HABER MERKEZİ- Gençliğin Kaleminden
“14 Temmuz Zindan Direnişi, tarihimizde sadece bir direniş olarak değil, aynı zamanda sarsılmaz bir iradenin, eşsiz bir kararlılığın ve dönüştürücü bir bilincin en güçlü ifadesi olarak yerini almıştır. Şehit Xeyri Durmuş, Şehit Kemal Pir, Şehit Ali Çiçek ve Şehit Akif Yılmaz; bu dört büyük devrimci, ölüm orucunda şehit düşerek bizlere mücadelede iradenin, bilincin ve bağlılığın ne demek olduğunu gösterdiler. Onların cesareti ve fedakarlığı, Önder Apo’nun yolunda gerçek bir Apocu olmanın ne anlama geldiğinin en güçlü kanıtıdır.
Bu büyük direniş, sadece bedenin değil, ruhun, aklın ve kararlılığın direnişidir. Ölüm orucunda sergilenen sarsılmaz irade, salt bireysel bir direniş değil; özgürlük, adalet ve eşitlik arayışının toplumsal bir manifestosudur. Önder Apo’nun çizdiği yolda, bu irade ve bilinçle donanmış kahramanlar, karanlık zindanları aydınlatan bir meşale oldular. Onların mücadelesi, günümüz gençliğine bırakılmış en büyük mirastır.
Gençlik; bilincin ve iradenin keskinleştiği, direnişin ve dönüşümün kaynağıdır. İrade bilinçle beslenir, bilinç ise mücadeleyi büyütür. Bilinçsiz bir gençlik, kolayca söner, dağılır, hedefine ulaşamaz. Ancak örgütlü, bilinçli ve iradeli bir gençlik, karşısına çıkan tüm engelleri aşar, karanlığı aydınlatır ve özgürlük yolunda yürür. İşte bu yüzden Apocu gençlik, ilk olarak devrimci bilincini derinleştierek, içindeki direniş ateşini canlı tutmalıdır.
Bugünün gençliği, sadece toplumsal sorunlara karşı duyarlı olmakla kalmamalı; aynı zamanda bu sorunları sahiplenmeli, çözümün öncüsü olmalıdır. Kapitalizmin dayattığı bireysel çıkarcılık ve yozlaşma karşısında, gençlik bir araya gelmeli, dayanışmayı büyütmeli, ortak bir mücadele hattı oluşturmalıdır. Bu mücadelede en önemli araç ise zihniyet devrimidir. Önder Apo kapitalizmi “Kastik katil” olarak tanımladı. Çünkü kapitalizm insanları parçalayan, birbirine düşman eden, dayanışmayı yok eden bir sistemdir. Buna karşı en büyük cevap, örgütlü, bilinçli, sosyalist ve komünal bir gençlik hareketi yaratmaktır.
Sosyalist gençlik, sadece bir ideoloji değil; kapitalizmin yarattığı toplumsal eşitsizliklere, sömürüye ve baskıya karşı güçlü bir cevaptır. Bu gençlik, dayanışmayı esas alır, ortak yaşamı ve özgürlüğü savunur. Apocu gençlik, sosyalist değerleri özümseyerek, hem kendi iradesini hem de toplumsal direnişi güçlendirmeli; özgürlük mücadelesini büyütmek için toplumda bu ruhu filizlendirmelidir.
Apocu gençlik, tarihimizin büyük devrimci miraslarını sahiplenmeli ve bu mirası günümüzün şartlarına uygun biçimde ileriye taşımalıdır. Bu miras, sadece geçmişin bir hatırası değil; geleceği kuracak bir yol haritasıdır. Gençler, bu mirası savunurken, yenilikçi, yaratıcı ve kararlı adımlarla toplumu özgürleştirme mücadelesini büyütmelidir. Bu; salt bir mücadele değil, aynı zamanda insanlığın özgürleşme umudunu taşıyan kutsal bir görevdir.
Sonuç olarak, 14 Temmuz Zindan Direnişi’nin şehitleri, gençliğe sadece bir mücadele biçimi değil; sarsılmaz bir irade, derin bir bilinç ve vazgeçmez bir kararlılık miras bırakmıştır. Bu miras, Apocu gençlerin yolunu aydınlatmaya devam ediyor. Gençler, kapitalizmin karanlığına karşı örgütlü ve komünal bir direniş hattı örmeli, bilinci ve iradeyi büyüterek özgürlük mücadelesinin öncüsü olmalıdır. Çünkü özgürlük, ancak bu sarsılmaz irade, bilinç ve sosyalist bir ruhla mümkündür.”