Enter your email Address

Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Kurmancî
  • Türkçe
[email protected]
Nûçe Ciwan
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojhilat
      • Rojava
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
    • Dergiler
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Kürdistan Gençliği
    • Öğrenci
    • Avrupa
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Kültür Sanat ve Spor
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Nûçe Ciwan
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojhilat
      • Rojava
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
    • Dergiler
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Kürdistan Gençliği
    • Öğrenci
    • Avrupa
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Kültür Sanat ve Spor
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Nûçe Ciwan
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Anasayfa Derinlik Analiz

Yedi Can 7 Melodi – I

21/10/2025 - 0:00
içinde Analiz, Derinlik, Haberler, Kurdistan, Manşet, Önemli Başlıklar, Şehitler Anısına, Toplumsal, Tüm Haberler
Reading Time: 8 mins read
A A
Yedi Can 7 Melodi – I
PaylaşTweetle

HABER MERKEZİ-  Özgür Dicle’nin kaleminden Ş. Yılmaz Hüseyin anısına;

Dicle nehri surların dibinde sessizce akarak, hevsel bahçelerine ulaşıyor, Mezopotamya ovasını bir baştan diğer başa dolaşıyordu. Surlara asılan bir gerdan gibi maviliğini gökyüzünden alarak yemyeşil bahçelere ayrı bir renk katıyordu.
Surlar tüm burçları birleştirmiş, ayrı bir direnç ayrı bir ruh ve isim katmıştı. Aşıklar Keçi burcuna, ustalar Yedi kardeşlere , Ben û Sene , umutla bekleyenler On gözlüye ayrı hikâyeler uydurmuş, sokakları ise bin yılların kardeşlik öyküleriyle donatılmıştı.
Sur sokakları dar, duvarları rengarenk, kapıları her zaman ardına kadar açık, komşular ise birer aile gibi iç içe olur oynayan çocuklar birbirlerini kucaklardı. Tüm sokaklar bir birine benzer surların siyah taşlarına eşlik etsin diye evler aynı taşlardan örülür, örülen her evin avlusuna dut ağacı ekilirdi. Surlar bin yıllardır bütün zenginlikleri hem barındırır hemde korurdu.

Camiler kiliselere komşu, komşu evlerin kapıları her zaman bir birine açık olurdu. Sokaklardaki çeşmelerden kana kana su içenler yine yollarına devam eder, çocuklar yorulmadan oyun üstüne oyun oynardı. Şehrin en gizemli en heyecanlı ve kalabalık yeri surdu. Seyyar satıcılar arabalarını dar sokaklarda sessizce götürmelerine rağmen hemen bitirirler, parası olmayan komşular birbirlerinden borç alarak pazarlarını yaparlardı. Pazara gidemeyecek olanlara komşuları kendi poşetlerini paylaşır, tabaklar sürekli komşu evlere gönderilirdi. Evler ayrı olsada sofralar birdi. Sur’u Sur yapan kalkan görevi yapan bu birlikti. Ondandır Surlara üstten baktığında Kalkan balığına benzer her bir kapısı ayrı şehire açılırdı. Kalkan demek korumak demekti. Korumak yaşamak demekti. Yaşamak için tarihi iyi bilmek gerekti. Surlar tarihi boyunca hep direnmiş, dilden dile şarkılarını hiç usanmadan söylemiş, çocuklar bu şehir yılmasın, yıkılmasın diye birbirlerine sıkıca sarılmışlardı…

Yılmaz Yedi kardeşler burcunun üzerinde havalanan güvercinleri büyük bir hayranlıkla izliyor her bir güvercinin ismini onlar havadayken söylüyordu. Gözleri kocaman gülüyor, yanı başında duran Gernas’a Sur sokaklarını tek tek anlatıyordu. Yerinde duramıyor ellerini kocaman açarak gökyüzüne bakıyordu. Rüzgar saçlarını gözlerinin üzerine getiriyor, sevinçten dönen gözleri yuvalarından fırlıyordu. Bu sokaklarda büyümüş, koşmuş, oynamıştı.

Gernas Bağlara uzaktan bakıyor, Rozerin fotoğraf makinesi ile her bir kareyi tekrar tekrar yaşamak için çekiyor, çektiklerini arkadaşlarına gösteriyordu. Nucan sokaklarda dergi dağıttığı günleri anlatıyor, şehrin her bir sokağını ezbere biliyordu. Mehmet soy adı gibi mutluydu. Fırınclık yaptığı sokağa bakıyor, Ali paşa mahallesinde geçirdiği çocukluğunu anlatıyordu. Köyünü, köyünün dağlarını, meşe ağaçlarını ve gür ormanları. Yedi kardeşler burcu, yedi yoldaşın anıları ile dolup taşıyordu. Çekwar ve Ferhat sessizce izliyor, kimi zaman gülmekten gözlerini açamıyordular. Yedi kardeşler burcunda bu şehire can borcunu vermek için yan yana gelen yedi renk, yedi melodi, yedi arkadaş, yedi yoldaş. Surlar şahit olsun diye el ele halaya durdular Yedi kardeşlerin üzerinde. Ben û Sen’e bakarak önce ben şehid olmalıyım diyerek akşamın karanlığını beklediler. Sen çok yaşa önce ben Şehid olmalıyım dedi Ferhat. Ben dedi. Sen dedi. Ben û Sen dedi. Biz dedi.

Yedi kardeşler burcunun merdiveninde yedi arkadaş bir birlerini izleyerek dar sokaklara sessizce ilerlediler. Arkalarına bakmadan, iz bırakmadan, gülümseyerek heyecanla…
Kurşunlu camii duvarına sırtını dayamıştı Yılmaz. Çınar ağacını izliyor dalıyordu. Çuvalların içerisine nehirden getirdikleri kumları doldurmuş, yorulmuştu. Gernas el arabası ile taşıyor, Ferhat kimi zaman sırtlayarak yardım ediyordu. Eldivenlerin parmak uçları delinmişdi. Olduğu yerde silkelemişti kendini. Adım adım biliyordu doğduğu sokakları. Sokakları dar patikalara benzetiyor, surları ise dağlara. Hayalleri ve özlemleri sokak ve patika arasında gidip geliyordu. Kurşunlu camii sokağında doğmuştu Yılmaz. Bu yüzden sokağı ve mahalleyi bırakmaya hiç niyetli görünmüyordu. Tüm evler tanıdık, köşe başları gençliğinin soluk alış verişlerine şahitti.
Heyecanlıydı. Elindeki telefona dokunarak,
-alo, alo polis mi? Aloo burda bir gasp olayı olmuş. Evlere el koymaya çalışan bir grup var. Sustu Yılmaz. Tekrar konuşmaya başlayarak ,
– Kurşunlu camii yanında, kurşunlu kurşunlu. Yok yok gasp edilenin kimsesi yok. Biz geldik koruyoruz hemen gelmeniz lazım! diyerek adresi vermişti. Yarım saat geçmeden zırhlı arabadan inen dört polis sokakta kimseyi göremeyip etraflarına, sokaklara bir bir bakmaya başlamışlardı. Ağızlarında küfür eksik olmadan tam arabaya binecekleri esnada Yılmaz elindeki pimi gevşetip onlara doğru yavaşça fırlatarak saniyelerin geçmesini sabırsızla beklemişti. Sırtını çınar ağacına verip bir, iki, üç, nefes aldıktan sonra altı diyerek elindeki Glock ile yaylım ateşine tutmuş dördünü yere sermişti. Komiserin eli kabzasında kalmış, zırhlı aracın etrafı kan gölüne çevrilmişti. Burası benim mahallem demişti haykırarak. Kimse buraya giremez, kimse işgal edemez, and olsun ki edenlerin kafasına Sur taşlarını bir bir indirerek parçalayacağım…

Yılmaz hareketli birlikte bulunan yedi arkadaşına durmadan sokakları birer mevzi yapalım ki, bir adım dahi gelemesinler. Tüm sokakların üzerini branda ile kapatalım ki keskin nişancı atışlarından koruyalım kendimizi. Sürekli uyarılarda bulunuyor, en önde yer alıyordu.
Kurşunlu camii önünde büyük bir barikat örülmüştü. Akşamları sokak başlarında halaylar çekiliyor, sofralar sokaklara kuruluyordu. Sokaklar ilk defa gülücükler ile şenleniyordu. Fatma Ana mavi kapının ardında kocaman kazanlara yemekler adıyor, bıkmadan usanmadan karıştırıyordu. Köyünün yakılmasını, işkenceleri, hapishane yollarını, sürgünleri bir bir hatırlayınca bu defa kesinlikle burayı terk etmeyeceğim gitmeyeceğim diyerek komşularına telkinde bulunuyordu. Sur’u kucaklayan kocaman bir anaydı desek yerinde olurdu…

Yasak megafonlar ile duyurulmuş, ikinci bir emre kadar diyerek tek bir sesle tekrar tekrar edilerek evlerinizden çıkmayın uyarısıyla son bulmuştu. Zırhlı araçlar sokak başlarını tutmuş mehter marşı ile bekliyordular. Tüm mahallenin elektrikleri bir anda kesilmiş sokak karanlığa gömülmüştü. Evler karanlık, sokaklar sessiz zırhlı araçlar büyük bir gürültü ile Kurşunlu camii önüne yığınak yapıyordu. Zırhlı araçlar bir anda sokakları makineli tüfekler ile üst üste vurarak saldırıya başlamış, pencelerden camlar dökülmüştü. Sıvalar dökülüyor, kimi evlerin çatılarından tuğlalar düşüyordu. Toz bulutu dağılıyor, açılan ateş ile sokak tekrardan dumana boğuluyordu. Gernas gözlerine kaçan tozları elleri ile temizlemeye çalışıyor, Yılmaz nefesini tutarak elindeki bsivingi sıkıca tutup bekliyordu. Sessizlik hakimdi. Susarak gözleri ile konuşuyorlar, gülücüklerini eksik etmiyordular. Yüzlerinde endişe yoktu. Sabırsızlık yoktu. Korku yoktu. Tam’da istedikleri gibi gidiyordu herşey. Panzer etrafa gelişi güzel taramaya devam ediyordu. Siyah maskesinin altında derin bir endişe vardı. Belirsizlik hakimdi. Panzeri kullanırken çok acale ediyor, ikide bir duruyordu. Büyük bir gürültüyle motora yükleniyor, panzer sesini tüm sokağa dinletiyordu. Yedi arkadaş heyecanla biraz daha ilerlemelerini pazar sokağına girmelerini izliyordu. Bekliyordular. 17. Günün gecesi böyle sessiz olmamalıydı. Ferhat eliyle keleşin emniyet kilidini sessizce indirdi. Nucan çatının üzerinde Karnas dürbünü ile bir bir adımlarını izliyor, üzerinde ince bir sac baraka ve tenekeler ile korunak yapıp gizleniyordu. Yılmaz ve Gernas göz göze gelerek işaret yaparak tamamdır diye başlarıyla onayladılar. Şimdi karşı saldırı sırası onlardaydı. Sokak aydınlanırken Rozerin’in tilili sesi yankılandı gecede. Tüm evlerde bir sevinç başlamış, çocuklar sevinçten anne ve babalarına sarılmışlardı. Gülümsüyordular. Zırhlı aracın parçaları tüm sokağa dağılmış, yayılmıştı. Bir metre bile geçilmemişti. Kurşunlu camii geçit vermemiş, bir kez daha korumuştu onları…

Devamı Gelecek…

PaylaşTweetGönderPaylaşGönderTara
Önceki yazı

Rakka’nın kurtuluşunun 8. yıl dönümü kutlamaları sona erdi

Sonraki Yazı

Hedef Gösterilen Gençler Gözaltına Alındı

Sonraki Yazı
Wan’da rehin alınan gençlik meclisi üyelerinin sayısı 9’a çıktı

Hedef Gösterilen Gençler Gözaltına Alındı

Humus’ta Bir Genç Ölü Bulundu

Humus'ta Bir Genç Ölü Bulundu

Manşet

  • Önder Apo: ‘Bu Tarihi Bir Görüşmedir’
  • Suriye Demokratik Gençlik Meclisi Kuruluşunu İlan Etti
  • 3. Orkeş Festivali Heseke’de Düzenlenecek
  • Barış ve Demokratik Toplum Konferansı İstanbul’da Gerçekleştirilecek
  • İlham Ehmed Barış ve Demokratik Toplum Konferansı’nda Konuşacak
  • Kerboran’da Kitlesel Taziye Ziyareti
  • Koçyiğit İmralı Görüşmesini Anlattı
  • 11. Yargı Paketi Adalet Komisyonu’nda Kabul Edildi

En Çok Okunanlar

  • HPG BİM 2018’de Şehadete Ulaşan 5 Özgürlük Gerillasının Kimlik Bilgilerini Açıkladı

    HPG BİM 2018’de Şehadete Ulaşan 5 Özgürlük Gerillasının Kimlik Bilgilerini Açıkladı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • İlham Ehmed Barış ve Demokratik Toplum Konferansı’nda Konuşacak

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Önder Apo: ‘Bu Tarihi Bir Görüşmedir’

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Koçyiğit İmralı Görüşmesini Anlattı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • 11. Yargı Paketi Adalet Komisyonu’nda Kabul Edildi

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Kerboran’da Kitlesel Taziye Ziyareti

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Önder APO’dan İştar Meclisi Konferansı’na Mesaj

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Barış ve Demokratik Toplum Konferansı İstanbul’da Gerçekleştirilecek

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Suriye Demokratik Gençlik Meclisi Kuruluşunu İlan Etti

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Kürtler Her Halükarda Özgürlüğü Kazanacaklar

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
Şimdi Oynatılan
Nûçe Ciwan

Copyright © Nûçe Ciwan 2018. Tüm hakları saklıdır.

Bizi Takip Edin

  • Telegram
  • Whatsapp
  • Twitter
  • YouTube

Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dil
    • Kurmancî
    • Türkçe
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojava
      • Rojhilat
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
  • Gençlik
    • Öğrenci
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler

Copyright © Nûçe Ciwan 2018. Tüm hakları saklıdır.