MAXMÛR – Önder APO, 14’ncü İştar Meclisi Konferansı’nı selamlayarak, “Kadın özgürlüğü olmadan sosyalistlik olmaz” dedi. Önder APO, Barış ve Demokratik Toplum sürecinin başarıyla sonuçlanmasının, ülkeye dönüşlerin önünü açacağına inandığını vurguladı.
Önder APO, Maxmûr’da bulunan Şehîd Rustem Cûdî Mülteci Kampı’nda “Demokratik Toplumu ve Komünleri Örgütleyelim, Önderlik ile Özgür Yaşam Kuralım” şiarıyla düzenlenen 14’ncü İştar Meclisi Konferansı’na bir mesaj göndererek konferansı selamladı.
Önder APO’nun mesajı şu şekilde;
“Yapılacak Maxmûr Kadın Meclisi Konferansı’nda kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesini yükselteceğini, Barış ve Demokratik Toplum’un inşasında görev ve sorumluluklarını yerine getireceğini umuyorum.
Yeni bir dönem başlıyor. Demokratik ve komünal bir sistem kadınların öncülüğünde gelişecek. Demokratik Komünalist Süreç, kadın-ana toplumunun yenilenmiş bir biçimidir. Toplumsal gerçekliğe ulaşmak ancak bu yöntemle sağlanabilir. Erkek iktidar geçilmedikçe felsefe, bilim, etik, estetik ve din alanlarında toplumsal hakikat ortaya çıkmayacaktır. Toplumun derinliklerinde saklı olan egemen erkek kültür, marksizmin kanıtladığı gibi yok edilmediği sürece, sosyalizmin zaferi de mümkün değildir. Sosyalizme ulaşmak kadın özgürlüğünden geçer. Kadın özgürlüğü olmadan sosyalistlik olmaz. Sosyalizm olamaz. Bu bağlamda, Maxmûr Kadın Meclisimizin siyasi, ekonomik ve kültürel faaliyetlerinin temeli buna dayanmalıdır.
Evlerinden ve topraklarından zorla çıkarılan Maxmûr halkımız, tüm zorluklara, zulme ve baskıya rağmen kimliğinden ve kültüründen vazgeçmemiş, çölde yaşanılacak yeni bir yaşam kurmayı başarmış, mücadele tarihimizdeki yeri tartışılmaz olan özgürlük mücadelesinin bir parçası olmuştur.
Kürt halkının hukuk çerçevesinde tanınması, demokratik siyaset kanallarının açılması, hak ve özgürlüklerin kalıcı bir çözümle güvence altına alınması önemlidir. Mexmûr halkının dönüşü de bu koşullar altında anlamlı olacaktır. Ülkeye dönüşün gerçekleşmesi için siyasi, hukuki ve toplumsal bir zemin oluşturulması, bireysel ve ailevi değil, kolektif bir dönüşün siyasi ve hukuki çerçevede ele alınması mecburidir. Savaş ve çatışma mağduru olan Maxmûr halkı aynı zamanda Barış ve Demokratik Toplum’un öznesidir. Barış ve Demokratik Toplum sürecinin başarıyla sonuçlanmasının, topraklarına dönüşlerinin önünü açacağına inanıyor ve bu bağlamda halkımızı ve konferansınızı selamlıyorum.
Sonsuz selam ve sevgilerimle.
Abdullah Öcalan
15.10.2025”
