BEHDîNAN – HPG-BİM yaptığı yazılı açıklamada, “2019 mücadele yılında Kurdistan’ın farklı alanlarında şehadete ulaşan Kürt halkının kahraman evlatları Xerzan Zerdeşt, Navdar Serkeftin, Adir Bistin, Cesur Botan ve Bager Ararat yoldaşlarımızı saygı ve sevgiyle anıyoruz” dedi.
Açıklamada devamla şunlar belirtildi:
“Halkımıza yönelik soykırım tehlikesini görerek ve derinden hissederek onurlu her Kürt genci gibi Kurdistan Özgürlük Mücadelesi saflarına katılan yoldaşlarımız, tüm yaşamları boyunca halkımızın özgürlüğü için emsalsiz bir mücadele verdiler. Apocu ideoloji ile kendilerini yeniden var eden yoldaşlarımız, kişiliklerinde muazzam değişimler yarattılar. Samimi, dürüst ve emekçi birer militan olarak tüm yoldaşlarının gönlünde yer edindiler. Türk devletinin tüm saldırılarına karşı fedailik çizgisinde direnişi yükselterek kendilerine verilen tüm görevleri yüksek başarıyla yerine getirdiler. Mücadelemizdeki eşsiz emekleri, coşkulu katılımları ve ideolojik birikimleri ile halkımızın özgürlük tarihindeki yerlerini alarak ölümsüzleştiler. Şehitlerimizin en büyük amaç ve hayali olan Özgür Önderlik, Özgür Kurdistan yürüyüşünü kesinlikle zafere ulaştıracağımızı belirtiyor, bu hakikate göre bir duruşun sahibi olacağımızı vurguluyoruz.
Bu temelde Xerzan, Navdar, Adir, Cesur ve Bager yoldaşlarımızın değerli aileleri başta olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkına başsağlığı diliyoruz.
Şehit yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
| Kod Adı: Xerzan Zerdeşt Adı Soyadı: Yahya Karabaş Doğum Yeri: Bedlîs Anne – Baba Adı: Memixan – Secattin Şehadet Tarihi ve Yeri: 25 Eylül 2019 / Qendîl |
Xerzan Zerdeşt – Yahya Karabaş
| Kod Adı: Navdar Serkeftin Adı Soyadı: Mehmet İhsan Kılınç Doğum Yeri: Mêrdîn Anne – Baba Adı: Hadran – Şehmus Şehadet Tarihi ve Yeri: 23 Ağustos 2019 / Mêrdîn |
Navdar Serkeftin – Mehmet İhsan Kılınç
| Kod Adı: Adir Bîstîn Adı Soyadı: Halim Büyükbayram Doğum Yeri: Amed Anne – Baba Adı: Zeynep – Selahattin Şehadet Tarihi ve Yeri: 6 Haziran 2019 / Xakurkê |
Adir Bîstîn – Halim BüyükBayram
| Kod Adı: Cesur Botan Adı Soyadı: Serkan Karaduman Doğum Yeri: Colemêrg Anne – Baba Adı: Hatice – Mehmet Hasan Şehadet Tarihi ve Yeri: 14 Kasım 2019 / Avaşîn |
Cesur Botan – Serkan Karaduman
| Kod Adı: Bager Ararat Adı Soyadı: Ömer Seferoğlu Doğum Yeri: Agirî Anne – Baba Adı: Yıldız – Daduşhan Şehadet Tarihi ve Yeri: Aralık 2019 / Avaşîn |
Bager Ararat – Ömer Seferoğlu
Rêber Apo, şehitler gerçeği ve mücadele tarihimiz hakkında şu tarihi tespitleri yapmıştır: ‘’Partimizin tarihi, kahramanca direniş ve bu direniş şehitlerinin destansı gelişim tarihidir. Şehitlik gerçeği kadar bir halkı etkileyecek, onu hayati çıkarları konusunda bilince ulaştıracak, tarihi yaşamında yer edecek başka bir gerçek yoktur. Bunun kadar değerli bir olguyu düşünmek mümkün değildir. Bir hareket açısından onun ne kadar ciddi olup olmadığını kanıtlayan şey; bir yandan şehitleri olduğu kadar, diğer yandan da ona doğru temelde bağlılığı hayata geçirmektir, onu bütün değer yargılarının temeline oturtmaktır.’’
Bu gerçekliği tüm yaşamının ana ekseni haline getiren Apocu fedai militanlardan biri de Xerzan Zerdeşt yoldaşımızdır. Xerzan yoldaş, 1981 yılında Bedlîs’in Xîzan ilçesine bağlı Tasuh köyünde dünyaya geldi. Çocukluğunu Tasuh köyünde geçirdi. Otuz haneli tarım ve hayvancılıkla geçinen Tasuh Köyünde okul olmadığından köyün erkek çocukları okumak için ilçeye gitmek zorundaydı. Xerzan yoldaşımız bu nedenle ancak üçüncü sınıfa kadar okuyabildi. 1986 yılında önce Mersin’e sonra da İstanbul’a göç eden amcası Burhan Karabaş yoldaşın 1990 başlarında gerillaya katılması ve 1992 yılında Tolhildan (Güneybatı) Eyaletinde şehadete ulaşması Xerzan yoldaşı derinden etkiledi. Amcasının katılımı, sonrasında yaşanan şehadeti, köylerine gerillanın gelip gitmesi, hem köyden hem de yakın aile çevresinden Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ne katılımların yaşanması ve devlet tarafından yörelerinde iki köy imamının katledilmesi Xerzan yoldaşın yönünü mücadeleye vermesinde belirleyici faktörler oldu. Yaşanan bu durumların bir sonucu olarak Xerzan yoldaşımız 1993 yılı başında katılım yapmak üzere gerillaya ulaştı. Ancak yaşı küçük olduğundan dolayı geri eve gönderildi.
1994 yılında Türk devleti tarafından köylerinin yakılması ile birlikte Xerzan yoldaş da ailesiyle birlikte İstanbul’a göç etmek zorunda kaldı. Metropol koşullarında yurtseverlik bilinci ve kendi kültürel değerlerine bağlılık konusunda tavizsiz bir yaşamın ve duruşun sahibi oldu. Önderliğe olan bağlılığı ve özelde kadının özgürlük mücadelesine duyduğu hayranlığı karakterinde önemli bir dönüşüm yarattı. Kadınla olan kardeşlik ve arkadaşlık ilişkilerinden başlayarak anlamlı yoldaşlığa uzanan özgürlük ilişkisine kadar bunu görmek ve hissetmek mümkündür. Yaşama emekçi ve hesapsız katılımı belirgin özellikleri olarak öne çıktı. Yine doğaya ve hayvanlara karşı sevgisi yaşamının her anına yansıdı. Özelde kız kardeşleriyle ve annesiyle ilişkisi tüm toplumda gözle görünür bir farklılığa sahip olduğu için klasik ve geleneksel toplum gerçekliğinden ayrıştı. Xerzan yoldaşımız, kadının ezilmesine ve sömürülmesine kendi kişiliğindeki dönüşümle birlikte karşı çıktı, klasik toplum yargı ve kurallarına başkaldıran bir duruş gösterdi. Ablası Bermal Tasuh ve hala kızı Sozdar arkadaşların 1990’ların ortalarında gerillaya katılımları ve sonrasında şehadete ulaşmaları, yine 2000 yılında gerillaya katılıp 2013 yılında Rojava’da şehadete ulaşan abisi Ferhat Garzan arkadaşın mücadelesi Xerzan yoldaşı derinden etkiledi.
Daha sonraki tüm mücadele sürecinde bu yiğit şehitlerimizin her anını anımsayarak, onların yürekten hisseden, bilincini onların hakikatiyle güçlendiren ve şehitler çizgisinde yaşamayı esas alan duruşun sahibi oldu.
Xerzan yoldaşımız, böylesine köklü ve güçlü bir yurtseverlik bilinci ve duygusuyla 2007 yılında gerillaya katılma kararı aldı. Xerzan yoldaş katılacağı gün ailesindeki tüm gençleri toplayıp, onlara bir moral gecesi düzenleyerek ve adeta bir düğüne gider gibi yaşadığı heyecan ve coşkuyu onlarla paylaşarak yüzünü Kurdistan dağlarına döndü. Medya Savunma Alanları’nda gerillacılığa başlayan Xerzan yoldaşımız, gerilla yaşamı boyunca emekçi kişiliği ve mütevazi duruşuyla öne çıktı. PKK’nin farklı akademilerinde eğitim devrelerine katıldı. Özlü ve samimi katılımı ve gelişme istemi kısa sürede önemli bir gelişme düzeyine ulaşmasına yol açtı. En son 2011 yılında Mazlum Doğan Parti Merkez Okulu’nun kış devresine katılarak Önderlik ile bilinçli bir yoldaşlık yapmanın ve yetersiz yoldaşlığı aşmanın çabası içinde oldu. Sırasıyla Zap, Xakurkê ve son olarak da uzun yıllar Qendîl alanında gerillacılık yaptı.
Xerzan yoldaşımız, her zaman Önderlik ve Şehitler çizgisinde yaşamanın sonsuz çabası içinde oldu. Şehitlere ve Önderliğe bağlılığı her şeyin üstünde tuttu. Yüreğini şehitlerin hakikatiyle ısıttı, bilincini Önderlik gerçeğiyle aydınlattı. Özellikle doğduğu coğrafyadan katılan tüm şehitlerin daima yaşatılması gerektiğini her zaman dillendirdi, Bêdlîs alanında şehit düşen halkımızın büyük kadın komutanı ve güzide sanatçısı Hozan Mizgîn – Gurbet Aydın yoldaşa hayran olduğunu belirtti. Xerzan yoldaşımız, düşmanın Kurdistan toplumunu ve gençliğini yozlaştırma ve bozma amacıyla yürüttüğü özel savaş politikalarına büyük bir öfke duydu ve yüksek mücadele kararlılığıyla hep çaba içinde oldu. Doğduğu köyde Önderlik felsefesi temelinde bir akademinin kurulması, her türden meyve ağacının ve çiçeğin olduğu kocaman bir bahçe oluşturması, özenle yetiştirilen bu meyvelerin Önderliğe ikram edilmesi gibi oldukça masum, güzel ve sade hayallerini yoldaşlarıyla paylaştı. Yaşamının tüm çabası Kürt insanını ve ülkemiz Kurdistan’ı güzelleştirmek üzerine olan Xerzan yoldaşımızın bu hayalleri her zaman canlı ve akışkan bir şekilde yüksek tempoyla mücadele etmesini sağladı. Halkının umudu haline gelen Apocu fedai bir militan olduğu için Xerzan yoldaşımızın yaşamının hiçbir anında umutsuzluğa, yılgınlığa ve moralsizliğe yer olmadı. Mücadelenin olduğu yerde umudun her zaman diri olduğunu dile getirip bu düstura göre yaşamaya çalıştı. Tüm yoldaşları O’nun yaşamdaki coşku ve heyecanına tebessüm ederek şahitlik etti. Gülmek ve kahkaha atmak onun için bir eylem gibiydi. Moral değerleri yüksek olan mütevazi, sade, coşkulu ve istikrarlı bir devrimci yaşamın sahibi olarak tüm yoldaşlarının yüreğinde büyük bir sevgi ve saygıya mahzar oldu.
Dağları seven, dağda yaşamanın kutsallığına aşkla inanan, yaşadığı her yeri doğanın tüm canlılarıyla eşit paylaşmayı ilke edinen, bir ceviz ağacının gölgesinde uyumanın güzelliğini hiçbir şeyle kıyaslamayan, dağla, doğayla ve doğadaki tüm canlılarla bütünleşen hakiki ve sade insan gerçekliğine ulaşmayı başaran bir yoldaşımız oldu. Toprağa olan saygısı onu her zaman en verimli meyve ve çiçeklerle ödüllendirdi. Bu yüzden maddi olandan, maddiyatçılık ve çıkar kokan her şeyden daima uzak kalmayı ilke edindi. Rahat olana, konfora, kolaycılığa asla tenezzül etmedi. Önderliğin fiziki özgürlüğü temelinde özgür bir ülke ve yaşamı yaratmak için daima en zor ve imkansız olana kendisini öneren fedakar ve fedai bir devrimci olarak öne çıktı. Önderlikle buluşma ve olası ilk karşılaşma ihtimalini her zaman yüreğinde canlı tutan Xerzan yoldaşımız, bu yönlü hayal ve umutlarını birlikte kaldığı yoldaşlarıyla paylaştı. Rêber Apo ve Kurdistan’ın özgürlüğünü sağlamak en büyük amacı, hedefi ve mücadele motivasyonu oldu. Bunun için daima savaşın en kızgın olduğu savaş cephelerine gitmeyi önerip dayatsa da, hem yüksek güven duruşu, farklı çalışmalardaki yetenekleri ve hem de ailesinden birçok şehidimizin olmasından dolayı örgütümüz tarafından korunmaya çalışıldı.
Xerzan yoldaşımız, 25 Eylül 2019 tarihinde hassas ve önemli bir görevi yerine getirirken Apocu Hareketin önder kadrosu, mücadelemizin öncüsü, askeri örgütlenmemizin ilk komutanlarından ve Partimiz PKK’nin kurucularından Rıza Altun yoldaşla birlikteyken gerçekleşen düşman saldırısı sonucunda şehadete ulaştı. Kişiliği, duruşu ve emeği ile kendisini tanıyan tüm yoldaşlarının bilincinde ve yüreğinde büyük yer edinen Xerzan yoldaşın hayal ve özlemlerini gerçeğe dönüştürmek, Rêber Apo’nun yol göstericiliğinde Demokratik Toplum ve Özgür Halk gerçekliğini yaratarak tüm mücadele şehitlerimizin amaçlarını zaferle taçlandırmak bizler için en temel görevdir. Bu görevimizi başarıyla gerçekleştirmenin, Rêber Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlamanın ve Xerzan yoldaş şahsında aziz şehitlerimize layık yoldaşlar olmanın büyük çabası içinde olacağımızın sözünü yineliyor, değerli Karabaş ailesine en içten dileklerle başsağlığı diliyoruz.
Navdar yoldaşımız, Mêrdîn’in Stewrê ilçesinde yaşama gözlerini açtı ve Mêrdîn’de büyüdü. Kişiliği Mêrdîn halkının derin yurtseverliğiyle şekillenen yoldaşımız Türk devlet okullarında on yıl boyunca okudu, daha sonra okulu bırakarak farklı işlerde çalıştı.
2004 yılında ailece İstanbul’a göç eden Navdar yoldaşımız, metropol ortamında da Kürtlüğünü koruyup güçlü bir şekilde yaşadı. Kurdistan’dan fiziki olarak uzak olsa da, beyninde ve yüreğinde asla yurtseverliğinden uzak düşmedi. Onurlu ve vicdanlı bir Kürt bireyi olarak Kürt halkının özgürlük mücadelesinde kendisinin de bir şeyler yapması gerektiğini gördü. Bu temelde dayısının oğlu Şevger yoldaşla birlikte 2010 yılında Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi (YDGH)’ne katılarak mücadeledeki yerini yer aldı. Enerjik yapısı ve devrimci coşkusuyla gençlik çalışmalarında öne çıkan yoldaşımız birçok sorumluluğu yerine getirdi. Gençlik faaliyetlerini yürütürken KCK operasyonları kapsamında düşman tarafından tutuklanarak zindana konuldu. İki buçuk yıl boyunca zindanda kaldı. Bu süreçte 2011 yılında gerillaya katılan ve 22 Kasım 2015’te şehadete ulaşan dayısının oğlu Şevger Çalak – Mustafa Kılınç yoldaşımızın mücadelesi O’nda derin bir iz bıraktı. Hem akrabası, hem yoldaşı hem de Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nin şehidi olan dayısının oğlu Şevger yoldaşın takipçisi olma ve intikamını alma sözü verdi.
Navdar yoldaşımız, bu temelde zindandan çıktıktan sonra 2015 yılında Amed’de mücadeleye katıldı. Düşmanın Amed’in Sûr ilçesine hunharca saldırması üzerine Navdar yoldaşımız da buradaki direnişe dahil olup büyütmeye çalıştı. Sûr’daki Öz Yönetim Direnişi sürecinde 2016’da eline mermi isabet etti ve yaralandı. Tedavi için Medya Savunma Alanları’na geçti. Tedavi olduktan sonra gerillacılıkta yetkinleşmek ve uzmanlaşmak için 2017’de Şehîd Mahîr Akademisi’nde sabotaj taktiği üzerine eğitim gördü. Navdar yoldaşımız, zafere ulaşmanın artık klasik gerillacılıkla mümkün olmadığını bilince çıkardığı için demokratik modernite gerillacılığına ulaşabilmeyi hedefledi. Bu temelde yeni dönem taktiğine, eylem ve hareket tarzına yoğunlaştı. Her anını zafere ulaşacak yol ve yöntemleri geliştirmek için değerlendirdi. Navdar yoldaşımız, uzmanlaşarak eğitimini tamamladıktan sonra büyük bir aşk ve istekle yeniden Bakurê Kurdistan’daki mücadeleye katılmak üzere yüzünü Bakur’a döndü.
Navdar yoldaşımız, tecrübe kazanmış, savaşmış, eğitim görmüş ve uzmanlaşmış Apocu fedai bir gerilla olarak doğduğu topraklara döndü. Bir devrimci olarak doğduğu topraklarda mücadele etmenin büyük gurur ve onurunu yaşadı. Devrimciliğin şeref payesini layıkıyla temsil ederek buradaki pratiğe katıldı. Mêrdîn’de direnişi büyüterek ve düşmanın işgal saldırılarına yanıt vererek devrimci görevlerini yerine getirdi. Şehitlere bağlılığıyla yaşamının her anına maneviyat kazandıran yoldaşımız, daima şehitlere layık olmak için çalıştı. Elindeki tüm imkanları Rêber Apo ve Kürt halkının özgürlüğü için kullanarak rolünü oynamaya çalıştı. Navdar yoldaşımızın birikim ve tecrübesi öncü bir gerilla komutanı olarak sorumluluk almasında belirleyici oldu. Yaşamda ve savaşta yoldaşlarına yardımcı olup yol göstererek hakiki bir yoldaş olduğunu kanıtladı. Mêrdîn eyaletindeki başarılı pratiğiyle tüm yoldaşlarının büyük sevgi, saygı ve güvenini kazandı.
Apocu fedai bir gerilla olan Navdar yoldaşımız, 23 Ağustos 2019 günü Mêrdîn’in Stewrê alanında alçak bir hainin ihaneti sonucu gelişen düşman operasyonunda yanındaki yoldaşlarıyla beraber çatışarak şehadete ulaştı. Son nefesine kadar Kürt halkının özgürlük davasına bağlı kalarak fedaice şehadete yürüyen Navdar yoldaşımızın kahramanlığı bizlere daima yol gösterecektir. Tüm Kürt gençliği için büyük bir örnek olan Navdar yoldaşın yiğitliğini Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nde yaşatma ve amaçlarını başarma sözü veriyoruz.
Adir yoldaşımız, Amed’in Çermûg ilçesinde, Heciyan aşiretine mensup bir ailede hayata gözlerini açtı. Köy ortamında, kapitalist sistemin etkilerinden uzak, çiftçi ve emekçi bir ailenin çocuğu olarak büyüdü.
Böyle bir aile ve ortamda büyümesi, Adir yoldaşımızın hesapsız, menfaatsiz, tamamen doğal insan özelliklerine odaklı bir kişilik olarak karakter kazandı. Çalışkan ve zeki bir çocuk olduğu için köy okulunu başarıyla tamamladı. Daha sonra yatılı okula giderek eğitimini burada devam ettirdi. Yatılı okul sürecinde düşmanın asimilasyon politikalarına maruz kaldı. Kürtçeyi konuşamaması, faşist marşların zorla ezberletilmesi, Türkleştirilmeye zorlanması ve bundan dolayı haksızlığa uğraması soykırımcı Türk devlet sistemine tepki duymasına neden oldu. Bu yüzden derin çelişki ve sorgulamalara girdi. Liseyi tamamlayıp üniversiteye gitti. Üniversite ortamının rahat hareket etmeye imkan vermesiyle beraber arayış içerisine girdi. Fakat üniversitede amaçsız ve düzensiz öğrenci yaşam tarzının kendisine bir katkısı olmayacağını gördü. Dört yıl boyunca bu ortamda çokça çabalasa da, halkımızın özgürlük mücadelesine kazandırmadığını bilince çıkardı. Bu yüzden üniversiteyi bırakıp yurtsever devrimci gençliğin içine adım atıp özgürlük mücadelesiyle tanıştı. Kapitalist sistemin verili yaşamının tek düze, kendini tekrarlayan, insanın ruhunu daraltan ve coşkusunu bitiren özelliklerinden uzaklaşıp kaçmaya çalıştı. Bu kısırdöngüyü kırmak ve özgürlüğe yol almak için yüzünü mücadeleye döndü. Bir gün mutlaka gerilla olmanın hayaliyle hareket etti ve zaten kararını verdiği gibi hemen dağlarla buluştu.
Adir yoldaş, çok anlamlı ve isabetli bir şekilde gerillaya katılımını 4 Nisan 2015 gününe denk getirerek, Önderliğimizin doğduğu günde PKK’ye katıldı ve bunu kendisi için yeni bir doğuş olarak ele aldı. Adir yoldaş, ilk gerilla eğitimini Xakurkê’de aldı. Gerillanın yaşamından ve yoldaşlık ilişkilerinden çok etkilendi. Bu yaşamın bir öznesi, aktif katılanı, emekçisi olmayı hedefledi. PKK yoldaşlığının hakikatinden pay aldıkça özgürleştiğini hissetti. Özellikle de gerilla yaşamının doğayla iç içe olması kendisini ve doğayı daha doğru tanımasına vesile oldu. Devrimci insanların eksikliklerin bilincine ulaşan, tartışan, eleştiren, eleştirilen ve kendisini yüksek insani meziyetlere ulaştırmayı hedefleyen özelliklerine hayran kaldı. Adir yoldaş da böylesi bir devrimci olmayı amaç edindi. Aldığı PKK eğitimini derinleştirmek, yüksek anlam gücüne erişmek, bütünlüklü ve kapsamlı bir kavrayış gücüne ulaşmak için daima kendisini eğitmeye çalıştı.
Rêber Apo’nun düşünce sistematiğini ve paradigmasını öğrenmekten büyük bir heyecan duydu. Apoculuğun sadece bir ütopyanın peşinden gitmek olmadığını, aynı zamanda an be an onu yaratan ve yaşayan mücadelenin adı ve kendisi olduğunu gördü. Bu mücadelenin herkese insanca ve özgürce bir yaşamı sunma mücadelesi olduğunu bilerek tüm benliğini katan bir devrimciliği esas aldı. Kararlı ve tereddütsüz bir devrimci olan Adir yoldaşımız, ‘’bu devrim gerçekleşecek, gerçekleşecek, illa ki gerçekleşecek’’ diyerek tepeden tırnağa Apocu fedai bir militan kesildi. Bu şekilde mevziden mevziye koşarak, hesapsızca emek vererek halkımızın özgürlük mücadelesine büyük bir katkıda bulundu.
Adir yoldaşımız halkımızın varlığını koruma ve özgürlüğünü sağlama mücadelesini büyük bir fedakarlıkla yürütürken Xakurkê bölgesinin Çilûçar alanında 6 Haziran 2019 günü gerçekleşen bir düşman saldırısında şehadete ulaştı. Adir yoldaşımızın özlemi ve hayali olan özgür yaşamı tüm Kürt halkına armağan edene kadar onun yolundan tereddütsüzce yürüyeceğimizin sözünü veriyoruz.
Cesur yoldaşımız, Colemêrgli yurtsever bir ailenin ferdi olarak Zagros dağlarının eteklerinde yaşama gözlerini açtı. Zagros dağlarının heybetini görerek, yurtsever bir aileden güçlü ahlaki terbiye alarak, yurtseverlik kültürünü özümseyerek büyüdü. Cesur yoldaşımızın içinde büyüdüğü güçlü toplumsal mücadele kültürü, karakterini ve kişiliğini şekillendirdi. Onurlu bir Kürt bireyi olma yolunda ilerleyen Cesur yoldaşımız, zeki ve çalışkan bir genç oldu. Yabancı bir dilde okumasına rağmen ortaokula kadar okudu. Ancak Türk devlet okullarının Kürtçeyi tanımaması, yok sayması ve tüm müfredatını asimilasyon üzerine kurmasından dolayı ortaokuldayken terk etti. Cesur yoldaşımız daha çocuk yaşlarındayken düşmanın halkımıza dönük uyguladığı sistematik soykırım saldırılarını görüp bilince çıkardı. Devlet terörünün Kurdistan’da yol açtığı acıları bizzat yaşayarak deneyimledi. Cesur yoldaşımızın ailesi de düşmanın baskı ve zulmünden kendi payına düşeni aldı. Bu acı gerçeklik Cesur yoldaşımızı da derinden etkiledi. Aile çevresindeki bireylerin ve özellikle de abisi, amcası, dayısı, amca çocuklarının gerilla saflarına katılmış olması Cesur yoldaşımızın Kürt halkının özgürlük mücadelesine doğru yol almasına vesile oldu. İlk olarak halk serhildanlarında ve gençlik faaliyetlerinde yer aldı. Mücadele içinde yer aldıkça kendisini tanıdı ve adım adım profesyonel devrimciliğe doğru ilerledi. Cesur yoldaşımız, 2013 yılında PKK saflarına katılma kararı alarak Zagros Dağları’nda gerilla olarak mücadeleye başladı.
Kurdistan dağlarına ulaşan Cesur yoldaşımız, PKK’ye katılım gerekçelerini şu sözlerle dile getirdi. ‘’Kirli sistemi tanıdım. Düşmanımı yakından tanıyordum ve iyi biliyordum. Bunlara alternatif olan PKK çok hoşuma gitti. Çünkü bana her şeyin hakikatini gösterdi. Türk devleti biz gençlere karşı her türlü hakaret ve baskıyı uyguluyordu. Kürt çocuklarına ve analarına dönük geliştirilen saldırılar öfkemi büyüttü. Şehitlerin çizgisinden yürümek ve kanlarını yerde bırakmamak en büyük amacımdır. Kurdistan topraklarında özgür bir yaşamı geliştirinceye kadar her şekilde mücadele edeceğimi belirtiyorum. PKK gerçekliğini tanıdıkça keşke daha erken katılsaydım diyordum. Çünkü coşku ve heyecanla yaşanılan duyguların zirvede olduğu bir yaşamdır.’’
Asil duygular, güçlü bir bilinç ve yüksek kararlılıkla gerillaya katılan Cesur yoldaşımız erkenden gelişme kaydetti. Gerilladaki ilk eğitimini Avaşîn’de aldı. Eğitimden sonra aynı alanda pratiğe başladı ve ilk tecrübelerini edindi. Bir yıl Avaşîn’de kaldıktan sonra Garê’ye geçti. Bir yıl Garê’de kalıp farklı eğitimlere dahil olarak önemli oranda yetkinleşti. Cesur yoldaşımız, Kurdistan dağlarında kendisini her anlamda eğitti. Kürt halkının tarihi, mücadele gerçeği, PKK hakikati ve en önemlisi de tüm bunların yaratıcısı olan Rêber Apo gerçeğini tanıdı. Hem gerillacılıkta, askerlik sanatında gözle görülür bir gelişme kaydetti, hem de güçlü bir devrimci bilince ulaştı. Kazandığı düzey kişiliğine ve pratiğine yansıdı, aldığı her sorumluluğu başarıyla yerine getirebilen Apocu bir militana dönüştü.
Gerillaya ilk adım attığı, en güzel anılarını yaşadığı alan olan Avaşîn’e geçmek için öneride bulundu. Önerisi kabul edilen yoldaşımız, 2015 yılında yeniden Avaşîn’e geçti. Düşmanın, Kürt halkına ve Kurdistan Özgürlük Hareketine karşı ‘’Çöktürme Planı’’ çerçevesinde başlattığı topyekün imha saldırılarına Avaşîn’de direnişi yükselterek cevap verdi. Buradaki çetin savaş sürecine büyük bir cesaret, emek ve fedakarlıkla katılan Cesur yoldaşımız, savaşın yakıcı gerçekliğini yaşayarak deneyimledi. Yanı başında şehadete ulaşan fedai yoldaşlarından büyük tecrübeler edindi. Bu süreçte hem mücadeleye olan manevi bağlılığı büyüdü, hem de gerillacılıkta adeta pişerek yetkinleşti. Büyük bir intikam hırsıyla silahına ve görevlerine sarıldı. 2017 yılında ihtiyaçlar temelinde Zap’a geçti. Burada da aynı inanç ve kararlılıkla mücadelesine devam etti. Cesur yoldaşımızın Zagroslu asil kişiliği, emekçiliği, samimiyeti, moralli kişiliği ve içten yoldaşlığı onu her yerde aranan bir militan haline getirdi. Tereddütsüz bir şekilde görevlerine sahip çıkan Apocu bir militan olarak fedai ruhla görevlerine sahip çıktı. Ulaştığı düzey sayesinde artık yoldaşlarına komutanlık yapabilecek bir formasyona kavuştu. Zap’taki pratiğinden sonra 2019 yılında Medya Savunma Sevk İdare Komutanlığımızdaki çalışmalara dahil oldu. Güven veren duruşuyla an’a cevap olabilen devrimci bir pratik sergiledi.
Colemêrg halkımızın değerli yiğit evladı Cesur yoldaşımız, 14 Kasım 2019 günü görevi başındayken Çemço alanında gerçekleşen hava saldırısı sonucunda şehadete ulaştı. Duruşu, pratiği ve güzide kişiliğiyle her yoldaşında derin bir iz bırakarak adını mücadele tarihimize yazdıran Cesur yoldaşımızın anısını daima yaşatacağımızın ve amaçlarını başaracağımızın sözünü veriyoruz.
Bager yoldaşımız Agirî’nin Bazîd ilçesinde yurtsever ve Kürtlük değerlerine bağlı bir ailede dünyaya geldi. Ailesinden ve yakın çevresinden gerilla saflarına katılımların ve şehadetlerin olmasından olayı Bager yoldaşımız, özgürlük mücadelemizi küçük yaştan itibaren tanıdı.
Özellikle ablası Ararat – Melek Seferoğlu yoldaşımızın 2010 yılında mücadele saflarına katılması, Bager yoldaşımızı derinden etkiledi. Bu nedenle henüz genç yaşta olmasına rağmen arayışlara girdi. Türk devlet okullarında belli bir süre okuyan yoldaşımız, Türk devlet gerçekliğini ilk olarak bu okullarda tanıdı. Okulların amacının Kürt çocuklarını asimile ederek özlerinden koparmak olduğunu anladığında Türk devletine büyük öfke duydu. Daha sonra Türk devletinin bu asimilasyon ve soykırım politikalarını sadece okullarla sınırlamadığını, yaşamın tüm alanlarında bunu sistematik olarak yürüttüğünü bilince çıkardı. Halkımızın en meşru taleplerine bile tahammül etmeyerek sürekli saldırması, yaşamın her alanında Kürt kültür ve dilini yasaklaması ve kullanımının önüne geçmesi, başta kadın ve gençler olmak üzere Kürt toplumunun en aktif kesimini uyuşturucu, fuhuş ve çeşitli özel savaş politikalarıyla özgürlük bilincinden kopararak mücadele edemez duruma getirmek istemesi Bager yoldaşımızın Türk devletine olan öfkesini daha da biledi. Buna karşı onurlu ve yurtsever bir Kürt genci olarak mutlaka mücadele içerisinde olması gerektiğine inanan yoldaşımız, bu temelde devrimci, yurtsever gençlik çalışmalarına dahil oldu. Çalışmalara, ilk günlerden itibaren aktif bir katılım sağladı. Bu nedenle düşmanın da dikkatini çeken yoldaşımız, iki defa gözaltına alındı. Düşmanın tüm baskı ve psikolojik işkencelerine rağmen mücadele azim ve kararlılığını korumayı başardı. Yer aldığı devrimci, yurtsever gençlik çalışmalarıyla mücadele gerçekliğimizi daha yakından tanıma imkanı bulan yoldaşımız, Rêber Apo’nun özgürlük felsefesinden derinden etkilendi. Böylesi özgür bir yaşamın gerçekleştirilmesi için tüm benliğini mücadele etmeye adamayı göze alması gerektiğini düşünen yoldaşımız, bunun ancak Kurdistan’ın özgür dağlarında mümkün olabileceğinin bilincindeydi. Bu temelde yoğunlaşmalarını derinleştiren Bager yoldaşımız, 2014 yılının Nisan ayında Serhed alanından gerilla saflarına katıldı.
Serhed bölgesinde kısa bir süre kaldıktan sonra Medya Savunma Alanları’na geçen Bager yoldaşımız, yeni savaşçılar eğitimini Avaşîn bölgesinde gördü. Aldığı eğitimlerle kısa sürede dağ ve gerilla yaşamına uyum sağlayarak aktif bir katılımın sahibi oldu. Belli bir bilinç düzeyi olan yoldaşımız, aldığı ideolojik eğitimlerle hem düşman gerçekliğini hem de özgürlük mücadelemizin karakterini daha yetkin bir şekilde öğrendi. Bunun için mücadele gerekliliklerinin farkında olan yoldaşımız, yapması gereken tek hususun Apocu bir militan olarak görev ve sorumluluklarını eksiksiz bir şekilde yerine getirmek olduğunun farkındaydı. Dürüst ve samimi bir kişiliği olan Bager yoldaşımız, bu farkındalıkla fedakarca mücadele etti. Bu nedenle yoldaşlarının saygısını kazanan yoldaşımız, bunu daha fazla mücadele etmenin gerekçesi yaptı. Askeri çalışmalara olan yoğun ilgisi sayesinde gerilla savaş taktiklerini öğrenmek için üstün bir çabanın içerisinde olan yoldaşımız, kısa sürede birçok silahı kullanmayı ve temel gerilla taktiğini öğrendi. Eğitim sürecindeki aktif katılımı ve olgun kişiliği ile örnek bir Apocu militan olan yoldaşımız, eğitimini başarılı bir şekilde tamamlayarak pratik çalışmalara dahil oldu.
Yine Avaşîn bölgesinde çalışmalara katılan yoldaşımız, gerilla saflarında kendisinden eski yoldaşlarının da yardımıyla kısa sürede pratik çalışmalara dahil oldu. Yoldaşlarının tecrübelerinden yararlanan Bager yoldaşımız, emekçi ve yaratıcılığıyla kendisini yaşamın her alanında yetkinleştirdi. Bir süre pratik çalışmalarda kaldıktan sonra yoldaşlarının güvenini kazanan yoldaşımız, bazı önemli çalışmalara dahil oldu. Burada birlikte mücadele ettiği yoldaşlarından Hareketimize dair önemli bilgiler ve tecrübeler kazanan Bager yoldaşımız, bunları daha mücadelesini büyütmenin temeli yaptı. Bu süreçte Rojava’ya geçerek DAİŞ çetelerine karşı savaşan ablası Ararat – Melek Seferoğlu yoldaşımızın şehadete ulaştığı haberini alan Bager yoldaşımız, duygusal olarak zorlanmasına rağmen, şehadetlerin mücadelemizin bir gerçeği olduğunun bilinciyle yaşanan şehadeti, kendi mücadelesini büyütmenin gerekçesi yaptı. Böylece Medya Savunma Alanları’na yönelik gelişen Türk ordusunun saldırılarına cevap vermek için savaşın yoğun olduğu alanlara geçmek istedi. Fakat savaş tecrübesi olmadığından dolayı yoldaşlarının önerisi ile ilkin askeri uzmanlaşma eğitimlerine dahil oldu. Yeni dönem gerilla taktikleriyle zaferin yakalanacağına tüm varlığı ile inanan Bager yoldaşımız, bu temelde aktif bir katılım sağladı. Hem teorik hem de pratik anlamda kendisini geliştiren yoldaşımız, eğitimlerini başarılı bir şekilde tamamladı. En öncelikli hedefini şehitlerimizin intikamını almak ve Önderliğimizi fiziki özgürlüğüne kavuşturmak olarak belirleyen yoldaşımız, bunun için fedaice bir mücadele yürütmesi gerektiğinin bilincindeydi. Bu konuda hiçbir şekilde tereddüdü ve kaygısı olmayan Bager yoldaşımız, yüksek cesareti ve fedai ruhu ile düşman üzerine yürümeyi bildi. Avaşîn bölgesinde gerçekleştirilen birçok eyleme aktif bir şekilde katılan Bager yoldaşımız, bu eylemlerin başarılı geçmesinde büyük bir emeğin sahibi oldu. Gerilla savaş taktiklerinde ulaştığı uzmanlık düzeyi ile Apocu militanlığın yenilmezliğini kişiliğinde somutlaştıran yoldaşımız, bu anlamıyla da tüm yoldaşlarına örnek ve yol gösterici oldu.
2019 yılının aralık ayında düşmana karşı sürpriz bir eylem düzenlemek isteyen Bager yoldaşımız, burada düşmanla yaşanan çatışmada şehadete ulaşarak, özgürlük mücadelesini zirvede tamamladı. Yoldaşları olarak Bager yoldaşımızın amaç ve hayallerini gerçekleştireceğimizin sözünü veriyoruz.”
