Amed’de 9 Ekim protestosu: Direnişimizi yükselteceğiz

AMED – Önder Apo’ya yönelik uluslararası komplo, Amed’in birçok noktasında polisin engellemelerine rağmen protesto edildi. DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, “Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kırılana, çözüm, özgürlük ve onurlu bir barış Kurdistan’a, Türkiye ve Ortadoğu’da gelene kadar direnişimizi yükselteceğiz” mesajı verdi.

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde mutlak tecrit altında tutulan ve 31 aydır kendisinden haber alınamayan Önder Apo’ya dönük 9 Ekim 1998 tarihinde gerçekleştirilen uluslararası komplo, Amed’de birçok noktada protesto edildi.

 “Sayın Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” şiarıyla gerçekleştirilen protesto eylemleri, Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) ile Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) tarafından organize edildi. Eyleme, Sêrt, Colemerg, Wan, Erzirom, Riha, Şirnex, Merdin’den de katılımlar oldu.

Rezan (Bağlar) ilçesine bağlı Dörtyol’da toplanan kitlenin arasında Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) milletvekilleri Adalet Kaya, Serhat Eren ve Halide Türkoğlu da yer aldı. Buradan Koşuyolu’na yürümek isteyen kitlenin önü polisler tarafından kesildi. Yürümek isteyen kitle polis tarafından ablukaya alındı.

Aynı dakikalarda aralarında DBP Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır, Yeşil Sol Parti milletvekilleri Ömer Öcalan, Sırrı Sakık, Beritan Güneş, Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Ceylan Akça’nın yer aldığı kalabalık bir kitle ise, Koşuyolu Parkı’nda bir araya geldi. Burada da kitleyi ablukaya alan polisler, eyleme izin verilmeyeceği söyledi. Gerekçe olarak ise Valiliğin aldığı yasak kararı gösterildi. Parkın ayrı ayrı noktalarında ablukaya alınanlar “Bijî Serok Apo”, “Bê Serok jiyan nabe” sloganları attı.

Polis müdahalesine tepki gösteren Riha Milletvekili Ömer Öcalan, “Kimse bize baskıyı, işkenceyi, zulmü kabul ettiremez. Buradayız, durumumuz güçlüdür. Amed halkına işkence yapanlar, DAİŞ destekçileridir. Katliamların karşısındayız, çözümden yanayız. Çözümün yolu da Sayın Öcalan’dan geçiyor. Devlet bunu iyi biliyor” dedi.

Çözüm sürecinde İmralı’da yapılan görüşmeleri hatırlatan Öcalan, “Açıklamamızı yapacağız. Sayın Öcalan meşrudur, barışı savunandır, bu ülkenin huzurunu savunandır. Dilimize, kültürümüze, irademize, siyasetimize sahip çıkacağız. Vekilleri ablukaya almış, halka işkence yapıyorsunuz. Ama katliam yapanlarından arkasındasınız. Biz siyasette, çözümde ısrar edenleriz. Buradayız, gitmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

Koşuyolu Caddesi’nde toplanan kitle ise, komplo ve ablukayı alkışlarla protesto etti. Kitle “Bijî berxeedana zindana”, “Jin, jiyan, azadî” sloganları attı. Buradaki yurttaşlar daha sonra Kaynartepe sokaklarında yürüyüşe geçti. Kitle, “Bijî Serok Apo” sloganlarıyla yürüdü. Yurttaşlar Rezan ilçesinin sokak aralarında da komployu sloganlarla protesto etti.

Eylemcilere müdahale eden polisler, 50’den fazla kişiyi gözaltına aldı. Polis, “slogan attığı” gerekçesiyle yaşlı bir kadını da gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar kayyım yönetimdeki Diyarbakır Büyükşehir Belediye’ne ait otobüslerle emniyete götürüldü.

Öte yandan protestolara katılmak üzere Bismil ilçesinden yola çıkanların araçları ilçe çıkışında durduruldu. Polisler, Valiliğin eylem etkinlik yasağını gerekçe göstererek, yurttaşların kent merkezine gelmelerini engelledi.

Rezan ilçesine bağlı 5 Nisan Mahallesi bir araya gelen yurttaşlar, açtıkları “Em de faşizme hilweşinin tecride biskinin/ Faşizmi yıkacağız, tecridi kıracağız” pankartı arkasında yürüyüşe geçti. Nükhet Coşkun Caddesi üzerinde yapılan yürüyüşe esnaflar ile çevrede bulunan yurttaşlar da alkış ve sloganlarla destek verdi. Oryıl Caddesi’ne doğru yürüyen kitle, yürüyüş boyunca “Bijî berxwedana İmralı”, “Be Serok jiyan nabe”, “Bi can bi xwin em tere ne ey Serok”  sloganları attı. Birçok yurttaş da balkonlarından alkışlar ve zafer işaretleri yaptı. Yürüyüş Bağlar Hastanesi önünde alkış ve sloganlar eşliğinde son buldu.

Yeşil Sol Parti Milletvekilleri Newroz Uysal, Serhat Eren ve Adalet Kaya’nın da bulunduğu kitle de Sakarya Caddesi’nden Polis Okulu’na kadar yürüdü. Yürüyüş boyunca kitle, katlanarak büyüdü. Yüzlerce kişi hep bir ağızdan “Berxwedan xweş doze” şarkısını seslendirdi. “Bijî berxwedana İmralı” sloganları atan kitle daha sonra dağıldı.

Abluka altına alınan milletvekilleri ise Koşuyolu Parkı’ndan alkış ve sloganlarla Ofis’e yürüyüşe geçmek istedi. DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, polis ablukasına ve yapılan gözaltılara “Tecrit kırılacak, tecrit işkencenize rağmen kırılacak” sözleriyle tepki gösterdi.

Gün boyu basın mensuplarına zorluk çıkaran polisler, yürüyüş esnasında Mahsum Kara adlı kameramana şiddet uygulayarak kamerasını düşürdü. Tüm engellemelere rağmen alkış ve sloganlarla Yeşil Sol Parti İl Örgütü binası önüne kadar yürüyen vekiller, burada açıklama yaptı.

Burada konuşan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, “Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki 25’inci yılına giren komploya ilişkin Amed’de açıklama yapmak istedik. Sabahtan bu yana yüzlerce arkadaşlarımız gözaltına alındı. Arkadaşlarımıza insanlık dışı işkence yapıldı. Bugün de Amed’in her sokağı bizim için işkence yeri olmuştur. Biz, Kürt halkı olarak çağrıda bulunuyoruz ki; Türkiye’de Sayın Abdullah Öcalan üzerinde tecrit vardır. Sayın Abdullah Öcalan’ın duruşu, Kürt sorununun çözüm duruşudur. Sayın Öcalan’ın duruşu, barış duruşudur, Ortadoğu’da barış duruşudur. O nedenle AKP-MHP iktidarı, Sayın Öcalan üzerinde ağır tecrit uygulamaktadır. Biz Kürt halkı olarak bu tecridi kabul etmiyoruz” dedi.

Tecridin bugün sadece İmralı Adası’nda değil, bütün Kurdistan ve Türkiye sokaklarında yönetim tarzı haline geldiğini ifade eden Bayındır, “Bu tarzı kabul etmiyoruz. Kürt halkı, barış, demokrasi isteyen halklar olarak herkesi bu tecride karşı durmaya çağırıyoruz. Bugün AKP-MHP iktidarı Türkiye ve Ortadoğu’da her yerini savaş alanına çevirmiştir. Ortadoğu, bugün ezilen halklar için cehennem olmuştur. Bunun çözümü var. Bunun çözümü Sayın Öcalan’dır, Sayın Öcalan’ın felsefesidir. Kurdistan, Türkiye ve Ortadoğu’da barış, özgürlük istiyorsak, herkes bu tecride karşı büyük bir tepki göstermelidir. Biz siyasetçiler ve Kürt kurumları olarak bu tecride karşı her zaman direneceğiz. Tecrit çaresizliktir, tecrit savaştır. Bu da KAP-MHP iktidarı eliyle devam ediyor. Savaş yolunu, çözümsüzlük yolunu kabul etmiyoruz. Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki bu tecrit kırılana, çözüm, özgürlük ve onurlu bir barış Kurdistan’a, Türkiye ve Ortadoğu’da gelene kadar bizler direnişimizi yükselteceğiz” diye konuştu.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un, Filistin için söylediklerini hatırlatan Bayındır, şöyle devam etti: “Bugün Ortadoğu yine kan gölüne döndü. Biz bu stratejiyi, bu siyaseti ne ülkemizde ne de hiçbir yerde kabul etmiyoruz. Diyoruz ki çözümün, barışın, birlikte yaşamın çözümü var; bu da tecridin kaldırılmasıdır. Türkiye tarihi bir dönemeçte. Barışın, özgürlüğün yolu açılmazsa Türkiye’de ekonomik, siyasi krizler her zaman devam edecektir. Bu zulmün karşısında biz hiçbir zaman başımızı eğmedik, geri adım atmadık. Bizler, özgürlüğün yolunun Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasından geçtiğini söylüyoruz. Bu tecrit sonlanmayana kadar bizler mücadelemize devam edeceğiz.”

Bayındır’ın açıklamalarının ardından milletvekilleri protestolarını alkışlar noktaladı.