AMED – Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), 8’inci yılını geride bırakan 19 Temmuz Rojava Devrimi’ni yaptığı yazılı açıklamayla kutladı. Açıklamada, Kürt, Arap, Türkmen, Süryani ve Ermeni halklarının devrimle bir araya geldiği vurgulanarak, devrimin bugün dünyada alternatif bir sistem olarak kabul edildiği ve umut olarak görüldüğü kaydedildi.
‘SALDIRILAR DEVAM EDİYOR’
“İŞİD ve benzer türevlerinin saldırıları yıllardır Rojava devrimini boğmaya yönelik olarak devam etmektedir” denilen açıklamada, “En büyük saldırılar Kobani’ye yapıldı. Büyük bedeller ödeyerek, kadınlar öncülüğünde yok edilmek istenilen bir devrimi yeniden var etmenin gururunu yaşadık. Kadınlar öncülüğünde ortaya çıkarılan direniş tarihin şanlı sayfalarında yerini almıştır. Kobani şahsında kadının ve insanlığın düşürülmek istenildiği böylesi bir dönemde gösterilen direniş ile bir kez daha Rojava devrimi taçlandırılmıştır” ifadelerine yer verildi.
‘ÜÇÜNCÜ YOL ALTERNATİF OLACAKTIR’
Açıklamada, “Tüm saldırılara karşı meşru savunma hakkını kullanan Rojava halkı başta kadınlar olmak üzere tüm kesimlerin destansı direnişiyle yeni sistemin yapı taşlarını örmektedir. Bu sistem halkların eşit temsiliyet ilkesine dayanmakta, cinsiyet eşitliği ve ekolojik bir toplumu da kapsamaktadır. Adalet, demokrasi ve özgürlük anlayışının hakim kılınması, inançlara saygılı, çoğulculuğu esas alan bu sistem dünya halklarının da umudu olarak yeşermektedir. Üçüncü yol başarıya ulaşarak tüm Ortadoğu coğrafyasında alternatif olacaktır” diye belirtildi.
‘DEVRİMİ SAHİPLEN’ ÇAĞRISI
Açıklamada, devamla şu ifadelere yer verildi: “Rojava devrimi sadece Kürt halkının devrimi, barış ve özgürlük mücadelesi değildir. Bölgede yaşayan tüm halkların ve inançların özgürlük ve barış devrimidir. Mezopotamya topraklarında başka bir yaşamın mümkün olduğunu gösteren, üçüncü yol sisteminin kurumlaşmasını sağlayan Rojava devrimini ve bu devrimini gerçekleştirenleri selamlıyoruz. Başta Mezopotamya olmak üzere, Anadolu ve Ortadoğu coğrafyasında barış ve demokrasi mücadelesi ile sorunların çözümünü sağlayacağımıza inanıyoruz. Savaş ve çözümsüzlük politikalarına karşı çözüme olan inancımızla halkların direnişini selamlarken tüm devrimci, muhalif kesimleri de bu devrimi sahiplenmeye çağırıyoruz.”
