HABER MERKEZİ – Gençlik konferansı kapsamında gençler, kadın ve gençlik sorunlarının çözüm yollarını tartıştılar. Çözüm olarak Demokratik Konfederalizm sistemini, komünleri ve eğitimi önerdiler.
Yesna Örgütü öncülüğünde düzenlenen Güney Kürdistan Gençlik Konferansı, sabah saatlerinde Süleymaniye’deki Dawa Oteli’nde, ‘Demokratik Sosyalizm Örgütlü Gençlikle Başarılı Olur’ sloganıyla, Güney Kürdistan’ın şehir ve kasabalarından 100’ü aşkın gencin katılımıyla başladı ve çeşitli konulardaki panel tartışmalarıyla devam etti.
Newroz Mehmûd Fadıl, panelde sorunların çözüm yollarına dikkat çekerek şunları söyledi: “Önder Apo’nun geliştirdiği demokratik konfederalizm sistemini geliştirmek, sorunların çözüm yoludur. Ayrıca komün, yönetimin merkezidir. Komünler aracılığıyla farklı dinsel unsurlardan oluşan gruplar kendi kendilerini yönetebilirler. Bu, demokrasinin temeli ve yeni bir modeldir. Ayrıca kantonların farklı özellikleri vardır. Komünler, bir araya gelen ve sosyal ilişkiler üzerinde çalışan bir grup insandan oluşur. Bir araya gelerek bir meclis oluşturulur. Ayrıca, otorite karşısında bireye eğitim vermek çok önemlidir. Farklı unsurlar, kendi özellikleriyle, otorite sistemi karşısında demokratik bir imaj oluştururlar.”
Diyar Abdulksaliq, kadınların ve gençlerin rolü hakkında konuştu. Toplumdaki gençliğin zayıflığının işgalin çıkarları altına girdiğini belirten Diyar Abdulksaliq, “Toplumun en önemli unsurlarından biri gençliktir, ancak onlara pek önem verilmiyor, seslerini ve renklerini ifade etmelerine izin verilmiyor. Gençler toplumdaki haklarından mahrum bırakılıyor. İster beğensinler ister beğenmesinler, kararlar yetişkinler tarafından veriliyor. Gençlerin kendi düşünceleri ve fikirleri var, toplum gençleri sisteme karşı zayıf kılıyor ve bu da diktatörlük sisteminin önünü açıyor.” dedi.
Diyar Abdulkhalik, gençlerin göçüne dikkat çekerek, “Gençlerin göçü büyük endişe yarattı. Gençler her zaman becerilerini ve deneyimlerini sergileme arayışındadır. Kürt gençliğinin başarılı olmak için komünlere önem vermesi gerekiyor.” dedi.
Panelde özgürlüğe vurgu yapan Zana Azad, şöyle devam etti: “Dini ve toplumsal gelenekler, kadınların kapitalist sistemin kontrolü altına girmesine ve gerçek doğalarından uzaklaşmasına neden oldu. Kadınlar kurumlarda çalışıyor, kadın hakları için mücadele ediyor, ancak kadınlar için bir çözüm olmadılar. Kadınların ne tür bir özgürlük istediklerini bilmeleri çok önemli. Hükümet ve yetkililer, kadınları ve gençleri haklarından mahrum bıraktı ve haklarını koruma ve talep etme konusunda onları zayıflattı. Özellikle kadınları zayıflattılar ve kadınlarla birlikte tüm toplumu kendi ellerine aldılar.”
Sonuç bildirgesinde şu noktalara dikkat çekildi.
*Kürt tarihini, tarihin başlangıcından itibaren yeniden okunması gerekiyor. Kürtlerin diğer toplumlar ve güçlerle ilişkilerindeki rolü gösterilmelidir.
*Kürtlerin yeni yüzyılda söz sahibi olabilmeleri, varlıklarını sürdürebilmeleri, etkili ve belirleyici bir rol oynayabilmeleri için 20. Yüzyılda Kürtlerin soykırımına yol açan anlaşmaların engellenmesi için çaba gösterilmeli.
*Farklı halklardan gençlerin bir arada yaşamasını teşvik etmek ve milliyetçiliği aşmak için çaba gösterilmelidir. Çünkü milliyetçilik, gençler arasında çatışmalar yaratmayı amaçladığı için, bir halkın başka bir halk üzerinde baskı uygulamasını dayatmaktadır.
*Kadınlar, tarihteki kadınlardan ilham almalı. Diğer taraftan sorunlarını tespit etmeli, daha fazla rol sahibi olmalı ve sorunların çözümü için öncülük yapmalılar. Kadınlara karşı her türlü ayrımcılığı önlemeliler.
*İktidar araçlarına karşı duran ve birlikte yaşamada yapıcı bir rol oynayan bir inanca önem verilmeli.
*Sosyalist ve demokratik bir toplumun hayata geçirilmesi toplumun en alt kademesinde olmalıdır. Halk kendi kendini yönetmelidir.
*Gençler kendi kimliklerine sahip çıkmalı, güç ve iradeleriyle toplumda önemli bir rol oynamalı ve sorunların çözümünde öncü olmalıdır.”



