HABER MERKEZİ – KCDK-E Eşbaşkanlık Divanı yaptığı yazılı açıklamada, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a özgürlüğün vaktinin geldiğini belirtti. Açıklamada, 10 Ekim’de özgürlük ve eşitlikten yana olan herkes eylemlere çağrıldı.
KCDK-E’ Eşbaşkanlık Divanı’nın açıklaması şöyle:
“Uluslararası komplo 22. yılı geride bırakırken sadece Türkiye’de değil Kürdistan’ın tüm parçalarında saldırılar soykırım noktasında sürdürülüyor. Rêber Öcalan üzerinde süren ağır izolasyon koşulları genişletilerek dört parça Kürdistan’da, bir özel savaş olarak Kürt halkına uygulanmaktadır. Başta Kürdistan coğrafyası olmak üzere Türkiye ve Ortadoğu’da uygulanan bu psikolojik harekât, işgal, işkence, tecavüz, linç, katliam ve soykırım biçiminde yürütülmektedir.
AKP-MHP faşist iktidarının durdurulmaması başta Kürtler olmak üzere tüm Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da büyük felaketlere yol açacaktır. Ne dış siyaset ne de iç siyasetin AKP-MHP faşizmini artık kaldıracak tahammülü kalmamıştır. Şimdi barışı, istikrarı ve özgürlüğü faşizmin alternatifi olarak dereye koymanın tam zamanıdır.
‘TECRİT SON BULANA VE ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLANANA KADAR MÜCADELEMİZ SÜRECEK’
Rêber Öcalan başta Kürt halkı olmak üzere, Türk, Arap, Asuri, Çerkes, Fars Ermeni halkların, Alevi, Êzidî, Hristiyan, Müslüman inançların ortak özgür yaşam ve kadın özgürlükçü felsefesiyle eşitlikçi yaşamla çözüm geliştiren büyük bir fikir adamı ve halk önderidir. Fikirleriyle Ortadoğu’ya da ışık olan, demokratik konfederalizm önerisiyle barışın ve ortak yaşamın gerçekleşmesinin teminatı olan Rêber Öcalan üzerinde sürdürülen tecrit, aynı zamanda onun düşüncelerine, fikirlerine ve hakların ortak, özgür ve eşit yaşamlarına karşı uygulanmak istenen tecrittir.
Rêber Öcalan şahsında uluslararası komplo gerçekleştirenlerin hedefi kadın özgürlükçü ortak yaşamı engellemek, çelişki ve çatışmaları derinleştirerek egemenliklerini ve çıkarlarını sürdürmekti. Dünya halkları uluslararası komplonun bu amacının bilincinde olarak Reber Öcalan’ı sahiplenmektedir. Reber Öcalan, Kürt halkının ve dostlarının direnişiyle bu kirli siyaset boşa çıkarılmış ancak bir bütün olarak bertaraf edilmemiştir.
Rêber Öcalan üzerinde bu tecrit son buluncaya kadar, halkların önderi Öcalan’ın özgürlüğü sağlanana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Kürdistan ve bölgede savaşın ve çatışmaların sonlanması ve halkların özgürlüğünün sağlanması Reber Öcalan’ın özgürlüğü ile iç içe geçtiğini ve birbirine bağlı olduğunu biliyoruz.
Rêber Öcalan’ın özgürlüğü, halklar üzerinde sürdürülen katliam, işgal ve faşist baskılarının son bulması başta Kürt halkı olmak üzere, tüm halkların ortak mücadelesi ve direnişi ile sağlanacaktır.
‘ZAMANI GELDİ, RÊBER ÖCALAN ÖZGÜR OLMALI’
Savaşın sonlandırılması ve çözümün sağlanması rolünü oynayabilecek tek muhatap Rêber Öcalan olduğu için susturulmak istenmekte ve tecrit bu nedenle uygulanmaktadır. Kürt sorununun çözümü ve Bölgenin demokratikleşmesi Rêber Öcalan’ın özgür özgür olarak rolünü oynamasından geçmektedir.
Bu amaçla ‘ZAMANI GELDİ, REBER ÖCALAN ÖZGÜR OLMALI’ diyerek ’10 Ekim Dünya Öcalan’a Özgürlük Günü’ başta Kürdistan halkı olmak üzere tüm dünya ilerici insanlığı, aydın, sanatçı, ekolojist, kadın hakları savunucularını, kısaca özgürlük ve eşitlikten yana olan herkesi farklı ve yaratıcı eylemlerle “10 Ekim Küresel Öcalan Özgürlük Günü” eylemlerine katılmaya çağırıyoruz.”
