HABER MERKEZİ – Hêja Zeryanın Kaleminden;
ANLAMLI YAŞAM BİLİMİ JINEOLOJÎ
Yaşam ve kadının buluşması, anlam bilimi jineolojînin yoğunlaşma ve eylem alanını oluşturuyor. Anlam yitimine uğrayan yaşam, birey ve toplum, kadın-erkek ilişkilerinin özgürlük felsefesi ve ahlakı temelinde yeniden inşasında temel bir role sahip. Yaşamı uğruna ölecek kadar sevenlerin, anlamlı ve büyük eylemli yaşam arayışçılarının, yaşamı hep kavga içinde kadın bilgeliği ile örenlerin, insan olmakta ısrarın onlarca yıllık mücadelesinin ürünü jineolojî. Kürdistan özgürlük mücadelesi ve kadın özgürlük hareketinin kavramsal, kuramsal, kurumsal kazanımlarının kadın devrimi, kadın konfederalizmi ve jineolojî ile taçlandırılması mücadelemiz açısından yeni bir atılım anlamına geliyor. 21. yüzyılı kadın yüzyılına dönüştürme, demokratik ekolojik kadın özgürlükçü paradigma -ekseninde kadın devrimini inşa, yerel ve evrensel insanlık değerleriyle buluşturmada jineolojî çalışmaları epey yol aldı. Önder Apo 2008 yılında Özgürlük Sosyolojisi Savunması’nda jineolojîyi kadın bilimi olarak tanımladı. Kapitalist moderniteye karşı demokratik modernite paradigmasını formüle ederken jineolojî yeni paradigmanın, özgürlük sosyalizminin zihniyet dünyasını aydınlatan yol ve yönteme ışık tutmaktadır. Karanlıkta kalan kadın doğası ve tarihini aydınlattıkça ekoloji, toplum tarihi aydınlanmakta, özgür zihniyet dünyasının yaratılmasında temel rol üstlenmekte. Çağın ve toplumun temel sorunlarına çözüm; kadın-erkek çelişkisine dayalı temel çelişkiyi çözmekten, hiyerarşik ilişkileri, tahakküm ve sömürü sistemini, düşünüş ve yaşam biçimini bilince çıkarmaktan geçiyor. Bu çelişkinin derinliğini kavrama, tarihsel ve toplumsal bilince dönüştürme, kadın-toplum ve yaşam kırımına karşı mücadele alanları, yol ve yöntemlerini geliştirmede jineolojî temel çözüm-çıkış noktası. Nerede, nasıl, neleri kaybettiğimizin bilincine varma, özgür eşyaşam bilinci ve eylemi ile toplumsal yaşam alanlarını özgürlük ruhu, ahlakı ve bilinci, estetik ilkesiyle şekillendirmenin bilimsel, felsefik özü. Demokratik sosyalizmin kök hücresi kadın kurtuluş ideolojisinin özgür beyin ve yürek gücüyle kadınla, toplumla, insanlıkla buluşma yeri. Jineolojî çalışmaları 2011 yılında kurulan Jineolojî Komitesi ile başladı. Sonraki yıllarda alanlarda örgütlenen çalışmalar Jineolojî Akademisi çatısı altında yürütülüyor. Haseke Jineolojî Araştırmaları Merkezi üyesi Malda Kusa yoldaş 4 Mayıs 2019’da Hol’de DAİŞ tarafından, Zilan-Nagihan Akarsel yoldaş 4 Ekim 2022’de Süleymaniye’de Kürt Kadın Eserleri Kütüphanesi Arşiv ve Araştırma Merkezi kuruluş çalışmalarını yürütürken MİT tarafından katledildi. Her iki yoldaşın emeği, özgür yaşam umudu ve özlemi, kadın devrimine olan inancı jineolojî çalışmalarına kattıkları heyecan ve coşku çalışmalarımıza yön vermeye devam ediyor. Tarih ve sosyolojik araştırmalardan eğitimlere, dergi, kitap ve basın-yayın alanına, yerel ve enternasyonalist ağlara derinleşerek ve yayılarak ilerleyen çalışmalar var. Araştırma, eğitim, yazılı, görsel ve işitsel alanda düşünsel yoğunlaşma ve üretimi paylaşmanın, özgürleştiren bilgi ve bilimi topluma taşımanın zengin yol ve yöntemleri keşfedilmektedir. Kürdistan halk ve kadın gerçeğini tanıma, anlama ve buluşma geliştikçe dünyanın farklı coğrafyaları, direniş alanlarından kadın ve halklarla buluşmak moral ve coşku kaynağı olmakta. Dünya kadınlarının direniş tarihi, feminist deneyim, sosyal bilimde yenilenme, bilimcilik ve modernist paradigmayı aşmaya dönük düşünsel ve politik arayışlar temel yoğunlaşma konuları arasında yer alıyor. Doğayı, toplumu, yaşamı ve kadını ilgilendiren her konu jineolojî çalışmalarının gündemini oluşturmakta. Yapılan sosyolojik analiz çalışmaları, verilen eğitimler, erkeği dönüştürme kapsamında yürütülen özgün erkek eğitimleri kadın devrimine güç katan, toplumsal aydınlanma ve dönüşüme hizmet eden çalışmalardandır. Farklı coğrafya ve halklardan jineolojîye yoğun ilgi ve hızla buluşma kadın devriminin evrensel-enternasyonalist özü ve biçimini somutlaştıran boyutlardan biri oluyor. Farklı ülke ve kıtalarda yürütülen çalışmalar bu gerçeği açığa çıkarmaktadır. Uluslararası alanda yürütülen eğitim, toplantı, sempozyum, konferans, kamp vb buluşma, tartışma düzeyi ortak mücadele zeminini güçlendiren bir role sahiptir. Rojava kadın devrimi Kürdistan devriminin enternasyonalist karakterinin ve mücadelenin somutlaştığı merkezi bir alana dönüşmüş durumda. Kuzey ve Doğu Suriye jineolojî çalışmaları da hem farklı halkların, kültür ve inançların zenginliğini açığa çıkaran hem devrimin enternasyonalist karakterini tamamlayan niteliktedir. Demokratik ulus zihniyeti ve kültürünün gelişimine, kadının toplumsal özne konumuna ulaşmasına dönük yoğun bir emek, farkındalık çalışmaları yürümektedir. Akademi sistemi ve örgütlenmesinin oluştuğu, kadın ve toplum çalışmalarının somutluk kazandığı bir alandır. Bütün alanlarda akademi sistemini oturtma, çalışmaları zengin yol ve yöntemlerle toplumsallaştırma, akademik kadrolar yetiştirme ve zihniyet dönüşümüne öncülü etme temel hedeflerden biridir. Tarih ve toplum bilincinden kopukluk, geleneksel yaşam, kişilik ve ilişkileri aşmada yaşanan zorlanmalar, kapitalist modernite kültürünün etkileri bilinçlenme, örgütlenme ve akademik kadrolaşmayı zorlaştıran noktalar olabilmektedir. Jineolojî araştırma merkezleri, Rojava Üniversitesi’nde Jineolojî Fakültesi, Jinwar ve Şifajin çalışmaları, Jineolojî Malda Kusa Genç Kadın Xwebun Kampları Kuzey ve Doğu Suriye Jineolojî Akademisi ile bağlantılı yürüyen çalışmalardır. Lise ve üniversitelerde jineolojî dersleri görülüyor. Öğrenci ve öğretmenlerle, eğitim sistemi ile yakından ilgilenen ve ilişkilenen, alternatif bilme ve öğrenme yöntemlerini, toplum bilimini geliştirme çalışmaları yürümektedir. Kuzey Kürdistan’da atölyeler, dergi ve yayınevi çalışmaları var. Jineoloji Dergisi bilimcilikte yaşanan kriz, toplumsal sorun alanları ve çözümüne dair önemli bir ihtiyacı karşılayarak onuncu yılını doldurdu. Dünyanın değişik bölgelerinden farklı yelpazeden kadınların bilgi ve deneyimlerinin toplandığı, paylaşıldığı düşünsel bir üretim alanına dönüşmüş durumda. Birçok ilde yıllardır süren atölyelerde mitolojiden kültüre, aileden cinselliğe, toplumsal cinsiyetçiliğe, sağlıktan ekonomiye, ekolojiye, özgür eşyaşama aylarca süren tartışmalar yapılmıştır. Yürütülen tartışmalar kadın, tarih ve topluma dair bilinçlenme ve örgütlenmede önemli bir yer tutmaktadır. Yaygın jineolojî tartışma ve eğitimlerinin toplumsal özneleşmeye daha güçlü katkı sunma, kurumlara dayalı çalışmaların toplumsal alana akma ihtiyacı var. Erkek özgün eğitimlerine giderek daha fazla ağırlık verilmektedir. Ana-kadın ve direniş kültürünün canlı olduğu toplumsal kesimler ve bölgelerin sosyolojik özünü demokratik ulus kültürüne katma, zenginlikleri görünür ve yaşanır kılma önem taşıyor.
Güney Kürdistan’da Kürt kadınının yazdığı, yine Kürt kadını hakkında yazılan eserleri bir araya getirerek ulusal hafıza oluşturma, gençlik kampları ve kurslar biçiminde eğitim çalışmaları yapılmaktadır. Dincilik, milliyetçilik ve kapitalizmin etkilerine karşı mücadele, kültürel köklerine sahip çıkma, jineolojîk bakışla sanat ve edebiyat çalışmalarını geliştirmeye dönük gerçekleştirilen girişimlerin yeniden canlandırılması önemli. Nagihan yoldaşın farklı düşünce ve politik yelpazeden kadınları ulusal bir ruh ve bilinçle yanyana getirme ustalığının, esnek zekasının, üretken çabasının, zengin yol ve yöntemlerinin izini sürmeye ihtiyaç var. Yabancılaşma ve asimilasyona kapı aralayan devletçi çizgi, küresel kapitalizme karşı özgür Kürt aklını, kadın duyarlılığını geliştirme zamanıdır. Rojhilat Kürdistanı tarihsel, kültürel, inanç zenginliğine sahip canlı bir tarih mekanı. Bu tarihsel ve toplumsal kökü ulusal ve evrensel değerlere katacak her çalışma altın değerinde. İran devletinin yasakçı ve katliamcı zihniyetinden kaynaklı başta Kürt halkı olmak üzere farklı halklar ve kadınlara açılan bir özgürlük penceresi olmak işten bile değil. Birçok zorluğu aşma temelinde araştırma ve eğitimleri, dijital yayıncılığı geliştirme çalışmaları sürmektedir. Göç eden kesimlere dönük eğitimler, dijital medya ve internet üzerinden yürütülen genel çalışmalar biçiminde farkındalık yaratma çalışmaları vardır. Jin Jiyan Azadi devrimi toplumsal direniş kökünün ve gücünün etkisini ortaya koydu. Kök kültüre dayanan özgür yaşam iddiası ve iradesinin hızla farkı halklarda ve kadınlarda karşılık bulması esas yoğunlaşma ve yaşam alanlarımızı ortaya koyuyor. Maxmur jineolojîyi ilk sahiplenen yerlerden. Kavramsal tanım gücüne kavuşmasının ardından 2010 yılından itibaren okullarda (lise) jineolojî dersleri görülmekte.
Sömürgeci inkar ve yok etme saldırılarına karşı direnen kadın ve toplum kültürü, örgütlü gücünü anlama, analiz etmeye dönük sosyolojik araştırmalar devam ediyor. Kadın, yaşam ve anlam gücüne dair tarihsel olduğu kadar yaşamsal bir deneyim söz konusu. Direniş ve yaşamda ısrardan şifacılığa toplumsal kültürün özsavunma gücünü araştırma, eğitim, çalıştay, atölye vb zengin yöntemlerle açığa çıkarma, görünür kılma, yaşamsallaştırma çalışmaları sürmekte. Şengal kök kültürün, özgür yaşam felsefesinin şifrelerine sahip. Fermanların amacını boşa çıkarmak hem fiziki hem kültürel direnişi tarihi bir zorunluluk haline getirmiş durumda. Jineolojî çalışmaları gecikmeli başlasa da hem bu kültürün yaşamsal şifrelerini çözme, direniş dilini anlama hem saldırıların amacını çözme ve aşma önemli gündemlerden. Canlı tarih gerçeğini duygu-sezgi-akıl duyarlılığı ile keşfederek toplumsal, felsefik, kültürel direnişin temellerini güçlendiren çalışmalar heyecan veren, bizi yeniden oluşturan özelliğe sahip. Katledilen, kaçırılan, cariyeleştirilen Ezidi kadınlar ve kastik katil çetelerinin binlerce yıllık intikam çılgınlığını anlamak, anlatmak ve direnişe vesile yapmak en büyük borcumuz. Avrupa’da hem sömürgeci politikaların dayattığı ekonomik, savaş ve katliamlardan dolayı göç eden halka hem de Avrupa ülkelerindeki kadınlara dönük kamplar, kurum ve halk eğitimleri yabancılaşmaya karşı direnme, moderniteye karşı toplumsal kültürü koruma, geliştirme amacı taşıyor.
Enternasyonalist yönü ön planda olan çalışmalarla Avrupa’dan Abya Yala (Latin Amerika)’ya uzanan ilişkiler ağı, dünya demokratik kadın konfederalizminin tarihsel ve toplumsal temelini güçlendirmektedir. Direniş kültürü ve deneyimlerinin birbirine akma kanallarını oluşturmaktadır. Rêber APO jineolojîye gönderdiği mektupta uluslararası komplo süreci ile yarım kalan kadın projesinin tamamlandığını, geriye kalanın toplumsallaştırma olduğunu belirtti. Jineolojînin dili ve eyleminin elit kaldığını, toplumsallaşması gerektiğini vurguladı.
Yarım yüzyıllık özgürlük mücadelemizin açığa çıkardığı özgür kadın kimliğinin toplumsal kurucu özne olarak toplumsal değişim ve dönüşüme öncülükte daha güçlü rol oynaması gerektiğini belirtti. Bu da kadın ordulaşması, kadın partileşmesi, kadın konfederal sistemi etrafında toplanan enerjinin kadın özgürlük devrimine daha güçlü akması anlamına geliyor. Kurutulan toprağa, yaşama, ilişkilere jinerji ile yeniden akma, canlandırma ve anlam kazandırmada jineolojîye önemli bir rol düşüyor. Toplumsallaşma, kadının ve toplumun güncel temel sorunlarını tespit etme, doğru yol ve yöntemle çözümüne katkıda bulunma anlamına geliyor. Özgür kadın kimliğinin gelişimine, kadın devrimine yol aldırmak oluyor. Tarih ve toplum bilinci; kadın kimliğini kültürel, tarihsel, toplumsal kökleri ile tanımlama; kadın varoluş ve direniş tarihini aydınlatma ve günümüzde yaşayan ana-kadın kültürünü anlamlandırarak “tarih-şimdi” ilkesiyle yaşam gücüne dönüştürme uğraşı içinde bu yeri doldurma jineolojînin esas çalışmalarını oluşturuyor. Özellikle Reber Apo’nun bilgeliğin anlam ve yaşam gücünü kadınla yeniden buluşturma ısrarı anlamına gelen özgürlük mücadelemizde açığa çıkan kuramsal, kurumsal ve eylemsel düzeyi, özgür kimlik ve kişilik kazanma hakikatini, mücadelesini daha güçlü kavrama ve yaşamsallaştırma esas yoğunlaşma noktalarıdır. Hegemonik sistem, kastik katil zihniyeti ile şekillendirilmiş, inşa edilmiş kadın ve erkek gerçeğini anlama, dönüştürme mücadele azmi ve tarzını geliştirme temel yoğunlaşma, araştırma, eğitim ve bilinçlenme konularıdır.
İyi, güzel, doğru yaşam, kişilik ve ilişkileri özgür eşyaşam kuramı ekseninde geliştiren bilgi ve bilimin özgürlük dünyasına giriş yapmak birey, toplum ve kadın gerçeğinde yeni ufuklar açıyor. Evde, köyde, şehirde yaşayan kadının tükenmeyen emek ve yaşam gücünün sınırsız üretiminin hem köleliğe hem özgürlüğe nasıl kapı araladığının farkındalığı; köleliğe açılan kapıları kapatma, özgürlüğe açılan kapıları çoğaltma eylemi ve söylemi tüm ilişki ve buluşma zeminlerimizin esası. Kölelik tarihi kadar özgürlük tarihini bilmek, çatıştırmak, oradan özgür kadın, yaşam ve toplum zeminine sıçrama yapmak en büyük devrim oluyor. Emeğini, bedenini, enerjisini, eylemini ve toplumunu tanıyan kadında gelişen özgür düşünce ve iradenin örgüt ve mücadele gücüne dönüşmesi; etik estetik kişilik, ilişki ve yaşam alanlarına çeken mıknatıs rolünde. Bunun için mitoloji, felsefe, dincilik, bilimcilik, cinsiyetçilik ideoloji ve düşünüş biçimlerinin beynimizde, yüreğimizde ve bedenimizde kurduğu karakolları yıkma, dogmaları aşma mücadelesi oldukça zorlu ve heyecanlı. Bunu hem kendi iç mücadelemizden hem yürüttüğümüz eğitimlerden, sosyolojik araştırmalardan, tarih yoğunlaşmaları ve kıtalararası kadın buluşmalarından biliyoruz. Benzer ve farklıyız…
Kadın kimliği, özgün ve özerk örgütlenmesi, özsavunma, kadın konfederal sistemi, erkeği öldürmek, özgür eşyaşam, kadın devrimi, kadın ve Önderlik ilişkisi, erkeğin değişim ve dönüşümü en çok ilgi çeken, tartışma, yoğunlaşma ve mücadele konuları. Özgürlüğe, özgür kişilik ve yaşama duyulan ihtiyaç ve ilgiyle bağlantılı. Kapitalizmin tükettiği birey, toplum, kadın ve erkek gerçeğinden kurtulma, özgür yaşam umudu ve iradesini oluşturma arayışından kaynağını almakta. Arayışların yönünün kendini tanıma-bilme, özgürlük umudu ve istemine dönük olması umut verici. Varlık, bilinç, form kazanma xwebun gerçeğine ulaştırmakta. Jineolojî bu bağı kuran, güçlendiren, yaşatan bilgi ve bilim olarak insanlığın bugünü ve geleceğinin güvencesidir.
Kaynak: Yurtsever Genç Kadın – Komalen Jinen Ciwan



