HABER MERKEZİ – Kemal Söbe’nin kaleminden.
PKK’nin Kuruluşu Kürt Halkının Özgürlüğü İçin Olmazsa Olmazdı
Halklar için partileşmek özgürlüğü ve demokrasiyi ifade eder. Partileşmek halklar için aynı zamanda örgütlülük demektir. Kürt halkı gibi var olma mücadelesi veren bir halk için partileşmek sadece normal bir örgütlülüğü değil bir bütünen var olmayı ifade eder. Bu varoluş tabi ki fiziki bir var oluş değil, ulusal bir dirilişi ve varlığı ifade eder. Önce var olunacak. Var olmayanın hayat kavgası olmaz. Kürt halkını mücadele etmek zorunda bırakan en önemli neden var olabilmedir. Partileşmek Kürt halkı için var olmanın ve özgür olmanın yegane yoluydu. Bazıları var olmayı geleneksel ulus devlette arayıp iktidar olmayı hedeflerken, Önder Apo, devletli sınıflı sistemlerdeki bütün örgüt anlayışlarını reddetti ve doğrudan halka dayalı bir partileşmeyi ve örgütlülüğü daha doğru ve sonuç alıcı buldu. Çünkü halkın özgürlüğü doğrudan halka dayalı bir partileşmeyle olabilirdi.
PKK’nin İlk kurulduğu dönemlerde reel sosyalizmin etkisinde kalma ve bu temelde ulus devletle özgürlüğü inşa etme eğilimi güçlüydü. Ancak Sovyet sosyalist deneyiminin çöküşü ve devletin bir kılıç gibi toplumun tepesinde sallanması Önder Apo’yu devleti derinlikli anlamaya ve sosyalizmi ideolojik olarak değil ama nasıl uygulanması gerektiği konusunda ciddi analizler yapmaya yöneltti. Tabi reel sosyalizm kadın özgürlüğü konusunda da eksik kalmıştı, Önder Apo bu eksikliği fazlasıyla tamamladı. Bundan dolayı PKK’de partileşmek doğrudan halka dayalı bir örgütlülüğü ifade eder. Kürt halkı geçmişten beri güçlü bir önderliğe ihtiyaç duyuyordu. Partileşmek Kürt halkının özgürlüğü için olması gereken her şeyi Kürt halkına verdi. PKK bir iktidar olmak için kurulmadı, halkı olması gereken özgür yaşama ve özgürlüğe sahip hale getirmek için kuruldu.
Bu anlamda PKK geleneksel bir parti değil, özgür halkın kendisidir, kendi kendine yeterliliği olan bir halkın özgür varoluşudur. PKK kendini yeniden bulan özgür yeni insandır. 27 Kasım PKK’nin kuruluşunu böyle ele almak böyle değerlendirmek gerekiyor. Son yüzyılda ortaya çıkan devrimci hareketler içinde, doğrudan halka dayalı olarak mücadeleyi geliştiren ve halkı öz dinamikleriyle örgütleyen ve devlet dışı öz yönetimle halka doğal komünal yaşamı geliştirmeyi öğreten güç kuşkusuz PKK’dir. PKK devlet zihniyetini tuzla buz etti, Kürt halkının özgürlüğünün ve insanlığın kurtuluşunun ancak öz yönetimle mümkün olabileceği gerçeğini ortaya koydu. Geçmiş yüzyılda hiçbir devrimci hareket geleneksel ulus devlet iktidarını aşamadı ve halk için doğru bir devrimci kültürü geliştiremediler devlet denen egemenlik aygıtı içinde boğup bittiler.
PKK insanlığın doğal komünal yaşam değerlerine sahip çıktığı için devlet ve iktidar karşısında başarılı oluyor. Halkın yaşam değerlerine bağlı olmayanlar, özgürlüğü iktidar olmada arayanlar insanlık için bir kurtuluş gücü olamadılar. PKK’de partileşmek halkı demokratik devrimci bir güç haline getirmekti. PKK bunu başardı ve devrimci halk olmayı başaran özgür Kürt halkının kendisi olmayı başarmıştır. Partileşmek halkın özgürlüğü için bir araçtır, iktidar olma aygıtı değildir. PKK Kürt halkının özgürlük yolu olmuştur. Partiler halkı bilinçlendirirler, örgütlerler, ayağa kaldırırlar ve hedefe ulaştırırlar. Bir devrimci parti, halkı politikleşmiş halk haline getirene kadar aktif olarak var olur. Politikleşmiş halkın ise artık bir politik araca ihtiyacı olmaz çünkü kendi kendini yönetmeyi öğrenmiş toplumlarda en iyi yönetim halkın öz yönetimidir. PKK Kürdistan’da halkın öz yönetim gücü olmayı başarmıştır ve bu model bütün dünyaya örnek olmuştur.
PKK’de partileşmek aynı zamanda kadını özgürleştirmek ve kadınları hayatın öznesi haline getirmek demekti. PKK’nin başarılı olması birazda kadın özgürlüğünü başarmasıyla bağlantılıdır. PKK’nin kadın özgürlük çizgisi bütün dünyada etkili olmuş, yol gösterici hale gelmiştir. Bu yönüyle PKK’nin partileşmesi sadece Kürt halkı için değil, Orta Doğu ve dünya halkları içinde yeni bir yaşam kaynağı olmuştur. Önder Apo’nun halkların önderi olması insanlık için yeni bir yaşam umudu haline gelmesiyle oldu. Reel sosyalizmin 1991’de çözülüşü kapitalist ve iktidarcı haydutlar için bir bayram havası yaratmıştı ancak bu mutlulukları uzun sürmedi. PKK’nin yeni bir sosyalist çizgiyi geliştirmesiyle kapitalist sistemin dünyası karardı, işte bundan dolayı ABD ve Avrupa İngiltere sürekli PKK’ye karşı tavır aldılar, PKK ile halklar arasında duvarlar örmeye çalıştılar ama Önder Apo’nun devrimci ruhu bütün sınıflı devletli sistemlerin duvarlarını yıktı geçti. Bugün dünya insanlığı Önder Apo’nun paradigmasıyla yeni bir yaşama adım atmaya hazırlanıyor.
Kemal Söbe



