Enter your email Address

Cuma, Aralık 12, 2025
  • Kurmancî
  • Türkçe
[email protected]
Nûçe Ciwan
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojhilat
      • Rojava
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
    • Dergiler
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Kürdistan Gençliği
    • Öğrenci
    • Avrupa
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Kültür Sanat ve Spor
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Nûçe Ciwan
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojhilat
      • Rojava
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
    • Dergiler
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Kürdistan Gençliği
    • Öğrenci
    • Avrupa
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Kültür Sanat ve Spor
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Nûçe Ciwan
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Anasayfa Haberler

Özgür Kadın Duruşu Ve Katılımı

11/11/2022 - 0:02
içinde Haberler, Manşet, Toplumsal, Tüm Haberler
Reading Time: 8 mins read
A A
Özgür Kadın Duruşu Ve Katılımı
PaylaşTweetle

Etikle estetik ilişkisinin toplumla, özgürlük sosyolojisi ile bağlantısını yeterince tanımladım zaten. Gerisi sizin      bunu     anlamlandırma               ve          buna     göre kendinizi   gerçekleştirme   iradenize   kalıyor.

Kapitalizm bu tahakküm ilişkisinde kadın cinselliğini öne çıkararak, kadına en büyük saldırıyı yapmıştır. Cinselliği adeta çağın afyonu haline getirerek, topluma ağır bir darbe indirmiştir. Bugün cinsellik, dinden de milliyetçilikten de beter bir afyon niteliğinde yaygınlık kazanmış durumdadır. Doğada bile cinsel ilişki planlı ve sınırlı bir şekilde, ancak belirli dönemlerde gerçekleştirilirken, insan gerçeğinde bunun günlük bir ilişki biçimine vardırılması, insanın insan ve toplumun toplum olmaktan çıkarılmasından başka bir şey değildir. Bu, insanın moral ve zihniyet anlamında tüketilmesi, kaba, güdüsel bir varlık düzeyine çekilerek bitirilmesidir. Kapitalizmin yarattığı seksist toplum, bunun en somut göstergesi olarak önümüzde durmaktadır. Bu toplumda yaşam neredeyse tamamen biyolojik ve güdüseldir. Yaşamın tamamen biyolojik düzeye indirgendiği bir yerde, kaçınılmaz olarak varlık bulacak olan faşizmdir, faşist yaşam anlayışıdır. Bu anlamda güdüsel, biyolojik sınırlara indirgenmiş bir yaşam, faşizm üretir demek yanlış olmayacaktır.

Kapitalizmin kadını ve kadın bedenini estetik   adı    altında    ne    hallere    soktuğu ve neyin aracı haline getirdiği belli. Bu tahakküm ve sömürü politikası karşısında bizim kadın kurtuluş ideolojisini nasıl gerçekleştirdiğimiz de oldukça açık. Kadın kurtuluş ideolojisi, aynı zamanda kölelikten çıkmış kadın gerçeğinin öncelikle özgür bir ruh ve bilinç kazanması ve bundan hareketle dilinden    saç    örgülerine,    yürüyüşünden bir işe el atmasına kadar onu ifade eden, yansıtan tüm özelliklerini güzelleştirmesi anlamına gelir. Böyle bir özgürlük ve kurtuluş zemininde en ‘çirkin’ kadın bile güzelleşir.

“Umut Kendinizsiniz”

Gerçeklerden korkmayın, gerçekler insanı güçlendirir. Gerçeklerle yaşama gücünü gösterdiğiniz oranda, kendi varlığınızın anlamına ulaşabilir ve kendinizi gerçek kılabilirsiniz. Yalan sizi özgürleştirmez, sahte olana tenezzül etmek sizi özgürleştirmez. Ama saptırmayan, dosdoğru ufku gösteren ve bilinci berraklaştıran özelliğiyle gerçek her zaman özgürleştiricidir. Bu açıdan kendime müthiş yükleniyorum. Hatırlarsınız, “İnsanlığın geçmişi daha gerçektir. Ona saygılı olacağım ve yaşamı orada arayıp bulacak ve yeniden başlatacağım” demiştim. Hala öyle düşünüyorum.

Kapitalist modernitenin yarattığı dünyaya bakın: Yaşam her yönüyle kirletilmiş, insan insan olmaktan çıkarılmış; kadını sahte, erkeği sahte, ilişkiler sahte. Tarih ve dinler, kutsal kitaplar iktidar yalanlarının araçları haline getirilmiş. Ahlak, vicdan ve adalet gibi toplumsal değerler iğfale uğrayarak yerle yeksan edilmiş. Ben insanım diyen biri böyle bir ihanet zemininde nefes alabilir mi? Nefes almakta zorlanıyorum, nefes alamıyorum dediğimde, işte tüm bunların yarattığı kuşatmadan söz ediyorum.

Dipsiz ve karanlık bir kuyunun dibindeki biri için kuyudan çıkması için uzatılan ip ne ise, benim için de gerçek odur. Nasıl ki kuyunun dibindeki insan can havliyle   bu ipe sımsıkı sarılıyorsa, biz de gerçeğe öyle sarılıyoruz. Umut dediğimiz şey de budur. Gerçeğin yaşattığı farkına varma, bilinçlenme ve bunun aydınlatmasında gerçeğe yürüme gücüdür. Bunun iradesi ve eyleminin açığa çıkmasıdır. Yani kendimiziz, umudun kendimiz olduğumuz bilinciyle harekete geçmemizdir.

Kadın zaten köleleştirilmiştir. Köleler öldürülmez, özgürleştirilir. Ne sizin yaşadığınız ilişki ilişkidir, ne de bunu özgürleştirme temelinde ele alabiliyorsunuz. Benim binlerce kadınla ilişkim var ve görüyorsunuz, birçoğu buna aşk ilişkisi diyor ve özgürleşmede önemli mesafeler kat ediyor. Köleyi ya öldürecek ya da kendine bağlayarak köleliği daha da derinleştirecek!   Yok   mu   bunun    üçüncü bir seçeneği? Var. Neden özgürleştirmeyi denemiyorsunuz? Onu bağlayan her bir bağı çözün, kesip atın. Özgürleştikçe iradeleşecek, kişilik kazanacak ve güç   haline   gelecek. Var mı bundan daha güzel ilişki biçimi? Yok, illa ben kendime bağlayacağım, kul köle yapacağım denecekse, ona da ben müsaade etmem, ilişkilenmem. Benim yoldaşlığım mutlaka özgürlük için olacaktır.

“Benim yoldaşlığım mutlaka özgürlük için olacaktır”

Tabii bunların çoğu sahte duygulardır. Zayıflatan, güçten düşüren duygulardır. Bana düşen de bir militanı böyle zayıf düşüren duygulardan arındırmak, bunları kesip parçalamaktır. Bazıları anlamakta zorlandı, ama ancak aştıklarında güçlendiler. Düşünün, bu konuda tutumum son derece net olmasına rağmen, binlerce   kadın   bana   ölümüne bağlı durumda. Ama ben ne yapıyorum? Hakimiyet ilişkisini gördüm mü kaçıyorum. Ne kimsenin hakimiyetine girerim ne de kimseyi kendi hakimiyetime alırım. Ölümüne bağlı kadınlarla bile, ilişkim olsa olsa özgürlük temelinde olur. Ama birçoğunuz ‘nişanlım, karım, sevgilim’ deyip sahiplenme ilişkisine bayılıyorsunuz ve buna da duygu diyorsunuz. Bilinen bu karı-koca ilişkileri tüketir. Böyle hakimiyet ve kölelik üreten ilişkileri ne gündemime alırım ne de kimseyle konuşurum.Tüm hücrelerinizle amacınız için yaşayacak ve kendinizi büyüteceksiniz. Olması gereken budur. Yaşanan bu karasevda    bağlılıktan    müthiş    rahatsızım.

Öyle bir özgürlük hareketi yaratıldı ki, bir atımlık baruta benziyor herkes. Böyle bir kadro yaratıldı. Gözünü ölüme diken militanlık ortaya çıkarıldı. Ölüme güzellemeler yapılır hale geldi. Bunu bana kabul ettiremezsiniz. Bununla yapmanız gerekip de yapamadıklarınızı gizleyemezsiniz. Beni sevenler, ifade ettiğim tarzda severlerse bir anlamı olur. Kendi sevgi anlayışlarınızı bana dayatmayın, kabullenmemi de beklemeyin. Benim sevgi anlayışım koca bir halk gerçekliğini yarattı.

hakim olan, siyasetin ölçüleri ve örgüt çizgisi değil, sizin duygularınız oluyor. O nedenle hep ağlamaklı hale düşüyorsunuz, yaralı kalıyorsunuz. Benim de duygularım yok mu? Kesire ile ilişkilerde duygularım da vardı, ama asla duygularımın beni esir almasına müsaade etmedim. Siyaseti hep hakim kıldım.

Devrimcilik nedir? Devrimcilik kendini yaşatma ile sınırlı olsaydı, bu, sistem içerisinde de yapılabilirdi. Ama devrimcilik, yaşanamaz koşullarda olan mazlum halkı da kendisiyle birlikte yaşatabilmektir.    Bunu     başarabiliyorsanız, o sorumluluğu hissediyor ve gereklerini yerine getirebiliyorsanız devrimcisiniz. Bir devrimci çevresine, yoldaşlarına, halkına ve örgütüne karşı duyarsız, sorumsuz olabilir mi?

Birçoğunuzu  dürüstlükte takdir ediyorum; ama   kuzunun   melemesi   nasıl bir şeyi kurtarmaya yetmiyorsa, sizin dürüstlüğünüz de tek başına işe yaramıyor. Duygusallığınızı eleştiriyorum. Duygunuz olmasın demiyorum. Sizde yaşanan, duygularınızın siyasete baskın hale gelmesi, onu esir almasıdır. Adına ya duygusal ilişki ya ahbap çavuş ilişkisi diyorsunuz. Ve bu ilişkide yaşadığınız duygu sizi kör ediyor, siyaseten düşünemez hale getiriyor. Bu ilişkide Kendini büyük örgüt ve siyasi güç haline getiremeyenler, bu ilişkilere bulaşmamalılar. Hele hele koca bir halkın özgürlüğü sorunu olanlar,   pratikte    sabittir    ki,    yaşadıkları bu ilişkilerde   mülkiyetçilik   tuzağına düşerek birbirlerini önce sahiplenmekte ve ardından genel değer ve ölçülerin uzağına savrulmaktadır. ‘Benim eşim, benim aşkım, benim sevgilim’ deyip sahiplendiğin an, sosyalistlikten çıkmışsın demektir. Neden önce ve yalnız senin olsun ya da birbirlerinin olsunlar? Sosyalistlik, çizgi devrimciliği bu mu?

Sosyalist insan ilkeli insandır. Duyguları ya da güdüleri kendisini ilkelerinden uzaklaştırıyorsa, orada sosyalistlikten uzaklaşma    vardır.     Burada     uzaklaşanın da nereye yaklaştığı bellidir.  Sevginiz sadece bir kişide başlayıp bitmeyecek, birbirinizin kölesi olmayacaksınız. Kendinizi de, örgütü de, halkı da  büyüteceksiniz.

 

Bu değerlendirmeler Önder Apo’nun çözümlemelerinden derlenmiştir

PaylaşTweetGönderPaylaşGönderTara
Önceki yazı

GÜNDEM 11 KASIM 2022

Sonraki Yazı

Nagihan Zilan’la anlamlaşan jineolojî

Sonraki Yazı
Nagihan Zilan’la anlamlaşan jineolojî

Nagihan Zilan’la anlamlaşan jineolojî

Sessizlik Öldürür – Hardal Gazı

Sessizlik Öldürür - Hardal Gazı

Manşet

  • 60 Saniye’de Günün Önemli Haberleri
  • Qamişlo’da Tevgera Ciwanên Şoreşger ve Yekîtiya Jinên Ciwan Temizlik Kampanyası Başlattı
  • Duran Kalkan: Apocu Gençlik Özel Savaş Politiklarına Karşı Mücadele Etmeli
  • Mêrdîn’de Genç Kadına Cinsel Saldırı: 4 Gözaltı, 2 Tutuklama
  • Tevgera Ciwanên Mexmur Kongresi Devam Ediyor
  • Maxmur Şehit Rûstem Cûdî Kampında Gençlik Kongresi Başladı
  • HPG BİM Öncü Komutanlar Berfîn Nûrhaq ve Sema Roza’yı Saygıyla Andı
  • Varolanı Kabul Etmemek ‘’Entegrasyon’’

En Çok Okunanlar

  • HPG BİM Öncü Komutanlar Berfîn Nûrhaq ve Sema Roza’yı Saygıyla Andı

    HPG BİM Öncü Komutanlar Berfîn Nûrhaq ve Sema Roza’yı Saygıyla Andı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Varolanı Kabul Etmemek ‘’Entegrasyon’’

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Duran Kalkan: Apocu Gençlik Özel Savaş Politiklarına Karşı Mücadele Etmeli

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Maxmur Şehit Rûstem Cûdî Kampında Gençlik Kongresi Başladı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Mêrdîn’de Genç Kadına Cinsel Saldırı: 4 Gözaltı, 2 Tutuklama

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • ÖLÜYÜ DİRİLTME KÜRT ÖLÜSÜNDEN ÖLÜ DİLLER PARADOKSUNA

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • ÖLÜYÜ DİRİLTME KÜRT ÖLÜSÜNDEN ÖLÜ DİLLER PARADOKSUNA ( III )

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • HPG-BİM 2019’da Şehit Düşen 5 Özgürlük Gerillasının Kimlik Bilgilerini Paylaştı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • 60 Saniye’de Günün Önemli Haberleri

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Tevgera Ciwanên Mexmur Kongresi Devam Ediyor

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
Şimdi Oynatılan
Nûçe Ciwan

Copyright © Nûçe Ciwan 2018. Tüm hakları saklıdır.

Bizi Takip Edin

  • Telegram
  • Whatsapp
  • Twitter
  • YouTube

Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dil
    • Kurmancî
    • Türkçe
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojava
      • Rojhilat
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
  • Gençlik
    • Öğrenci
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler

Copyright © Nûçe Ciwan 2018. Tüm hakları saklıdır.