİ –

Apo­cu çiz­gi­nin sos­ya­list içe­ri­ği­ni, sos­ya­liz­min ge­li­şi­min­de­ki ko­nu­mu­nu ve mü­ca­de­le­si­ni de­ğer­len­dir­mek, bu­nun için de ön­ce­lik­le Apo­cu­lu­ğun ne ol­du­ğu üze­rin­de dur­mak önem ta­şı­yor. Bu so­ru as­lın­da ha­re­ke­tin ge­li­şi­mi ve top­lu­mu et­ki­le­me­ye baş­la­ma­sıy­la bir­lik­te so­rul­muş­tur. Mev­cut ge­liş­me­ler bu so­ru­yu da­ha net bir bi­çim­de so­ra­rak doğ­ru ve ye­ter­li ce­vap­lar ver­me­yi ge­rek­ti­ri­yor. Doğ­ru ce­vap­la­rı Ön­der­li­ğin ya­şam çiz­gi­sin­de ve ya­şam özel­lik­le­rin­de bul­mak müm­kün­dür.

On­la­rı en iyi ifa­de eden bel­ge­ler ola­rak da Kür­dis­tan Dev­ri­mi­nin Yo­lu’ndan De­mok­ra­tik Uy­gar­lık Ma­ni­fes­to­su’na ka­dar olan bü­tün çö­züm­le­me­ler di­zi­si­ni in­ce­le­mek esas­tır.Ön­der­li­ğin fel­se­fe, te­o­ri, ide­o­lo­ji, stra­te­ji ve tak­tik ola­rak, yi­ne ör­güt ve ya­şam ola­rak ger­çek­leş­me­si­nin iza­hı, bu de­ğer­len­dir­me­ler­de mev­cut­tur. Ön­der­li­ği­miz, ken­di ken­di­si­ni en yo­ğun ve en faz­la ifa­de eden, ta­nım­la­ma­ya ça­lı­şan bir ön­der­lik ger­çe­ği­dir. Kuş­ku­suz ifa­de et­tik­çe ve ta­nım­la­dık­ça ön­der­lik ge­li­şi­mi­nin kav­ran­ma du­ru­mu da or­ta­ya çı­kı­yor. Ta­rih bo­yun­ca en ka­lı­cı pey­gam­ber­ler, ken­di­le­ri­ni ya­zı­lı ha­le ge­ti­ren­ler ve­ya ge­tir­ten­ler ol­muş­tur. Fi­lo­zof­lar, ey­lem adam­la­rı, dü­şü­nür­ler, ide­o­lo­jik ve si­ya­si li­der­lik­ler açı­sın­dan da du­rum böy­le­dir. Marks bo­şu­na o ka­dar yaz­ma­mış ve­ya Le­nin o den­li ey­lem için­de ol­ma­sı­na, ör­güt ve pra­tik­le iliş­ki­li bu­lun­ma­sı­na rağ­men, bu ka­dar ya­zı­lı ifa­de­yi bo­şu­na ge­liş­tir­me­miş­tir. Ken­di ta­nım­la­rı­nı ken­di­le­ri­nin yap­ma­sı için bu­nu ge­liş­tir­miş­ler­dir. Do­la­yı­sıy­la Apo­cu­lu­ğun ne ol­du­ğu­nun doğ­ru an­la­şıl­ma­sı için Ön­der­lik de­ğer­len­dir­me­le­ri­ne ve ya­şa­mı­na bak­mak ge­re­kir.

Apo­cu­luk bir dü­şün­ce ve ey­lem gü­cü­dür

Ön­der­lik, “Ben de Apo­cu mi­li­tan ol­ma­ya ça­lı­şan bi­ri­yim” di­yor­du. En faz­la Apo­cu ol­ma­ya ça­lı­şan, onun söz­cü­lü­ğü­nü ya­pan, öl­çü­le­ri­ni ve­ren, özel­lik­le­ri­ni or­ta­ya çı­ka­ran, fel­se­fe­si­ni ve ütop­ya­sı­nı oluş­tu­ran, ah­la­kı­nı ya­ra­tan mi­li­tan olu­yor. Ön­der­li­ğin ken­di ta­nı­mı­nı ken­di­si ge­liş­tir­mek is­te­di­ği ve bu yön­lü ça­ba har­ca­dı­ğı ka­dar, baş­ka­la­rı da bu­nu yap­ma­ya ça­lı­şı­yor­lar. Her­kes ken­di­ne gö­re ta­nım ya­pa­bi­lir, fa­kat ta­nım­lar an­cak ya­pan­la­rın olur. Ön­der­li­ğin yap­tı­ğı ta­nım da, ken­di­ne ait olur. Bu­ra­dan ba­ka­rak Ön­der­lik ol­gu­su­nun en iyi, ob­jek­tif ve ger­çek­çi bi­çim­de an­cak ken­di ta­nı­mıy­la ele alı­nıp de­ğer­len­di­re­bi­le­ce­ği gö­rü­le­bi­lir. Baş­ka­la­rı­nın ta­nı­mı, on­la­rın ba­kış açı­la­rı­nı yan­sı­tır. Ön­der­lik tar­tı­şı­lı­yor ve da­ha faz­la tar­tı­şı­la­cak. Her dü­zey­de tar­tış­ma, de­ğer­len­dir­me ve ta­nım ge­tir­me ol­ma­lı, fa­kat şu bi­lin­me­li­dir ki ta­nım­lar, ya­pan­la­ra ait olur. Bu ne­den­le ol­gu­yu ele alır­ken baş­ka­la­rı­nın yap­tı­ğı ta­nı­mı doğ­ru ve ger­çek­çi bir ve­ri ola­rak ele alma­ma­lı­yız. Ön­der­li­ği doğ­ru an­la­mak, özüm­se­mek, do­la­yı­sıy­la Ön­der­li­ğin ye­ter­li, et­ki­li ve doğ­ru bir uy­gu­la­yı­cı­sı ha­li­ne ge­le­bil­mek için ol­gu­yu ken­di ger­çek­li­ğiy­le öğ­ren­mek, tek doğ­ru yol­dur.

Bu ba­kım­dan ek­sik­lik­ler var. Bi­rin­ci ola­rak ol­gu­yu ken­di ta­nı­mı ile al­mı­yor, Ön­der­li­ği ken­di ger­çek­li­ği üze­rin­de de­ğer­len­dir­mi­yor, ken­di­mi­ze gö­re de­ğer­len­dir­me­ye ça­lı­şı­yo­ruz. İkin­ci ola­rak ka­fa yor­mu­yor, de­ğer­len­dir­me­ye ih­ti­yaç ol­ma­dı­ğı­nı dü­şü­nü­yo­ruz. Bu da ken­di yak­la­şım­la­rı­nı giz­le­me eği­li­mi­ni, ya­ni na­sıl al­gı­la­dı­ğı­nı ve an­la­dı­ğı­nı dı­şa vur­ma­ma­yı içe­ri­yor. Do­la­yı­sıy­la bi­re­yin ne­yi an­la­yıp ne­yi an­la­ma­dı­ğı, ol­gu­yu na­sıl ele al­dı­ğı bel­li ol­mu­yor. Bu­nun aşıl­ma­sı ge­re­kir.

Ön­der­lik ger­çe­ği ken­di­ni ta­nım­la­dı: Apo­cu­luk bir dü­şün­ce ve ey­lem gü­cü­dür. Ba­zı­la­rı bu ha­re­ke­ti salt bir pra­tik­çi­lik ola­rak gör­dü­ler. Öze­lik­le Tür­ki­ye’de­ki sol çev­re­ler­de Apo­cu­luk uzun sü­re öy­le al­gı­lan­dı. Bu yan­lış­tır. Apo­cu­luk yal­nız ba­şı­na bir pra­tik gü­cü de­ğil, ay­nı za­man­da pra­ti­ğe yö­ne­len bü­yük bir dü­şün­ce gü­cü­dür. Ya­ni Ön­der­lik ger­çe­ğin­de dü­şün­ce ve pra­tik bü­tün­lü­k var, do­la­yı­sıy­la et­ki­li ve çö­züm­le­yi­ci pra­ti­ğe, kap­sam­lı ve de­rin­lik­li dü­şün­ce ve tah­lil gü­cü­ne da­ya­nı­yor. Hat­ta şöy­le bir hat bi­le iz­le­ni­yor: Dü­şün­ce gü­cü faz­la­sıy­la var. Ön­der­lik ger­çe­ğin­de pra­tik­te ya­pı­lan­lar­dan ders çı­kar­ta­rak ve ken­di tec­rü­be­sin­den öğ­re­ne­rek iler­le­me du­ru­mu var, ama pra­ti­ği ge­liş­ti­re­bil­mek için faz­la­sıy­la ay­dın­lat­ma da var. Ne­re­dey­se iz­le­ne­cek pra­tik baş­tan so­na çi­zi­li­yor, son­ra uy­gu­la­ma­ya ge­çi­li­yor. Bu doğ­ru bir du­rum mu­dur? As­lın­da çok doğ­ru sa­yı­la­maz, çok ge­rek­li de de­ğil, ama Kür­dis­tan ko­şul­la­rı bu­nu ge­rek­tir­di­ği, Kür­dis­tan’da ör­güt ku­ra­bil­mek ve ey­lem ya­ra­ta­bil­mek için bu den­li izah ve açık­la­ma­ya ih­ti­yaç du­yul­du­ğu için böy­le ol­muş­tur. İn­san­lar böy­le bir bi­linç­len­me içi­ne alın­maz­lar­sa ör­güt­len­mi­yor, doğ­ru ve et­ki­li ey­lem yapa­mı­yor­lar. Do­la­yı­sıy­la Ön­der­lik ger­çe­ği böy­le bir tah­lil gü­cü ge­liş­tir­me­ye ve böy­le bir yol iz­le­me­ye so­mut ko­şul­lar ta­ra­fın­dan ade­ta zor­la­nı­yor. So­mut ko­şul­lar öy­le olun­ma­sı­nı ge­rek­ti­ri­yor. De­mek ki, bir dü­şün­ce ve ey­lem gü­cü ol­ma ger­çe­ği var.

Apo­cu­luk in­san­lı­ğın öz­gür, eşit ve adil bir ya­şa­ma ulaş­ma­sı için iğ­ne ucuy­la ku­yu kaz­ma tar­zın­da bir ça­lış­ma yön­te­miy­le, ödün­süz ve çı­kar­sız bir mü­ca­de­le yü­rüt­me­yi ifa­de edi­yor. Salt si­ya­si ik­ti­dar­la bağ­lan­tı­lı bir ol­gu de­ğil, top­lu­mun de­ği­şim-dö­nü­şü­mü ve ge­li­şi­miy­le da­ha öz­gür, eşit, adil ve pay­la­şım­cı bir ya­şa­ma ka­vuş­ma­sıy­la il­gi­li­dir. Bu­nu sağ­la­mak için mü­ca­de­le­yi içe­ri­yor. Do­la­yı­sıy­la Apo­cu­luk bir mü­ca­de­le­ci­lik ger­çe­ği­dir. Bu­nun doğ­ru an­la­şıl­ma­sın­da ya­rar var. Çün­kü mü­ca­de­le et­mek ye­ri­ne Apo­cu­lu­ğu öz­gür­lük, eşit­lik, ada­let ve im­kan da­ğı­tan bir ku­rum ola­rak al­gı­la­ma du­rum­la­rı ol­du. Do­la­yı­sıy­la ken­di­ne gö­re de­ğer­len­dir­me yak­la­şı­mı ol­du, ki bu da ha­ta­lı ve ek­sik ol­du, Ön­der­lik çiz­gi­si­nin ta­nı­mı­nı içer­me­di. Yan­lış yak­la­şım­lar ve bek­len­ti­ler için­de kal­dık, ken­di­mi­ze ve dı­şı­mı­za kar­şı bir çiz­gi doğ­rul­tu­sun­da sü­rek­li ve et­kin mü­ca­de­le yü­rü­ten ko­num­da ola­ma­dık. Mü­ca­de­le­ci ko­num ka­za­na­ma­dık ya da mü­ca­de­le­de doğ­ru bir tarz ve yön­tem edi­ne­me­dik. Her iki­si de biz­de çok faz­la gö­rü­len du­rum­lar ol­du. Ob­lo­mov­ca du­ruş, tem­bel­lik çok faz­la var. Gev­şek du­ru­şun di­ğer ya­nı da mü­ca­de­le­ci­lik­tir, ama bu na­sıl bir mü­cade­le­ci­lik­tir? Öl­çü­lü, ku­ral­lı, ör­güt­lü ve bir ama­ca bağ­lı de­ğil; ge­le­nek­sel Kürt tar­zın­da ger­çek­le­şen bir mü­ca­de­le­ci­lik olu­yor. Bu­na is­yan­cı tarz da de­ni­le­bi­lir. Ka­zan­ma­yı ön­gö­ren, do­la­yı­sıy­la ka­zan­ma­yı sağ­la­ya­cak öl­çü­le­re sa­hip olan de­ğil; kı­rıp dö­ken, sa­de­ce mü­ca­de­le eden, do­la­yı­sıy­la tep­ki­le­ri­ni or­ta­ya ko­yan bir mü­ca­de­le­dir. Apo­cu­luk ise ne mü­ca­de­le­siz­lik­tir, ne de bir is­yan­cı­lık, ya­ni yal­nız ba­şı­na kı­rıp dö­ken bir mü­ca­de­le­ci­lik­ değildir. Her iki du­rum­dan fark­lı ola­rak es­ki, ge­ri ve ge­ri­ci ola­nı aş­ma­yı ifa­de edi­yor, ama aş­tı­ğı­nın ye­ri­ne ye­ni­si­ni koy­ma­yı da içe­ri­yor, ya­ni or­ta­da bı­rak­mı­yor.

Apo­cu­luk sos­ya­liz­mi ide­o­lo­jik ol­gu ola­rak ele alı­yor

Apo­cu­luk sos­ya­liz­me na­sıl yak­la­şı­yor? Sos­ya­liz­mi na­sıl ele al­dı ve ge­liş­tir­di? Sos­ya­liz­mi na­sıl ta­nım­la­dı ve ya­şam­sal­laş­tır­dı? Bu­ra­da bir ba­kış açı­sı ve fel­se­fi bir çer­çe­ve var. Sos­ya­lizm an­la­yı­şı­na ve ide­o­lo­jik yak­la­şı­mı­na her şey­den ön­ce bu fel­se­fe ve ba­kış açı­sı yön ve­ri­yor. Do­la­yı­sıy­la bu fel­se­fe­nin kav­ran­ma­sı ge­rek­li­dir. Ek­lek­tik, yü­zey­sel ve­ya dar de­ğil; son de­re­ce bi­lim­sel, de­ği­şi­mi esas alan bir yön­te­me da­ya­nan, Kür­dis­tan ko­şul­la­rı­nı gö­ze­te­rek ona ça­re ol­ma­yı, ih­ti­ya­cı­nı gi­der­me­yi içe­ren bir fel­se­fe­dir. Do­la­yı­sıy­la bu fel­se­fe­nin in­sa­nı, top­lu­mu, ya­şa­mı ve mü­ca­de­le­yi ele alış­ tarzında öz­gün­lük­le­ri var. Çün­kü ge­nel ge­çer fel­se­fi öl­çü­ler Kür­dis­tan’da iş­le­me­miş, bu ol­gu üze­rin­de çö­züm üret­me­miş­tir. Çok ya­ra­tı­cı ve de­ği­şim ka­rak­te­ri­ne uy­gun ele al­ma­yan yak­la­şım­lar hiç­bir so­nuç do­ğur­ma­mış, çok ka­tı ve dog­ma­tik ka­lıp­la­rın or­ta­ya çık­ma­sı­na –ki bu da çok sı­nır­lı ol­muş­tur– yol aç­mış­tır.

Bir­çok eği­li­min ken­di­ni ta­nım­la­ma ve­ya açı­lım sağ­la­ma dü­ze­yi çok dar ve ye­ter­siz­dir. Ör­ne­ğin re­for­mist mil­li­yet­çi­lik, sol­cu­luk ola­rak or­ta­ya çık­tı, hat­ta mark­sist-le­ni­nist ol­ma id­di­a­sın­da bu­lun­du. Bi­lim­sel sos­ya­liz­mi esas al­dık­la­rı­nı di­le ge­tir­di­ler, ama bü­tün bu öğ­re­ti­ler adı­na or­ta­ya koy­duk­la­rı dü­şün­ce kı­rın­tı dü­ze­yin­de­dir, hiç­bir de­rin­li­ği, kap­sa­mı yok­tur. Kür­dis­tan’da­ki top­lu­mu ve in­sa­nı ta­nım­la­ya­rak so­run­la­rı aşa­cak çö­züm­ler üret­me ko­nu­sun­da ver­di­ği hiç­bir ya­nıt yok­tur. O ne­den­le top­lum üze­rin­de et­ki­de bu­lu­na­ma­mış­tır. Apo­cu­luk, fel­se­fe­de bun­la­rı aş­tı. Bi­lim­sel ba­kış açı­sı­nı özüm­se­mek­ten Kür­dis­tan ger­çe­ği­ni bu­na gö­re tah­lil et­me­ye ka­dar, bü­tün alan­lar­da önem­li bir ge­liş­me ya­şa­dı. Di­ya­lek­tik ma­ter­ya­liz­min can­lı ve ya­şa­mı çö­züm­le­yen bir bi­lim ha­li­ne gel­me­si Kür­dis­tan ger­çe­ğin­de, Apo­cu­luk­la ger­çek­leş­ti. Ge­çen mü­ca­de­le sü­re­ci­ni bu te­mel­de ele al­mak ve de­ğer­len­dir­mek müm­kün­dür.

Apo­cu­lu­ğun te­o­rik bir çer­çe­ve­si var; sos­ya­liz­mi bir dü­şün­ce akı­mı, te­o­rik çer­çe­ve ola­rak ele alı­yor ve çö­züm­lü­yor. Ken­di fel­se­fik ba­kış açı­sı­na uy­gun ola­rak ol­gu­la­rı tah­lil et­me ça­ba­sı için­de bu­lu­nu­yor, ki bu Ön­der­li­ğin en bü­yük ça­ba­la­rın­dan, do­la­yı­sıy­la en faz­la pra­tik­leş­ti­ği sa­ha­lar­dan bi­ri­dir. Bir­çok çev­re böy­le bir hu­su­sun hiç ol­ma­dı­ğı­nı san­dı; Apo­cu ha­re­ke­ti te­o­ri­den, de­ğer­len­dir­me güç ve ka­bi­li­ye­tin­den yok­sun, salt ba­zı ka­lıp­la­rı bi­len ve onun üze­rin­den ey­lem ya­pan bir güç ola­rak de­ğer­len­dir­di ve salt bir ey­lem gü­cü ola­rak ni­te­le­di. Hal­bu­ki ger­çek öy­le de­ğil­di. Ön­der­lik bu­nun ter­si­ni sa­vun­du. Böy­le dü­şü­nen­le­re “biz iş­le­ri ney­le yü­rü­tü­yo­ruz, doğ­ru an­la­şıl­sın” de­di. Apo­cu­luk iş­le­ri ney­le yü­rüt­tü? Bu ka­dar ge­liş­me ney­le sağ­lan­dı? Apo­cu ha­re­ke­tin ne­yi var­dı? Pa­ra­sı ve­ya si­la­hı yok­tu. Bun­la­rın va­rol­du­ğu­nu, bü­tün ge­liş­me­le­rin bun­lar­la ya­ra­tıl­dı­ğı­nı öne sür­mek, ger­çe­ği sap­tır­mak olur. Apo­cu­luk, bü­tün ge­liş­me­le­ri en baş­ta dü­şün­ce ve de­ğer­len­dir­me gü­cüy­le, bu gü­cü ge­liş­tir­me az­mi ve ça­ba­sıy­la ya­rat­tı. Fel­se­fe­de doğ­ru bir ba­kış açı­sı­nı ge­liş­tir­me de as­lın­da bu ça­bay­la bağ­lan­tı­lı­dır. Ken­di­si­ni böy­le bir dü­şün­ce gü­cü­nü ge­liş­tir­mey­le so­rum­lu gö­rün­ce, onu ya­rat­mak için olay ve ol­gu­la­rı na­sıl ele ala­ca­ğı­nı ve de­ğer­len­di­re­ce­ği­ni, ba­kış açı­sı­nın ve yön­te­mi­nin ne ola­ca­ğı­nı da­ha doğ­ru ve bi­lim­sel dü­ze­ye ge­tir­me­yi ge­rek­tir­di. Bu­nun için fel­se­fe­de yet­kin­leş­me, de­rin­leş­me ve tu­tar­lı­lık or­ta­ya çık­tı.

Bu ba­kım­dan Ön­der­lik ger­çe­ği­ni, sos­ya­lizm adı­na kap­sam­lı bir de­ğer­len­dir­me gü­cü ola­rak, çö­züm­le­me­le­ri de sos­ya­liz­min te­o­rik ha­zi­ne­si­nin bir par­ça­sı ola­rak ele al­mak ve de­ğer biç­mek ge­re­ki­yor. Baş­ka tür­lü yak­laş­mak doğ­ru de­ğil­dir. Ol­gu­nun çö­züm­len­me­si­ni tam ola­rak ver­me­miş ola­bi­lir, tek­ra­rı ola­bi­lir ve­ya dü­ze­ni ol­ma­ya­bi­lir. Bu tür eleş­ti­ri­ler ge­ti­ri­le­bi­lir, bu müm­kün­dür. Bu eleş­ti­ri­le­re kar­şı sa­vun­ma da ya­pı­la­bi­lir, o da müm­kün­dür. Mev­cut ko­şul­la­rı­mız, mü­ca­de­le ger­çe­ği­miz ve üze­rin­de ça­lı­şı­lan ol­gu ola­rak Kür­dis­tan ger­çe­ği or­ta­da­dır. Onu gör­me­den ve esas al­ma­dan hiç­bir de­ğer­len­dir­me ya­pa­ma­yız. Onu dik­ka­te al­ma­dan söy­le­ne­cek her söz ez­be­re söz, gös­te­ri­le­cek her dav­ra­nış ken­di­mi­ze gö­re dav­ra­nış olur, do­la­yı­sıy­la kar­şı­da­ki ol­gu­yu dik­ka­te alan ve çö­züm­le­yen bir dav­ra­nış an­la­mı­na gel­mez. Ne olur­sa ol­sun çö­züm­le­me­le­rin bü­yük bir te­o­rik güç, sos­ya­liz­min te­o­rik ha­zi­ne­si­nin bir par­ça­sı ol­du­ğu yad­sı­na­maz ve çar­pı­tı­la­maz bir ger­çek­tir.

Apo­cu­luk sos­ya­liz­mi bir ide­o­lo­jik ol­gu ola­rak ele alı­yor, onun öz­gür­lük, eşit­lik, ada­let ve pay­la­şım ütop­ya­sı­na sı­kı sı­kı­ya bağ­lı­dır. İn­san­lık için böy­le bir ya­şa­mı doğ­ru, gü­zel ve mut­lu bir ya­şam ola­rak gö­rü­yor, do­la­yı­sıy­la in­san­lı­ğı böy­le bir dü­ze­ye ulaş­tır­mak için mü­ca­de­le et­me­yi ve ça­lış­ma­yı doğ­ru ve ge­rek­li bu­lu­yor. Bu ba­kım­dan in­san­lı­ğa öner­di­ği ya­şam özel­lik­le­ri ve doğ­ru­la­rı var, ya­şa­mın be­lir­len­me­sin­de bir ta­raf ol­ma özel­li­ği var. Bu­na tut­ku dü­ze­yin­de bağ­lı. Ütop­ya­la­rı­na müt­hiş bir inan­cı, bağ­lı­lı­ğı ve tut­ku­yu ifa­de edi­yor. Bu ba­kım­dan ide­o­lo­jik ütop­ya­lar, top­lum için ye­ni ya­şam özel­lik­le­ri öner­mek­le bir­lik­te on­la­rı ger­çek­leş­tir­mek, on­la­ra ula­şıl­ma­sı­nı sağ­la­mak için bü­yük bir inan­cı ifa­de edi­yor. Sos­ya­lizm ger­çe­ği­ne, onun ütop­ya­la­rı­na inan­ma­sı bu çer­çe­ve­de­dir. Bü­tün bun­lar işin te­o­rik, dü­şün­sel ya­nı­dır. Bu an­lam­da Apo­cu­lu­ğu, sos­ya­liz­min bü­yük bir dü­şü­n­ce akı­mı, ide­o­lo­jik ve fel­se­fik akı­mı ola­rak ele al­ma ger­çe­ği söz ko­nu­su­dur. Apo­cu­luk bu­na bü­yük an­lam ve­ri­yor, bu ba­kım­dan dü­şün­ce dü­ze­yin­de sos­ya­liz­min yet­kin­leş­me­si ve ge­liş­me­si için yo­ğun ça­ba har­cı­yor.

Bu işin bir ya­nı­dır. Di­ğer ve da­ha önem­li olan ya­nı ise bu­nu ya­şam­sal­laş­tır­mak, mü­ca­de­le­ye ka­na­li­ze et­mek­tir. Bu ba­kım­dan Apo­cu­luk sos­ya­liz­mi ger­çek­ten bir ey­lem kı­la­vu­zu, mü­ca­de­le gü­cü ve ya­şam ger­çe­ği ola­rak ele alı­yor, pra­tik bir ol­gu ola­rak gö­rü­yor. Bu ko­nu­da Ön­der­lik il­ke­si şöy­le­dir; dü­şün­dü­ğün ka­dar yap, da­ha bü­yük şey­ler ya­pa­bil­mek için de da­ha faz­la dü­şün. Ön­der­li­ğin dü­şün­me ve yap­ma di­ya­lek­ti­ği­ni iç içe ve anı anın­da ge­liş­ti­ren bir tar­za sa­hip ol­du­ğu ba­zı bi­lim adam­la­rı ta­ra­fın­dan da tes­pit edil­miş­tir. Ön­der­lik çiz­gi­si dü­şü­nür­ken ya­pan, ya­par­ken dü­şü­nen, do­la­yı­sıy­la dü­şün­ce ve ey­lem bir­lik­te­li­ği­ni bu dü­zey­de ku­ran bir çiz­gi­dir. Bu, sos­ya­lizm açı­sın­dan da böy­le­dir.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönderTara
Önceki yazı

GÜNDEM 19 Temmuz 2021

Sonraki Yazı

DOSYA – Halkların Zamanı – Nûrî Mahmud: 19 Temmuz Toplum Özgürlüğünü Amaç Edindi (6)

Sonraki Yazı
DOSYA – Halkların Zamanı – Nûrî Mahmud: 19 Temmuz Toplum Özgürlüğünü Amaç Edindi (6)

DOSYA - Halkların Zamanı - Nûrî Mahmud: 19 Temmuz Toplum Özgürlüğünü Amaç Edindi (6)

Gençler St. Gallen’de 14 Temmuz direniş Şehitlerini andı

Gençler St. Gallen’de 14 Temmuz direniş Şehitlerini andı

Manşet

  • Hamburg Gençliği: Zafer Bizim Olacaktır
  • JINNEWS’in Kasım Ayı Şiddet Çetelesi: Kasımda En Az 23 Kadın ve 3 Çocuk Katledildi
  • HPG BİM, 2024 Yılında Şehadete Ulaşan 5 Özgürlük Gerillasının Kimlik Bilgilerini Paylaştı
  • TCŞ Stuttgart’tan “Ülkeye Dönüş” Semineri
  • “Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı” Sona Erdi
  • ‘Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı’ 2. Gününde Devam Ediyor
  • Kürt Gençleri Frankfurt’ta Kültürel Etkinlikte Buluştu
  • YRK 2023’te Şehadete Ulaşan Feraşîn Bêrîtan’ın Kimlik Bilgilerini Paylaştı

En Çok Okunanlar

  • TCŞ Stuttgart’tan “Ülkeye Dönüş” Semineri

    TCŞ Stuttgart’tan “Ülkeye Dönüş” Semineri

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • HPG BİM, 2024 Yılında Şehadete Ulaşan 5 Özgürlük Gerillasının Kimlik Bilgilerini Paylaştı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Hamburg Gençliği: Zafer Bizim Olacaktır

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Kürt Gençleri Frankfurt’ta Kültürel Etkinlikte Buluştu

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • YRK 2023’te Şehadete Ulaşan Feraşîn Bêrîtan’ın Kimlik Bilgilerini Paylaştı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Kürdistan Özgürlük Gerillaları 27 Kasım Ulusal Direniş Bayramını Kutladı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • “Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı” Sona Erdi

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • JINNEWS’in Kasım Ayı Şiddet Çetelesi: Kasımda En Az 23 Kadın ve 3 Çocuk Katledildi

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • HPG BİM 2018’de Şehadete Ulaşan 5 Özgürlük Gerillasının Kimlik Bilgilerini Açıkladı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Wan’da Gençlik Öncülüğünde Şiyar Be Platformu Kuruluşunu İlan Etti

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
Şimdi Oynatılan
Nûçe Ciwan

Copyright © Nûçe Ciwan 2018. Tüm hakları saklıdır.

Bizi Takip Edin

  • Telegram
  • Whatsapp
  • Twitter
  • YouTube

Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dil
    • Kurmancî
    • Türkçe
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojava
      • Rojhilat
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
  • Gençlik
    • Öğrenci
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler

Copyright © Nûçe Ciwan 2018. Tüm hakları saklıdır.