Enter your email Address

Çarşamba, Aralık 17, 2025
  • Kurmancî
  • Türkçe
[email protected]
Nûçe Ciwan
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojhilat
      • Rojava
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
    • Dergiler
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Kürdistan Gençliği
    • Öğrenci
    • Avrupa
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Kültür Sanat ve Spor
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Nûçe Ciwan
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojhilat
      • Rojava
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
    • Dergiler
  • Gençlik
    • Genç Kadın
    • Kürdistan Gençliği
    • Öğrenci
    • Avrupa
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Kültür Sanat ve Spor
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Nûçe Ciwan
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Anasayfa Derinlik Analiz

“AKP-MHP bloğu işgal, kayyım ve yasaklamalarla içinde bulunduğu krizleri aşmak istiyor”

ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, Akp/Mhp bloğunun içinde olduğu krizi işgal saldırıları, kayyım atamaları ve yasaklamalarla aşma çalıştığını söyledi.

01/11/2019 - 0:20
içinde Analiz, Manşet, Tüm Haberler
Reading Time: 12 mins read
A A
“AKP-MHP bloğu işgal, kayyım ve yasaklamalarla içinde bulunduğu krizleri aşmak istiyor”
PaylaşTweetle

İSTANBUL – İşgalci Türk devleti ve güdümündeki çetelerin 9 Ekim günü Rojava Kurdistanı ve Kuzey Suriye’ye yönelik başlatmış olduğu işgal saldırıları devam ediyor. İşgalci Türk devletinin saldırılarını ve bu saldırılar karşısında diren Halkların haklı mücadelesini Ezilenlerin Sosyalist Partisi Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş’a sorduk.

Özlem, AKP-MHP bloğunun içinde olduğu krizi işgal saldırıları ile aşmaya çalıştığını belirterek, “Akp/Mhp bloğu, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimine karşı girişilen işgal politikası aynı zamanda Kuzey Kürdistan’da belediyelerin işgal-kayyım atamak suretiyle halk iradesini gasp edilmesi ve yine bu iki işgalci saldırıyı Türkiye halklarıyla birlikte hak yasaklaması ve baskılar biçiminde sürdürmeye çalışılıyor bu biçimde krizini aşmaya çalışıyor”ifadelerini kullandı.

ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş sorularımızı şöyle cevapladı.

Rojava devriminde gençler, Kadınlar, Türkiye sol hareketi bir çok kazanım elde etti. Bu temel de bu günkü işgal saldırılarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

“Rojava devriminin kazanımları ve bölge halklarımız bakımından değeri üzerinde konuşmadan önce kısa bir tarihsel hatırlatmaya ihtiyaç var. 2010 yıllında Arap ülkelerinde başlayan isyan dalgaları çok hızlı bir şekilde diğer ülkelerde yayıldı. Ve hepimizin çok yakından hatırladığı gibi Türkiye’de de Gezi ayaklanmasına ile karşılığını buldu. Hem Arap ülkeleri hem de Türkiye’yi etkisine alan bu isyan dalgaları gerici despotik yapıları sarssa da bunlar karşısında kalıcı bir kazanım elde edemeyip kendi isyanları ile sınırlı kaldılar. Bu ayaklanmalar ve halk dinamiği içerisinde Rojava, halkların özlemini duyduğu ve aradığı ayrı bir yol çizdi, bütün baskıcı rejimler karşısında özgürlükçü bir yapıyı inşa etti. Yeni bir yaşamın yaratılabilir olduğunu kanıtlandı. Ülkemizde bu durum dolayısızca karşılığını buldu. Türkiye siyaseti ve toplumsal yaşam, siyaset kültürümüz ve politik özgürlük mücadelemiz Rojavada’ki kazanımdan doğrudan esinlenmiştir.”

Rojava devrimi ile beraber Türkiye siyaseti ile Kürt Özgürlük Mücadelesinin harmanlandığını dile getiren Özlem konuşmasına şöyle devam etti: “Rojava’da şekillenen yeni yaşam Türkiye siyaseti ile Kürt Özgürlük Mücadelesinin birlikte harmanlandığı, HDP, HDK zemininde şekillenen 3. Cephenin inşasında karşılığını bulmuştur. Bizler bu siyasi kazanımlardan dolaysız etkilendik. Ve kendi siyasi çizgimizi de buna göre şekillendirdik. Yine şöyle somut bir karşılığı da oldu Rojava’nın. Gezi isyanıyla gelişen Türkiye demokrasisi, Türkiye’nin politik özgürlük bilinci ve mücadele gücü çok kısa bir süre sonra hemen kıyısında şekillenen demokratik halkçı yapılanmaya da akın etti. Gezi’nin çocukları beli bir andan sonra bu yeni yaşama dokunma, bu devrim gerçeğine dokunmaya ve Kobanê’nin kuşatılması gerçeği karşısında da bu devrimi savunmaya koştular. Bunlar Türkiye özgürlük mücadelesi ile Kürdistan Özgürlük Mücadelesini iç içe gelişimini örgütleyen ve birleşik devrimi daha güçlendiren dinamiğe dönüştürdüler.

Bu tablodan bakıldığında Rojava’ya dönük işgal planı elbette bizim dolaysız gündemimizdir. Ve yine dolayısızca içinde yer alacağımız bir savunma konusudur. Hem Türkiye hem de emperyalist ülkeler halklarımıza umut olan bir devrim gerçeğini boğmaya, bölge halklarını alternatifsizleştirmeye çalışıyorlar.

Rojava bütün dünya halkları nezdinde saygın yerini korumayı başarmıştır. Bütün dünya halkları bugün Rojava ve onun savunmasında yer alan Demokratik Suriye Güçlerini desteklemekte. Burada şekillenen yeni yaşamı korumak için yan yana gelmektedir. Dünyanın hiçbir ülkesi ile açık terörcü, işgalci bir siyasi-askeri çizgi izlemeyen Demokratik Suriye Güçleri ve bölge özerk yönetimi tam tersine Rojava’da birleştirdikleri demografik yapı ve halklar buluşmasını bütün dünyaya umut olarak da koymaktadır.

21. Yüzyılda dünyasında Akp/Mhp faşist bloğu Türkiye halklarına ve aynı zamanda Kurdistana yönelik işgal saldırıları ile Kürt halkına nasıl bir gelecek oluşturmak istiyor?

Akp/Mhp bloğunun hem iç hem de dış politikada kriz yaşadığını belirten Özlem, AKP-MHP rejiminin Türkiye halklarına vadettiği özel bir şey yok, kendi tabanına da vaad edebileceği özel siyasi bir kazanım, özel siyasi bir gelecek planı yok. İç kriziyle sarsılan, artık bir ittifak bir blok olmaktan çok bir koordinasyon gücüne dönüşen siyasi bir oluşumla karşı karşıyayız. Akp/Mhp bloğu, iç ve dış politikada siyasi krizlerle sarsılan bir blok” ifadelerini kullandı.

Her iktidarın yaptığı ve 21.yy’da varoluş krizini faşizmle aşmaya çalışan her siyasi iktidarın yaptığı gibi bu krizi, savaş, işgal politikasıyla aşmaya ve çözmeye çalışıyor. Kuzey ve Doğu Suriye özerk yönetimine karşı girişilen işgal politikası aynı zamanda Kuzey Kürdistan’da belediyelere kayyım atamak suretiyle halk iradesinin gasp edilmesi ve yine bu iki işgalci saldırının Türkiye halklarına hak yasaklaması ve baskılarla sürdürülmesi ile krizini aşmaya çalışıyor.

AKP-MHP bloğu’nun ne iç yapısı ne de şimdi ülkenin içinde bulunduğu mevcut denklem ve ekonomik durum savaş politikasını kaldırabilecek düzeyde değil. Daha kısa bir zaman önce Amerika’nın açıklamış olduğu ekonomik yaptırımlar karşısında ateşkes sürecine yönelerek bütün dünyaya, coğrafyaya Türkiye’nin böyle ağır bir ekonomik yaptırımı taşıyabilecek bir siyasi iktidar yapısına sahip olmadığı ilan edilmiş oldu.
Bu haliyle şunu çok net söyleyebiliriz, siyasi iktidarın hem Türkiye halkı için hem de bölge halkları için vadettiği hiçbir şey yok. Barıştan son derece uzak, ülkenin demokrasi krizine çözüm geliştirmekten son derece uzak, açık terörcü faşizan bir yapıyla karşı karşıyayız. Bu yapı karşısında elbette Rojava’da süren direniş, halklar savunması önemli bir durum ifade ediyor. Bu savunmanın ve bu direniş yapısının Türkiye halkları cephesinden de iyi okunması lazımdır.”

HDP ve ESP olmak üzere Türkiyede ki devrimci güçlere karşı tutuklama ve gözaltı furyası var. Bu tutuklama ve gözaltı furyalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tabi hiçbir gözaltı ve tutuklama saldırısını hukuken yorumlama imkanımız yok. Hukukla açıklama imkanımız yok. Bu memlekete herkes bu tür siyasi-hukuki baskının ne zaman ve ne biçimde gelişeceğini siyasi okumayla bilir. AKP’nin iç ve dış politikada sıkıştığı, bu sıkışmayı bir işgal saldırısıyla aşmaya çalıştığı bir dönemde Türkiye siyasetinin içine rol alan, özellikle önde yürüyen mutlaka bu saldırılar karşısında bir barikat olabilme gücü taşıyabilen bütün politik öznelere saldıracağı aşikar.

İşgal saldırısı nasıl askeri aygıtlarla gerçekleştiriliyorsa Türkiye sahasında da çok hızlı bir şekilde politik öznelere yargı eliyle saldırılıyor. Bize, HDP’ye, halen gözaltında olan Devrimci Parti‘li arkadaşlarımıza. Yetmiyor AKP bu saldırılarını Türk halkına, emek hakkı için mücadele eden, iş hakkı için mücadele eden, bedeni için mücadele eden emekçiler, işçiler, kadınlar, gençlere de sokak yasakları, eylem yasakları, alan yasakları, söz yasakları biçiminde uyguluyor.
Elbette biz buna ses çıkartıyoruz, elbete gözaltına alınma, tutuklanma saldırılarını da yürüttüğümüz siyasi mücadelenin özgün bir parçası olarak görüyoruz. Bu baştan kabul etmemiz gereken bir zorluk, göze almamız gereken bir bedel ama buna karşıda mücadele etmemiz de duruşumuzun ayrı bir parçası.

Son olarak gençlere, kadınlara Türkiye sol hareketlerine Rojava devrimini savunulması için çağrınız nedir?

ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, Türkiye halkının geçmiş dönem tecrübelerinde Rojava’dan Türkiye’ye yönelik bir saldırı veya tehdidin olmadığını çok iyi bildiğini söyledi. Özlem, “Türkiye halkı bunu çok iyi biliyor; Türkiye’nin sınırında bir terör tehditti yok. Biz bunu 1 Kasım’da yaşadık, 6-8 Ekim’de de yaşadık, bu devrimin serpilip geçtiği altı yedi yıllık zaman dilimi içerisinde de yaşadık. Sınırın öte tarafında bize yönlenmiş bir saldırı yok. Sınırın öte tarafından bizim halklarımıza karşı planlanmış bir kıyım politikası yok” dedi.

Dün Bağdadi öldürüldü. Bu ülkede çok büyük kitle katliamlara yol açmış Daiş’in lideri olan bu kişinin bugüne kadar sadece 5 km dibimizde yaşadığını öğrendik. Bölge Türkiye’nin kontrolü altında olan bir bölge. Bu kontrolleri bölgede katliamlar planlanmış, faili saklanmış. Dolayısıyla sınırda bir terör sorunu yok, fakat burada açık terörcü katliamcı bir güce karşı savaşan halklar gerçeği var. Biz Suruç gibi bir katliam saldırısına maruz kalmış siyasi bir parti olarak da bu savaşı haklı ve meşru görüyoruz.

Rojava’yı savunmak başta bunun için önemli. Sınırımızda bir terör koridoru istemiyoruz. Bölge halklarıyla bir arada yaşayabileceğimiz barış umudumuzun işgal planlarıyla da yok edilmesini istemiyoruz. Bu nedenle kadınlar, gençler ve Türkiye halkları bu haksız savaşa karşı durmalılar.

Yine Türkiye’de özgürlük mücadeleleri bakımından şunu net olarak söylemeliyiz; Akp’nin savaş ve işgal politikasında derinleşmesinin Türkiye halkına kazandırabileceği hiçbir şey yok. Türkiye halkları bu savaşın sınırları dışında geliştiği fikri ile başını yastığa koyup rahat uyuyamaz. Bu savaş emekçi halkın evlatlarını da ölüme götüren, Alevi diye cenazesi bile kaldırılmayan haksız bir savaş. Bu savaş zamlarla, ekonomik yıkımla el ele giden bir savaş.

Aynı zamanda Türkiye halklarının özgürlük mücadelesinin önüne daha güçlü yasakların, baskıların yolunu açmak demektir. Bunlar karşısında özgürlük cephesini genişletmemiz gerektiği açık. Bu çok net. Bu memlekette özgürlük cephesinin önünü açabilmek ve kazanabilmek Kürt ulusal sorununun çözümünün demokratik bir şekilde, toplumsal bir şekilde ele alınması ve çözümünde ortaklaşılmasından geçiyor. Bunu başaramadığımız sürece hiçbir hakkımızı kullanma ve bu memlekette bir arada barış ve huzur içinde yaşama şansımız yok.

İki yanılgı var buna dikkat çekerek tamamlamak isterim. Biri Akp’nin kendi iç kriziyle çatlayabileceğini, içinden çıkabilecek ayrı bir partiyle belki bölünebileceğini zayıflayabileceğini beklemek. Bu Türkiye demokrasi güçlerine gerçekten zaman kaybettiren bir konu. Türkiye demokrasi güçleri Akp’nin Babacanlarla ortadan yarılmasını beklemek yerine Kürt özgürlük hareketiyle somut politik bir program, Kürt sorununun adil, demokratik çözümü programı etrafında birleşmek durumunda.  Diğer zaaf ise muhalefet partisinden, CHP’den beklenti. Teskerenin geçişinde de gördük, ana muhalefet partisinden beklenti Türkiye demokrasisini yavaşlatan, demokrasi mücadelesini zayıflatan bir konu.

Son olarak 2 Kasım’a değinen Özlem, herkesi alanlara Rojavayı savunmaya çağırarak şunları söyledi:”Bu konuda da açık, dolaysız, net, üçüncü cephenin geliştirmesinde güçlü bir şekilde inisiyatif alınmasına ihtiyaç var. Halklarımıza şöyle bir çağrı yapıyoruz; bu kirli haksız savaşa hiçbir şekilde onay vermemeliyiz. Bu memlekete özlemini duyduğumuz özgürlüğü orada toplumsal bir yaşama dönüştürmüş olan ve bu memlekette çok ağır katliamlar yapmış Daiş’e karşı da haklı onurlu bir mücadele veren Rojava halklarının yanında olmalıyız. 2 Kasım’a hazırlanıyoruz, parti olarak 2 Kasım’daki sloganımız da “Dünya Rojava’yı savunuyor sende katıl ” olacak. 2 Kasım’da bulunduğumuz her yerde Rojava’yı savunma eylemleri gerçekleştirelim.””

NC/Aldar DİREN

PaylaşTweetGönderPaylaşGönderTara
Önceki yazı

Rojava direnişi evrensel düzeyde demokratik direnişin merkezi haline gelmiştir

Sonraki Yazı

SON DAKİKA – İşgalci polisler EYP ile vuruldu, AKP’li bir şahısa ait aracı ateşe verildi

Sonraki Yazı
SON DAKİKA – İşgalci polisler EYP ile vuruldu, AKP’li bir şahısa ait aracı ateşe verildi

SON DAKİKA - İşgalci polisler EYP ile vuruldu, AKP'li bir şahısa ait aracı ateşe verildi

Biel’de enternasyonalistlerden ‘Rojava için ayağa kalk’ yürüyüşü

Biel’de enternasyonalistlerden ‘Rojava için ayağa kalk’ yürüyüşü

Manşet

  • Suriye Geçiş Hükümeti Tarafından Gözaltına Alınan Genç Hapishanede Yaşamını Yitirdi
  • HPG BİM 2022 Yılında Zap’ta Şehadete Ulaşan 6 Özgürlük Gerillasının Kimlik Bilgilerini Paylaştı
  • 60 Saniye’de Günün Önemli Haberleri
  • Fırat Kantonu’nda Önder Apo’ya Özgürlük Yürüyüşü
  • Rakka’da Tevgera Ciwanên Şoreşger ve Yekîtiya Jinên Ciwan Öncülüğünde Şehitler Anıldı
  • Amed’de ‘Umut ve Özgürlük’ Mitingi Düzenlenecek
  • “Silava” Dergisinin Yeni Sayısı Yayınlandı
  • Tevgera Ciwanên Şoreşger Derazor’da Yıllık Toplantısını Gerçekleştirdi

En Çok Okunanlar

  • MARSİLYA GENÇLİĞİNDEN ÜLKEYE DÖNÜŞ ÇALIŞTAYI

    MARSİLYA GENÇLİĞİNDEN ÜLKEYE DÖNÜŞ ÇALIŞTAYI

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Amed’de ‘Umut ve Özgürlük’ Mitingi Düzenlenecek

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • HPG BİM 2022 Yılında Zap’ta Şehadete Ulaşan 6 Özgürlük Gerillasının Kimlik Bilgilerini Paylaştı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • “Sosyalizmi Yaşamayı Sosyalizmi Konuşmaktan Daha Değerli Buluyoruz” diyor, Önder Apo

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Fırat Kantonu’nda Önder Apo’ya Özgürlük Yürüyüşü

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • “Silava” Dergisinin Yeni Sayısı Yayınlandı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Tevgera Ciwanên Şoreşger Derazor’da Yıllık Toplantısını Gerçekleştirdi

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • Rakka’da Tevgera Ciwanên Şoreşger ve Yekîtiya Jinên Ciwan Öncülüğünde Şehitler Anıldı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • YENİLENDİ – NRW Gençliği Ülkeye Dönüşü Tartıştı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
  • HPG BİM 2018’de Şehit Düşen 5 Özgürlük Gerillasının Kimlik Bilgilerini Paylaştı

    0 paylaşımlar
    Paylaş 0 Tweet 0
Şimdi Oynatılan
Nûçe Ciwan

Copyright © Nûçe Ciwan 2018. Tüm hakları saklıdır.

Bizi Takip Edin

  • Telegram
  • Whatsapp
  • Twitter
  • YouTube

Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dil
    • Kurmancî
    • Türkçe
  • Anasayfa
  • Haberler
    • Kurdistan
      • Bakur
      • Başûr
      • Rojava
      • Rojhilat
    • Ortadoğu
    • Avrupa
    • Dünya Çapında
  • Derinlik
    • Analiz
    • Röportajlar
    • Açıklamalar
  • Gençlik
    • Öğrenci
    • Enternasyonal
    • Eylemler
    • Werin Cenga Azadiyê
  • Önemli Başlıklar
    • Önder Apo
    • Şehitler Anısına
    • Devrimci Halk Savaşı
    • Kimyasal silahlar
  • Özel
  • Tüm Haberler

Copyright © Nûçe Ciwan 2018. Tüm hakları saklıdır.