İSTANBUL- Eğitim için geldiği Türkiye’de aktivist olarak da mücadele eden Nanaxanim Babazade, HDK Gençlik Meclisi ile çalıştığı için çağrıldığı Geri Gönderme Merkezi’nde ajanlık teklifini reddettiğinden iki aydır “genel kamu güvenliğini tehdit eden kişi” olarak eziyet altında tutuluyor. Avukatı, suçlamaların dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, tüm haklarının gasp edildiğini, durumunu Anayasa Mahkemesi’ne taşıdıklarını söyledi.
Azerbaycanlı kadın hakları savunucusu Nanaxanim Babazade, bilinen adıyla Nana, Türkiye’de yüksek lisans eğitimi için geldiği günden bu yana hem akademik hem de politik alanda aktif bir mücadele yürütüyor. Feminist hareketin ve hayvan hakları savunuculuğunun içinde yer alan Nana, HDK Gençlik Meclisi gibi yapılarla birlikte çeşitli demokratik eylemlere katıldı. Bu faaliyetleri, Türkiye’deki göçmen politikalarıyla çatışınca, kendisini bir dizi hukuki ve idari yaptırımla karşı karşıya buldu. Avukatı Ahmet Baran Çelik, müvekkilinin yaşadıklarıyla ilgili şunları söyledi: “Türkiye’ye eğitim için geliyor, ailesiyle ilişkisi tamamen kopuk. Vegan, feminist, politik mücadele içinde aktif biri. İstanbul Üniversitesi’nin yemek zamlarına karşı yapılan protestolardan birine katıldıktan sonra Göç İdaresi tarafından evrak eksikliği bahanesiyle çağrıldı. Orada kendisine ajanlık teklif edildi; HDK Gençlik Meclisi’nde ve çevresinde bulunduğu için Kürt Hareketi hakkında bilgi vermesi istendi. Kabul etmeyince, Ağustos’ta hakkında ‘tahdit kodu’ kondu, oturum izni iptal edildi ve gözaltına alındı.”
GGM’DE ŞİDDET UYGULANDI
Nana, Çatalca Geri Gönderme Merkezi’ne (GGM) sevk edildi. Hakkında hem sınır dışı hem de idari gözetim kararı bulunuyor. Avukat Çelik, gözaltı sürecinde Nana’nın fiziksel şiddete maruz kaldığını, hastane raporlarında darp bulgularının yer aldığını belirtereke, “İlk alındığında araçta başka göçmen kadınlarla birlikteydi. Şiddet gördü, üç gün boyunca bir odada saatlerce tutuldu, yemek verilmedi. Ajanlık teklifini reddettiği için baskı uygulandı” dedi.
EĞİTİM HAKKI GASP EDİLDİ
Nana’nın yüksek lisans eğitimi son döneminde ama idari gözetim altında olması nedeniyle mezuniyetini tamamlaması mümkün görünmüyor. Avukatı Çelik, “Davanın sonucu Nisan-Mayıs’tan önce çıkmayacak. Bu da demek oluyor ki, en azından bir yıl daha burada tutulacak. Eğitim hakkı fiilen gasp edilmiş durumda” şeklinde konuştu.
BESLENEMEDİĞİNDEN DİRENCİ DÜŞÜYOR
Çatalca’daki koşullar ise oldukça ağır. Nana vegan besleniyor ancak merkezde bu ihtiyaca uygun yemek çıkmıyor. Avukat Çelik, şöyle devam etti: “Beslenemiyor, zayıfladı ve hastalandı. En son görüşe gittiğimde hastalandığı için maskeyle geldi. Hastalanması normal çünkü beslenemediği için direnci düşüyor. Ayrıca Çatalca’daki koşullar çok kötü. Nana orada bulunduğu sürede en az iki kişinin intihar ettiğini biliyoruz. Hatta dört intihar vakasından söz edildi, sadece ikisinin ismi net.”
SUÇLAMALAR DAYANAKTAN YOKSUN
Nana hakkında “genel kamu güvenliğini tehdit eden kişi” anlamına gelen ‘tahdit kodu’ var. Bu kod, yabancı terörist savaşçı kategorisine yakın bir tanımlamayı içeriyor. Avukatına göre bu suçlamaların hiçbir somut dayanağı yok. Avukat Çelik, elektronik kelepçeyle serbest bırakılma talebinin reddedildiğini kaydederek, şunları paylaştı: “GGM’de tutulmasına ilişkin Sulh Ceza Hakimliğine itirazda bulunduk ama bu itirazı reddedildi. Şu an GGM’lerde elektronik kelepçeyle serbest bırakma çok yaygın. Yeni bir uygulama. Ona ilişkin bir başvuru yapmıştık, o da reddedildi. Ayrıca Anayasa Mahkemesi’ne de resmi başvuruda bulunduk.”



