HABER MERKEZİ –
İhanetçiliğin soğuk yüzü lanetli KDP alçaklığın evrensel tarihini utançla yeniden yazıyor. Ortadoğu’nun en ilkesiz ve çapsız kliğidir KDP çeteciliği. Kürt soykırım konseptinin tarihi Hamidiye alayları misyonunu sahiplenen KDP’nin Kürtlük ve kürdistanilikle hiçbir ilişkisi yoktur. Artık bunu kimseden saklama gereği de duymuyorlar: Açık açık ihanetle övünüyorlar. Paramiliter cahş Kürtlük projesinin çoklu efendilere sahip unsurlaşmış bu kliğini ne pahasına olsun Kürt halkı bir tehdit olmaktan çıkarmak durumundadır.
Rureş Mit denetimindeki KDP Medyası “Kürdistan Anti-Terör: PKK’nin tehlikeli planı boşa çıkarıldı.” başlığıyla ihanet ve alçaklığını bir kere daha dünyaya ispatlamış oldu. KDP insanlığın görebileceği en alçakça anti insan çete organizasyonudur. Daiş’e Kürt halkını peşkeş çeken ve sırtından vuran ihanetçi KDP hiçbir insani ve kürdistani kaygı taşımadan gerillaya giden 1200 gaz maskesine sebepsiz yere el koydu. Bununla da şu mesajı verdi; işgalci Türk devletinin kimyasal silahlarla yaptığı saldırıları destekliyorum ve bu savaşın aktif bir parçasıyım. TC ile birlikte Kürt gerillanın katledilmesinin suç ortağıyım demiş oldu. Bu öyle basite alınacak sıradan bir işbirlikçi ve ihanetçi pratik değildir. Nasıl ki Saddam Halepçe’de on binlerce Kürdü kimyasal silahlarla katletti ise bugün de aynı şekilde KDP gerillaya giden gaz maskelerine el koyarak bu soykırımcı zihniyeti sahiplenmiş oluyor!
Hitler’in Yahudileri gaz odalarında yakmasıyla TC faşizminin Kürt halkını bodrumlarda diri diri yakması arasında hiçbir fark yoktur. KDP’nin Kürt gerillalarına karşı kullanılan kimyasal silahlardan korunmak için bir önlem aracı olan gaz maskelerine el koymasının suç ortaklığı insanlığa karşı işlenmiş suçlar kapsamındadır. Sözüm ona dinden imandan dem vuran Kürt ihanet projesi KDP Ramazan ayında Kürt halkının yiğit fedailerinin gaz maskelerine el koyarak ölümlerine sebep oluyor. 1200 kere alçak ve katilsin KDP. Artık gözleriyle inanan Kürt halkının nefret öznesisin ve diri hafızasının kardeş katili Kabil’sin! Kürt halkının bu nefreti karşısında sömürü ve ihanetle zevki safa sürdüğün aile hanedanlığın çökmeye mahkumdur!
KDP ihaneti karşısında meşru müdafaa hakkını saklı tutan Kürt halkı bunu aktif kullanmaktan çekinmeyecektir. KDP ihanetçi ve işbirlikçi oligark sınıfının Kürt halkından çaldıkları sermayeleri rahatça büyümemelidir. Mersin limanı başta olmak üzere Türkiye ve Ortadoğu’daki mal varlıkları Kürt halkının intikam yasalarına tabi olmalıdırlar. Dün Silopi’de direniş mabedi Botanlı Kürt kadınlarının sınıra yürümesi ve KDP ihanetini naletlemeleri bunun ilk kıvılcımıdır. Bir eleştiri de kimi medya çevrelerimizin son süreçte ısrarla kullandıkları “Güney” kavramına dönüktür. Güney ve Kuzey halkı birdir. KDP Yurtsever Güney halkımızı temsil etmemektedir. Güney kavramı yerine ihanetçi Barzani ve KDP ibaresi kullanılırsa kanımca daha doğru olacaktır. Yaratılmak istenen Kuzey-Güney çelişkisine bizler kavram düzeyinde bile olsa uzak duralım!
Siyasi bölünmelerle derin bir kriz yaşayan Irak başbakanı Kazimi’ye İHA üretim teknolojisi sözü veren TC savaş kurmayları H.Fidan ve H. Akar’a eşlik eden KDP derin kliği Kürt halkına ihanette hiçbir sınır tanımıyor. Aynı zaman denkleminde Mesud Barzani, Siyade Koalisyonu Başkanı Hamis Hancer, Irak Parlamentosu Başkanı Muhammed Halbusi’den oluşan üst düzey heyetle bir araya geldi. TC faşist diktatörlüğünün destekçisi olduğu Sünni Siyade Koalisyonu yeni cumhurbaşkanının seçimi ve hükümetin kurulması için Sadr Hareketi ve Kürdistan Demokrat Partisi’yle (KDP) üçlü ittifak oluşturmuştu. KDP için bölgede tehlike çanları da çalıyor.
En sürpriz gelişme ise N.Maliki’den gelen ültimatom oldu. Maliki özetle; “Türk devletinin gözünde bütün Kürtler birdir, Türk devleti için her Kürt aynıdır. Kürtler bunun farkına varmalıdır. Türk devleti ile ortak hareket eden Kürtler iyi bilmelidir PKK gibi bir güç karşısında başarılı olmaları, sonuç elde etmeleri imkansızdır. Güney Kürdistan’da iktidarı elinde tutan Kürt partilerinin politika yapmak gibi bir derdi yoktur, temel amaçları aile çıkarlarıdır. Türkiye’nin Irak topraklarına saldırmasının en büyük nedeni Irak’ın kendi içerisinde yaşadıkları sorunlardır! Türkiye bunu kendisi için fırsata çeviriyor” dedi. Bu açıklama dikkatle altı çizilmesi gereken bir açıklamadır ve Ortadoğu reel konjonktüründe karşılığı vardır!
Aktif ihanet odağı KDP hiç boş durmuyor. KDP ihaneti ve gafleti üçüncü dünya savaşının yaşandığı Ortadoğu bataklığında Kürt halkını büyük tehlikelerle yüzyüze bıraktı ve bırakmaya devam ediyor. KDP’nin Kürtlere gösterdiği TC, ve Baasçı Irak kapıları teslimiyet ve ihanet kapısıdır. KDP, TC faşizmiyle kurduğu mandacılık ilişkisinin bölge dinamiklerinde yaratabileceği karşı reaksiyonun derinliğini kavrayamıyor. Kürt halkının ulusal birlik temelinde diri bir güç olarak birleşmesi gerekirken maalesef hep akıl ve mantıktan yoksun ihanet projesi KDP engeline takılıyor. KDP’nin zamanın ruhunu okuyamayan çağdan düşmüş masonik kof feodal zihniyetinin Kürt halkı için yarattığı tehlike sanılandan çok daha büyüktür. KDP uluslararası arenada TC işgalciliğini diplomatik temaslarda savunmaya devam ediyor. KDP tüm Kürt halkı için bir ihanet şebekesi ve nefret öğesi olmuştur.
Biliniyor, PKK’nin öncülük ettiği 4. stratejik dönem “Varlığını koruma ve özgürlüğünü sağlama” mücadelesini ifade ediyor. PKK öncülüğünde dört parça Kürdistan başta olmak üzere dünyanın her yerinde bu hamle aktif pozisyona geçti ve Kürt soykırım konseptini de parçalayacaktır. Bu intikam seferberliği ihanetçilere ve işbirlikçilere de tez elden yönelecektir.
Direnen Kürdün yıldırılmasını amaçlayan “Umut kırma stratejisine” bel bağlayan KDP-TC ortak ihanet politikalarını boşa çıkaran tufani bir hamlesellik süreci ufukta görünüyor. Kürt gençliği bu hamlesel sürecin öncüsüdür. Umut kırmayı amaçlayan iç ve dış düşmanın umutlarını tümden kıracak eşgüdümlü aktif direniş seferberliği bir dip dalga olarak mayalanıyor. Kürdistan özgürlük devrimini savunmak ve düşmanı bu soykırım konseptinden vazgeçirmek için caydırıcı olmak adına seferberlik zamanıdır. Kürt ulusal onur bayramını PKK ruhunu yaşamsallaştıran Kürt gençliği bizlere yaşatacak. Büyük devrimci Fermandar Amed Malazgirt arkadaşın da söylediği gibi: “Sonuç ne olursa olsun, bazı ağır bedeller de ödeyeceğiz ki şimdi de ödüyoruz, kazanan PKK gerillası, Kürt ve Kürdistan halkı olacaktır. Bu yüzden savaş mevzilerinde zor koşullarda, uyumadan, dinlenmeden gece gündüz direnen, mücadele eden gerillayı selamlıyoruz. Yine dört parçadaki halkımız, Avrupa’daki halkımız ve dostlarımız sabah akşam ayakta, gerillaya sahip çıkıyorlar. Onları da selamlıyor ve başarılar diliyoruz.”
TC faşizminin İHA-SİHA-DRONE tekniğine dayalı havadan savaşına her türlü desteği sunan küresel güçler ve KDP gibi işbirlikçi yapılara inat bu onur seferberliğinde fedai yiğitlerin selamlarını hak edelim. Büyük direnerek emeklerine layık olalım.
Serdem Amed
