NAVENDA NÛÇEYAN – KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Roboski katliamının yıldönümü dolayısıyla bir açıklama yaptı. Yazılı açıklamada, “Bundan 10 yıl önce Türk savaş uçakları Roboskili 33 genç ve çocuğu bombalayarak katletmiştir. Kürt halkının şehit düşen bu evlatlarını rahmetle anıyor, onların anılarına bağlılığın gereği dağlarının, ovalarının, köylerinin ve şehirlerinin bombalanmadığı Özgür Kürdistan’ı yaratma sözünü yineliyoruz” denildi.
Açıklamada devamla şu ifadelere yer verildi:
“10 yıldır bu katliamın sorumlularının bulunup cezalandırılmaması Kürt halkına nasıl yaklaşıldığının açık kanıtıdır. Kürt öldürülebilir, Kürde her türlü zulüm yapılabilir, Kürt kadınına tecavüz edilebilir, Kürde her türlü insanlık dışı muamele yapılabilir! Türk devletindeki anlayış budur. Kürde karşı suç işleyenlere cezasızlık politikaları uygulanmaktadır. Bu zihniyet ve politika Kürt halkına yönelik soykırım politikasıyla bağlantılıdır. Kürtler böylece sindirilmek ve özgürlük mücadelesinden caydırılmak istenmektedir. Kürt halkına Türkleşmeye boyun eğmediğiniz müddetçe başınıza bunlar gelecektir denilmektedir.
33 Roboskiliyi bombalayan savaş uçaklarına bir yerden talimat verilmiştir. En büyük suçlular bu talimatı verenlerdir. Bu talimatı da bizzat zamanın başbakanı Tayyip Erdoğan vermiştir. Tayyip Erdoğan’a içinde bir teröristin olduğu bir kaçakçı konvoyu var, vuralım mı diye sorulmuş, Tayyip Erdoğan da vurun demiştir. Bu nedenle Roboski katliamı suçluları aranıp davası yapılmamaktadır. 33 genç ve çocuğun katledilmesi bir savaş zayiatı olarak görülüp unutturulmaya çalışılmaktadır. Böylece Recep Tayyip Erdoğan kanlı elleriyle serbestçe dolaşmaktadır. Kuşkusuz Erdoğan binlerce insanı katletmekten sorumludur. Özyönetim direnişleri sırasında Kürt şehirlerini yakın yıkın, dümdüz edin, emrini de Tayyip Erdoğan vermiştir.
Türk devleti öyle Kürt düşmanı bir devlettir ki, katliamı yapanları yargılamazken Roboski katliamını protesto edenler tutuklanmış ve yargılanmıştır. Türk devleti tarihinde Kürt katliamları yapanlara hep böyle yaklaşılmıştır. Dersim ve Zilan’daki soykırım ve katliamı yapanlar cezalandırılmazken, bu katliam emrini verenler mahkum edilmezken; bu soykırım ve katliamı dile getirenler bölücü olarak nitelendirilip yargılanarak zindanlara atılmışlardır.
Roboski de Dersim ve Zilan katliamları gibi Türk devlet gerçeğini tüm çıplaklığıyla ortaya koyan bir katliamdır. Katır sırtında sıra sıra köye getirilen cenaze görüntüleri hiçbir zaman akıldan silinmeyecek; bu katliam unutturulmayacaktır. Yetkisi ne olursa olsun bu katliamın sorumluları mutlaka cezalandırılacaktır. Kürt halkı da tüm demokrasi güçleri de Roboski halkının onurlu direnişinin yanında olmalı, onların mücadelesini destekleyip güçlendirerek katilleri halk mahkemelerinin karşısına çıkarmalıdırlar.
Roboskili şehit anaları da 10 yıldır örnek bir mücadele vermektedirler. Şehit analarının bu mücadelesini tüm halkımız ve demokrasi güçleri desteklemelidir. Onların davası tüm Kürt halkının ve demokrasi güçlerinin davasıdır. Roboski katliamının katilleri ve sorumluları yargılanmadan ne Kürdistan özgürleştirilebilir ne de Türkiye demokratikleşebilir. Roboski başta olmak üzere tüm katliam suçlularının yargılanması demokrasi ve özgürlük mücadelesinin en temel parçasıdır. Bu açıdan bu tür katliamların peşi bırakılmamalıdır. Suçlular bulunup yargılanana kadar bu mücadele kesintisiz sürdürülmelidir.”
