HABER MERKEZİ- HPG komutanlarından Murat Karayılan, 15 Ağustos Diriliş Bayramı’nın 41. yıl dönümü vesilesiyle düzenlenen törende yaptığı konuşmada, barış ve demokratik toplum sürecinin ancak Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü ile tamamlanabileceğini vurguladı.
15 Ağustos Diriliş Bayramı nedeniyle Medya Savunma Alanlarında tören düzenlendi. Törene HPG komutanları Murat Karayılan, Zozan Çewlîk, Sedat ve çok sayıda gerilla katıldı.
Törende bir konuşma yapan Murat Karayılan, 15 Ağustos Atılımı’nı “köleliğe ve sömürgeciliğe karşı başkaldırı” olarak tanımlayarak, bu hamlenin ideolojik, siyasi, toplumsal ve kültürel boyutlarıyla Kürt halkının yeniden dirilişini sağladığını belirtti.
Karayılan, Önder Apo’nun 27 Şubat ve 19 Haziran tarihli çağrılarını hatırlatarak, barış sürecinin tek taraflı adımlarla başarıya ulaşamayacağını ifade etti: “Gerilla sadece kendisi için dağa çıkmadı. Barışın ve halkların kardeşliğinin mimarı Rêber Apo özgürleştirilmeden süreç tamamlanamaz. Gerilla silah bırakacak, geri dönecek ama Rêber Apo İmralı’da kalacak! Bu kabul edilmez.”
Türkiye parlamentosunda kurulan komisyonu önemli bir adım olarak değerlendiren Karayılan, güven verici yasalar çıkarılması halinde PKK’nin, demokratik cumhuriyetin inşasında üzerine düşen tüm görevleri yerine getireceğini söyledi.
Karayılan’ın konuşması şu şekilde:
“Değerli yoldaşlar, yurtsever halkımız!
Diriliş Bayramı hepinize kutlu olsun.
15 Ağustos Atılımı’nın 41’inci yıl dönümü, Diriliş Bayramı Rêber Apo’ya kutlu olsun. Selam, saygı ve bağlılıklarımızı sunuyoruz. Diriliş Bayramı tüm halkımıza, bölge halklarına, halkımızın dostlarına, şehit annelerine, şehit ailelerine, tüm yoldaşlarımıza ve çalışanlara kutlu olsun.
Tüm devrim şehitlerini ölümsüz komutan Egîd – Mahsum Korkmaz, Fuat – Ali Haydar Kaytan, Rıza Altun, Nûreddîn Sofî, Koçero Urfa, Delal Amed ve Zîlan yoldaşlar şahsında saygıyla anıyor, anıları önünde eğiliyoruz. Şehitlere verdiğimiz sözü bir kez daha tekrarlıyoruz. Aynı zamanda Ağustos ayı şehitlerinin tümünü değerli devrimci ve komutan Zeki Şengalî, Atakan Mahir ve Rêzan Cawid yoldaşlar şahsında anıyor, anıları önünde eğiliyor, verdiğimiz sözü tekrarlıyoruz. Tüm kahraman şehitlerimiz için diyoruz ki; Ey şehit, ruhunuz şad olsun, bayrağınız daima yükseltilecek ve davanız mutlaka kazanacaktır!
Değerli yoldaşlar, yurtsever halkımız!
Halkımızın tarihinde 15 Ağustos Atılımı bir milattır. Kölelik zincirlerinin kırılmasıdır. Köleliğe, sömürgeciliğe karşı başkaldırıdır. O dönemin karanlığında böylesine tarih bir çıkış yapmak, Kürdistan toplumunda çok köklü bir değişim ve dönüşümü yaratmıştır. Atılım belki silahlı bir eylemle başladı ama sadece askeri değildi. İdeolojik, siyasi, toplumsal ve kültürel yönleri vardı. Toplum özüne döndü, kendisini sorgulamaya başladı. Bu şekilde kendi içinde düşünsel devrim, toplumsal devrim, kültürel devrim ve kadın devrimini geliştirdi. 15 Ağustos Atılımı halkımız için kendisini yeniden inşa etme sürecine dönüştü. Diriliş bu şekilde gerçekleşti. Bu şekilde diriliş, varlık ve özgürlük devrimi haline geldi. Bu tarihi atılım Kürdistan halkında ulusal bir ruh geliştirdi. Kürdistan’da ve bölgede demokrasi ve özgürlük bayrağını yükseltti. Bu yüzden tarihi bir gündür ve halkımız tarafından daima sevinçle karşılanmalıdır.
Değerli halkımız, onurlu yoldaşlar!
Bilindiği üzere Rêber Apo’nun 27 Şubat çağrısıyla mücadelemiz yeni bir döneme girdi. Biz, 12’inci PKK Kongresi kararlarına bağlıyız. Hakeza Rêber Apo’nun 19 Haziran çağrısına da bağlıyız. Barış ve demokratik toplum sürecinin başarıya ulaşması için üzerimize düşeni yapacağız. Fakat barış güvercini tek kanatla uçamaz. Güvercinin uçabilmesi için iki kanadının olması gerekir. Kürdistan’dan gerilla saflarına katılan tüm arkadaşlarımızın katılım nedeni Rêber Apo’nun özgürlüğüdür ve bu bir hakikattir. Kuşkusuz demokratik entegrasyon ve özgürlük yasaları önemlidir. Fakat sadece silah bırakma ve gerillanın dönüş yasaları olarak ele alınırsa yetersiz olur. Gerilla bunu bu şekilde kabul etmez. Gerilla sadece kendisi için dağa çıkmamıştır. Her şeyden önce barışın mimarı, halkların kardeşliğinin mimarı Rêber Apo fiziki olarak özgürleştirilmelidir. Bu yasanın çıkarılması için üzerinde durulmalıdır. Eğer öyle olmazsa kabul edilmez. Bu söz, yalnızca biz komutan ve yöneticilerin sözü değildir. Bu söz, tüm savaşçı ve gerillaların ortak sözüdür. Gerilla için yasa çıkacak, gerilla silah bırakacak, özgürce geri dönecek ve Rêber Apo’da İmralı’da tutuklu olacak! Bu kabul edilmez!
Bir diğeri güven meselesidir. Güven gelişmelidir. Bunun gerekliliği görülmelidir. Şimdi Türkiye parlamentosunda komisyon kurulmuş, kuşkusuz bu önemli bir adımdır. Türk devletinin yetkilileri bu hakikati göz önünde bulundurmalıdır. Eğer bu tarihi dönemde, bu konuda gerçekten adım atılırsa köklü yüz yıllık Kürt sorunu çözülür, Kürt ve Türk halkları arasında hakiki kardeşlik gelişir. Sorunun köklü çözülmesi ve kalıcı barışın gelişmesi için bu konuda kesinlikle doyurucu yaklaşımlar gelişmelidir. Biz bu hususta stratejik yaklaşıyoruz. Bizde taktiksel yaklaşım ve hile yoktur. Biz Rêber Apo’ya yürekten inanıyoruz, bu sürece stratejik ve yürekten yaklaşıyoruz. Kuşkusuz tedbirlerimizi de alırız fakat yaklaşımımız böyledir. Eğer karşımızdakiler de bu şekilde yaklaşır ve güven verirlerse, güven verici yasalar çıkarılırsa o zaman üzerimize düşen sorumluluğu yerine getiririz. Türkiye’de demokratik bir cumhuriyetin gelişmesi için üzerimize düşen görevlerin tümünü yerini getiririz. Demokratik cumhuriyete katılırız.
Değerli arkadaşlar, onurlu halkımız!
15 Ağustos Atılımı’nın 41’inci yıl dönümünü barış ve demokratik toplum ruhuyla karşılıyoruz. Bu, bir hamledir. Barış ve demokratik toplum hamlesidir. 15 Ağustos’u bu ruhla karşılıyoruz. Kuşkusuz bir neticedir, yepyeni bir başlangıçtır. 15 Ağustos Atılımı temelinde yepyeni bir dönem başlıyor. İnanıyoruz ki, Rêber Apo’nun geliştirdiği bu hamle Kürdistan’da, Türkiye’de, Ortadoğu’da ve hatta dünyada önemli değişimleri geliştirecektir. Demokratik modernite çerçevesinde demokratik ulus mücadelesi ve demokratik toplum sosyalizmi her yerde daha fazla büyüyüp güçlenecektir. Demokratik bir Türkiye’nin ve demokratik bir cumhuriyetin yolu açılacak ve güçlenecektir.
Aynı zamanda bu hamle ile Kürdistan’da geliştirilen zemin özgürlük davasını ve ulusal birliği büyütmenin zeminidir. Rêber Apo bunun için ulusal birlik çağrısı yaptı. Rêber Apo’nun çağrısını tekrarlıyoruz. Bu tarihi dönemde Kürtler’in ulusal birliğini yaratmalıyız. Bu, halkımızın umududur, beklentisidir. Bu dönemi ulusal ve demokratik birlik ile taçlandırmalıyız. Aynı zamanda komşu halklar ile demokratik ulus perspektifi temelinde barış ve hakiki bir kardeşlik geliştireceğiz.
15 Ağustos’un böylesine önemli sonuçları açığa çıkmıştır. Biz bu temelde demokratik ulus temelinde gelişen yeni demokratik siyaset stratejisini başarmalıyız. Bunun için 15 Ağustos Ruhu gereklidir. 15 Ağustos Ruhu, başarı ruhudur, fedakarlıktır. Bu dönemde de bu ruha gereklilik vardır. Tüm halkımız, tüm yurtseverler bu dönemi böyle ele almalı ve katılmalıdır.
Biz bu temelde bir kez daha hepinizin Dirilişi Bayramınızı kutluyor, dönem mücadelesinde hepinize başarılar diliyor, selam ve saygılarımızı sunuyoruz.
Bijî, Bijî Rihê 15 Tebaxê!
Bijî, Bijî Serok Apo!
Bi Can, Bi Xwîn Em Bi Te Re Ne Ey Serok!
Bê Serok Jiyan Nabe!
Şehîd Namirin!
Jin, Jiyan, Azadî!”
