BEHDİNAN – Zeynep Kınacı’nın (Zîlan) Dersim’de gerçekleştirdiği fedai eylemin yıldönümüne ilişkin yazılı bir açıklama yapan KJK Koordinasyonu “Kadınların tarihi büyük düşünce, emek, fedakarlık ve cesaret ile yazılmaktadır” dedi.
KJK Koordinasyonu açıklamasına şunları belirtti: “Erkek egemen sistem kadınların emeğini, tarihini inkar ederek, yok sayarak yazılmıştır. Resmi tarih kadınların yok sayılmasının tarihidir. Özgür kadın hareketimiz Önder Apo’nun öncülüğünde Sakine Cansızlardan başlayarak Zîlanlara uzanan ve halen devam eden mücadelemiz kadının var olma tarihidir. Yok sayılan kadının var oluş tarihidir.
Kadınların tarihi büyük düşünce, emek, fedakarlık ve cesaret ile yazılmaktadır.
Zîlan yoldaşın 1996 yılında gerçekleştirdiği tarihi eylem önderliğimiz üzerinde gelişen komplolara, Kürt halkına karşı geliştirilen soykırım ve asimilasyon politikalarına ve kapitalist sistemin kadınları köleleştirmesine verilmiş bir cevaptır.
Zîlan arkadaşın duruşu özgür kadın hareketimiz açısından bir çizgidir. 20. yüzyıl faşizmin ulus devlet modeli ile kendisini kurumlaştırdığı bu temel de kadın hakikatini derinlikli sömürüye alma yüzyılı olmuştu. Elbette ki, buna karşı Şehit Zîlan arkadaşın Dersim’de 1996 yılında gerçekleştirdiği fedai eylem olmak üzere kadınlar kapitalist modernist sisteme karşı sürekli bir direniş içinde olmuşlardır.
Zîlan arkadaş fedai duruşu ile anlamlı bir yaşamın sahibi olmuştur. Dersim’de bir kadın özgürlük savaşçısı olarak geliştirdiği eylem Kürt tarihinde 1938 yılında gerçekleşen Dersim tertelesine kadınların vermiş olduğu en etkili cevaplardan biri olmuştur.
‘ZÎLAN’IN EYLEMİ GÜÇLÜ ANLAŞILMALI’
Günümüzde Zîlan arkadaşın kadın özgürlüğü açısından gerçekleştirdiği bu eylemliliği güçlü anlamlandırmalıyız. Bu eylemlilikte kadınların kendi topraklarında büyük bir yurtseverlik ruhu ile özgür yaşama istemi tutkusu ve aşkı vardır. Zîlan kadınların özgür, eşit ve adaletli yaşam arayışının adı ve isteminin sembolü olmuştur.
Günümüzde Zîlan çizgisini, hakikatini, aşkını yaşamın tüm alanlarında temsil ederek, özgürlüğü inşa ederek cevap verebiliriz. Bu anlamda her kadın Zîlan çizgisi temelinde yaşamın tüm alanlarında etkili ve aktif katılımı esas almalıdır. Erkek egemen sistem kadınları sürekli toplumsal alandan çıkarmaya ya da katıldıklarında erkek egemen bakış ve zihniyetle erkeğin bir izdüşümü ve kölesi olarak katılmaya zorluyor. Kadının yaşamın bir tarafı, insanı insan yapan toplumsallaştıran asli üyesi olarak görmek istemiyor. Bu zulüm ve zorbalıkla yapılmaktadır. Yaşamın erkek egemen aklı ile zor araçlarını da etkili kullanarak tek renkli hale getirilmesidir. Egemen erkek aklının tek adam zihniyetinin, zorba, yalancı, hırsız erkeğin kendisini hakikat yerine koymasıdır.
Bu yüzden demokratik modernite zihniyeti ile demokratik konfederalizm ve demokratik ulus projesine biz kadınlar öncülük etmeli bu temelde üzerimize düşen rol ve misyonumuzu, yetkince oynayalım. Önderliğimiz son görüşme notlarında kadınlar için “Ya öncüleşirler ya ölürler” demektedir. Bu belirleme arada kalmışlığın bir çözüm olmadığını mutlaka hakikat yolunda Zîlanlaşarak bunu gerçekleştirme inancı ve kararlılığıdır. Ortadoğu gerçekliğinde AKP-DAİŞ zihniyeti ile halklara ve kadınlara yaşatılan soykırımlar kara faşizmin çılgınlaşan yüzüdür. Bu kara faşizme karşı Zîlan şahsında ortaya çıkan fedai duruşlar kadın özgürlük hareketinin ilham ve umut kaynağı olarak dalga dalga yayılmıştır. Zîlan kişiliğinde ortaya çıkan direnişçi ve mücadeleci çizgi fedai ruh ile tüm toplumsal sorunlara karşı çözüm gücü olmanın temsilidir. Sömürgeciliğin kalbine saldığı korku başta Kürt kadınları olmak üzere direnen tüm kadınların cesaret kaynağı olmuştur. Bu bilinç ve iddia ile kadınların inşa ve öz savunma çalışmalarına katılım göstermeleri örgütlülük ve özgürlük düzeyini açığa çıkartacak ve geliştirecektir.
Bu temelde bir kez daha Zîlan arkadaşın eylemini selamlıyor, şehadetinin 23. yılında saygıyla anıyoruz. Onun ideallerini pratikleştirmek asli görevimizdir. Mücadelemizin merkezine direniş, özgürlük, demokratik zihniyet ve kültür çalışmalarını oturtarak kadın devrimini gerçekleştireceğiz. Zîlanca yaşam ve katılım ile mücadelenin büyütüleceği ve zafere taşınacağını belirtiyoruz.”
